Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

2000′li Yillarin Çizgili Tamlamasi

> 1 <

LoK!

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 3660 ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 05-07-2006 13:15

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #240201 22-07-2007 20:40 GMT-1 saat    
Mega seriler, mini seriler, maksi seriler, paralel evrenler, sivil savaşlar, kimlik krizleri, mezardan dönenler, mezara gidenler…

SI-KIL-DIM-!

80'li yıllarda gerek içerik, gerek ticari olarak en verimli çağını yaşayan Amerikan çizgi romanı ya da yaygın kullanımıyla 'comics'; usta yazarların kalbini kırmış, yeni neslin stilist çizerlerini şımartmış bir şekilde girdi doksanlı yıllara. Jim Lee, Todd McFarlane gibi yeni yetenekler, akıl hocaları/seksenleri anlamlı kılan yazarlar olmadan, hazırladıkları dergilerle satış rekorları kırmış, sektörün cüzdanı vesilesiyle dolmuştu. İç not: Jim Lee'nin hazırladığı X-Men tam 6 milyon sattı. Fakat yanlış atılan adımlar, izlenen politika, şımarık yeni nesle fazla güvenilmesi gibi kusurlu hareketlerle bir anda yere çakıldı comics, zirveden…

Yaratıcılar arasında kutuplaşmaya gidilmesi, öyküden çok çizimlere ağırlık verilmesi gibi sebeplerle basitleşen içerik değil 6 milyon, 200 bin bile satamaz olmuştu doksanların yarısında, şu anda olduğu gibi. İyi serilerde arada kaynıyor, çizgi roman sadece meraklıları tarafından 'okunmak' için okunuyordu, şu anda olduğu gibi.

Satışların durulmasıyla yan ürünlere yönelen Marvel, DC gibi majör firmaların aklına eski bir oyun geldi; 'mega crossoverlar'. Yani birkaç seride birden devam eden, firmanın çoğu dergisinde ilerleyen, sonuç olarak tek bir noktadan çıkan/aynı noktada buluşan büyük maceralar. Öyle ya; çoğu seriye yaydıkları öykü bir zincirin halkaları gibi birbirini tamamlayacak, zinciri kaçırmak istemeyenler daha önce almadıkları dergileri takip etmeye başlayacaklardı.

Ticari kaygılar sonucu doğan bu eğilim aslında sektörü daha da zayıflatıyor. Tüm serileri takip etmek istemeyenler satın almak yerine indirmeye başlıyor; anlatacakları öykülerden fedakarlık edip mega crossover'a yoğunlaşan yazarlar saçmalıyor; çıta yükseleceğine eski dinamizm bir anda kayboluyor…

Tabii bu düşüncelerim Marvel ve DC'nin umrunda değil, onlar hala paranın peşinde.

2000'li yıllarda büyük bir revizyona giren DC kaliteli serileriyle, ezeli rakibi/reklam ile işi götüren Marvel'ı geçince işler iyice çığırından çıktı.

DC'nin uzun dönemlere homojen ve başarılı bir biçimde yaydığı 'Infinite Crisis'a, Marvel'ın karşı atağı 'House of M' oldu. Scarlet Witch'in dengesini kaybetmesi sonucu gerçekliği değiştirmesini konu alan, vasat içeriğine rağmen istenen ilgiye ulaşan 'House of M' dramatik sonu dışında pekiyi seri değildi.

Tam bitti derken mutant nüfusunun azalmasını konu alan 'Decimation' ve ardından 'Civil War' başladı…

Birkaç gereksiz seri/ayrıntı dışında çok güzel bir iş çıkaran DC, ince eleyip sık dokuduğu 'Infinite Crisis' ile ceplerimizi boşaltsa da yüzümüzü güldürdü.

Açık konuşmak gerekirse DC'nin milenyumda yaptıkları benim gayet hoşuma gidiyor. Yetenekli isimlere emanet ettikleri köklü karakterlerinin geçmişlerine saygı duyarak, çelişkilerden kaçınarak hazırlanmış; zekice birbirine bağlanmış olaylarıyla Marvel'a açık ara fark atıyor, her ne kadar Marvel'ın gerisine düşse de. DC Comics mitosunda önemli bir yere sahip olan paralel evrenlerin geri dönüşünü konu alan, ünlü yazar Brad Meltzer'in kaleminden çıkma 'Identity Crisis' ile fiziplenip, 'Countdown to Infinite Crisis' tek sayısıyla başlayan, dört mini seri ile genişleyen, 7 sayılık mini seri 'Infinite Crisis' ile sonlanan crossover; yeni okuyuculara DC Evreni'nin alfabesini öğretirken, eski okuyuculara nostaljik anlar yaratan başarılı bir diziydi.

2006 yılında sonlanmış 'Infinite Crisis' ile bağlantılı, 52 sayı sürecek haftalık '52' serisi şirketin düzenli sistemlerinin göstergesi. Can sıkan tek nokta '52' serisinin son sayılarıyla cereyan edecek yeni mega crossover. Konusu nedir bilmiyorum. DC ser verip sır vermiyor…

Marvel'a gelirsek… Son yıllarda iyice koptum Marvel'dan. Gelmiş geçmiş en kötü baş editör Joe Quesada ile ilerleyen, DC Comics'i taklit etmekten başka bir numarası olmayan; yine de internet ve reklâmla zirvede oturan Marvel'dan tamamıyla ayrılmak için iyi bir sebep 'Civil War'. Kötü, çok kötü…

Hükümet ve hükümete bağlı SHIELD örgütünün gelişen olaylar karşısında tüm süper kahramanların kayıt altına alınmasını istemesi ve bu fikir üzerine zıt düşen Captain America ile Iron Man arasında gerçekleşen mücadeleyi konu almaktaydı. Pek başarılı bir iş olmasa da Marvel daha uzun süre konuşulacak bir atak yaptı ve çizgi romanın ikonik karakterlerinden Captain America'yı, Civil War'ın hemen sonrasında öldürdü.

1941 yılından beri yayınlanmakta olan Captain America'nın ölümünü konu alan serinin 25. sayısını okuyabilirsiniz. Devamında ne mi olacak? Biraz beklememiz lazım…

7. sayısıyla sonlanan 'Civil War' ile eski sakin düzleme geçileceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Hulk serisinde kapanması gereken 'Planet Hulk', sonucu itibariyle ufak ve gereksiz bir crossover'a dönüşecek. Civil War'ın sonrasını anlatan 'The Initiative', Spider-Man'i biraz daha rezil etmek için yayınlanacak dört sayılık 'One More Day' Marvel'ın bu yaz için hazırladığı bayat bir kumpanya paketi.

Tekrarlıyorum; sı-kıl-dım-!

Nasıl kurtulacağız peki bu hengameden?

Sorunuzu dolaylı yoldan, kendi yöntemlerimi açıklayarak cevaplamaya çalışacağım.

'Daredevil' gibi sınırlı sayıda Marvel, bazı gereksiz seriler dışında DC okuyorum. Gerisi ya eskilerden, ya da indie firmalardan.

90'lı yıllarda Marvel'da ünlenen ünlü çizerlerin, Marvel'ı terk ederek kurduğu 'Image Comics'; süper starların davayı bol sıfırlı çeklere satarak büyük firmalara transfer olmasıyla yeni ve radikal bir havaya büründü. Süper fıstıklar yerine daha derin ve uç konuları işleyen; çeşitliliğiyle göz dolduran Image, başta Savage Dragon olmak üzere, oldukça iyi bir firma. Ailecek takip ediyoruz…

DC'nin alt markası, +18 etiketli Vertigo'dan çıkan 'Fables', 'Y, the Last Man', 'American Virgin', 'Testament' ve diğer seriler hem farklı/gerçekçi, hem de sürükleyici. Bir göz atın derim. Hatta gaza gelip eski Vertigo serilerini de takip edebilirsiniz; Peter Milligan'ın hazırladığı sürrealist 'Shade, the changing man' gibi…

'Scott Pillgrim' gibi Oni Press yayınları eğlenmek için bire bir.

Paranız varsa 80'lerin Marvel ve DC dizilerini toplayın.

Frank Miller, Alan Moore, Grant Morrisson gibi isimlerin eski dergilerini cilt olarak takip edebilirsiniz.

Araştırın işte, derinlerde pek çok güzel seri var, yüzeydekilerle yetinmeyin. Tembellik yapmak istiyorsanız, ben sizin için hepsini sıralarım, size sadece okumak düşer…

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


BU ÜYEYE ERİŞİM ENGELLENMİŞTİR

Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi,23/08/2008 tarih ve 2008/318 nolu kararı gereği bu üyeye erişim TELEKOMÜNİKASYON İLETİŞİM BAŞKANLIĞI'nca engellenmiştir.
> 1 <