Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Şeker Hastalığı İğnesi

> 1 <

MuHaMMeD

grup tuttuğum takım
Yarbay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 3201 ileti
Yer: istanbul
İş: öğrenci
Kayıt: 20-06-2006 06:59

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #115127 15-08-2006 20:16 GMT-1 saat    
Şeker hastalığı midenin arkasındaki pankreas bezinden salgılanan ensülin hormonunun eksikliğinden meydana gelir. Bu hormonun görevi vücudun temel enerji kaynağı olan nişasta ve şeker gibi besinlerin hücrelerde kullanılmasını sağlamaktır. Hormon yetersiz olunca kullanılamayan şeker dokularda birikir, idrarla birlikte dışarı atılır. Hücreler için gerekli olan enerji de bir ölçüde yok olur.

Şeker hastalan dışarıdan ensülin alarak normal bir yaşam sürebilirler. Bu da sıkı bir diyetin yanında her gün deri altına bir ensülin iğnesi yapmakla olur. Hastaları sosyal yaşamlarında sıkıntıya sokan bu iğne yapma olayının alternatifleri sürekli araştırılmaktadır. Ağızdan püskürtme veya deri altına minicik bir pompa yerleştirme gibi çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. İlaç almanın en kolay yolu olan hap yutma ise burada kullanılamamaktadır.

Bunun nedenini açıklamadan önce ilaçların vücuda alınış şekillerine bir bakmak gerekir. Hap ve kapsüller, mide ve ince bağırsaklardan, aşılar doku sıvıları ve lenf kanallarından, damardan yapılan iğneler doğrudan damarlardan, fitiller kalın bağırsaktan, merhemler deriden, soluk yoluyla almanlar akciğerlerden dolaşım sistemimize, yani kana karışırlar.

Görüldüğü gibi bütün şekillerde, ilaçlar kan dolaşımına katılarak işlevlerini yerine getiriyorlar. Damardan iğne ile verilen ilaçlar insanı rahatsız ederler ama doğrudan kana verildiklerinden hemen kanla birlikte vücuda dağılmaya başlarlar dolayısıyla ilacın etkisi çok kısa zamanda görülür.

Ağızdan alınan ilacın ise yolu uzundur. Önce midede dağılıp sonra bağırsaklarda çözümlenerek emilirler ve oradan kana karışarak çeşitli organ ve dokulara dağılırlar. Başımız ağrıdığı için aldığımız bir aspirin önce bağırsağa kadar inip oradan kanla birlikte geri dönerek nerdeyse bütün vücudumuzu dolaşır.

Haplar en çok kullanılan ilaçlardır ancak bir ilacın hap olarak kullanılabilmesi için moleküllerinin mide ve bağırsaklarda kolayca emilebilecek kadar küçük olmaları ve bu moleküllerin mide asidinden etkilenmeyecek yapıda olmaları gerekir.

Ensülin, protein tabiatında bir hormondur. Molekülleri hem büyüktür hem de asitlere karşı hassastır. Sindirim yolu ile alındıklarında tahribata uğrarlar ve yeterli bir şekilde kana karışamazlar. Bu nedenle hap olarak ağızdan alınamazlar, vakaya göre uygun doz ve sıklıkta enjeksiyonlara gerek duyulur.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <