Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

ZEHİRLENMELER,SOKMALAR VE ISIRMALAR......

> 1 <

Assasin

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 2082 ileti
Yer: Manhattan
İş: Öğrenci
Kayıt: 25-03-2006 08:01

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #29518 14-05-2006 11:33 GMT-1 saat    
ZEHİRLENMELER, SOKMALAR VE ISIRMALAR



ZEHİR: Herhangi bir kimyasal, fiziksel veya organik madde sindirildiğinde, solunduğunda, emildiğinde (absorbsiyonunda) veya enjekte edildiğinde; küçük miktarlarda bile kimyasal etkileri ile yapılara zarar verebiliyor ve fonksiyonları bozabiliyorsa, bu maddeye zehir, olaya ise zehirlenme denilmektedir. Zehirler küçük miktarlarda bile etki gösterebilirler. Yapılara, fiziksel etkiden ziyade kimyasal aktivasyon nedeniyle zarar verirler; örneğin hücre metabolizmasındaki kimyasal reaksiyonları bozarak, hücreyi harap edebilirler. Zehirlenmeler, kasıtlı olarak veya kaza ile meydana gelebilirler. Genel olarak zehir vücuda sindirim, solunum ve deriden emilim/enjeksiyon yoluyla alınırlar.

Çok sayıdaki madde, farklı kişilerde farklı etkiler(alerjik etki) gösterdiklerinden bunlar da bazen zehir olarak adlandırılmaktadırlar. Bu maddeler, bazı kişilerde hiç bir etki yapmazken, bazı kişilerde hayati tehlikeye neden olabilirler. Birçok zehir niteliğindeki madde, yaşlılarda ve çocuklarda daha ciddi sorunlara neden olur.

Zehir vücuda girdikten sonra çeşitli şekilde hasar oluşturur. Zehirli bir gaz, oksijenin yerini alarak boğulmaya neden olur. Bazı zehirler sistemik etki yapar ve tüm vücudu etkiler. Zehirler, sinir sistemini etkileyerek ya aşırı uyarır ya da baskılar; bunun sonucunda ishal ve kusma görülebilir, alyuvarlara oksijen bağlanmasını engelleyebilirler. Zehrin gerçek etkisi; yapısına, yoğunluğuna ve bazen de vücuda alınış yoluna bağlıdır. Bu arada zehirden etkilenen kişinin yaşı, vücut ağırlığı ve genel sağlık durumu da zehirlenmelerde çok önemli etkenlerdir.

Zehirlenmenin tedavisinden ziyade ortaya çıkmasını önlemek daha kolaydır. İlaçların ve kimyasal maddelerin (deterjan vb), çocukların ulaşamayacağı yere konması bu önlemlerden sadece biridir.

ZEHİR DANIŞMA MERKEZİ ( ZDM ) :

Zehirlenme olayları, AABT açısından önemlidir. Çünkü, belirti ve bulguları çok farklılık gösterir, bazılarının tipik belirti ve bulguları hemen görülebilirken, bazılarında yavaş yavaş ortaya çıkar ve çok geç fark edilirler.

Zehirlenme olayında AABT etken maddenin özelliğini ve uygulanması gereken özgün tedaviyi bilemeyebilir, bu durumda bir uzman gerekir. Bu uzman, AABT nin muayene sonuçlarına ve etken maddenin bazı özelliklerine göre gerekli tedaviyi önerir. İşte böyle bir uzmana 24 saat boyunca ulaşılabilecek tek yer zehir danışma merkezidir. Zehir danışma merkezlerinin amacı, zehirlenme olayında, sağlık kuruluşuna ulaştırana kadar hastaya etkin acil bakımın ( veya ilkyardımın ) verilmesine yardımcı olmaktır. Gelişmiş sağlık sistemi olan ülkelerde zehir danışma merkezleri, yerel veya ulusal düzeyde olmak üzere, oldukça yaygındır. Türkiye’de bu konuda zaman girişimler yapılmıştır. Bu bölümün yazıldığı sırada, benim bildiğim, 24 saat hizmet veren iki ZDM var:



1 - D.E.Ü.-Farmakoloji Bölümü’ne bağlı Zehir Danışma Merkezinin telefon numarası:

( 0 - 232- ) 2 777 333 ,

2 - Sağlık Bakanlığı’na bağlı, ücretsiz aranabilen, Zehir Danışma Merkezinin numarası:

0 - 800 - 314 79 00‘dır.

Zehir danışma merkezinden yararlanabilmek için birkaç konuda bizim bilgimizin olması gerekir. Bu bilgiler ışığında ZDM bize yardımcı olabilir. Bu bilgiler:

Şüphelenilen madde iyi tanımlanmalıdır; rengi, şekli, katı-sıvı-gaz halinde oluşu vd. İlaç veya başka kimyasal bir madde ise (temizlik ürünü, böcek öldürücü gibi), ticari ya da etkin madde ismi verilmelidir. Bunun için kutu veya prospektüs yanınızda olmalıdır.

Şüphelenilen veya bilinen giriş yolu tanımlanmalıdır.

Şüphelenilen maddenin, hasta tarafından alındığı bilinen veya tahmin edilen miktarı belirtilmelidir.

Hastanın yaşı, kilosu, boyu hakkında mutlaka bilgi verilmelidir.

AABT, çalıştığı bölgede, iletişim kurabileceği gerekli yerlerin telefon numaralarını bilmek zorundadır, buna ZDM dahildir.

Başa Dön
ZEHİRLENMELERDE AABT' NİN SORUMLULUKLARI :

Çevresel güvenliği sağlamak.

ABC değerlendirmek, kontrol altına almak ve devamlılığını sağlamak.

Zehirlenme ile ilgili bilgi almak.

ZDM’ ne danışmak ve oradan gelen önerileri uygulamak. (Hastanın durumu ciddi ise, ZDM ‘ ne, haberleşme merkezi aracılığı ile ulaşmak size zaman kazandıracaktır.)

ZDM’ ne ulaşma olanağı yoksa, görevinin gerektirdiği önlemleri uygulayarak, zehrin etkinliğini azaltmak; örneğin: kusturmak, su içirmek.

Hastayı acilen hastaneye götürmek.



UNUTMA: Çevre iyice araştırılarak, etrafa saçılmış ilaçlar varsa toplanır, olay yerinde şişeler, kutular, kimyasal maddeler, kopmuş veya zarar görmüş bitkiler, kusmuk var mı araştırılır. Ve deliller hasta ile birlikte hastaneye götürülür.





Zehirlenmelerde, Genelde Görülen Belirti ve Bulgular:



* Yerel belirtiler: vücudun belirli bir noktasında kızarıklık, şişlik, ağrı, döküntü, kaşıntı



* Genel belirtiler: tüm vücutta yaygın olarak görülen veya bir yerde başlayıp yayılan kızarıklık, döküntü, kaşıntı ve şişlik. ŞİŞLİK fark edilir edilmez hemen yüzük, bilezik, saat, kolye, kemer, boyun bağı gibi sıkan takı, aksesuar ve giysiler çıkarılmalıdır.

Bulantı, kusma, ishal,

Baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması ( özellikle toksik inhalasyonda ),

Karında ağrı, şişlik, hassasiyet, kramp,

Pupillerde değişiklikler (zehrin etkisine göre daralma veya genişleme ),

Tükürük salgısında artma, terleme,

Bilinç kaybı, konfüzyon,

Dispne, taşipne, bradikardi, taşikardi gibi farklı yaşamsal bulgular,

Yüksek ateş, siyanoz



Zehirlenmelerin Tedavisinde Temel Kurallar:



Etkeni uzaklaştır ( kusturarak veya etkenle teması keserek)

Etkeni sulandır ( su içirerek )

Etkeni etkisiz hale getir ( aktif karbon ile)

Etkeni mümkünse, özgün antidot ( panzehir) ile etkisiz hale getir ® Bu madde istisnalar hariç acil servis için geçerlidir

Başa Dön



SİNDİRİM YOLU ZEHİRLENMELERİ :

Ağız yoluyla alınan ve zehir etkisi gösteren maddelerle meydana gelir. Alınan madde kuvvetli asit veya baz gibi kostik ( yakıcı, tahriş eden) yapıdaysa, yaralanma hemen görülebilir. Genellikle zehir kana karıştıktan sonra etkisini gösterir. Zehrin çok az bir kısmı mideden, kalan kısmı ise ince bağırsaktan emilmektedir. O nedenle etki sürelerinde farklılık olur. Amaç, sindirime uğramadan zehri vücuttan uzaklaştırmaktır.



Sindirim yolu zehirlenmelerinin nedenleri :

İlaçların, kasten (intihar -cinayet amaçlı) veya kaza ile yüksek dozda alınması,

İlaçların, temizlik malzemelerinin, ve kimyasal maddelerin çocukların ulaşabileceği yerlerde olmasından dolayı çocukların bunları yiyip içmesi ( özellikle ilaçları şeker sanması nedeniyle),

Alkollü içeceklerle birlikte ilaç alınması (özellikle uyuşturucular alkolle birlikte alındığında solunum merkezi baskılanabilir),

Zehirli maddelerin, yiyecek ve içeceklerle birlikte aynı yerde saklanması,

Dikkatsizlik, ihmalkarlık.



Öykü alırken dikkat edilecek noktalar:

Uygun acil bakımı verebilmek için zehirlenme hakkında yeterince bilgi alınmalıdır. Bunun için sorulabilecek sorular:

Sindirilen nedir ? Bitki ise, hangi kısmı ( meyve, çiçek, yaprak, gövde, kök) ? İlaç ise, kutusu veya prospektüsü nerede? Kusmuşsa, içeriği, rengi, kokusu nasıldı, yenilen/yutulan madde var mıydı ? Ve bunlar hastaneye, hasta ile birlikte götürülür.

Ne zaman alınmış ?

Ne kadar alınmış ?

Kusma girişimi olmuş mu ? Antidot olarak bir şey verilmiş mi ?

Hastanın psikolojik sorunu var mıydı veya daha önce intihar girişimi olmuş mu ?

Hastanın herhangi bir hastalığı ( kanser veya kronik hastalıklar ), alerjisi , sürekli kullandığı ilaçları/ilacı veya ilaç bağımlılığı var mı ?



Sindirim yolu zehirlenmelerinde belirti ve bulgular :

Genellikle, alınan maddenin özelliğine göre değişmektedir. Genel zehirlenme belirti ve bulgularının dışında görülebilecekler:

Anormal solunum ya da nabız,

Gözyaşında artış,

Korozif ( yakıcı, tahriş edici ) madde alınmışsa, ağız-boğaz-midede yangı ve doku harabiyeti, ağız kenarında renk değişikliği,

Şok belirtileri,

Nefeste ve vücutta olağan dışı koku.



Sindirim yolu zehirlenmelerinde baştan ayağa değerlendirme :

Deri : solukluk, siyanoz, renk değişikliği ( sarı, grimsi, kahverengi, siyah veya mavimsi-gri), iğne izleri araştırılır

Koku: hastanın nefesi koklanır ( alkol, benzin, gaz kokusu vd araştırılır ). Hastanın ağzının içi bu arada kostik yanık, aşırı tükürük ve öğürme refleksi yönünden kontrol edilir

Bilinç düzeyini saptamak için tam bir nörolojik muayene yapılmalıdır.

Pupiller reaksiyon önemlidir, özellikle çift görme, bulanık görme var mı, gözbebeklerinin hareketleri eşit mi, gözbebekleri daralmış mı yoksa genişlemiş mi ? araştırılır.

Kan basıncı, solunum, nabız sık aralıklarla takip edilir.



SİNDİRİM YOLU ZEHİRLENMELERİNDE ACİL BAKIM



1- Soluk yolunun açıklığı sağlanır: Uykulu ya da komadaki bir hastada daima aspirasyon tehlikesi vardır. Bu durumda en uygunu nazofarengeal airway takılması veya entübasyondur.

2- Aspirasyon: Zehirlenme nedeniyle komada olan veya nöbet geçiren hastada, tükürük salgısının artması ve öğürme refleksinin olmaması nedeniyle, soluk yolunun tıkanması olasılığı vardır, o nedenle aspirasyon için hazırlıklı olmalıdır.

3- Kusturma : Eğer, hasta zehir alındıktan sonraki 30 dakika içinde kusturulabilirse, etkili sonuç alınabilmektedir.

Kusturmak için;

Hastaya 250 ml civarında ılık-sıcak arası su içirilebilir,

İpeka şurubu içirilebilir (Türkiye'de bulunmamasına rağmen, literatürde yer aldığı için bilinmesinde yarar vardır):

Bebeklerde ( 12 aylıktan küçük )....................1-2 çay kaşığı ( 5 cc ) + 1 biberon veya su bardağı su içirin,

Çocuklarda ( 1 - 12 yaş arası )........................1 yemek kaşığı ( 15 cc ) ipeka + 1 - 2 su bardağı su içirin,

Erişkinlerde ........................................... .........2 yemek kaşığı ( 30 cc ) ipeka + 2 - 3 su bardağı su içirin.

Hastayı mümkünse dik oturtun, başını öne eğin ki kusarsa aspire etmesin. Bebek ve çocuklarda, yüz üstü yatar pozisyon verin.

Hastanın kusmasını bekleyerek vakit kaybetmeyin, hemen hastaneye yola çıkın. İpeka şurubu ile, hasta genellikle 20 dakikada kusar. Genellikle, kusturmak için tek doz yeterlidir, ancak 20 dakika geçmesine rağmen halen kusmamışsa ikinci doz verilebilir.

Eğer, ikinci doza rağmen hasta kusmamışsa, biran önce hastanede lavaj yapılmalıdır. Çünkü, ipeka şurubu emildiği takdirde, kalbe toksik etki yapar.

İpeka şurubu ile birlikte süt veya karbonat içeren sıvılar içirmeyin. Aksi halde etkisi kaybolur.

İpeka şurubunun etkisi ile kusma sona erdiğinde, 2 yemek kaşığı aktif kömürü bir bardak suda eriterek içirin. Aktif kömürü ASLA ipeka şurubu ile birlikte veya ipeka şurubundan önce İÇİRMEYİN ! Aksi halde aktif kömür, ipeka şurubunun etkisini yok eder. Aktif kömürün hastanede içirilmesi önerilmektedir.

Kusmayı takip eden bir saat içinde hastaya, ağızdan hiçbir şey verilmez.

Sırt üstü yatmakta olan hastanın uyumasına izin vermeyin. Uyuması halinde, kustuğunu aspire etmemesi için yan yatırın.

4- Kusturulmayacak durumlar:

Bebek 6 aylıktan küçükse,

Hasta stupor veya komada ise, kusmuk akciğere aspire edildiğinde, pnömoni oluşabilir.

Hastada öğürme refleksi yoksa,

Hasta nöbet geçiriyorsa veya daha önce nöbet geçirmişse,

Hastada akut myokard enfarktüsü belirti ve bulguları varsa,

Korozif madde ( kuvvetli asit veya baz) içilmişse,

Petrol ürünü = hidrokarbon türevi ( gaz yağı, benzin, mobilya cilası vb) içilmişse,

Striknin içeren madde ( örnek: fare zehiri ) içilmişse ( kusturma konvülsiyona yol açabilir),

Hasta son trimesterde olan bir hamile ise,

Şüpheye düşülen durumlarda, ZDM aranmalıdır.

5- Hasta içebilecek durumda ise, zehri dilüe etmek ( sulandırmak ) için su içirilebilir.

DİKKAT: Kostik bir madde içilmişse, SU İÇİRİLMEZ ! Aksi halde midede reaksiyon sonucu hasta daha fazla zarar görecektir, hasta içebilecek durumda ise süt içirilebilir.

6- Hasta çocuksa ve tahriş edici maddeye dokunmuşsa, yüzüne-gözüne sürmemesi için, hemen elleri yıkanır. Bu uygulama erişkin kişiler için de geçerlidir.

7- İçilen veya yenen zehir ağız çevresine bulaşmışsa ve CPR yapılacaksa, mümkünse cep maskesi veya ambu bag mask kullanılmalıdır.

8- Kusturmak amacıyla, tuz, hardal, sabun vb maddeler ASLA KULLANILMAZ !

9- İpeka şurubunun olmadığı durumlarda, elle ( manuel olarak) kusturulabilir. Bunun için mendilin ucu, peçeteye sarılmış kaşık sapı veya parmakla boğazın arka kısmı ( yumuşak damak), öğürme refleksi uyarılarak kusturulabilir. Manuel olsa da, kusturulmayacak durumlar ipeka şurubu ile aynıdır.

10- Hasta hastaneye götürülürken, yan yatırılır.

11- Kullanılabilecek sıvılar ve ilaçlar: ABC kontrol altına alındıktan sonra damar yolu açılabilir. Tüm tehlikeli zehirlenmelerde damar yolu açılarak, DAKŞ, Ringer Laktat veya % 0.09 luk NaCl ( SF) verilmesi önerilmektedir. Kan basıncının düzenliliği için yeterli intravasküler sıvıya, kardiyak fonksiyona ve sistemik vasküler dirence gereksinim vardır. O nedenle, sıvı replasmanı ( kaybolan sıvının yerine konması ) yapıldığında kardiyak monitorizasyon, dolayısıyla bilinç ve yaşamsal bulguların sık takibi gerekir. Birçok alan uygulamalarında, teşhis amacıyla “Koma Kokteyli “ denilen üçlü (% 50 ‘lik Dekstroz, Naloksone, Thiamine) kullanılmaktadır. Son zamanlarda, hipoglisemi belirlenmeden dekstroz verilmesi sorgulanıyor ve Glukometre ile hipoglisemi belirlendikten sonra verilmesi öneriliyorsa da halen hipoglisemi olasılığını ortadan kaldırmak için kullanılmaya devam ediliyor. Narkotikler solunum merkezini etkilerler, bu nedenle solunum depresyonu, narkotik aşırı dozunun klasik belirtisidir. Opiat zehirlenmesinden şüphe ediliyorsa, solunum düzensizse veya gözbebekleri toplu iğne başı gibiyse, 1-2 mg Naloxone, IV puşe edilir. Eğer kronik alkolizmden şüpheleniliyorsa, 100 mg Thiamine, IV yoldan verilir.



UYARI: ZDM ‘ ne danışmadan nötralizan olduğunu düşündüğünüz madde vermeyin . Örneğin, asit içilmişse alkali içirmek gibi, bu sadece hastaya daha fazla zarar verecektir.

Başa Dön




BESİN ZEHİRLENMELERİ:



Yiyeceklerle birlikte bakterilerin, vücuda alınmasıyla ortaya çıkar. En sık rastlanılan besin zehirlenmesi etkenleri: kolera ( Vibrio cholerae), tifo ( Salmonella thyphi, salmonella ), paratifo (Salmonella parathyphi, enterik ateş), şigella (Shigella, basilli dizanteri), Clostridium perfiringens, Hepatit A ve E. Bir de bakteriden değil de onun ürettiği toksinlerden meydana gelen zehirlenmeler vardır; stafilokoklar (stafilokkokus aerus ) ve botulizm (Clostidium botulinum ).

BOTULİZM

En tehlikelisi ve ağır seyirli olanı BOTULİZMdir. İyi sterilize edilmeden hazırlanmış konservelerde ürerler. Yenildikten 2 saat - 6 gün (genelde 12- 36 saat) içerisinde belirti ve bulgular ortaya çıkar.

Belirti ve bulguları:

Erken dönemde: bulantı-kusma, göğüs ve karın ağrısı görülürken,

İlerleyince: baş ağrısı, çift görme, ışık refleksinde azalma, yutma güçlüğü, ağız kuruluğu, güçsüzlük, ishal ya da kabızlık, solunum güçlüğü; hastalık ilerledikçe solunum felci ve 6-8 ay devam edebilen kısmi paralizi görülebilir. Ölüm 3-10 gün içerisinde görülür. Ölüm oranı % 50-65 tir.

Botulizmde Acil Bakım:

En kısa zamanda ABC değerlendirilerek, kontrol altına alınır ve devamlılığı sağlanır, yüksek konsantrasyonda oksijen desteği ile hastaneye götürülür.

Besin zehirlenmelerinde: ölümler genellikle, ishale bağlı olarak oluşan dehidratasyon sonucu meydana gelmektedir. O nedenle, ABC nin devamlılığı sağlanarak, yüksek konsantrasyonda oksijen verilir, damar yolu açılarak RL başlanır ve hasta hemen hastaneye götürülür.



SOLUNUM YOLU (İNHALASYON SONUCU) ZEHİRLENMELERİ

Solunum yolu zehirlenmelerinde belirti ve bulgular:

Merkezi sinir sistemi etkilenmesine bağlı olarak; baş dönmesi, baş ağrısı, şaşkınlık, nöbet geçirme, halüsinasyonlar, koma.

Solunum sisteminde; taşipne, öksürme, konuşurken seste boğukluk, stridor, dispne, retraksiyonlar, göğüs ağrısı, göğüste daralma hissi, wheezing, ral veya ronküs.

Kardiyak; ritim bozuklukları ( disritmiler).



DİKKAT: Kiraz kırmızısı cilt rengi karbon monoksit zehirlenmesinde nadiren görülen, geç bir belirtidir. Bu renk değişikliği genellikle ölümden sonra görülür.



Solunum yolu Zehirlenmelerinde Acil Bakım:



1- Çevresel güvenliği sağlayın. Önce kendi güvenliğinizi sağlayın, görünen kaynak varsa kapatın, ortamı havalandırın, hastayı zehirli ortamdan uzaklaştırın (UNUTMA: Karbon monoksit renksiz ve kokusuz olduğundan fark edilmeyebilir, o nedenle belirti ve bulguları iyi değerlendirin). Önlem için:

* Koruyucu giysileri giymeden zehirli ortama girmeyin ve ilgili görevlilerin önerilerine uyun.

* En uygun solunum araç gereçlerini kullanın.

* Hastanın üzerindeki, zehir bulaşmış (kontamine) giysileri hemen çıkarın.

2- Gerektiği şekilde, ilk ve ikinci değerlendirmeyi yapın.

3- Aşağıdaki acil bakımı uygulayın:

Soluk yolunun açıklığını sağlayın ve sürdürün. Sıkı giysileri, özellikle de boyun ve göğüs kısmındakileri, gevşetin. Hastanın solunumu sesliyse, larenks ödemi olabilir, nazofarengeal airway takarak , soluk yolunun devamlılığını sağlayın.

Yüksek yoğunlukta ( % 100 ) oksijen verin. UYARI: Bazı tarım ilaçlarının inhalasyonunda yüksek konsantrasyonda oksijen ölüme neden olabileceğinden, mutlaka en kısa zamanda ZDM’ ni arayın.

Gerekiyorsa, entübe edin ve solunumuna yardımcı olun.

Gerekiyorsa, CPR başlatın.

Bag-valve-mask veya demand -valve kullanın.

Damar yolu açın.

ZDM ile iletişim kurun.

Hastayı en kısa zamanda hastaneye götürün. Kendine gelme belirtileri gösterse bile bu sizi yanıltmasın, hastayı mutlaka hastaneye götürün.

Başa Dön
KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMESİ :

Karbonmonoksit ( CO) tatsız, renksiz, kokusuz ve tahriş etme özelliği olmayan bir gazdır. Kaza veya intihar (suicidal) amacı ile zehirlenmeye neden olabilir. Bütan gazı, kömürlü ocak ve ısıtıcılar, duman ( sigara dumanı dahil), otomobil egzosu (küçük ve kapalı bir garajda çalıştırılan bir araba, 15-30 dakika içinde öldürücü düzeyde karbon monoksit üretir), metilen klorid, iodid, bromid içeren maddelerin yenmesi ve solunması ile karbon monoksit zehirlenmesi meydana gelir. Anemi, kardiyovasküler hastalıklar, KOAH, çok genç (infant), yaşlı ve gebe olan kişiler risk grubundadır.



Belirti ve bulgular:

Düşük yoğunluktaki CO ‘ e defalarca maruz kalınmışsa: baş ağrısı, güçsüzlük, düşünme güçlüğü, parestezi, göğüs ağrısı, çarpıntı ( palpitasyon), görme bozuklukları, bulantı, diare, karın ağrısı görülebilir.

Akut CO zehirlenmesinde klinik görünüm, kandaki COHb( Karboksi hemoglobin) oranına göre değişiklik gösterebilir. Normalde kanda, COHb halinde % 0.5 - 3 oranında CO bulunmaktadır. COHb oranına göre, görülebilecek klinik bulgular:

COHb oranı % Klinik bulgular:

0 - 10 Hafif psikomotor bozukluk ve vital bulgularda değişiklikler

10 - 20 Hafif baş ağrısı, dispne, koroner rahatsızlığı olanlarda angina

20 - 30 Zonklayıcı baş ağrısı, dispne

30 - 40 Şiddetli baş ağrısı, halsizlik, bulantı, kusma, yorgunluk, görme bozuklukları

40 - 50 Konfüzyon, senkop, taşipne, taşikardi

50 - 60 Senkop (baygınlık), nöbet, koma

60 - 70 Koma, hipotansiyon, solunum yetmezliği, ölüm

70 + ÖLÜM

Ciddi CO zehirlenmelerinde, klinik tabloya ekstrapiramidal bulgular, rijidite, ışık refleksinde azalmada eklenebilir.



CO Zehirlenmesinde Acil Bakım:

Spesifik tedavisi, hiç vakit kaybetmeden % 100 oksijen vermektir.
Hastayı hemen o ortamdan uzaklaştırarak daha güvenli temiz ortama alın
Mümkünse solutmaya olay yerinde başlayın
Soluk yolunun açıklığını sağlayın
Ambu bag valve mask ile % 100 oksijen verilibilir. Çünkü, CO zehirlenmelerinde ölüm riski % 30 oranındadır.

Damar yolu açın ve en kısa zamanda acil servise nakledin
Koma gelişmişse ve nörolojik bulgular ortaya çıkmışsa, Hiperbarik oksijen (HBO) verilmelidir: Kandaki COHb oranı değerlendirebiliyorsa; COHb oranı % 15 ve üstünde olan hamilelerde, % 20 ve üstünde olan iskemik kalp hastalarında, % 40 ve üstünde olan hastalarda; 2.5 - 3 atmosfer basınçlı HBO, 45 dakika verilir.



HBO tedavisinin komplikasyonları: Emezis, tansiyon pnömotoraks, timpanik membran rüptürü, kardiyak ritim bozuklukları, hipotansiyon ve kontakt lens çıkarılmazsa kornea hasarı.



ÖNEMLİ: Son araştırmalara göre:" sadece % 100 oksijen verilmesi yeterlidir ve basınca gerek yoktur" denilmektedir. O nedenle basınçlı oksijen verme olanağı olmayan durumlarda sadece yüksek konsantrasyonda oksijen vermeniz bile hastayı kurtaracaktır.

Başa Dön

DERİDEN EMİLİM YOLU İLE OLUŞAN ZEHİRLENMELER

Emilen zehir deride iritasyona veya hasara neden olur. Bazı zehirler emildiklerinde deride hiçbir hasara neden olmayabilirler, ancak bu durum çok nadirdir. Absorbsiyon (emilim) yoluyla meydana gelen zehirlenmelerden en önemlisi ve tehlikelisi organik fosfat zehirlenmesidir.

ORGANİK FOSFAT ZEHİRLENMESİ

Organik fosfat, birçok insektisit ( böcek öldürücü) ve tarım ilaçlarının yapısında bulunur. Organik fosfatla Amerika’da yılda ortalama 35 000 kişi zehirlenmiş; zehirlenen erişkinlerin %10 u, çocukların da % 50 si ölmüştür. Organik fosfat zehirlenmesinde parasempatik bulgular görülür: aşırı tükürük salgılanması, bradikardi ve kas seğirmeleri.

Organik fosfat zehirlenmesi erken dönemde fark edilmeyebilir, çünkü tipik olmayan baş ağrısı, halsizlik, baş dönmesi, bulantı gibi bulgularla başlar ve grip sanılarak boş verilebilir. Ciddi zehirlenmelerde karında kramplar, kusma, ishal ve bazı durumlarda inkontinans görülür. Hastaların diğer şikayetleri: görmede bulanıklık, göğüste sıkışma hissi ve dispnedir.

Fiziksel muayenede, hastanın sendeleyerek yürümesi ilk anda sarhoş izlenimi bırakır. Aşırı terleme sonucu cilt ıslaktır. Ağır bradikardi vardır. Pupiller daralmıştır ( miosis), tükürük salgısı artmıştır. Hastanın nefesi bazen sarımsak gibi kokar.



Organik fosfat Zehirlenmesinde Acil Bakım:



Organik fosfat zehirlenmesinde, antidot olarak, parasempatik etkiyi yok etmek için ATROPİN kullanılır.

Hastanın bilinci tam olarak açık değilse tüm dikkatinizi soluk yoluna verin. Sekresyon aspire edilmelidir. Hastada öğürme refleksi kaybolmuşsa, entübe edin.

% 100 oksijen verin, tercihen demand-valve veya bag-valve-mask ile ve ilave olarak PEEP ( pozitif end ekspiratory pressure) yapın.

Zehir hastanın derisine bulaşmışsa DEKONTAMİNE edin. Bunun için koruyucu giysiler giyin ( giysi ve lastik eldivenler). Hastanın giysilerini çıkararak plastik bir torbaya koyun. Hastayı duşun altına götürerek bol sabun ve su ile yıkayın. Eğer alanda iseniz yıkayacak su temin etmeye çalışın ve mutlaka saçını, tüm vücudunu süngerle yıkayın. Madde ağız yoluyla alınmışsa yine aynı işlemler yapılır çünkü hasta terlediğinde terle atılan ilaç geri emilebilir

Şayet zehir ağız yolu ile alınmışsa ve hasta bilinçli ise, ipeka şurubu içirilerek kusturulabilir ve aktif kömür verilebilir.

Monitorize ederek EKG ritmini izleyin.

IV yoldan, % 5 lik Dekstrozu DAKŞ başlayın.

Atropini IM olarak 2 mg ve IV olarak 1 mg , hiç vakit kaybetmeden verin ( çocuk dozu : 0.05 mg/kg ). IV dozu 5 - 10 dakika aralıklarla tekrarlayın ta ki, ağız kuruluğu, nabız yükselmesi, pupillerin genişlemesi gibi atropin etkileri görülene kadar. Bunun için fazla miktarlarda atropin vermeniz gerekebilir!

Morfin veya Aminofilin VERMEYİN, hatta pulmoner ödem belirtileri olsa bile.

Nöbet geçirmesine ve ventriküler disritmilere karşı hazırlıklı olun.

Nöbet geçiriyorsa: DİAZEPAM başlangıç için dozu 5-10 mg; çocukta ise 0.25-0.4 mg/kg

ZDM mutlaka danışın

ج


Genel olarak deri yolu zehirlenmelerinde görülen belirti ve bulgular:

Deri reaksiyonları ( hafif iritasyondan kimyasal yanığa kadar değişebilir)

Kaşıntı

Gözlerde yanma (iritasyon)

Baş ağrısı

Artmış vücut ısısı

Anormal solunum ve kalp hızı

( Nadiren) Anaflaktik şok



Deri yolu ile Zehirlenmelerde Genel Acil Bakım:

Hastayı zehir kaynağından (veya tersi ) uzaklaştırarak teması kesin. Kendinizi koruyarak hastanın giysilerini vakit kaybetmeden çıkarın.

Su kullanarak deriye bulaşmış zehri hemen uzaklaştırın. Maruz kalan bölge tazyikli ve bol su ile en az 15-20 dakika yıkanmalıdır, özellikle de etkilenen bölge göz ise, yıkama kesinlikle bu sürenin altında olmamalıdır.

KURU ( TOZ) KİMYASAL maddeleri önce fırçalayarak ( ya da daha pratik ve güvenceli olan elektrik süpürgesi ile) uzaklaştırın sonra su ile yıkayın.

Yıkarken, kendinizi ve çevredeki kişileri korumayı unutmayın. Yıkanması gereken kişi sayısı fazla ise, her birini tek tek yıkayın.

ZDM ile iletişim kurun.

Tüm sıkan giysileri ( mücevherler, ayakkabılar ve saat dahil ) çıkarın.

Anaflaktik şoka karşı hazırlıklı olun.

Acilen hastaneye götürün. Hastaneye götürürken, hastayı kuru ve temiz örtülerle kapatın ve sıcak tutmaya çalışın.



BİTKİ ZEHİRLENMESİ

Her yıl bitki zehirlenmesine bağlı bir kaç bin vakayla karşılaşılmaktadır. Birçok ev bitkisi zehirlidir. Bazı zehirli bitkiler ciltte lokal iritasyona neden olurken, diğerleri dolaşım, sindirim veya sinir sistemini etkilemektedirler.



Bitki Zehirlenmelerinde Acil Bakım:

Dolaşım sistemi etkilenmişse;

· Hipovolemik şoka karşı önlem alın

· Ağız yoluyla alınmışsa, 30 dakikayı geçmemişse, kusturun ve kusmuğu hastayla birlikte hastaneye götürün

· Zehirlenmeye neden olan bitkiyi tanımlayın (rengi, şekli, dalı, yaprağı, meyvesi, kökü veya çiçeğini)

· En kısa zamanda hastaneye götürün

Sindirim sistemi etkilenmişse;

· İlk önce kusturun

· Bitkiyi tanımlayın

· Hemen hastaneye götürün

Merkezi sinir sistemi etkilenmişse;

· Temel yaşam desteği sağlayın

· Bitkiyi tanımlayın

· Hemen hastaneye götürün

Deri etkilenmişse;

· Temas eden kısmı silin / yıkayın

· Gerekiyorsa hastaneye götürün, özellikle yerel belirtiler genel belirtilere dönüşüyorsa.

Başa Dön


SOKMA VEYA ISIRMA İLE OLUŞAN ZEHİRLENMELER

Vücuda, kasıtlı veya kaza ile aşırı doz ilaç enjekte edildiğinde, enjeksiyon yolu ile zehirlenme meydana gelir. Ancak enjeksiyon yolu ile meydana gelen zehirlenmelerin sebebi, çoğunlukla, kara veya deniz canlılarının ısırması ya da sokmasıdır. Genelde sokmalarda, kızarıklık, şişlik, ağrı ve kaşıntı gibi yerel belirtiler görülse de, alerjik yapılı kişilerde veya zehirli hayvanların sokma veya ısırmalarında daha ciddi belirti ve bulgular görülebilmektedir.



Genel belirti ve bulgular:

Bilinç düzeyinde değişkenlik

Deride görülebilen ısırık ya da sokma izi

İğne izi aranır, özellikle parmaklar, ön kollar, ayak parmakları ve bacaklarda

Deride döküntüler ( lekeler)

Bölgesel ağrı ve/veya kaşıntı

Kollarda, bacaklarda ya da vücutta duyu kaybı

Kolda/bacakta, enjeksiyon yerinden başlayıp yayılan, ağrı ve yanma hissi

Şişlik veya büller(su kesecikleri)

Halsizlik veya kollaps (yıkılma)

Solunum güçlüğü ve anormal nabız

Baş ağrısı ve baş dönmesi

Bulantı ve kusma

Kas krampları, göğüste sıkışma hissi, eklem ağrıları

Aşırı tükürük salgısı, aşırı terleme

Anaflaksi



Genel Acil Bakım :

Ağır seyirli yerel reaksiyon görüldüğünde, sıkabilecek tüm yüzük, bilezik, saat, kolye,kravat gibi şeyleri çıkarın

Venöz turnike uygulayın

Soğuk uygulama yapın

Anaflaktik şoka karşı hazırlıklı olun.

Akrep sokmalarında kramp tarzı ağrı



VENÖZ TURNİKE: Sokma, ısırma , kol veya bacakta deri ya da kasa uygulanan enjeksiyon sonucunda reaksiyon oluştuğunda venöz turnike uygulanır. Etkilenen kısmın hemen altından ve üstünden 2-3 cm enlilikte lastik bant (veya dar elastik bandaj, mendil , üçgen sargı bezi veya benzeri yumuşak enli kumaş) ile basınç uygulanır. Amaç, kan akışını engellemek değil, lenf dolaşımını ve yüzeysel ven akışını yavaşlatmaktır, böylece zehrin dolaşıma karışması geciktirilir. Bantlar sıkı olmalıdır ama dolaşımı engellememelidir. O nedenle kolda ise radyal arterden, bacakta ise ayak arterlerinden dolaşım kontrol edilir. Dokuda şişme olursa, bantların sıkıştırmaması için ara ara kontrol edilir.



Böcek ısırmaları ve sokmaları:



Böceklerin iğneleri karın kısmındadır. Bal arısı soktuğunda, iğnesinin bir kısmını soktuğu yerde bırakır, o nedenle bir kez sokabilir. Eşek arısı ve yaban arısı aniden ve birkaç kez sokabilir.



Sokmalarda Acil Bakım:

Etkilenen alanı yıkayın

İğne varsa, çekerek çıkarmaya çalışmayın zira cımbız gibi bir şeyle tuttuğunuzda sıkıştırma sonucu iğnenin içinde kalan zehir deriye enjekte olacaktır. O nedenle, bıçak sırtı gibi düzgün ancak keskin olmayan bir cisimle sıyırarak iğne uzaklaştırılmaya çalışılır.

Etkilenen kısma, kompreslerle soğuk uygulama yapın, hareketsiz durması için destekleyin

Anaflaktik şoka karşı uyanık ve hazırlıklı olun.

AKREP SOKMASI

BELİRTİLER VE BULGULAR

vSokulan bölgede hafiften şiddetliye değişen ağrı, çoğu kez hissizliğe kadar gidebilir
vKas seğirmeleri, kramplar, karın ağrısı
vTükürük salgısında artma
vBulantı – kusma
vNöbet geçirme
vCümle kurmada zorluk (sarhoş gibi)
vHuzursuzluk, silkinme, sağa sola yalpalama (özellikle çocuklarda başka neden(nöbet, fenotiyazin zehirlenmesi gibi) söz konusu değilse hemen akla akrep sokması gelmelidir
• ACİL BAKIM

ØHastaya güven vererek sakinleştirin
ØLenf yayılımını önlemek üzere venöz turnike uygulayın, etkilenen kısmı destekleyerek hareketsiz halde tutun
ØAğrı kesici vermeyin
Sokulan yerin üzerine varsa amonyak ya da sodyum bikarbonatı (yemek sodası, karbonat) su ile bulamaç haline getirerek sürün
ØSistemik bulgular gelişirse, panzehir uygulanmak üzere en kısa zamanda hastaneye nakledin




KAHVERENGİ KEŞİŞ ÖRÜMCEĞİ ISIRMASI



15 mm boyunda, sırtında keman şeklinde bir leke olan örümcektir. Karanlık ve kuru yerleri sever. Isırdığı yerde ülserasyon ve iskemi oluşur. Dolayısıyla belirtiler ısırmayı takiben hemen görülmeyip saatler sonra ortaya çıkarlar.



Belirti ve bulgular:

Eritematöz makül ( sıvı dolu kabarcık-bül- ve çevresinde oluşmuş beyaz bir halka ). Birkaç gün içinde mavimsi renkli nekroza dönüşür

Isırmayı takip eden 2-8 saat içinde bölgesel ağrı, kızarıklık, şişlik

Titreme, ateş, bulantı-kusma, eklem ağrıları, kanama bozuklukları: DIC (Dissemine intravasküler koagülasyon-yaygın damar içi pıhtılaşma).



Acil Bakım:

Hastane öncesi acil bakım destekleyici niteliktedir. Panzehiri yoktur ama, acil serviste 24 saat gözlenmelidir. Sistemik reaksiyon oluştuğunda, hemen antihistaminikler verilmelidir. Oluşan nekrotik dokunun cerrahi olarak çıkartılması gerekebilir. Bu tip nekrozlara diğer artropodlarda (örnek: kene) neden olabilirler.





KARADUL ÖRÜMCEĞİ



Vücudu 15 mm, bacakları ile 4 cm genişliğinde, siyah renkli dişi örümcektir. Özelliği ise, karnında bulunan turuncu veya kırmızı renkli kum saati şeklidir. Baraka, bodrum, odun istifi ve benzeri yerlerde yaşarlar. Isırmaları zehirlidir, güçlü nörotoksik (sinirlere) etkilidir. Kişi, ısırılan yerde his kaybı olana kadar, ısırıldığını fark etmeyebilir. Semptomların şiddeti, hastanın yaşı, kilosu ve genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilir.



Belirti ve bulgular:

Hemen ortaya çıkan bölgesel ağrı, kızarıklık ve şişlik

Sırtta ya da karında ilerleyen kas krampları

Tüm büyük kas gruplarında kramplar

Isırık kollardaysa, şiddetli sırt, göğüs veya omuz ağrısı

Isırık bacaklardaysa, şiddetli karın ağrısı

Bulantı-kusma, terleme, nöbet geçirme, paraliziler(felç), hipertansiyon, bilinç düzeyinde azalma.

Acil Bakım

Hastanın güvenliğini sağlayın

Şiddetli kas krampları varsa, doktor ile görüşerek kas gevşeticiler verin. Bu durumda, Diazepam ( 2.5 - 10 mg, IV) veya %10’luk Calcium gluconate (10 ml , IV) çok yavaş verilebilecek kas gevşeticilerdir

Kan basıncını sık takip edin. Hipertansif bir krize karşı uyanık olun

Panzehir yapılması için hemen hastaneye götürün.

Başa Dön
YILAN SOKMASI

Dünyada 2500 tür yılan var ve bunun %8'i zehirlidir. O nedenle binlerce yılan sokmasına rağmen ölümle sonuçlananların sayısı azdır.

[Türkiye'deki bazı yılan türleri:( Prof. Dr. İbrahim BARAN." Türkiye Yılanları", İzmir, Dokuz Eylül Üniversitesi; Tel:0232 4204882)

Typhlopıadae(Kör yılan): 20 cm, zehirsiz, kısa kuyruklu, silindir, küçük ve körelmiş gözleri vardır. Çok hareketlidir.
Leptotyphlops(İpliksi yılan): zehirsiz, ince, Güney Doğu Anadolu' da çok görülür.
Boıdae(Piton): 80 türü vardır, zehirsizdir, avlarını sıkarak öldürür, Sıcak bölgelerde yaşar.

Eryx (Mahmuzlu Yılan): İzmir, Urfa, Trakya'da görülür.
Colubrıdae(Kara yılan, ince yılan, kocabaş yılan da denilir. Tüm türlerin 3/4'ü) 2 m olabilir. Isırabilir ama zehirsizdir.
Vıperıdae(engerek) : Zehirlidir. Boynuzlu, siyah, küçük şeritli yılanıdır, başı boyun kısmından daha geniştir.]



Belirti ve bulgular, yılanın cinsine, sokulan kısmın anatomik yerleşimine ve enjekte edilen zehir miktarına bağlıdır. En sık rastlanılan iki zehirli yılan cinsi vardır:

1 - Çıngıraklı yılanlar (Crotalidae); çıngıraklı yılan (engerek yılanı), bakır kafa, pamuk ağızlı su makoseni

2 - Mercan yılanı ( Elapidae), Kobra yılanın uzak akrabasıdır.



1 - Çıngıraklı Yılan Sokması

Bu yılanın baş kısmında, burnu ile gözü arasında, ısıya duyarlı çukur vardır. Hayvan karanlıkta göremediğinde, sıcak bir hedefe, bu çukurun ısıya duyarlılığı sayesinde saldırır. Başı üçgen şeklinde, pupilleri yassı (vertikal), iki uzun zehir dişi ve kuyruğunda çıngırak olan yılanlardır. Çıngırak her türünde yoktur. Ürkektirler ve rahatsız edilmedikçe saldırmazlar.Yılan zehri, hücre membranlarını, proteinleri ve birçok doku bileşenlerini harap edecek parçalayıcı proteinler, polipeptidler ve hidrolitik enzimler içermektedir. Zehir özellikle kırmızı kan hücrelerini ve diğer doku komponentlerini parçalar. Pıhtılaşma sistemini de etkilediğinden, sokulan yerde, doku nekrozu ve infarkt oluşur. Şiddetli bir sokma sonucu oluşan şoku takiben 30 dakika içinde ölüm görülebilir. Bununla beraber, ölüm çoğunlukla, yılanın sokmasından 6-30 saat sonra ( % 90’nı ilk 48 saat içinde) meydana gelmektedir.



Belirti ve bulguları :

İki zehir dişinin izleri

Sokulan yerde ağrı, şişlik, sızıntı, ekimoz, nekroz

Halsizlik, baş dönmesi, güçsüzlük, ağızda ve dudaklarda naneli-metalik-lastik tadı,

Terleme ve/veya titreme, susuzluk hissi, bulantı-kusma, ishal,

Taşikardi, hipotansiyon, solunum yetmezliğine doğru ilerleyen yüzeysel solunum,

Hematüri ve gastrointestinal kanama

Baş ve yüz çevresinde karıncalanma ve uyuşukluk.



Acil Bakım

Hemen tek taraflı ( yaralı kısım ile kalp arasına ) venöz turnike uygulayın

Hastayı sırt üstü yatırın

Sokulan kolu veya bacağı sabitleyin

Sıkan giysi ve mücevherleri hemen çıkarın



Destekleyici acil bakım vermeyi unutmayın:

Yüksek yoğunlukta oksijen verin

Hastayı sakinleştirin

Damar yolu açarak, SF/ RL başlayın

YÜRÜTMEYİN. Yaralı bacağın üzerine basarak yürümesine izin vermeyin

Panzehir yapılabilecek bir acil servise götürün, yılanı tanımlayıcı bilgiler toplamayı unutmayın

Kişinin alkollü içki içmesine izin vermeyin

Buz, soğuk paketi veya dondurucu spray UYGULAMAYIN

Kesi yapmayın ve Arteryel turnike UYGULAMAYIN



2- Mercan Yılanı Sokması

Çıngıraklı yılana göre daha küçük, dar başlı, yuvarlak pupilleri, olan bir cinstir. Bu cinste ürkek olup , sadece rahatsız edildiklerinde saldırırlar. Zehri nörotoksik etkili olduğundan, sinir dokusunu etkiler. Mercan yılanı sokmasında solunum ve iskelet kaslarında paralizi oluşumu tipiktir. Sokma sonrasında uzun süre (12-24 saat kadar) lokal veya sistemik belirti görülmez.



Belirti ve bulgular:

Sokulan yerde duyu kaybı, halsizlik, uyuşukluk, ataksi,

Konuşma bozukluğu, aşırı tükürük salgılanması,

Dilde ve larenkste paralizi sonucu yutma ve solunum güçlüğü, solunum yetmezliği,

Göz kapaklarında düşme ( pitozis), çift görme, göz bebeklerinde genişleme,

Karın ağrısı, bulantı-kusma,

Bilinç kaybı, nöbet geçirme, hipotansiyon



Acil Bakım

Yarayı bol su ile yıkayın,

Tek taraflı ( kalp ile yaralı kısım arasına ) venöz turnike uygulayın,

Yaralı kol ya da bacağı destekleyerek hareket etmesini önleyin,

Destekleyici acil bakım, çıngıraklı yılan sokmasındakinin aynısıdır.

[DİKKAT :

YILAN SERUMU: Yapmıyoruz ve önermiyoruz. Çünkü, serum alerjisi çok daha ciddi sonuçlar doğuruyor. Türkiye'de ileri derecede ve sistemik zehirlenmeye neden olacak yılan yok. Ancak, yılan sokması sonucunda alerjik reaksiyonlar oluşabilir buna karşı hazırlıklı olunmalıdır. Damar yolu açmanız gerektiğinde ısırılmamış koldan açın. Lokal ağrı için analjezik kullanılabilir. Antibiyotik ve steroidin faydası görülmemiştir. Kompartman sendromuna karşı dikkatli olun !!! (Prof. Dr. İbrahim BARAN." Türkiye Yılanları", İzmir)]

Başa Dön
KÖPEK ISIRMASI

Köpek ısırması, kuduz hastalığının bulaştırılması açısından önemlidir. Sadece köpek değil, kedi, sincap, yarasa, fare, fok, kokarca, rakun gibi evcil olan ve olmayan hayvan ısırmaları ile de kuduz virüsü bulaşabilir. Her köpek ısırması tehlike yaratmaz, özellikle hayvanın sahibi var ve aşısı düzenli yapılmışsa korkmaya gerek yoktur. Ancak hayvan durup dururken saldırmışsa, ağzından salya akıyorsa, sahibi belli değilse ve ısırıp kaçmışsa, o zaman hemen gerekli önlemler alınmalıdır. Çünkü, kuduz hastalığının henüz tedavisi yoktur ve antibiyotikler etkisizdir. Tek önlem, ısırma sonrası yapılacak aşı ve duruma göre serum uygulanmasıdır. AABT, aşağıdaki soruların yanıtını mutlaka öğrenmelidir:

Köpek hangi koşulda ısırdı ? PROVAKASYON SONUCUNDA MI YOKSA DURUP DURURKEN Mİ ?

Köpeğin sahibi var mı? Varsa, adres ve telefon numarasını alın. Köpeğin aşıları tam yapılmış mı öğrenin.

Köpek şimdi nerede? Sahibinde mi? Kaçtı mı ? Sahipsizse karantinaya alınması için girişim yapıldı mı? Köpeğin gözaltına alınması, kuduz olup olmadığının saptanması açısından önemlidir. Eğer 10 gün içinde ölmezse, kuduz değildir ve aşı başlanmışsa devam edilmesine gerek yoktur.

Isırılan bölge incelenir ve yara var mı ? araştırılır. Çünkü hayvanın tükürüğünde bulunan virüs, ancak cilt bütünlüğü bozulduğunda vücuda girerek sinir sistemine ulaşır.



Acil Bakım:

Isırılan kısmı , bol akan SU ve SABUN ile köpürterek YIKAYIN !

Yarayı ve çevresini kuvvetli ALKOL İLE YIKAYIN.

Sıkan mücevher veya giysi varsa çıkartın.

Isırılan kolu veya bacağı hareket etmeyecek şekilde sabitleyin.

Kişiyi hastaneye götürün.

Halk sağlığı uzmanlarını haberdar edin.



İNSAN ISIRMASI

İnsan ısırması köpeğinkinden daha tehlikelidir. Çünkü, insanın ağzında çok çeşitli mikroorganizmalar bulunmaktadır. O nedenle ısırma sonrası oluşabilecek enfeksiyon önemlidir. Isırılan kısım, hemen SU ve SABUN ile köpürtülerek yıkanır. Su ve sabun, povidon iyot ile silmenin başaramayacağı temizliği sağlar. Özellikle insan ısırmalarında, önce sabun ve su ile yıkamanın önemi büyüktür.

Yara önemsiz gibi görünse de kişiyi hastaneye götürün. Tetanos aşısı yapılmalı ve antibiyotik tedavisi başlanmalıdır.

Başa Dön

DENİZ HAYVANLARININ SEBEP OLDUKLARI YARALANMALAR

Deniz canlılarından denizanası ve mercanlar enjeksiyon yoluyla, yayın balığı ve denizkestaneleri ise delme şeklinde zehirlenmeye neden olurlar. Tüm deniz canlılarının zehirleri ağrıya neden olurlar, değişkendirler (unstable) ve ısıya duyarlıdırlar. Sıcak, zehri inaktive ederek, ağrıyı azaltır.

Hem tatlı hem de tuzlu suda birçok bakteri ve virüs vardır. O nedenle deniz hayvanları ile yaralanma oluştuğunda, sekonder (ikincil) enfeksiyon olasılığı göz ardı edilmemelidir.



Denizanası

Denizanasının zehri oldukça ağrılıdır, bazen o kadar şiddetli olur ki yüzücü kendini kaybederek boğulabilir. Ağrı, kasığa ve karna yayılabilir. Etkilenen kısım kahverengi-morumsu renk alabilir ve su toplanabilir. Sistemik bulgular ortaya çıkabilir; güçsüzlük, halsizlik, titreme, ateş, hatta şok ve ölüm gibi.



Acil Bakım:

Tedavide üç amaç vardır: 1-hastanın durumunu düzeltmek, 2-ağrıyı azaltmak, 3-zehri etkisiz hale getirmek.

Sistemik reaksiyonlara göre, ABC nin devamlılığı sağlanır, sonra öncelikler belirlenerek tedavi sürdürülür. Hastanın kan basıncı düşükse, damar yolu açarak RL başlanır.

YARALANAN KISMI DENİZ SUYU İLE YIKAYIN. Temiz su kullanmayın. Yaralı kısmı ovmayın.

Yarayı muayene edin, DOKUNAÇLARI UZAKLAŞTIRIN (eldiven giydikten sonra).

YARANIN ÜZERİNE SİRKE (yoksa % 40-70 ‘lik alkol ) DÖKÜN. Bu nematositleri (dokunaçları) sabitleştirecektir. Deniz ısırganı için kabartma tozu ve su karıştırılarak kullanılır (sirke yerine).

Sonra yaranın üzerine KURU PUDRA SERPİN. Bu dokunaçları birbirine yapıştıracaktır. En son ÇİĞ ET KONARAK yumuşatılır, et zehirdeki asitleri nötralize eder.

Bıçağın sırtı veya bir spatula ile DOKUNAÇLARI DERİDEN SIYIRIN. Sıyırdıktan sonra YARALI KISMI TEKRAR DENİZ SUYU İLE YIKAYIN .

Dokunaçların uzaklaştırılması ile ağrı azalacaktır. Eğer ağrı halen şiddetliyse, % 10 ‘luk calcium gluconate 10 ml, IV olarak çok yavaş verilir. Anaflatik reaksiyon yönünden hasta izlenmelidir.

VEYA daha pratik bir yöntem : o kısmı musluk suyunda bekletirseniz nematositler patlar



Denizkestanesi

Dikenli deniz canlısıdır. Dikenin batması ile zehir vücuda girer. Oldukça ağrılıdır. Birçok batma durumunda sistemik belirtiler ortaya çıkabilir: bulantı-kusma gibi. Yaralanma genellikle ayakta olur. Denizkestanesinin dikeni ayağa batmış ve orada kalmışsa, çıkarmaya çalışın. Ağrıyı azaltmak ve zehri inaktive etmek için sıcaktan yararlanırız. Sıcak ( 45°C derece civarında) dikenleri tahrip eder. O nedenle, dayanılabilecek ama yakmayacak kadar sıcak su olan kaba, iki ayak beraberce daldırılır. İki ayağın beraber daldırılmasının nedeni, su aşırı sıcak olduğunda fark edilmesi içindir; eğer yaralanan ayak, aşırı sıcağı hissedemezse sağlam ayak hissedecektir, böylece birde yanık tedavisine gerek kalmayacaktır. Ayaklar, 30 - 90 dakika sıcak su içinde tutulur.



unutmayın !!!!! SİZİN GÖREVİNİZ, ZEHRİ DEĞİL HASTAYI TEDAVİ ETMEKTİR




Saygılarımla....

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu



Ç@PKıN

grup tuttuğum takım
Yüzbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1037 ileti
Yer: uskudar
İş: ogrenci
Kayıt: 21-02-2006 20:19

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#29527 14-05-2006 11:41 GMT-1 saat    
emegine saglık kardesım
paylasim ıcın sagol

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Legolas

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1652 ileti
Yer: Efeler Diyarı
İş: öğrenci
Kayıt: 14-03-2006 14:45

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#29644 14-05-2006 13:19 GMT-1 saat    
Saol

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


idle

grup tuttuğum takım
Yüzbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1175 ileti
Yer: istanbul
İş: öğrenci
Kayıt: 08-02-2006 19:06

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#29662 14-05-2006 13:48 GMT-1 saat    
çok çok sağolasın ama okumadım çok uzun yinede sağol zamanla okuyacam

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


bahar_86

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1584 ileti
Yer: balıkesir
İş: ööörenji
Kayıt: 25-03-2006 15:01

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#29663 14-05-2006 13:49 GMT-1 saat    
zehirlenincev okurum anck:)saol

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Assasin

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 2082 ileti
Yer: Manhattan
İş: Öğrenci
Kayıt: 25-03-2006 08:01

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#29747 14-05-2006 14:56 GMT-1 saat    

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu



whitewolf
Teşkilat-ı Mahsusa

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 3678 ileti
Yer: cehennem
İş: Selçuk İnşaat
Kayıt: 08-05-2006 04:36

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#29965 14-05-2006 18:22 GMT-1 saat    
emeğine sağlık çok hoş bir döküman sağolasın

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Dedem Saltuk Buğra Handan bu yana Türk-İslam ülküsü demişim ona O yüzden ülkücü denilmiş bana Geçen geçsin ben vazgeçmem davamdam

Biz Bu Vatanı Üç kuruşa Peşkeş Çekecek Bir Neslin Evlatları Değiliz Biz Odasında Kuranı Kerim Var Diye Saygısından Uyuyamayan Osman Gazilerin Mısır Seferinde Çölü Atına Binmeyipte Önümde Muhammed Mustafa (A.S.V.) Yürürken Ben Ata Nasıl Binerim Diyen Yavuz Selimlerin Hocasına Saygısından Önünde Ezilip Büzülen Fatihlerin İhanetle Suçalnıp Sürgün Edilen Fakat Yanında Bir Tek Hazine Malı Götürmeyen Ve Öldüğünde Cenazesine Borçlarından Haciz Konulan Sultan Vahdettinin Evlatlarıyız Yakışmaz Bize Vatan Giderken Bayrak İnerken Ezan Susarken Yaşamak Ey İnsan Titre Ve Kendine Gel!!!

Hedefimiz İLA-Yİ KELİMETULLAH

topraktan gelen gölgeme toprak çekilince
günler bu heyulayıda ergeç silecektir
rahmetle anılmak ebediyet budur ama
sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir


Eyvâh! Beş on kâfirin îmanına kandık;

Bir uykuya daldık ki: cehennemde uyandık!

Mehmedim,sevinin ,başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin,eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın elbet bizim,elbet bizimdir!
Gün doğmuş ,gün batmış ,ebed bizimdir


Ey Tenperver Nefsim! Sen Kendini Ne Zannediyorsun Ki; Cennet Tabiki Ucuz Değil Cehennem Dahi Lüzumsuz Değil!

---bizki ustasıyız vatan sevmenin---
---yarın elbet elbet bizimdir gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir---
---türklük bedenimiz islamiyet ruhumuzdur ruhsuz beden cesettir---
---Şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada ( ses ) islamın sadası olacaktır---
---Allaha Vatana Bayrağa Kurana Ve Silaha yemin olsun Şehitlerim Gazilerim Ve Başbuğum emin olsun---
---İman hem nurdur hem kuvvettir.Evet hakiki imanı elde eden adam kainata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre hadisatın tazyikatından kurtulabilir.(bediüzzaman said nursi) ---




bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile) hackerim diyenler alın size kapak olsun



bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile) hackerim diyenlere buda ikinci kapak olsun
> 1 <