Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

TANRI TÜRKÜ KORUSUN ACIKLAMASI

> 1 <

memati_06

grup tuttuğum takım
Er Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 29 ileti
Yer:
İş: özel koruma
Kayıt: 25-05-2007 08:29

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #222038 06-06-2007 19:30 GMT-1 saat    
ULU TANRI !

GÜZEL TANRI !

GÖK TANRI !

Sen TÜRK'ü TÜRK yurtlarını koru !

Düşman şerrinden sakla ! TÜRK'ü yiğitlikte daim et ! TÜRK'ü erlik davasıyla yaşat ! TÜRK'ü gerçekçi yap ! TÜRK'ün gönlüne herşeyden önce, hatta kursağına ekmek koymadan evvel TÜRK'lük sevgisini koy ! TÜRK'ü ideal ile yaşat ve ideali hakikat yapmaya çalışsınlar ! Törelerini canları gibi saklat ! TÜRK'e zevk ve rahat verme ! Bilakis zahmete alıştır ! Zahmetle yürekleri, bedenleri demir olsun ! Bu sayede onlara yüksek çalışma kudreti verirsin ! TÜRK'ü faal, cevval edersin. TÜRK'e değişmez bir seciye ver ! Zamanla seciyesi değişmesin, sade tekemmülle tadilat görsün !

ULU TANRI !

Milli kuvvet, namus, ahlak, azim , sebat, ideal, TÜRKÇÜLÜK ruhu, yurtseverlik, ilim, sanat teşkilatı, intizam, beden kuvveti ve zenginlik ile hasıl olduğundan; TÜRK'e bunları ver ! TÜRK'ten hırsız, namuzsuz türerse hemen kahret ! TÜRK'e benlik, hem de yüksek bir benlik ver ! TÜRK nefsine itimat sahibi olsun ! TÜRK'ü muhakemeli, ciddi adam olarak yarat ! Hissiyatına kapılıp, öfke ile ayaklanmasın ! Birden barut gibi parlamasın ! Daima soğuk kanlı olsun ! TÜRK'ü her milletten cesur yarat ! Öç almayı TÜRK asla unutmasın !

ULU TANRI !

Namuzsuz bir tek TÜRK yaratacağına, dünyayı yık daha iyi ! Ne kadar korkak TÜRK varsa hepsini helak et ! TÜRK herşeyi mukayese etsin ! Yalnız akıl ve mantık denen şeylere bırakma onu ! Sabırlı, derde dayanıklı olsun ! İradesi çelik gibi olsun ! Dönek TÜRK yaratma ! TÜRK'leri maymun iştahlı yapma ! TÜRK daima ihtiyatla adım atsın ! Kimsenin tatlı diline inanmasın ! Kimseye emniyet olmasın ! Çalışma zekâdan üstün bir kıymet olduğundan, TANRI, sen TÜRK'ü çalışkan et ! TÜRK'ün ömrü çalışma ile geçsin ! Ona daima çalışma aşkı ver ! Hele elbirliği ile çalışmayı alet etsin ! Tembel TÜRK'ü hemen öldür ! TÜRK'e her milletinkinden üstün zeka ver ! Zeka ve çalışma ; ikisi bir arada olunca TÜRK'ün önünde durulmaz ! Milli büyüklüğün tek şartı yüksek ideal, buna alışmak için de yüksek ahlak, fedakarlık ve sebat lazım olduğundan TÜRK'leri ahlaklı, sebatlı ve fedai kıl ! TANRI , TÜRK'leri sen kendi elinle birleştir ve herşeyden evvel ruhları birleşsin ! Onları tek bir kafa gibi birleştirici kültür sahibi et ! TÜRK'ü töresine sadık kıl, Tanrı ! TÜRK budunu : Biliniz ki atalar töresi asırların tecrübesi ile husule gelmiş büyük bir hikmettir. Tanrı beni töreye dokunmaktan ve dokundurmaktan sakladı ve saklasın !

ULU TANRI !

Türk milletini lafçı değil, elinden iş gelir insanlar et ! Bir şey söylemek vazife yapmak değildir. Onu fiilen yapmak ve yaptırmanın vazife olduğunu beyinlere sok !

GÜZEL TANRI !

Sana hepsinden çok yalvardığım şudur : TÜRK'ü dalkavukluktan kurtar ! Dalkavukluk ve emsali vasıtalara zengin olmaktan koru ! TÜRK'e kötü para hırsı verme ! Dalkavukları yok et !

AMAN TANRI !

TÜRK aile, töre ve disiplinini her şeyden evvel koru ! TÜRK toprağında hürler yaşasın. Adaletten başka bir şey hüküm sürmesin ! Sen TÜRK'e tabii şeylere tabiata karşı sevgi ver ! TÜRK yurdunda yoksulluk o kadar azalsın ki fakirlik suç sayılsın !

ACUNU ( DÜNYAYI ) YARATAN YÜCE TANRI !

TÜRK'e insaniyetten evvel TÜRK milletini düşündür. İnsanların insaniyet dedikleri şey, göz boyamak için icat edilmiş bir boyadır. İnsaniyet maskesi taşıyan öyle milletler vardır ki maskelerinin altında canavarlar yaşar. İnsaniyeti gören olmadı. TANRI , TÜRK'e sağlam, sürekli irade ver ! Güçlüklerde, sabrını, tahammülünü aynı zamanda gayretini arttır ! Ona esas seciye olarak vazife muhabbeti ve mesuliyet duygusu ver ! Mesuliyeti TÜRK yurdundan eksik etme ! En büyük kuvvetinTÜRKLÜK aşı olduğunu TÜRK'e öğret !

TANRI !

TÜRKÇE konuşulan, TÜRK'e yurtluk etmiş olan yerleri kıyamete kadar TÜRK'ün hükmü altında bırak !



Okumuş olduğunuz OĞUZ KAĞAN'ın TÜRKLÜK duası manevi değerlerini kaybetmeden çoğalarak günümüze kadar devam etmiştir. Bu yazı tablosunu okuma fırsatı bulan her TÜRK inşallah okuduklarını anlar ve kendisine hayat tarzı olarak benimseyip, okumamış olanlara anlatarak öğretir. Eksikliğini yaşadığımız hemen hemen herşeyin bu TÜRKLÜK duasında var olduğuna inanıyoruz. Unutulmaması gereken bizce en önemli husus ; "Yaşadığımız dünyadan ebedi istirahatgâhımıza geçerken, sonsuzlukta yankılanacak tek şeyin hayatta iken onurumuz için verdiğimiz mücadele" olduğunu bilmektir. Bir insanın onuru, mensubu olduğu milletin yüceliği ve şerefi ile eşdeğerdir. OĞUZ KAĞAN'ın TÜRKLÜK DUASI dünyada konuşulan diğer TÜRK lehçelerine de uyarlanıp ÖZTÜRKLER MÜCADELESİ'nin bir çalışması olarak tüm dünya TÜRKLER'ine ulaştırılacaktır. 2000 yılını BİRLEŞİK TÜRK DEVLETLERİ'nin kurulması için milât kabul edip, tüm dünya TÜRKLER'ini bu kutsal davada göreve davet ederek var olan onur ve mücadele azmimizin devamını diliyoruz.

YÜCE ALLAH TÜRKÜ KORUSUN

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


kdgd_yakup
Ses Etme Sükunet !

grup tuttuğum takım
Yüzbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1789 ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 10-12-2006 11:40

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#222045 06-06-2007 19:50 GMT-1 saat    
tanrı derken neyi kast ediyorsunuz anlamadım...

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


MeHmEtaLiCe
Geldi geçti..

grup tuttuğum takım
Yarbay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 5625 ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 10-11-2006 18:23

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#222047 06-06-2007 19:55 GMT-1 saat    
Alıntı:
kdgd_yakup :
tanrı derken neyi kast ediyorsunuz anlamadım...
Bende Anlamış Değilim.Biri Açıklama Yapabilir Mi?

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


BalabaN

grup tuttuğum takım
Cezalı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 313 ileti
Yer: Türkiye
İş: Her İş....
Kayıt: 07-04-2007 05:49

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#222099 07-06-2007 05:46 GMT-1 saat    
Alıntı:
kdgd_yakup :
tanrı derken neyi kast ediyorsunuz anlamadım...


Türkler Müslüman Olmadan Önce Göktanrı Dinine İnanıyolardı,Yani O Zamanlar Müslüman Değillerdi.Bilmem Anlatabildim mi yakup

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


memati_06

grup tuttuğum takım
Er Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 29 ileti
Yer:
İş: özel koruma
Kayıt: 25-05-2007 08:29

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#222100 07-06-2007 06:02 GMT-1 saat    
Merhabalar,
'Tanrı' kavramı Güzel Türkçemiz'de 'Allah' sözünün tam karşılığıdır.
Eğer Kuran-ı Kerim Türkçe indirilseydi ; Bütün Müslümanlar yaratıcıyı 'Tanrı' sözü ile anacaklardı.
'Tanrı' yoktur,'Allah' vardır;sözü 'İlk Kültür Emperyalisti Araplar'dan olan Emeviler'in yeni Müslüman olan Türkler,Farslar gibi halkları Araplaştırma siyasetinin eseridir.Üstelik bu yeni Müslüman halklara 'mervan-mevali' diyerek küçümseyerek Hz.Muhammed'in yolundan sapmışlardır.
Bilal-i Habeşi ilk müezzin olduğu zaman buna itiraz ederek Habeş kökenli 'Köle Bilal'i küçümseyen de aynı köhne düşüncedir.
Ayetleri ezbere,ezberletilerek okuyan,düşünmeyen Arap hayranı olanların destekledikleri mesnetsiz bir düşüncedir.Art-niyetli olan bu düşüncenin kaynağı Tanrı kavramından korkarak İslam'dan kaçış korkusudur.
Bazı yazarların dedikleri gibi , eğer 'Tanrı' kavramı balon olarak kabul edilirse 'Allah' kavramına da aynı akıbeti hedef göstermektedirler.Böylelikle diğer halkların kültürünü küçümseme yoluyla kibirlenerek büyük günah işlemektedirler.
Çünkü, bu kavramlar 'Yaratıcı''nın karşılığıdır.
Kaldı ki,'Esma ül Hüsna' kavramında ki adlar da sonuç itibariyle Eski Arap Tanrıları'na maledilmiş güzel sözlerdir.
Erdemli olan düşünce ,bu kavramları dillendirirken hangi art niyetli ya da iyi niyetli düşünceyi aklınızda ve gönlünüzde barındırdığınızla ilgilidir.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


hedehödö
fe eyne tezhebun!

grup tuttuğum takım
Yarbay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1323 ileti
Yer: evet yerim
İş: yalova müftüsü
Kayıt: 19-10-2006 21:35

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#222101 07-06-2007 06:22 GMT-1 saat    
Alıntı:
memati_06 :
Kaldı ki,'Esma ül Hüsna' kavramında ki adlar da sonuç itibariyle Eski Arap Tanrıları'na maledilmiş güzel sözlerdir.


saçmaladığının farkında mısın sen? islami bilgiden bi haber cahilce yazdığın bu yazıya bi göz gezdir tanrının kelime manasını öğren sonrada allah lafzının kelime manasını ve neleri kapsadığını öğren esma ül hüsna hakkında yaptığın bu saçma yorumu hiç hatırlatmıyorum bile biliyosan konuş! milliyetçilik yapıcam diye şamanistlik yapma burda bende bi bu görüşte kendine milliyetçi diyen birini tanımıştım o da dinim olmasın ama vatanım olsun bana yeter önce toprak sonra din demişti acıyorum allah hidayet versin

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


ŞanlıTürk

grup tuttuğum takım
Cezalı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 701 ileti
Yer: ESKİŞEHİR
İş: öğrenci
Kayıt: 17-07-2006 17:55

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#222171 07-06-2007 08:13 GMT-1 saat    
Alıntı:
Kaldı ki,'Esma ül Hüsna' kavramında ki adlar da sonuç itibariyle Eski Arap Tanrıları'na maledilmiş güzel sözlerdir.


Bu sözü söylerken ne demek istedin? Banada çok saçma geldi.Esmaül Hüsna bizim inandığımız Allah'ın isimleridir.O doğru inanış olmayan arap tanrılarına da verildiyse bunun neresi güzel.

Tanrı Türkü korusun sözünede neden bu kadar taktınız anlayamadım.İllaki neden bir yerde açık arıyorsunuz.Bu Allah'a karşı yapılan bir duadır.Dua etmek güzel şeydir.Arkadaş burada böyle bir dua etti diye dünyanın heryerindeki müslümanlara da dua etmiyor diye bir kayıt yok.Sen nereden bileceksin kime dua edip etmediğini.Sadece orada konumuz gereği Türklere dua etti.Şimdi Filistinlilerle ilgili bir konu açılsa onlara dua etse sen Filistinlileri üstün ırk olarak görüyorsun mu diyeceksin?

Tanrı kelimesinin anlamını ise memati açıkladı.Allah kelimesinin Türkçe karşılığı tanrıdır.Tanrı kelimesi insanların inançlarına göre değişebilir.Bizim inandığımız tanrı Allah olduğu için biz burada Allah'ı kastediyoruz.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


hedehödö
fe eyne tezhebun!

grup tuttuğum takım
Yarbay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1323 ileti
Yer: evet yerim
İş: yalova müftüsü
Kayıt: 19-10-2006 21:35

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#222188 07-06-2007 08:30 GMT-1 saat    
allah'a tanrı diyerek niyaz etmek caiz midir? sen onun bi cevabını ver

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


ŞanlıTürk

grup tuttuğum takım
Cezalı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 701 ileti
Yer: ESKİŞEHİR
İş: öğrenci
Kayıt: 17-07-2006 17:55

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#222207 07-06-2007 08:47 GMT-1 saat    
Beni Zekeriya Beyazla karıştırdın galiba.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


hedehödö
fe eyne tezhebun!

grup tuttuğum takım
Yarbay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1323 ileti
Yer: evet yerim
İş: yalova müftüsü
Kayıt: 19-10-2006 21:35

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#222214 07-06-2007 08:57 GMT-1 saat    
senin fetva alıcak hocan zekerriya beyaz galiba...caiz olup olmadığını bilmiyosan caizmiş gibi konuşma

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


ŞanlıTürk

grup tuttuğum takım
Cezalı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 701 ileti
Yer: ESKİŞEHİR
İş: öğrenci
Kayıt: 17-07-2006 17:55

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#222215 07-06-2007 09:01 GMT-1 saat    
Yukarıda açıkladım caiz olup olmadığını ama sen anlamadığın için tekrar sordun.Bende tekrar açıklamak istemedim.

Tanrı kelimesini bizim inandığımız Allah'ı kastederek kullanırsak caiz.
İnançsızların ilahlaştırdığı birtakım şeylere tanrı dersen caiz değil.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


memati_06

grup tuttuğum takım
Er Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 29 ileti
Yer:
İş: özel koruma
Kayıt: 25-05-2007 08:29

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#222476 07-06-2007 15:18 GMT-1 saat    
'Esma ül Hüsna' anlamını bilmiyorsanız ben size daha ne diyim ya OKUMADAN GECMEYİN
1. turkçesi 'güzel isimler'dir.
ayrıca allah'ın kuran'da ve hadislerde belirtilen 99 ismini ifade eder.
2. allah'ın 99 ismi. tercüme olarak güzel isimler demektir
3. allah, rahman, rahim, melik, kuddüs, selam, mümin, müheymin, aziz, cebbar, mütekebbir, halik, bari, musavvir, gaffar, kahhar, vehhab, rezzak, fettah, alim, kabid, basit, rafid, rafi, muizz, müzill, semi, basir, akem, adl, latif, habir, halim, azim, gafur, sekur, aliyy, kebir, hafiz, mukit, hasib, celil, kerim, rakib, mucib, vasi, hakim, vedüd, mecid, bais, sehid, hakk, vekil, kaviy, metin, veliy, hamid, muhsi, mübdi, müid, muhyi, mümit, hayy, kayyum, vacid, macid, vahid, samed, kadir, muktedir, mukaddim, muahhir, evvel, ahir, zahir, batin, vali, müteali, berr, tevvab, müntekin, afüvy, rauf, malik ul mülk, zülcelali vel ikram, muksit, cami, ganiy, mugni, mani, darr, nafi, nur, hadi, bedi, baki, varis, resid, sabur.
4. 1-)ALLAH:-Tüm isim ve sıfatlan kendinde toplayan yüce Allah'ın zatının, başka hiçbir varlığa verilemeyen ismidir.

2) RABB: Terbiye eden, yaratan, besleyen, mâlik, en mükemmel, sahip tutan ve idare eden anlamlarına gelir. Rabb ismi, yüce Allah'ın umûmî isimlerindendir. Âlemlerin devamını sağlayan yüce Allah, onların Rabbi'dir. Allah'ın her türlü eksiklikten münezzeh olan Rubûbiyeti ve O'nun neticesi olan terbiyesi, besleyip büyütmesi olmasaydı, kainatta ne varlıktan, ne de tekâmül'den hiçbir eser bulunmazdı. Eğer bir kemâlimiz, bir terbiyemiz, ölçülü bir şekilde doğmamız, büyümemiz, yaşamamız ve ölmemiz varsa bunlarda yüce Allah'ın Rab sıfatının yansımasını görmemek mümkün değildir. Bu âlemde görülen ve bilinen her şeyde yüce Allah'ın sıfatlarının belirtisi vardır.

3) RAHMAN: Allah'ın pek merhametli, çok rahmet sahibi olması anlamlarına gelen bir sıfat ismidir. Sıfat ismi olmakla beraber, bu ismin Allah'tan başkasına verilmesi uygun görülmez. "Çok rahmet sahibi, gayet merhametli ve sonsuz rahmeti bulunan" diye tefsir edilip açıklanabilirse de, yalnız yüce Allah'ın özel bir ismi olduğundan dolayı tam anlamıyla tercüme edilemez. Dilimizde onun tam karşılığı olan bir kelime yoktur. "Esirgeyici" olarak tercüme edilmesi de doğru değildir. Dolayısıyla bu anlam Rahman isminin tercümesi olamaz. "Acıyan" diye tercüme edilmesi de onun tam anlamını vermekten uzaktır. Çünkü kuru bir acıma merhamet değildir. Bilindiği gibi, merhamet acıyı giderip yerine sevinç ve iyiliği getirmektir. Bu itibarla merhametli sözcüğünden anladığımız anlamı, diğerlerinden anlayamayız. Rahman, "pek merhametli" şeklinde eksik olarak tefsir edilebilirse de tercüme edilemez. Yüce Allah'ın rahmeti, sadece bir iyilik duygusundan ibâret değildir. O'nun rahmeti, insanlara iyilik dilemesi ve sayılamayacak kadar nimetler vermesidir. O halde "Rahman" ismini böylece bilmek ve anlamak gerekir. Her gün karşılaştığımız ve içinde bulunduğumuz nimetler, aslında bize Rahman'ın en güzel açıklamasıdır.

4) RAHÎM: "Çok merhamet edici' anlamında bir isimdir. Allah'ın sıfat ismi olmayıp, Allah'tan başka varlıklara da verilebilen bir isimdir. Bu iki sıfat "Rahmet" mastarından türemiş olmakla beraber, aralarında ifade ettikleri anlam bakımından farklar vardır. Rahman ve Rahîm arasındaki bu farklar şöylece belirtmek mümkündür:

a) Rahman sıfatı; daha ziyâde ezelle; Rahîm sıfatı ise daha çok ebedle ilgilidir. Bu nedenle hadislerde yüce Allah'ın hakkında "Dünyanın Rahman'l ahiretin Rahîm'i" ifadelerinin kullanıldığını görüyoruz. Rahman sıfatı bütün insanları; Rahîm sıfatı ise yalnız müminleri kapsar.

b) Rahman sıfatı; hiçbir kayıt ve şarta bağlı olmaksızın varlıkları yaratmak, meydana getirmek, onların çalışıp çalışmadıklarına bakmadan sayısız nimetlerle nimetlendirmek anlamına gelirken; Rahîm sıfatı Allah'ın emirleri doğrultusunda çalışanlara, çalıştıklarının karşılığını vermek anlamına gelmektedir.

c) Rahman sıfatı; ümitsizliğe, karamsarlığa imkan bırakmayan kesin bir ümit ve ezelî bir yardım ifade eder. Rahîm sıfatı ise, yaptığımız işlerimizin Allah tarafından mükâfatlandırılacağını ifade etmektedir. Bu nedenle Rahman sıfatının ifade ettiği mânâda mü'min ve kâfir eşit tutulup ayırım yapılmamış; Rahîm sıfatının belirttiği manada ise, mü'min ve kâfir açık bir farkla ayrılmışlardır.

5) el-MELİK: Yüce Allah Melik'tir. Yani mülk sahibi, bütün eşyanın ve yaratılanların tek mâlikidir. Bütün varlıklar üzerinde emretme, istediği gibi tasarruf etme, hiçbir şarta bağlı olmaksızın sahip olma O'na mahsustur. Yarattıklarına emretme, sakındırma, cezalandırma, istediğini zelil, dilediğini de aziz etme kudretine sahip olan yalnız yüce Allah'tır. O yarattığı mülkünde ve orada olanların hepsinde yegane hükümdardır. Sonsuz kudretiyle onları idaresi altında tutan tek yaratık Allah'tır..

6) el-KUDDÛS: Her türlü hata, gaflet ve acizlikten uzak, eksiklikten beri, mutlak kemâl sahibi anlamında. Allah, sonradan olma ve hiçbir tasvir kayıtlarına sığmayan, hakkında hiçbir eksiklik düşünülemeyen en mukaddes olan en yüce varlıktır (el-Haşr, 59/23; el-Cum'a, 62/1).

