Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Oksijen mucizesi

> 1 <

FuRKaN216

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 7836 ileti
Yer: lere tükürmeyin tükürülcek o kadar surat varken:D
İş: de bu benim profilim:)
Kayıt: 13-12-2006 18:56

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #171220 02-03-2007 22:48 GMT-1 saat    
İZMİR - Bağışıklık sistemini güçlendiren ve yaşlanmayı geciktiren ozonun mikrop öldürücü özelliği de bulunuyor. İkinci Dünya Savaşı yıllarında da Hitler'in talimatıyla savaş pilotlarına uygulanan ozonun, 150 yıllık insana yönelik kullanım öyküsünde alınan başarılı sonuçlar, giderek yaygınlık kazanmasına yol açtı.
İlk kez 1856'da mikrop öldürücü özelliği fark edilen, Dr. Albert Wolf tarafından 1. Dünya Savaşında kangren ve savaş yaralarına karşı kullanılan, Türkiye'de de uygulanmasına başlanan “vücudu oksijene boğmak” olarak adlandırılan ozonla terapi, yaşlanmayı geciktirici, dolaşım hastalıklarını tedavi edici, bağışıklık sistemini aktive ederek kanserle mücadele ile Hepatit B ve C'de olumlu sonuçlar veren, iyi bir mikrop öldürücü özelliğe sahip.
Ozonun oksijenin bir formu olduğunu söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Şevkullah Bal, Normal şartlarda yeryüzünde az bulunan ve stratosferde güneş ışınlarını süzdüğü için çok önemli olan ozonun, dünyada 1980'lerden itibaren tıbbi tedavide kullanıldığını söyledi. Ozonun insan vücudunda iki önemli etkisi bulunduğuna işaret eden Dr. Bal, dokuların fazlasıyla oksijenize edilmesinin yanında antioksidan sistemi aktive ettiğini bildirdi.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR
Dr. Bal, “Ozonla tedavide en anlamlı sonuçlardan biri, bir takım zincirleme reaksiyonlar meydana getirerek bağışıklık sistemini güçlendirmesidir” dedi. İnsan vücudunun çeşitli nedenlerle oksijensiz kalması durumunda birçok hastalığın oluştuğunu ifade eden Dr. Bal, sözlerini şöyle sürdürdü: “1931 yılında akciğer enzimleri üzerine yaptığı araştırmayla Nobel Ödülü alan bilim adamı Wolfart'ın (Oksijensiz ortam, kanseri oluşturmaktadır) söyleminde de olduğu gibi, oksijensiz ortamlarda hücreler üzerindeki genetik yapılanmada bozulmaya bağlı olarak kanserleşme meyili artmaktadır. Kanser hücrelerinin, yine oksijensiz ortamda yayılım özelliği fazlalaşmaktadır. Dolayısıyla hücreleri ozonla oksijenize ettiğinizde, kanseri önleyici durumun meydana gelebilmektedir. Kanser hastalarının uygulanan tedavinin yanında ozonla terapiyle daha fazla yarar sağlamalarına yol açacak, temel anlamda bağışıklık sistemini güçlendirecek ortam oluşmaktadır.”

HEPATİT VE DAMAR HASTALIKLARINDA ETKİLİ
Ozonla tedavinin, damar hastalıklarında çok yararları bulunduğunun gözlemlendiğini, bu anlamda birçok hastalığın tedavisinde yaygın olarak kullanıldığını bildiren Dr. Bal, romatizmal, sigara içimi kaynaklı bacaklarda oluşan hastalıklarla şekerin yan etkilerinde ve buna bağlı oluşan yaraların tedavilerinde önemli yararlar sağlandığını kaydetti. Dr. Bal, ozonun mikrop öldürücü özelliğinin de bulunduğunu, mikrobik yaraların dezenfeksiyonun yanında geçmeyen uçuklarda, mesane hastalıklarında ciddi sonuçlar alındığını belirtti.

Dr. Bal, özellikle B ve C tiplerindeki hepatit hastalıklarında uygun tedavi dozları verildiğinde, karaciğer enzimlerinde düşme, hastalarda iyileşme görüldüğünü çok ciddi bilimsel dergilerdeki yayınlardan da teyit ettiklerini kaydetti. Dr. Bal, ozonla tedavinin bir diğer olumlu sonucunun, “antiaging” özelliği nedeniyle yaşlanma etkilerinin geciktirilmesi olduğuna işaret etti.

KİMLERE UYGULANMALI?
Doğal ortamlar dışında sanayi toplumlarında yaşayan yetişkin insanların üçte birinin bu tedaviden yararlanması gerektiğini bildiren Dr. Bal, özellikle yönetici hastalığı denilen kronik yorgunluk sendromunda olanlar, kanser hastaları, ailesinde sıklıkla kansere rastlananlarla romatizmal hastalarda yaygın olarak ozon kullanılması gerektiğini söyledi ve iyileşmesi çok zor olan yatak yaralarıyla bazı şeker hastalığı kaynaklı yaralarda da başarılı sonuçlar alındığını bildirdi.

VİTAMİNLERDEN DAHA ETKİLİ
Dr. Bal, ozonla tedavinin uzman kişiler tarafından yapılmasının önemine de işaret ederken, bu terapinin bilinen bir yan etkisinin olmadığını söyledi. Vitaminlerin bir çoğunun sağladığından daha fazla etki yaratan ozonun, kemoterapi ve radyoterapiyle normal hücrelerin hasar görmesini azaltıcı etkisinin de bulunduğunu ifade eden Dr. Bal, “Bu tedaviyle insan hayatının uzadığını söylemek biraz iddialı olabilir ama yaşlanmayı geciktirdiğini söyleyebiliriz. Doğal olarak hastalıklardan uzak ve daha doğal ortamda yaşanmasıyla ömür uzamaktadır” dedi.

--------------------------------------------------------------------------------
---Alinti---

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <