Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Oruç kalp sağlığını koruyor!...

> 1 <

RePublic93

grup tuttuğum takım
Çavuş Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 418 ileti
Yer: Aşkın Doruğu
İş: Öqrençi
Kayıt: 13-09-2007 08:37

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #258938 15-09-2007 16:53 GMT-1 saat    
Baştemir, "Oruç tutmak sağlıklı ancak rahatsızlığı olanlar dikkat etmeli. Yanlış beslenme alışkanlıkları bazı sağlık sorunları doğurabilir, orucun kilo verme fırsatı olarak algılanması ise çok yanlış" dedi.

Orucun sağlıklı insanlar için çok yararlı olduğunu, ancak sağlık sorunu olan kişilerin çok dikkatli olması gerektiğini söyleyen Dr. Mehmet Baştemir, yanlış beslenme alışkanlıkları nedeniyle bazı sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceğini, bu nedenle oruç tutanların ağır ve yağlı yiyeceklerden kaçınmasını ve iftar yemeğinin yavaş ve az miktarda yenilip birkaç saat sonra öğün takviyesi yapılmasını önerdi. Orucun ardından iftar sofrasında kontrolsüz ve aşırı miktarda beslenmenin, organizmanın anormalleşmesine neden olacağını hatırlatın Dr. Baştemir, "Şişman insanların ´orucu kilo verme fırsatı olarak algılamaları´ yanlış bir yaklaşım olur. Eğer dikkat edilmez ise oruç kilo aldırır" dedi.

KIZARTMADAN UZAK DURUN

Ramazan süresince kızarmış, aşırı baharatlı, ağır ve yağlı gıdalardan uzak durulmasında yarar olduğuna dikkati çeken Dr. Baştemir, "Orucun sıvı gıdayla açılmasında yarar vardır. Sıvı gıda olarak çorba, hoşaf ve komposto seçilebilir. Özellikle çorba, hazım sistemini düzene sokması açısından idealdir. Bununla birlikte hafif bir öğün olarak reçel, peynir ve bir iki dilim ekmekten oluşan mönü tercih edilebilir. Orucu hafif öğünle açtıktan sonra sofradan kalkarak hareket edilmelidir.

İYİ KOLESTEROLÜ ARTIRIYOR

İftardan 2 saat sonra da etli sebze yemeği veya kuru baklagiller yenebilir. Meyve veya tatlı ise yemekten birkaç saat sonra tüketilmelidir. Sahura mutlaka kalkılmalı ve kahvaltılıklar tercih edilmelidir. Yemeğin ardından hemen yatılmamalıdır. Sahurda aşırı yemek de çabuk kilo alımına neden olur" diye konuştu. Oruç tutanlarda kalp-damar sisteminde pıhtılaşma olaylarının azaldığını ifade eden Dr. Baştemir, "Oruç tutanlarda kalp damar sisteminde pıhtılaşma olaylarının azaldığı görülmüştür. Yararlı kolesterol (HDL) artmakta, kötü huylu kolesterol ile trigliserid düzeylerinde değişiklik olmamaktadır. Koroner kalp hastalığı için bir risk faktörü olan homosisteinin oruç tutanlarda düştüğü gösterilmiştir. Bu bulgularla sağlıklı kişilerde orucun koroner kalp hastalığından koruduğu rahatlıkla söylenebilir" dedi. Koroner kalp hastalığı tedavi edilmemiş kişiler için orucun riskli olacağını kaydeden Baştemir, "Özellikle bol yağlı kalorili ve hızlı yenen iftar yemeklerinden sonra kalp krizi geçirmeleri riski yüksektir. Myokard infarktüsü geçiren hastalarda, yüksek tansiyonu olanlarda ve kalp yetersizliği olan hastalarda, hastalık ilaçlarla kontrol altına alınmış bile olsa oruç tutulması risklidir.

TUZ VE SU DENGESİNİ SAĞLAYIN

Kalp yetersizliği olan kişiler genellikle kalp yetersizliği sonucu vücutta artan tuz ve suyu azaltmak için idrar söktürücü ilaçlar kullanırlar. Bu ilaçların etkisi nedeniyle oruç zamanı aşırı tuz ve su kayıpları olur, bayılmalara hatta şoklara neden olabilir. İftarda ise vücutta aşırı su ve tuz yüklenmesi ve zaten sınırda pompalama gücü olan kalbi aşırı çalışmaya zorlar. Bir de hızlı ve bol yemek sonrası sindirim mide bağırsak sistemininde kan dolaşımı artar bu da kalbe ilave yük getirir ve aşırı yük kalp yetersizliğine yol açar´´ şeklinde konuştu. Diyabet hastalarının oruç tutmasının riskli olduğunu kaydeden Dr. Baştemir, şu uyarılarda bulundu:

KAN ŞEKERİ YUKSELEBİLİR

Özellikle insülin kullanan, hamile olan, sık kan şekeri düşüklüğü olan ve 65 yaşın üzerindeki şeker hastalarının oruç tutmaları çok risklidir. Ramazan öncesi şeker hastalarının tam bir muayeneden geçmesi gereklidir. Kan şekerleri kontrol altında olan ve insülin kullanmayan tip 2 şeker hastaları oruç tutmak isterler ise doktor kontrolünde oruç tutabilirler. Şeker hastaları mutlaka sahura kalkmalıdır. Ramazanda kandaki şeker düzeyi ilk günlerde düşebilir ancak ikinci haftadan sonra kan şekerinde yükselmeler olabilir. İftarda tüketilen yiyeceklerin hem kalorisi çoktur hem de miktarı fazla çeşitten dolayı artmıştır. Bu durum kilo artışına sebep olur. İftarda fazla yemek, pankreasın yükünü artırır. Pankreas yorulur ve kan şekeri artar.”

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <