Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Türban'a Hayır Diyenlere Atatürk'ten Cevap...

> 1 <

m.ali9195

grup tuttuğum takım
Onbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 20 ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 29-03-2006 08:34

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #284218 01-02-2008 21:12 GMT-1 saat    
Kendini Atatürkçü sanarak rant sağlayan stataturkçü siyasetçilere en güzel cevap..
Kendi ataist, komünist, materyelist gibi düşüncelerini genç Müslüman Türk gençlerine aşılamak isteyen başta teziç denen rektör ve diğer rektör denen sözde eğitim görevlilerine..



TARİH: 7 ŞUBAT 1923

YER: BALIKESİR ZAĞNOSPAŞA CAMİİ

Atatürk öğlen namazına mutakıben minbere çıkar ve..

Ey millet Allah birdir.Şanı büyüktür Allah'ın selameti, atifeti ve hayrı üzerimize olsun. Peygamberimiz Efendimiz, Cenab-ı Hak tarafından insanlara hakayık-ı diniyyeyi teblihe memur ve resul olmuştur.Kanunu esasisi, cümlemizce malumdur ki, Kur'an-ı Azimüşşandaki nusustur.İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir.Ekmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa ve hakikate tamamen tevafuk ve tedabuk ediyor.Eğer akla, mantığa ve hakikate tevafuk etmemiş olsaydı, bununla diğer kavanin-i tabiiyye-i ilahiyye beyninde tezat olması icabederdi.Çünkü bilcümle kavanin-i kevniyyeyi yapan Cenab-ı Haktır.
Arkadaşlar; Cenab-ı Peygamber mesaisinde iki dara, iki haneye malik bulunuyordu. Biri kendi hanesi, diğeri Allah'ın evi idi.Millet işlerini, Allah'ın evinde yapardı. Hazreti Peygamberin isr-i mübarekelerine iktifaen bu dakikada milletimize; milletimizin hal ve istikbaline ait hususatı görüşmek maksadıyle bu dar-ı kutside Allah'ın huzurunda bulunuyoruz.Beni buna mazhar eden Balıkesir'in dindar ve kahraman insanlarıdır.Bundan dolayı çok memnunum.Bu vesile ile büyük bir sevaba nail olacağımı ümit ediyorum.

Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır.Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmak lazım geldiğini düşünmek, yani meşveret için yapılmıştır. Millet işlerinde her ferdin zihni başlı başına faaliyette bulunmak elzemdir.

İşte biz burada din ve dünya için, istikbal ve istiklalimiz için, bilhassa hakimiyetimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım. Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum.Hepinizin düşündüklerini anlamak istiyorum.Amel-i milleyye, irade-i milleyye yalnız bir şahsın düşünmesinden değil, bilimum efrad-ı milletin arzularının, emellerinin muhassalasından ibarettir.Binaenaleyh benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.
(7 Şubat 1923)
zağnospaşa camii-BALIKESİR

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


artvinli2

grup tuttuğum takım
Cezalı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 2 ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 28-01-2008 19:25

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#311843 24-07-2008 19:19 GMT-1 saat    
Atatürk'ü böyle işlerle kirletmeyin ya.bırakın Atamız bari orda rahat uyusun kemiklerini sızlatmayın.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


hedehödö
fe eyne tezhebun!

grup tuttuğum takım
Yarbay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1323 ileti
Yer: evet yerim
İş: yalova müftüsü
Kayıt: 19-10-2006 21:35

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#311848 24-07-2008 19:28 GMT-1 saat    
Yazıyı okumadan yorum yazmışsın artvinli2 Atatürk'e çamur atan onu kirletmeye çalışan bir yazı değil okusaydın anlardın. Şöyle özetliyim Atatürk'ün islama ve başörtüsü hakkındaki düşüncelerini aktaran bir yazı var yukarıda.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Edgy

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 149 ileti
Yer: istanbul
İş: Müh. Öğr.
Kayıt: 20-12-2005 23:05

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#311853 24-07-2008 19:32 GMT-1 saat    
Alıntı:
artvinli2 :
Atatürk'ü böyle işlerle kirletmeyin ya.bırakın Atamız bari orda rahat uyusun kemiklerini sızlatmayın.


Atatürk'ün kemikleri senin gibiler yüzünden sızlıyor.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Ddm

grup tuttuğum takım
Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 31-12-1969 23:00

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#312162 25-07-2008 13:46 GMT-1 saat    
"Ey Millet, Allah birdir. Şanı büyüktür. Allahın esenliği, sevgisi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamberimiz efendimiz hazretleri, Cenabı Hak tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Temel kanunu, hepimizce bilinmektedir ki, yüce Kur'an'daki mânası açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. Eğer akla, mantığa ve gerçeğe uymamış olsaydı, bununla diğer ilahi tabiat kanunarı arasında çelişki olması gerekirdi. Çünkü tüm evren kanunlarını yapan Cenabı Hak'tır.
Arkadaşlar; Cenabı Peygamber çalışmasında iki yere, iki eve sahip bulunuyordu. Biri kendi evi, diğeri Allah'ın evi idi. Millet işlerini Allah'ın evinde yapardı. Hazreti Peygamber'in mübarek yolunda bulunduğumuz bu dakikada milletimize; milletimizin bugününe ve geleceğine ait hususları görüşmek maksadıyla bu kutsal yerde Allah'ın huzurunda bulunuyoruz.
Beni buna eriştiren Balıkesir'in dindar ve kahraman insanlarıdır. Bundan dolayı çok memnunum. Bu fırsat ile büyük bir sevab kazanacağımı ümit ediyorum. Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmasının gerekli olduğunu düşünmek yani konuşup tartışmak, danışmak için yapılmıştır.
Millet işlerinde her kişinin zihnini ayrı ayrı faaliyette bulunması zorunludur. İşte biz de burada din ve dünya için, geleceğimiz ve bağımsızlığımız için, özellikle egemenliğimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım. Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum.
Hepinizin düşündüklerinizi anlamak istiyorum. Milli amaçlar, milli irade yalnız bir kişinin
düşünmesinden değil, milletin bütün kişilerinin arzularının, emellerinin sonuçlarından ibarettir.
Bundan dolayı benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.
Hutbeler hakkında sorulan sorudan anlıyorum ki, bugünkü hutbelerin şekli, milletimizin duygusal fikirleri ve lisanı ile medeni ihtiyaçlarıyla uygun görülmektedir. Efendiler, hutbe demek topluma hitabetmek, yani söz söylemek demektir. Hutbenin manası budur.
Hutbe denildiği zaman bundan birtakım kavram ve manalar çıkarılmamalıdır. Hutbeyi söyleyen hatiptir. Yani söz söyleyen demektir. Biliyoruz ki, Hazreti Peygamber'in hayatta olduğu mutlu dönemlerde hutbeyi kendisi söylerdi. Gerek Peygamber Efendimiz ve gerek, dört halifenin hutbelerini okuyacak olursanız görürsünüz ki, gerek Peygamberin, gerek dört halifenin söylediği şeyler o günün sorunlarıdır, o günün askeri, idâri, mâli ve siyasi, sosyal konularıdır. İslam toplumunun çoğalması ve İslam ülkeleri genilemeye başlayınca, Cenabı Peygamber'in ve dört halifenin hutbeyi her yerde bizzat kendilerinin söylemelerine imkân kalmadığından halka söylemek istedikleri şeyleri bildirmeye birtakım kişileri memur etmişlerdir. Bunlar herhalde en büyük ve ileri gelen kişiler idi. Onlar camilerde ve meydanlarda ortaya çıkar, halkı aydınlatmak ve doğru yolu göstermek için bir şart lâzımdı. O da milletin lideri olan kişinin halka doğruyu söylemesi, halkı dinlemesi ve halkı aldatmaması! Halkı genel durumdan haberdar etmek son derece önemlidir. Çünkü, her şey açık söylendiği zaman halkın beyni faaliyet halinde bulunacak iyi şeyleri yapacak ve milletin zararına olan şeyleri reddederek şunun veya bunun arkasından gitmeyecektir.
Ancak millete ait olan işleri milletten gizli yaptılar. Hutbelerin halkın anlayamayacağı bir lisanda olması ve onların da bugünün gereklerine ve ihtiyaçlarımıza temas etmemesi, Halife ve Padişah sıfatını taşıyan despotların arkasından köle gibi gitmeye mecbur etmek içindi. Hutbeden amaç halkın aydınlatılması ve ona yol gösterilmesidir, başka şey değildir. Yüz, ikiyüz, hatta bin yıl önceki hutbeleri okumak, insanları cahillik ve çağın gerisinde bırakmak demektir. Hatiplerin normal olarak halkın günlük kullandığı dil ile konuşmaları gereklidir. Geçen yıl Millet Meclisi'nde söylediğim bir nutukta demiştim ki "Minberler halkın akılları, vicdanları için bir ilim irfan kaynağı, ışık kaynağı olmuştur." Böyle olabilmek için minberlerde söylenecek sözlerin bilinmesi ve anlaşılması, ilim ve fen gerçeklerine uygun olması lazımdır. Hutbeyi verenlerin siyasi olayları, sosyal ve medeni olayları hergün izlemeleri zorunludur. Bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış aşılamalar yapılmış olur. Bu nedenle, hutbeler tamamen Türkçe ve günün gereklerine uygun olmalıdır. Ve olacaktır."

Mustafa Kemal Atatürk


Evet, Atatürk dininin gerektirdiklerini tam olarak yerine getirebilen biri değildi belki. Ama inanan, dinini seven biriydi. Kimsenin dinine karışılmamasını, herkesin inandığı gibi yaşama özgürlüğünün olmasını ilk O ilke edinmişti zaten. Bundan şüphemiz yok. Ancak bugünkü vaziyette gönül rahatlığı ile izin verirdi ya da vermezdi diye bir yorum yapmaya ne benim ne başkasının cürret göstermemesi gerektiğini düşünüyorum. Zira bu hitabede birebir mesaj bulabilmek hakikaten zor.
Saygılar.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


école405

grup tuttuğum takım
Onbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 809 ileti
Yer: ErCiYeS eTeKlErİ
İş: ÖğReNcİ
Kayıt: 09-06-2007 06:40

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#312167 25-07-2008 13:57 GMT-1 saat    
Alıntı:
Ddm :
"Ey Millet, Allah birdir. Şanı büyüktür. Allahın esenliği, sevgisi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamberimiz efendimiz hazretleri, Cenabı Hak tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Temel kanunu, hepimizce bilinmektedir ki, yüce Kur'an'daki mânası açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. Eğer akla, mantığa ve gerçeğe uymamış olsaydı, bununla diğer ilahi tabiat kanunarı arasında çelişki olması gerekirdi. Çünkü tüm evren kanunlarını yapan Cenabı Hak'tır.
Arkadaşlar; Cenabı Peygamber çalışmasında iki yere, iki eve sahip bulunuyordu. Biri kendi evi, diğeri Allah'ın evi idi. Millet işlerini Allah'ın evinde yapardı. Hazreti Peygamber'in mübarek yolunda bulunduğumuz bu dakikada milletimize; milletimizin bugününe ve geleceğine ait hususları görüşmek maksadıyla bu kutsal yerde Allah'ın huzurunda bulunuyoruz.
Beni buna eriştiren Balıkesir'in dindar ve kahraman insanlarıdır. Bundan dolayı çok memnunum. Bu fırsat ile büyük bir sevab kazanacağımı ümit ediyorum. Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmasının gerekli olduğunu düşünmek yani konuşup tartışmak, danışmak için yapılmıştır.
Millet işlerinde her kişinin zihnini ayrı ayrı faaliyette bulunması zorunludur. İşte biz de burada din ve dünya için, geleceğimiz ve bağımsızlığımız için, özellikle egemenliğimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım. Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum.
Hepinizin düşündüklerinizi anlamak istiyorum. Milli amaçlar, milli irade yalnız bir kişinin
düşünmesinden değil, milletin bütün kişilerinin arzularının, emellerinin sonuçlarından ibarettir.
Bundan dolayı benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.
Hutbeler hakkında sorulan sorudan anlıyorum ki, bugünkü hutbelerin şekli, milletimizin duygusal fikirleri ve lisanı ile medeni ihtiyaçlarıyla uygun görülmektedir. Efendiler, hutbe demek topluma hitabetmek, yani söz söylemek demektir. Hutbenin manası budur.
Hutbe denildiği zaman bundan birtakım kavram ve manalar çıkarılmamalıdır. Hutbeyi söyleyen hatiptir. Yani söz söyleyen demektir. Biliyoruz ki, Hazreti Peygamber'in hayatta olduğu mutlu dönemlerde hutbeyi kendisi söylerdi. Gerek Peygamber Efendimiz ve gerek, dört halifenin hutbelerini okuyacak olursanız görürsünüz ki, gerek Peygamberin, gerek dört halifenin söylediği şeyler o günün sorunlarıdır, o günün askeri, idâri, mâli ve siyasi, sosyal konularıdır. İslam toplumunun çoğalması ve İslam ülkeleri genilemeye başlayınca, Cenabı Peygamber'in ve dört halifenin hutbeyi her yerde bizzat kendilerinin söylemelerine imkân kalmadığından halka söylemek istedikleri şeyleri bildirmeye birtakım kişileri memur etmişlerdir. Bunlar herhalde en büyük ve ileri gelen kişiler idi. Onlar camilerde ve meydanlarda ortaya çıkar, halkı aydınlatmak ve doğru yolu göstermek için bir şart lâzımdı. O da milletin lideri olan kişinin halka doğruyu söylemesi, halkı dinlemesi ve halkı aldatmaması! Halkı genel durumdan haberdar etmek son derece önemlidir. Çünkü, her şey açık söylendiği zaman halkın beyni faaliyet halinde bulunacak iyi şeyleri yapacak ve milletin zararına olan şeyleri reddederek şunun veya bunun arkasından gitmeyecektir.
Ancak millete ait olan işleri milletten gizli yaptılar. Hutbelerin halkın anlayamayacağı bir lisanda olması ve onların da bugünün gereklerine ve ihtiyaçlarımıza temas etmemesi, Halife ve Padişah sıfatını taşıyan despotların arkasından köle gibi gitmeye mecbur etmek içindi. Hutbeden amaç halkın aydınlatılması ve ona yol gösterilmesidir, başka şey değildir. Yüz, ikiyüz, hatta bin yıl önceki hutbeleri okumak, insanları cahillik ve çağın gerisinde bırakmak demektir. Hatiplerin normal olarak halkın günlük kullandığı dil ile konuşmaları gereklidir. Geçen yıl Millet Meclisi'nde söylediğim bir nutukta demiştim ki "Minberler halkın akılları, vicdanları için bir ilim irfan kaynağı, ışık kaynağı olmuştur." Böyle olabilmek için minberlerde söylenecek sözlerin bilinmesi ve anlaşılması, ilim ve fen gerçeklerine uygun olması lazımdır. Hutbeyi verenlerin siyasi olayları, sosyal ve medeni olayları hergün izlemeleri zorunludur. Bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış aşılamalar yapılmış olur. Bu nedenle, hutbeler tamamen Türkçe ve günün gereklerine uygun olmalıdır. Ve olacaktır."

Mustafa Kemal Atatürk


Evet, Atatürk dininin gerektirdiklerini tam olarak yerine getirebilen biri değildi belki. Ama inanan, dinini seven biriydi. Kimsenin dinine karışılmamasını, herkesin inandığı gibi yaşama özgürlüğünün olmasını ilk O ilke edinmişti zaten. Bundan şüphemiz yok. Ancak bugünkü vaziyette gönül rahatlığı ile izin verirdi ya da vermezdi diye bir yorum yapmaya ne benim ne başkasının cürret göstermemesi gerektiğini düşünüyorum. Zira bu hitabede birebir mesaj bulabilmek hakikaten zor.
Saygılar.



bencede

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu




bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)

[center]

bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile) Grubu-.-.-.



msn:[email protected]

rapisyan

grup tuttuğum takım
Yarbay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 407 ileti
Yer: İstanbul
İş: Hercümerç edici.
Kayıt: 30-01-2006 14:20

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#312181 25-07-2008 14:52 GMT-1 saat    
Öncelikle m.ali9195 ve Ddm ikinizede paylaşımlarınız için teşekkür ediyorum.

Sanıyorum bu hutbe 7 Şaubat 1923'te Balıkesir Zağnopaşa Camii'nde Atatürk tarafından yapılmıştı. m.ali9195 eski Türkçeyle Ddm ise modern Türkçeyle bu konuşmayı paylaşmış bulunuyor. Bu yüzden ikisine de tekrar teşekkür ediyorum.

Fakat konu içinde bazı ayrılıklar diye düşündüğüm şeyler olduğu için konuya cevap yazma gereği duyuyorum. Nede olsa aklın yolu birdir.

Şimdi bu konuşmadan bazı alıntılar yapacağım.

"Temel kanunu, hepimizce bilinmektedir ki, yüce Kur'an'daki mânası açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. Eğer akla, mantığa ve gerçeğe uymamış olsaydı, bununla diğer ilahi tabiat kanunları arasında çelişki olması gerekirdi. Çünkü tüm evren kanunlarını yapan Cenabı Hak'tır."

Cümleyi uzun aldım ama Atatürk öyle güzel söylemiş ki bir yerden bölmenin imkanı yok. Buradaki cümleden; Dinimizin en güzel din olduğu ayrıca akla mantığa ve gerçeğe tamamen uyuyor olduğu görüşüdür. Hiçbir çelişki olmadığı, olamayacağı çünkü tüm evren kanunlarını Allah'ın yaptığı çıkıyor.

Ayrıca, "Temel kanunu, hepimizce bilinmektedir ki, yüce Kur'an'daki mânası açık olan ayetlerdir." sözüyle her kanunun bir temeli olduğu gibi bizim kanunumuzun da temeli mânası açık olan Kur'an'daki ayetlerdir demiştir.

Şimdi gelelim gerçeklere. Gerçekte böyle mi? Temel kanunumuzla çelişkiler ortaya çıkarılmak istenmekte nitekim bu çelişkilerle yaşamaktayız. Ve bu çelişkilerin Türkiyeye verdiği sıkıntıları da görüyoruz.

"Arkadaşlar; Cenabı Peygamber çalışmasında iki yere, iki eve sahip bulunuyordu. Biri kendi evi, diğeri Allah'ın evi idi. Millet işlerini Allah'ın evinde yapardı. Hazreti Peygamber'in mübarek yolunda bulunduğumuz bu dakikada milletimize; milletimizin bugününe ve geleceğine ait hususları görüşmek maksadıyla bu kutsal yerde Allah'ın huzurunda bulunuyoruz."

Yine gerçeklere ve günümüze dönelim. Bu konuşmayı günümüzdeki bir lider çıkıp bir hutbede yapsa ve banda ya da kamerayla kaydedilse...

Soruyorum böyle bir şeyin sonucunda şunlar olurdu diyorum siz eksikleri tamamlayın ya da itiraz edin bunlar olmazdı diyin.
1- Muhalefet isyan ederdi.
2- Türkiyedeki en popüler TV Kanalları bu konuşmayı kötü birşey söylemişçesine eleştirirdi.
3- Ankarada ve İstanbulda TV ve Muhalefet'in gazıyla mitingler olurdu veya oldutturulurdu.
4- Laikliğe aykırılık gerekçesiyle bazı yaptırımlar uygulanır ya da hazır olan uygulamalara bir yenisi daha eklenirdi.


Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum.
Hepinizin düşündüklerinizi anlamak istiyorum. Milli amaçlar, milli irade yalnız bir kişinin
düşünmesinden değil, milletin bütün kişilerinin arzularının, emellerinin sonuçlarından ibarettir.
Bundan dolayı benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.


Burada ne söylendiği yine apaçık bellidir. Atatürk bu kısımda milletin görüşüne ne denli önem verdiği ve ne denli saygılı olduğunu. Milli iradenin de ancak milletin bütün kişilerin istekleriyle sonuçlanabileceğini söylemiştir.

Şimdi yine günümüze dönelim. Durum böyle midir? Milletin görüşü ne denli önem arzediyor? İstenilipte yapılamayan ne kadar çok şey var değil mi? Üniversiteye başörtüsüyle girilememesi bunlardan sadece ama sadece biri. Yani devede kulak kalır desem inanın daha küçük kalır. Bu hem hükümetin hem muhalefet partilerinin tümünün suçudur.

Sözlerim uzadı farkındayım fakat inanın söyleyebileceğim daha bir ton söz var. Olabildiğince sözlerime özet vererek bunları söyledim. İnşallah gerçeklerin ne kadar acı, günümüzün ne kadar kötü ve Atatürk'ün görüşlerine ne kadar uzak olduğunu görürüz.

Birde şunu söylemek istiyorum. Atatürkçü olmak Atatürk'ün sözlerine %100 katılmak değildir. Haşa Atatürk peygamberde değildir. Atatürkçülük tek kelimeyle ilerici olmaktır. Ama maalesef Atatürkçülük altında geriye doğru gidiyoruz. Acaba neden diye sorarsak kendi kendimize ve analiz edersek, Atatürkçülüğün bu olmadığını rahatlıkla görebiliriz.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu




bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile) kırabilir misin?




bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile) Ben Yaptım Grubu

Edgy

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 149 ileti
Yer: istanbul
İş: Müh. Öğr.
Kayıt: 20-12-2005 23:05

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#312201 25-07-2008 15:53 GMT-1 saat    
Günümüz Türkçesiyle verildiği daha iyi olmuş. Bazı saman kafalılar anlayamıyordu çünkü. Hala anlayamadığına da eminim (üstteki banlanan kişi)

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


FuRKaN216

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 7836 ileti
Yer: lere tükürmeyin tükürülcek o kadar surat varken:D
İş: de bu benim profilim:)
Kayıt: 13-12-2006 18:56

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#312253 25-07-2008 18:20 GMT-1 saat    
Günümüzdeki Sözde Atatürkcüler dinimizi gericilik olarak görmeye basladilar ve Atatürkü sanki din düsmaniymis gibi tanitmaya, anlatmaya basladilar...Halbuki bunlarin Atatürkün dinine bagliligi kadar bagli olsaydi bugün dinimiz hakkinda hicbir olayi yasamiyor olurduk...

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Ddm

grup tuttuğum takım
Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 31-12-1969 23:00

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#312265 25-07-2008 18:47 GMT-1 saat    
Alıntı:
Edgy :
Günümüz Türkçesiyle verildiği daha iyi olmuş. Bazı saman kafalılar anlayamıyordu çünkü. Hala anlayamadığına da eminim (üstteki banlanan kişi)

Ben de anlaşılamayacağı için Türkçe'sini vermek istedim Ne yalan söyleyeyim, bazı kısımlarda ben bile zorlandım.

rapisyan, söylediklerine çoğunlukla katılıyorum. Evet, bugün böyle bir konuşma yapılsa Türkiye'de kıyamet kopardı. Bu biraz günümüzün çok ince iplerle tutulduğundandır. Peki bu konuşmayı kimin yaptığı da sizce etkili midir yorumlanmasında? Adamın öyle bir geçmişi öyle bir imajı vardır ki akla direk laiklik karşıtlığı gelir. Tabii sağolsunlar çekmesi gerekenler de hiç beklemeden lafları istedikleri yere çekerler. İşte böyle berbat bir siyaset dönüyor bu ülkede. Ve yine sana katılıyorum. Bu durumdan hem hükümet hem muhalefet birinci derecede sorumludur. Görüşlerini paylaştığın için ben teşekkür ederim.

Sen de çok güzel söylemişsin Furkan abi. Bu eylemi sözde Atatürkçülerin yaptığının bilinmesi beni ferahlatıyor. Özde Atatürkçüler daha fazla kirletilsin istemiyorum.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


shinox

grup tuttuğum takım
Er Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 23 ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 26-07-2008 18:57

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#312611 26-07-2008 20:55 GMT-1 saat    
ya en anlamıyorum sımdı her seyde ATAMIZI one surenlerı yok laiklık kavramı yok bılmem ne ya aradasım ATATURK bir kere laikliği batıdan degil SELCUKLULArdan almıstır bunu bılmeyen cahıl ınsanlar sımdı laikliği hangi yonde kullanıyorlar ondan sonra ATATURK'un her savas oncesınde kalbının uzerınde tasıdıgı YASN-İ ŞErifi Okurdu bunuda bılmıyor bu SOzde ATATURKCULER ve sonrasında yanındakı sılah arkadasları hepsı Din ugruna Sehit oldular ATATURK ve Atalarımız hepsı Dinimiz namumusumuz ve topraklarımız için Sehit oldular.
yanı bakıyorumda bu ATATUKCUYUM dıyen ınsanlara acaba ATAURKU ne kadar bliyorlar veya kım oldugunu bılıyorlarmı bır sormak lazım ya sanki kendı cocukluk arkadasları ya

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <