Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Yağmur Sevgilim...

> 1 <

FuRKaN216

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 7836 ileti
Yer: lere tükürmeyin tükürülcek o kadar surat varken:D
İş: de bu benim profilim:)
Kayıt: 13-12-2006 18:56

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #277544 23-12-2007 20:23 GMT-1 saat    





Sen yoksun bu gece.
Sen yoksun,
Yağmur var bu gece.
Islanmak için sokaklarda yürüdüğümüz yollar bomboş nedense?
Bu gece yağmur var.
Ayın on dördü gibi cemalin,
Yağmur ve mektupların var bu gece yanımda.
Acaba bir gün, ıslanmamak için koşarken,
Yolun kıyısındaki taşın oyuğunda ışıldar bir vaziyette,
Beni görüp avucuna aldığını bir şiirinde yazacak mısın?






Acaba birileri,
Benim yalnızca bir avucu dolduracak kadar
Saf yağmur suyu olduğumu bilecekler mi?
Giderek avuçlarından, şırıl şırıl akan dere sularına verdiğin
Bir damla gözyaşı olduğumu bilecekler mi?
Korkarım bilmeyecekler sevgili!
Bilemeyecekler?
Bu kadar saf ve temiz bir sevdanın,
Bir yağmur damlasında saklı olduğunu kimse bilmeyecek.
Kimse anlamayacak, uzaklığının bu kadar yakın olduğunu.
Bir yıldızda buluştuğumuzu,
Yağmurdan hızlı hızlı kaçan insanlar bilmeyecek.





Seni ne çok sevmişim yağmur damlası.
Cama vuran her damla minik bir öpücük olsun buradan,
Taa!! oralara giden her damla da,
Benim bir gülücüğümü gör pencerende,
Her damlanın çıkardığı seste, benim sesimi duyar gibi ol,
Her damla tertemiz bir nefes olsun, sende aşka giden.
Ağlamak kadar gülmekte var yaşamda.
Duyguların en yoğun halini, özlemlerin en büyüğünü,
[COLOR="DarkRed"]Sevdanın en zorunu istiyorum belki de...





Bir sen, bir de yağmur var hayatımda.
Yağmur damlaları, saçlarından kayıp,
Alnından kirpiklerine dökülür,
Gözlerinden yüzüne dağılıp yanaklarını okşar,
Dudaklarına çarpıp,
Boynundan hızla kayıp ince gömleğine akardı.
Avuçlarımı yüzüne değdirir,
Parmaklarımı dudaklarında gezdirirdim.
Utanır gibi olurdun kimi zaman,
Çekinir, gözlerini gözlerimden kaçırırdın.
Bazen de utanç halini yağmura dalmış gibi,
Hiç bir şeye aldırmadan sımsıkı sarılırdın bana.
Islak saçlarını okşar, nemli yüzünü izler,
Yanaklarından doyasıya öperdim...






Bu gece yalnızım,
Sen yoksun bu gece.
Bu gece yağmur var.
Yalnız ağlıyorum ıslak camların önünde.
Gözyaşım yağmur damlası.
Bu gece ıslanmak istemiyorum.
Söyle yağmura,
Dinsin yağmasın bu gece...
Gözyaşını bilirim diyenlerin,
Aslında bilmediklerini anlarsın,
Bir gün ayrılıklarında hiç ağlamadıklarını görünce...
Yeşili severim diyenlerin,
Sevmediklerini anlarsın,
Bastıkları zaman bir ot parçası gibi yeşil çimenlere...
Güzeli severim diyenlerin,
Bir gün tokatladıklarını pembe ve masum bir yüzü!
Yanıldığını anlarsın...






Meğerki ben seni ne çok sevmişim yağmur damlası.
Seni ne çok sevmişim...
Yıllarca senin dilinden konuşmuşum,
Senin gözlerinle görmüşüm,
Senin yüreğince sevmişim,
Düşlerimi seninle büyütmüşüm,
Yorgun ve sonu gelmeyen özlemlerimi
Yağmur damlalarında beslemişim






Oysa sen!!!
Teslim olmuşsun başkalara,
Yasaklara takılı kalmışsın, yenilmişsin.
Yenilgiler intikama dönüşmüş boş yere,
Gururun yıkılmış, sen yıkılmışsın,
Her gün biraz daha akışı olmayan nehirlere dönmüşsün.
Ben seni ne kadar çok sevmişsem,
Aramıza hep yağmurlar girmiş.
Hep ıslak kalmış, el ele tutuşan ellerimiz,
Gözlerine hep hüzün yerleşmiş.
Seni ne kadar çok öptüysem,
O kadar uzaklara düşmüşüm,
Ayrı gecelerde hep sana ağlamışım,
Yokluğun büyümüş, yalnız kalmışım.
Ben seni ne kadar sevdiysem,
İncinen çocuk bakışlarında kalmışım...]






Hep koşmuş, yetişememişim yol ayrımlarına.
Seni ne kadar çok uğurladıysam,
O kadar çok beklemişim dönüşü olmayan yollarda.
Sen hep uzaklara gider olmuşsun.
Sonbahar ayrılık demek olmuş.
Ben senin eylül gecelerinin,
Ay ışığında güzelleşen yüzünün tutkunu olmuşum.
Fırtınanın önünde sürüklenip,
Saçlarına takılıp eriyen bir kar tanesinde,
Yağmur damlası olmuşum...






Zordu birtanem...
Hayatın gerçeğini, düşlerinin ıslığıyla bestelenmiş,
Kanayan bir şarkıya dönüştüren yüreğinin atışlarını dinlemek.
O ıslığın seni götürdüğü yere kadar çekip gitmişsin sen.
Yankı seslerinde anlamışım seni kaybettiğimi.
Bağ bozumu hayallerimde ıslak kalan düşlerim kurumamış.
Ve sen yağmurda yürürken hep susar olmuşsun.
Elele tutan ellerimiz ise hep ıslak kalmış.
Dudaklarımızda bir garip yağmur şarkısı.


Ben sana tutkun!!!
Sen bahar yağmurlarına aşıktın!!!






Buğulu camlara resmini çizer,
Güneşle birlikte yok olurdun.
Bunca güzelliklerin ardından içimizi buz gibi yapan,
Bizi üzen bir şeyler hep sinsice yaklaşır değil mi?
Koşarak gelsen diyorum yağmurlu bir gecede,
Ve o çocuk bakışların gözlerimde.
Ellerin ıslak, gömleğin ıslak, sarılsan boynuma,
Sımsıkı kucaklasam seni,
Usulca öpsem yağmurlu yanaklarından,
Ateşe kesilse birden üşümüş bedenin,
Ellerin sımsıcak olsa avuçlarımda.
Bu aşk hep sıcak kalsa...






"Boşver" desen bana,
Boşver, yaşamak işte bu yağmur sevgilim...
Geri dönüşü olmayan bir yola çıksak birlikte,
Bir sen,
Bir ben,
Bir de yağmurlar olsa.
Mutluluk ellerimizde, gönlümüz hoş,
İçimizde kükreyen sevinç,
Ve iki damla yağmur tanesi,
Biri sende diğeri de bende.
Doyulur mu hiç yaşama?






Ama korkuyorum aramıza mevsimlerin girmesinden.
Korkuyorum sana geç kalmaktan,
Kaybetmekten korkuyorum seni.
Oysa aşk, her gün büyütmeli kendini ayrılıklarda.
Bu gece yağmur var.
Islak camların önündeyim.
Ya sen?
Sen neredesin yağmur damlası?
Yalnız mısın?
Yoksa;
Bütün kadehlerin sana kalktığı bir masa da,
Baş oyuncu musun bu gece?
Ödünç alınmış, yapmacık gülücüklerin karşısında mısın?
Sen neredesin yağmur sevgilim?
Neredesin?
Neredesin?

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Casper
Esmâ ül Hüsnâ

grup tuttuğum takım
Yüzbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1897 ileti
Yer: 192.168.0.1
İş: ½ - Abidik Gubidik :)
Kayıt: 22-10-2006 18:52

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#277547 23-12-2007 21:08 GMT-1 saat    
emegine saglık furkan abi * resimler harika

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Ömer Hayyam'ın dünya ve insan hallerini en kestirme yoldan anlatan bir dörtlüğü.
Yıkık bir saray bu dünya dedikleri,
Gece ve gündüz atlarının durak yeri,
Yüz cemşitten arta kalmış bir dünya bu,
Yüz behram kendinin sanmış bu gökleri
.


> 1 <