7) es-SELÂM: Allah, her türlü eminliğin, salimliğin aslı olup, ayıptan kusurdan ve her çeşit eksikliklerden uzak olan yüce yaratıcı anlamındadır. Allah, yok olmaktan ve hatıra gelen her türlü eksikliklerden uzaktır. Buna göre dünyadan ve ahiretten emin olmak isteyenleri ve kurtuluşa ermek dileğinde bulunanları, kurtuluşa erdirecek olan da yalnız Allah'tır (el-Haşr, 59/23).

8) el-MÜMİN: Allah'ın iman ve güven veren her türlü şüphe ve tereddütleri kaldıran anlamında bir ismidir. Allah, korku içinde olanlara emniyet ve güven verendir. Bu bakımdan her türlü korkudan emin olmak için Allah'a iltica edilmeli, O'na sığınılmalıdır.

9) el-MÜHEYMİN: Allah'ın görüp gözeten, her şeye şahit olan, her şeyi koruması altına alan, onları muhâfaza edip saklayan olduğu anlamına gelir.

10) el-AZİZ: Allah'ın, hiçbir yönden mağlup edilemeyen, her işinde mutlak gâlip gelen, son derece izzetli ve yüce olduğu manasına gelir. Hiçbir yönden benzeri olmayan dilediğini yapan ve buna güç yetiren, yüce varlığını ve kudretini hiçbir gücün mağlup edemediği tek yaratıcı Allah'tır.

11) el-CEBBAR: Allah'ın, yarattığı tüm varlıklarının ihtiyaçlarını karşılayan, her konuda çok güçlü ve kudretli olduğu anlamındadır. Ayrıca Allah'ın yarattıklarının tümünü kendi iradesine mecbur eden, dilediğini de zorla yaptırmaya gücü yeten, kesin hükmüne karşı gelinemeyen yaratıcı olduğu anlamına da gelir. Yüce Allah'ın "Cebbâr" sıfatı sebebiyle insanların, işlerine kendi iradeleri ve serbestlikleri olmadığı sanılmamalıdır. Çünkü Allah, bildirdiği emir ve yasaklarına uyup uymama konusunda insanları kendi iradelerinde serbest bırakmıştır. Şüphesiz insanların, Allah tarafından akıllı ve iradeli yaratılmalarının bir anlamı vardır. Allah, insanı O'nun hükümlerini tanıyıp bilmesi için akıllı, kendi irade ve istekleri ile O'nun emrine uymaları ve gösterdiği bu yolda yürümeleri için de serbest iradeli yaratmıştır.

Ancak Allah'ın, insanlara işlerinde serbestlik tanımış olması, onların bütün isteklerini yerine getirmeye mecbur olduğu anlamına gelmez. Örneğin Allah'ın emirlerini dinlemeyip O'na karşı gelen asiler, günahkârlar cezaya yanaşmak istemeseler de vakti gelince cezalarını çekmeye mecbur olacaklardır. Allah'ın mutlak iradesi ve kudreti altına girmeyen hiçbir varlık düşünülemez. "Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde olanların hepsi, ister istemez O'na teslim olmuştur ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir" (Âlu İmrân, 3/83).

12) el-MÜTEKEBBİR: Allah'ın her hususta çok büyük ve azamet sahibi ulu bir yaratıcı olduğu anlamındadır. Büyüklük O'nun hakkıdır. Yaratılmışların hiçbirinin böyle bir hakkı yoktur. Allah, zatında sıfatlarında ve işlerinde, mutlak manada büyüklüğün tek sahibidir. Hiçbir insan için bu mânâda bir büyüklükten söz edilemez. Kendilerini büyük sanan nicelerinin, Allah'ın sonsuz kudreti ve büyüklüğü karşısında ne kadar küçüldükleri imkân imkânsız olan bir gerçektir. Büyüklük sevdasına kapılanların yok olmalarına, bazen küçücük bir olay hattâ çok küçük bir yaratık, bir mikrop bile yetmiştir. Bu gerçek karşısında insanlar hangi büyüklükten söz edebilirler?..

13) el-HÂLİK: Allah'ın yaratıcı olduğunu belirten bir sıfattır. Yaratmak ise bir şeyi var etmek, hiç benzeri olmayan bir şeyi meydana getirmek demektir. Bu manada Allah'tan başka hiçbir yaratıcı yoktur. Herşeyi yaratan O'dur. İnsanların ortaya koydukları şeyler yaratma değildir; var olanlardan yeni bir şey elde etmektir. Allah, yaratandır; O'nun dışındaki tüm varlıklar ise yaratılmıştır.

14) el-BÂRÎ: Allah'ın, yarattıklarını temiz ve sağlam bir nizâm üzere yaratması, olgunlaştırarak birbirinden farklı niteliklerde meydana getirmesi mânâsındadır. Şüphesiz varlıkları seçip, düzenleyip olgunlaştırarak her birini ayrı bir özellikte yaratan Allah'tır.

15) el-MUSAVVİR: Allah'ın yaratmış olduğu varlıkların şekil ve durumlarını takdir edip, dilediği şekilde meydana getirmesi, şekillendirmesi anlamına gelir.

16) el-GAFFÂR: Kullarının günâhlarını affeden ve çok bağışlayan yüce varlık anlamına gelir. Günâh işlemek insanların özelliği olduğu gibi, onların günâhlarını örtmek ve bağışlamak da yüce Allah'ın ayrılmaz sıfatlarındandır.

17) el-KAHHÂR: Allah'ın ziyadesi ile kahredici, yok edici yüce bir varlık olduğu manasına gelir. Sonsuz kudretinin karşısında hiçbir kimsenin gücü ve kudreti olamaz. Ama serbest iradeleriyle O'nun karşısına çıkma cüretini gösterenlere de lâyık oldukları cezaları tam olarak verecektir. Allah'ın kayıtsız üstünlüğüne sınır koyacak hiçbir varlık yoktur.

18) el-VEHHÂB: Allah'ın çok hibe eden, çok fazla bağışlayan olduğu anlamına gelir. Hak sahibi olmadıkları halde yarattıklarına çok çok verendir.

19) er-REZZÂK: Allah'ın bütün yaratıkların rızıklarını veren olduğunu ifade eder. Her canlı için gerekli gıdayı bahşedip yaratan ve bol bol veren Allah'tır.

20) el-FETTAH: Kulların, her türlü güçlük ve sıkıntılarını açan ve kolaylaştıran manasına gelir. Faydalı ilimlere karşı insanların kalbini açarak, onların islerini kolaylaştıran, bütün zorluklarını ortadan kaldıran yüce Allah'tır. Her işinde üstün gelen O'dur.

21) el-ÂLİM: Allah'ın, çok bilen, bilgisi ezelî ve ebedî olan, her şeyi her yönüyle bilen tek yaratıcı olduğu manasını ifade eder.

22) el-KÂBIZ: Allah'ın, her şeyi sonsuz kudreti altına alan, bu kudretiyle kuşatıp kavrayan, her şeyi emri altına alıp tutan en yüce varlık oldu

Bu anlamına gelir.

23) el-BÂSIT: Allah'ın, her hayrı veren, lütuf ve rahmetini kullarına yayan yüce yaratıcı olduğunu ifade eder. Allah, insanlara rızık, neşe, rahatlık ve bolluk vererek onlara lütuf ve rahmetiyle muâmele etmektedir.

24) el-HÂFID: Allah'ın, emirlerini dinlemeyen, başkalarını beğenmeyen, büyüklenip hak ve hukuk tanımaz zorbaları rezil, perişan eden anlamına gelen bir ismidir.

25) er-RÂFİ: Kaldıran, yükselten ve yüksek olan anlamlarına gelir. Gönülleri iman ve irfan ışığıyla parlatan, yüksek gerçeklerden haberdar eden yüce Allah'tır. Her yönüyle yüce ve yüksek olan O'dur.

26) el-MU'İZZ: İzzet ve ikrâm edici, şeref sahibi anlamına gelir. Yalancılığa, samimiyetsizliğe itibar etmez.

27) el-MÜZİLL: Yüce Allah'ın, lâyık olanları zillete düşüren, zelil kılan, onları hor ve hakir eden anlamına gelen bir sıfat isimdir.

28) es-SEMI': İşiten, işitme kuvve tine sahip olan ve işitme gücünü verendir. O, hiçbir şartla ve kayda bağlı olmaksızın işitir.

29) el-BASÎR: Herşeyi her yönüyle eksiksiz gören, yaratıklarına da görme duyusunu veren anlamını taşır.

30) el-HAKEM: Hüküm koyan, emir veren, varlıklar hakkında hükmünü tamamen icra eden anlamına gelir.

31) el-ADL: Allah'ın herkese hakkını veren, koyduğu âdil hükümleriyle zulme razı olmayan, zulmü ve zâlimi sevmeyen anlamına gelen sıfatının ismidir. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır (el-A 'raf, 7/85; Yûnus, 10/109; Yûsuf, 12/80).

32) el-LATÎF: En ince işlerin bile bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığına nüfuz edilemeyen en ince şeyleri de yapan, seçilmez yollardan da kullarına çeşitli faydalar ulaştırandır (el-En'âm, 6/103).

33) el-HABÎR: Herşeyden haberdar olan, her şeyin iç yüzünden ve gizli tarafından her yönüyle haber sahibi bulunan, onlara yumuşak davranarak cezalarını geriye bırakandır.

34) el-HALİM: Acele etmeyen, günahkârların cezasını vermeye güç yetirdiği halde bunu acele yapmayıp, onlara yumuşak davranarak cezalarını geriye bırakandır.

35) el-AZİM: Çok yüce ve çok büyük olan; sınırsız ve kayıtsız büyüklük, üstünlük de yalnız O'ndadır.

36) el-GAFÛR: Mağfiret eden, yargılayan, suçları bağışlayan, affeden, insanların beğenilmeyen taraflarını gizleyendir.

37) eş-ŞEKÛR: Çok şükre lâyık olan, kendi rızası için şükredilen, şükür olarak yapılan iyi işlerin daha fazlasıyla karşılığını veren, insanlara nimetlerini artırarak şükür muamelesi yapandır.

38) el-ALİYY: Yüksek, büyük ve yüce olan; kudrette, bilgide, hükümde, irâdede ve diğer bütün kemâl sıfatlarında üstün olandır. Herşey O'nun hükmü ve emri altındâdır.

39) el-KEBİR: Büyük, yüce anlamında olup, Allah'ın kâinatı ve ondâkileri hüküm ve kudretiyle idâre eden, her şeyi hükmü altına alan sıfatının ismidir.

40) el-HAFIZ: Muhafaza eden, koruyup saklayan, yapılan işleri bütün ayrıntılarıyla saklayıp, her şeyi belli vaktinde afet ve belâlardan koruyandır.

41) el-MUKÎT: Rızıkları yaratıcıdır.

42) el-HASÎB: Herkesin yaptıklarını takdir eden, yapılanları bütün ayrıntılarıyla bilip her insanı hesaba çekerek yaptığının karşılığını verendir (el-Ahzâb, 33/39).

43) el-CELÎL: Büyüklük ve ululuğu pek yüce olandır. Sıfat ve-isimleriyle her türlü büyüklük kendine ait olandır.

44) el-KERÎM: Cömert, kerem sahibi; muktedir iken affeden, cömertlik duygusunu veren, va'dini yerine getirendir.

45) er-RAKÎB: Görüp gözeten, murâkebe eden, bütün varlıklar üzerine gözcü olup bütün işlerini kontrol altına alandır (en-Nisâ, 4/1).

46) el-MUCÎB: İcâbet eden, isteyene karşılık veren, teklifleri bilen ve O'na yalvaranların isteklerine icâbet eden ve karşılık verendir (el-Bakara, 2/186).

47) el-VASİ': Bağışlaması bol ve rahmeti çok olandır. Yarattıklarına maddi ve manevigenişlik verendir (el-Bakara, 2/247).

48) el-HAKIM: Herşeyi inceliğiyle bilen, bu bilgisine göre emir ve yasakları vâzeden, buyrukları ve bütün işleri yerli yerinde olandır.

49) el-VEDÛD: Çok şefkatli, muhabbetli, salih kullarını çok seven ve onlarca çok sevilen, onları rahmet ve rızasına erdiren; sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya yegane lâyık olandır. Sevgi ve dostluk hissini yaratandır (Hud, 1 1/90).

50) el-MECÎD: Şan, şeref, büyüklük ve kudretinden dolayı yüce olan ve güzel işlerinden dolayı da sevilip övülendir. Şeref, ancak kendi emir ve yasaklarına uymakla elde edilebilir (Hud, 11/73).

51) el-BAİS: Sebepleri yaratan ve ölüleri diriltendir. İhtiyaçlarma göre insanlara peygamberler gönderendir.

52) eş-ŞEHÎD: Herşeye şahit olan, her şeyi hakkıyla gören, bilen ve muamelesini de buna göre yapandır.

53) el-HAKK: Varlığı hiç değişmeyen, hiç yok olmayan ve gerçek olandır (el-Hacc, 22/6).

54) el-VEKİL: Hayatını, O'na tevekkül ederek düzenleyen ve böylece O'na sığınanların işlerinde kendilerine yardım edendir; İdaresinde hiçbir kayda ve şarta bağlı olmayandır.

55) el-KAVÎ: Kudretli, güçlü ve sınırsız kuvvet sahibi olandır. Herşey O'nun kudret ve kuvveti karşısında güçsüzdür; O'na boyun eğmek zorundadır.

56) el-METİN: Metânetli, kuvveti çok şiddetli olup hiçbir iş O'na zor değildir.

57) el-VELÎ: Emir sahibi ve iyi insanların yani müminlerin dostu (velisi) olup onlara yardım ederek işlerini yönetendir.

58) el-HAMÎD: Çok övülen, övgüyle değer sıfatlarıyla hamd edilendir. Bütün varlığın diliyle övülmeye lâyık ve her an hamd edilen tek yüce varlıktır.

59) el-MUHSÎÎ: Allah, çokça veren, sonsuz düşünülse bile her şeyin sayısını her yönüyle bilendir.

60) el-MÜBDÎ: Hiç yoktan ortaya koyan, vareden, yaratandır. O'ndan başka yaratıcı yoktur.

61) el-MU'ÎD: Yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratandır. O'ndan başka yaratıcı olamaz.

62) el-MUHYÎ: Dirilten, canlandıran ve hayat verendir. O'nun öldürdüğüne kimse hayat veremez (Fussilet, 41/39)

63) el-MÜMÎT: Öldüren, ölümü her canlıya takdir edip bunu uygulayandır.

64) el-HAYY: Diri, canlı hiç ölmeyen, hayatı ezeli ve ebedi olandır.

65) el-KAYYÛM: Baki ve ebedi olan; her şeyin O'nun kudret ve iradesiyle varlığını sürdürebildiği tek varlıktır (el-Bakara, 2/250; Âlu İmrân, 3/1).

66) el-VÂCİD: Var olan ve her şeyi vareden, icad eyleyen; varlığı kendinden olan; dilediğini istediği anda var edip yaratandır. O'na karşı hiçbir şey kendini gizleyemez.

67) el-VAHİD: Tek, bir olmak, Allah ikincisi olmayan tek birdir. Zatında, sıfatlarında, işlerinde ve hükümlerinde asla ortağı-dengi ve benzeri bulunmayandır.

68) es-SAMED: Hiçbir şeye muhtaç olmayan, tüm yaratıkların ihtiyacını gideren ve her türlü istekte doğrudan kendisine başvurulandır.

69) el-KADÎR: Kudret sahibi, tükenmez kudreti olan, istediğini dilediği gibi yapmaya muktedir olandır. Her türlü güç ve kuvvet de O'ndandır (el-Bakara, 2/20).

70) el-MUKTEDİR: Gücü her şeye yeten, her şeyi dilediği duruma getiren, kuvvet sahipleri üzerinde istediği gibi tasarruf edendir.

71) el-MUKADDİM: Herşeyden önce olan, dilediğini öne alan; dilediğine maddi ve manevi nimetler verip yükselten, öne geçiren, ilerlemelerini sağlayandır.

72) el-MUAHHİR: Herşeyden sonra yine var olan; emir ve yasaklarına uymayanları zelil edip arkaya bırakan, istediğini geri koyandır. Sonunda yine sadece O var (olarak) kalacaktır.

73) el-EVVEL: Herşeyden önce, öncelerin öncesi, başlangıçların yaratıcısı ve varlığının öncesi olmayandır.

74) el-AHİR: Herşey son bulunca O, var olarak kalacaktır. Varlığının sonu yoktur.

75) ez-ZÂHİR: Görünen, varlığında hiç şüphe olmayan, varlığı her şeyden aşikâr olandır. Her yaratık yaratanının görülen bir şâhididir.

76) el-BATIN: Gizli, cisim olarak görülmeyen, varlığı gizli olan, ancak varlığı da kesin olarak bilinendir. (Hayal, duygu, akıl ve düşüncenin de görülmeyip eserle varlıklarının kesin olarak bilinmesi gibi).

77) el-VALÎ: İdare eden bu büyük kâinatı ve onda her an olup bitenleri idare edip yönetendir. İdare etme yeteneği O'nundur.

78- el-MUTE'AL: Yüksek ve yüce varlık... Bilinenlerin en üstün olanı... Akım yaratılmışlarda mümkün gördüğü her şeyden çok yüce olandır.

79) el-BİRR: İyilik ve güzellik, bağışta bulunma, kullarına yardımcı olma anlamlarında Yüce Allah'ın bir sıfat ismidir. İyiliği ve ihsânı çoktur. İyilik ve ihsan gibi hisler de sadece ondadır (et-Tûr, 52/28).

80) et-TEVVÂB: Tövbeleri çok kabul eden, tövbe kapısını açık tutarak tövbe etme imkânı verendir. Samimi olarak günahlardan dönüp tövbe edenleri bağışlayandır.

81) el-MÜNTEKİM: İntikam alan, günahkârları, adaletiyle yargılayarak lâyık oldukları cezaya çarptıran demektir.

82) el-AFÜV: Merhametli, daima affeden, günâhlardan dilediğini affedip suçları bağışlayandır.

83) er-RAÛF: Çok merhamet eden, insanları yükümlü tutmada pek müsâmahalı ve yumuşak davranandır.

84) MALİKÜ'L-MÜLK: Herşeyin tek sahibi, her ne varsa O'nundur. Herşey üzerinde mutlak tasarruf yetkisi sadece O'na aittir. O h;llde Ondan başkasına kulluk edilmez.

85) ZÜLCELÂL-İ VE'L-İKRÂM: Celâl ve ululuk sahibidir. İkrâm ve ihsân edicidir. Hürmet ve saygıya yegane lâyık ve tüm büyüklüklere sahip olandır.

86) el-MUKSİT: Doğru hareket eden, bütün işlerini birbirine uygun ve yerli yerinde yapandır.

87) el-CÂMİ: Derleyen, toplayan, her şeyi kudreti içinde bulundurup dilediğini istediği anda ve istediği yerde toplayandır.

88) GANÎ: Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, hakkında noksanlık ve ihtiyaçtan sözedilemeyendir.

89) el-MACİD: Kerem ve müsâmahası sınırsız olandır. İnsanlara iyilikle muamele edip onları himâye etme lütfunda bulunan, her türlü sıkıntılarını giderendir.

90) el-MÂNİ': Herşey O'nun emir ve korumasına bağlıdır. O'nun emri olmadıkça hiçbir şey olamaz. İstemediği şeyin, yani takdir etmediğinin olmasına imkân yoktur.

91) en-NÛR: Alemleri, bütün kâinâtı nurlandıran, aydınlatan; istediği simalara, zihinlere ve gönüllere nur, aydınlık ihsan edendir.

92) el-HADÎ: Hidâyet eden, doğru yolu gösteren; hidayet yaratan; istediğini iyi işlerde başarıya ulaştıran, kullarına doğru yolu gösterendir.

93) el-BEDÎ: Eşi ve benzeri olmayan, bir şeyi en mükemmel yapan, yaratan, eşsiz ve görülmemiş şeyleri varedendir. Varlıklar âleminde O'nun eşi ve benzeri yoktur. Hayret verici âlemleri yoktan var eden, icad eden O'dur.

94) el-BÂKÎ: Sürekli var olan ve var olacak olandır. Sonu olmayandır. Allah'ın varlığının sonu yoktur.

95) el-VARİS: Tüm varlıkların gerçek sahibi, varisidir. Servetlerin geçici sahipleri yok olduktan sonra da varlığı devam eden ve o servetlerin sahibi olandır.

96) er-REŞÎD: Doğru yolu gösteren: İnsanları, peygamberlerin getirdiği ve tebliğ ettiği kitaplar vasıtasıyla doğru yola iletendir. Allah, bütün işleri ezeli takdirine göre yönetip, dosdoğru bir düzen içinde sonuca ulaştırandır.

97- es-SABÛR: Çok sabırlı, hiçbir şeyde acele etmeyen; kendine isyan edenleri cezalandırmada acele etmeyip, onlara süre verendir.

98- ed-DAR: Elem ve zarar verici şeyleri hikmetinin gereği olarak yaratandır. Yüce Allah, zarar veren şeyleri yaratmıştır. Fakat onlardan zarar görmemizi değil, akine maddi-manevi bütün zararlardan sakınarak korunmamızı emretmiştir.

99) en-NAFİ: Hayır ve fayda verici şeyleri yaratandır. Bütün olaylar sebepleriyle meydana geliyorsa da, sebepler yok'u var edemez. Onlar ancak insanların elinde birer vesîle ve Hakk'tan isteme vâsıtası olmak üzere yaratılmışlardır.


5. ezberleyene cennet kapilarinin acilacagi isimlerdir. yazayim da tam olsun;

Er-Rahman (cc) Nimet verici.
Er-Rahim (cc) Acıyıcı.
El-Melik (cc) Her şeyin hakimi.
El-Kuddüs (cc) Noksandan münezzeh.
Es-Selam (cc) Selamet verici.
El-Mü'min (cc) Emin kılıcı.
El-Müheymin (cc) Mahlukunu kollayıcı.
El-Azîz (cc) Her şeye galip.
El-Cebbâr (cc) Mecbur kılıcı.
El-Mütekebbir (cc) Büyüklükle vasıflı.
El-Hâlik (cc) Yaratıcı
El-Bâri (cc) Taktir edici.
El-Musavvir (cc) Şekil verici
El-Gaffâr (cc) Günahları örtücü.
El-Kahhâr (cc) Kahredici.
El-Vehhâb (cc) Bahşedici.
Er-Rezzâk (cc) Rızık verici.
El-Fettâh (cc) Kapıları açıcı.
El-Alîm (cc) Bilici.
El-Kâbiz (cc) Sıkıcı,kısıcı.
El-Bâsit (cc) Açıcı,genişletici.
El-Hâfid (cc) Dereceleri indirici.
Er-Râfi (cc) Dereceleri yükselten.
El-Muizz (cc) İzzet verici.
El-Müzill (cc) Zelil kılıcı.
Es-Semî (cc) İşitici.
El-Basîr (cc) Görücü.
El-Hakem (cc) Hükmedici.
El-Adl (cc) Bizzat adalet.
El-Latîf (cc) Lutfedici.
El-Habîr (cc) Kulunu imtihan edici.
El-Halîm (cc) Yumuşaklık gösterici.
El-Azîm (cc) Sonsuz büyük.
El-Ğafûr (cc) Bağışlayıcı.
Eş-Şekûr (cc) Kullarını kabul edici.
El-Aliyy (cc) Yükseklikte sonsuz.
El-Kebîr (cc) Büyük.
El-Hafîz (cc) Koruyucu.
El-Mukît (cc) Kuvvet verici.
El-Hasîb (cc) Hesap görücü.
El-Celîl (cc) Büyüklük O'na mahsus.
El-Kerîm (cc) Kerem sahibi.
Er-Rakîb (cc) Üstün gelici.
El-Mucîb(cc) Duaları kabul edici.
El-Vâsî (cc) Sınırsız.
El-Hakîm (cc) Hikmet sahibi.
El-Vedûd (cc) Mü'minleri seven.
El-Mecîd (cc) Yüksek şerefe sahip.
El-Bâis (cc) Peygamber gönderen.
Eş-Şehîd (cc) O'ndan saklı yok.
El-Hakk (cc) Hak üzere kaim.
El-Vekîl (cc) Her şeye kefil.
El-Kaviyy (cc) El-Kaviyy (cc)
El-Metîn (cc) Kuvvette kemal.
El-Veliyy (cc) Mü'minlere dost.
El-Hamîd (cc) Hamd edilen.
El-Muhsî (cc) İlmi eşyayı kuşatıcı.
El-Mubdi (cc) Misalsiz yaratıcı.
El-Muîd (cc) Öldürücü ve diriltici.
El-Muhyi (cc) Hayat verici.
El-Mümît (cc) Hayat kaldırıcı.
El-Hayy (cc) Evveli ve sonsuzu diri.
El-Kayyûm (cc) Her şey O'nunla kâim.
El-Vâcid (cc) Zengin ve ihtiyaçsız.
El-Mâcid (cc) Azamet ve şerefli.
El-Vâhid (cc) Bir ve eşsiz.
Es-Samed (cc) Muhtaç olunan ihtiyaçsız.
El-Kâdir (cc) Kuvvetli.
El-Muktedir (cc) Dilediğini yapabilen.
El-Mukaddim (cc) Öne alıcı.
El-Muahhir (cc) Sona erteleyici.
El-Evvel (cc) Evveli olmayan.
El-Âhir (cc) Sonu olmayan.
Ez-Zâhir (cc) Görünen.
El-Bâtin (cc) Gizli olan.
El-Vâli (cc) İşleri yürüten.
El-Müte'âli (cc) Zatiyle en yüksek.
El-Berr (cc) İyiliği bol olan.
Et-Tevvâb (cc) Tövbeleri kabul edici.
El-Müntekim (cc) Suçların karşılığını veren.
El-Afuvv (cc) Bağışlayıcı.
Er-Raûf (cc) Rahmet gösteren.
Mâliku'l-Mülk(cc) Bütün mülklerin sahibi.
Zü'l-Celâli ve'l-İkrâm (cc) Şeref ve ikram sahibi.
El-Muksit (cc) Adalet gösterici.
El-Câmi (cc) Kıyamette toplayıcı.
El-Ğaniyy (cc) Çok zengin.
El-Muğnî (cc) Zengin edici.
El-Mâni' (cc) Dilediğini en gelleyen.
Ed-Dârr (cc) Dilediğine zarar verici.
En-Nâfi (cc) Dilediğine menfaat verici.
En-Nûr (cc) Alemleri aydınlatan.
El-Hâdî (cc) Doğruyu gösterici.
El-Bedî (cc) Vasıtasız icat edici.
El-Bâki (cc) Varlığı dâim olan.
El-Vâris (cc) Mülklerin gerçek sahibi.
Er-Reşîd (cc) Kullarını irşad eden.
Es-Sabûr (cc) Sabır gösteren

6. 99 u da arapça olan adlar topluluğu.
7. Allah'ın 99 ayrı büyük vasfını anlatan adlar öbeği
8. (bkz: kimlik)
9. (bkz: yuzuncu ad)
10. bir rivayete göre ezbere bilenlerin ahiret yurdunda mükafatlandırılacağı, cenabı allah'ın güzel isimleri

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


hedehödö
fe eyne tezhebun!

grup tuttuğum takım
Yarbay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1323 ileti
Yer: evet yerim
İş: yalova müftüsü
Kayıt: 19-10-2006 21:35

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#222544 07-06-2007 17:37 GMT-1 saat    
Alıntı:
ŞanlıTürk :
Tanrı kelimesini bizim inandığımız Allah'ı kastederek kullanırsak caiz.
İnançsızların ilahlaştırdığı birtakım şeylere tanrı dersen caiz değil.


saçmalığa dikkat! tanrı kelimesini bizim inandığımız Allah'ı kasdederek kullanırsak caizmiş inançsızların ilahlaştırdığı bir takım şeylere dersek değilmiş..miş..miş... iyi de arkadaşım inançsızların ilahlaştırdığı bu bir takım şeylere tanrı dersem zaten ben islamdan çıkmış olurum müslüman olmayan biri için caiz midir değil midir diye sorulur mu? ben bir müslüman olarak inandığımız Allah'a tanrı diye niyaz edilmesi caiz midir diye sormuştum hatırlatıyorum soruyu ve bu soru üzerine fetva buyurunuz molla efendi...

memati_06:Kaldı ki,'Esma ül Hüsna' kavramında ki adlar da sonuç itibariyle Eski Arap Tanrıları'na maledilmiş güzel sözlerdir.

yukarıya da esma ül hüsnanın açıklamalarını yazmışsın burdaki yazıda da eski arapların cahiliye devrinden kalma tanrılarına mal edilmiş demişsin ya bu yazıdaki görüş senin değil yada esma ül hüsnanın açıklamasını buraya ekleyen görüş senin değil!

ben hala ''Kaldı ki,'Esma ül Hüsna' kavramında ki adlar da sonuç itibariyle Eski Arap Tanrıları'na maledilmiş güzel sözlerdir.'' bu cümlenin açıklamasını göremedim.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Sezen

grup tuttuğum takım
Yüzbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1777 ileti
Yer: Yanlizligin Baskentinden ( Amerika )
İş: CukuLataci :))
Kayıt: 03-04-2007 23:15

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#222574 07-06-2007 18:26 GMT-1 saat    
Alıntı:
BalabaN :
Alıntı:
kdgd_yakup :
tanrı derken neyi kast ediyorsunuz anlamadım...


Türkler Müslüman Olmadan Önce Göktanrı Dinine İnanıyolardı,Yani O Zamanlar Müslüman Değillerdi.Bilmem Anlatabildim mi yakup


Bir dakika bir dakika...Turkler Musluman olmadan oncemi? Musluman deyillerse Neydiler?? Nerden cikartiyorsun sen bunu Ya?

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Hortladim hHHhhahhAah

Candy

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 2571 ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 18-06-2006 16:50

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#222579 07-06-2007 18:38 GMT-1 saat    
Konuyu kilitlemiş bazı yetkili vatandaşlar, bende buraya yazarım :)


Balaban:
Sen Anlamak İstemiyosun Değil Mi.Atasözü ve Deyimler Değişmez.Bu Kadar Basit
Candy Hiç Okula Gitmedin Galiba,Ya Da Gittin Edebiyat Dersi Görmedin.Neyse Benden Duymuş Ol Atasözü ve Deyimler Değişmez


"Vay bee ne güzel söylemişsin" dememi bekliyorsan aldanıyorsun. Kibirin ve gururun seni geçmiş bakıyorum. Çok şey bildiği zannediyorsun, en büyük hata da budur.Allah (C.C.)'ın 99 güzel ismi varken "tanrı" kelimesini de kim türetti. Bizi yaratan Rabbimizin 99 ismi yetmiyor galiba. Sende benden duy o zaman "en güzel isimler Allah(C.C.)'ındır".Bir beşer sözlükte tanrının karşılığına "Allah" dedi diye o söylediğini söylemem, Rabbime o isimle seslenmem ;)

Karşındaki kim olursa olsun büyük veya küçük biraz saygılı konuşmayı öğren. Davanda haklı da olsan dahi böyle konuşma hakkını kimse vermiyor sana.Kimseyi manasız yere rencide edemezsin.Atasözleri senin deyiminde değişmez ama bana uygun değilse değişir. Kuralları mı yaşantı mı onlara göre koyamam ben.

Edebiyat dersine gelince imla kurallarım senden iyi bakarsan. Türkçe de noktadan sonra büyük harfle yazılır, böyle gelişi güzel yazılmaz. İmla kurallarından haberin yok galiba.Ya da girdiğin edebiyat dersini pek dinleyememişsin
Sana göre değişmiyorsa edebiyat dersinin kuralları kaideleri sende yazdıklarına dikkat et, değiştirme, söylediğin şeylerin arkasında dur...

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


BalabaN

grup tuttuğum takım
Cezalı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 313 ileti
Yer: Türkiye
İş: Her İş....
Kayıt: 07-04-2007 05:49

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#222655 08-06-2007 04:46 GMT-1 saat    
Alıntı:
Sezen :
Alıntı:
BalabaN :
Alıntı:
kdgd_yakup :
tanrı derken neyi kast ediyorsunuz anlamadım...


Türkler Müslüman Olmadan Önce Göktanrı Dinine İnanıyolardı,Yani O Zamanlar Müslüman Değillerdi.Bilmem Anlatabildim mi yakup


Bir dakika bir dakika...Turkler Musluman olmadan oncemi? Musluman deyillerse Neydiler?? Nerden cikartiyorsun sen bunu Ya?


Sezen Türkler Müslüman olmadan önce göktanrı dinine inanıyolardı.

Candy sana da cevap vermeyeceğim,Ben herşeyi ispatladım sana.[Kapak gibi oldu ]

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


ŞanlıTürk

grup tuttuğum takım
Cezalı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 701 ileti
Yer: ESKİŞEHİR
İş: öğrenci
Kayıt: 17-07-2006 17:55

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#222738 08-06-2007 08:32 GMT-1 saat    
Alıntı:
saçmalığa dikkat! tanrı kelimesini bizim inandığımız Allah'ı kasdederek kullanırsak caizmiş inançsızların ilahlaştırdığı bir takım şeylere dersek değilmiş..miş..miş... iyi de arkadaşım inançsızların ilahlaştırdığı bu bir takım şeylere tanrı dersem zaten ben islamdan çıkmış olurum müslüman olmayan biri için caiz midir değil midir diye sorulur mu? ben bir müslüman olarak inandığımız Allah'a tanrı diye niyaz edilmesi caiz midir diye sormuştum hatırlatıyorum soruyu ve bu soru üzerine fetva buyurunuz molla efendi...


Cevabını aldın işte cazdir.Ben caiz kelimesinin tam Türkçe karşılığını bilmiyorum.Yalnız bildiğim kadarıyla İslama göre hoş olmayan doğru olmayan davranışlardır.Bende buna dayanarak söyledim bunu.Umarım ne demek istediğimi anlamışsındır.Sende bir soru soruyorsun cevap vermeyince laf atıyorsun verincede laf atıyorsun.Ben molla efendi, hocagibi birtakım cevaplar yazacağını düşünerek başta cevap yazmamıştım.

Alıntı:
Bir beşer sözlükte tanrının karşılığına "Allah" dedi diye o söylediğini söylemem, Rabbime o isimle seslenmem ;)


Tamam candy sen söyleme sana birşey diyen yok zaten.Yalnız diyenlere neden karışıyorsun?Tanrı dese de Allah dese de aynı yaratıcıdan bahsediyor.Tabi Allah desek daha hoş olur orası ayrı bir mesele.

Alıntı:
yukarıya da esma ül hüsnanın açıklamalarını yazmışsın burdaki yazıda da eski arapların cahiliye devrinden kalma tanrılarına mal edilmiş demişsin ya bu yazıdaki görüş senin değil yada esma ül hüsnanın açıklamasını buraya ekleyen görüş senin değil!

ben hala ''Kaldı ki,'Esma ül Hüsna' kavramında ki adlar da sonuç itibariyle Eski Arap Tanrıları'na maledilmiş güzel sözlerdir.'' bu cümlenin açıklamasını göremedim.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


civilized

grup tuttuğum takım
Cezalı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 68 ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 20-07-2007 06:57

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#242126 30-07-2007 12:28 GMT-1 saat    
beyler uçuruma gidiyosunuz farkında değilsiniz istersenz kitleyin bu konuyu

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


hedehödö
fe eyne tezhebun!

grup tuttuğum takım
Yarbay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1323 ileti
Yer: evet yerim
İş: yalova müftüsü
Kayıt: 19-10-2006 21:35

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#242127 30-07-2007 12:32 GMT-1 saat    
merak etme civilized son sözü balaban söyler kendince kapak yaptığını sanar ve ne hikmetse hemen peşinden konu kilitlenir

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Blade IV

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 8324 ileti
Yer: İstanbul
İş:
Kayıt: 22-05-2006 06:51

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#242128 30-07-2007 12:32 GMT-1 saat    
Bu Konunun Açıklaması Yapılmış.Gereksiz Yere UzuyoR.Kilit

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <