Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Devletçilik

Devletçilik Hakkında Bilgi - Devletçilik Nedir Özet


Araştırmalar




DEVLETÇİLİK
İLKESİ
 
 
 
 
 
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN KURMUŞ OLDUĞU CUMHURİYET’İN ÜZERİNDEN BUGÜNE DEĞİN 77 YIL GEÇMİŞTİR. BU SÜREDE TÜRKİYE CUMHURİYETİ SİYASİ, SOSYAL, EKONOMİK VE KÜLTÜREL AÇIDAN BÜYÜK DEĞİŞİM YAŞAMIŞ VE GELİŞME GÖSTERMİŞTİR. BUNU GERÇEKLEŞTİRİRKEN TOPLUMUN YAPISINI DÜNYA KOŞULLARI DOĞRULTUSUNDA ŞEKİLLENDİRMİŞ VE GEÇMİŞE BAĞLILIĞI DEĞİL, GELECEĞİ TEMSİL ETMEYİ HEDEFLEMİŞTİR.
 
ATATÜRK BİLİYORDU Kİ ÇAĞDAŞ BİR ANLAYIŞLA EKONOMİK KALKINMASINI GERÇEKLEŞTİREMEYEN BİR MİLLETİN MEDENİ MİLLETLER ARASINDA BAĞIMSIZ BİR DEVLET, ÇAĞDAŞ BİR DEVLET VE TOPLUM OLARAK HAYSİYETLİ BİR VARLIĞA SAHİP OLMASI İMKANSIZDIR (1).
 
OSMANLI DEVLETİ’NİN EN GÜÇLÜ OLDUĞU DÖNEMDE AVRUPA’DAKİ DEVLETLERİ BİRBİRİNE DÜŞÜRMEK VE GÜÇSÜZLEŞTİREREK KENDİNE BAĞLAMAK AMACIYLA VERMİŞ OLDUĞU KAPİTİLASYONLAR, DEVLETİN DURAKLAMA VE GERİLEMEYE BAŞLAMASIYLA BİRLİKTE ZAMANLA ALEYHİNE DÖNMÜŞ, TÜM BU VERİLEN AYRICALIKLARLA AVRUPA DEVLETLERİ OSMANLI TOPRAKLARINIDA HER TÜRLÜ SERBESTLİKTEN YARARLANMIŞLAR VE DEVLETİ AÇIK PAZAR HALİNE DÖNÜŞTÜRMÜŞLERDİR.
 
OSMANLI HALKI KENDİ TOPRAKLARINDA HİÇBİR TİCARİ FAALİYETTE BULUNAMAZKEN, YABANCILAR VE DEVLETİN İÇERİSİNDE YAŞAYAN GAYRİ MÜSLİMLER VERİLMİŞ OLAN AYRICALIKLARLA TÜM EKONOMİK FAALİYETLERİ ELLERİNDE TUTUYOR VE HER TÜRLÜ HAREKET RAHATLIĞINDAN YARARLANIYORLARDI. BUNUN DOĞAL SONUCU OLARAK OSMANLI TOPRAKLARINDAKİ TÜM HAMMADDE VE SERMAYE BİRİKİMİ DIŞARIYA AKIYOR VE HİÇBİR SANAYİ ÜRETİMİ YAPILAMIYORDU (2).
 
EKONOMİK YAPININ BU DERECE KÖTÜYE GİTMESİ DEVLETİN EKONOMİSİNİN İFLAS ETMESİNE ZEMİN HAZIRLAMIŞ VE KISA VADELİ ÇÖZÜM YOLU OLARAK, EKONOMİYİ ELLERİNDE BULUNDURAN DEVLETLERDEN BORÇ PARA ALINARAK ÇÖZÜLMEYE ÇALIŞILMIŞTIR. OSMANLI DEVLETİ İLK DIŞ BORÇLANMASINI 1856 YILINDA KIRIM SAVAŞININ FİNANSMANI İÇİN YAPMIŞ, 1913 YILINDA GELİNDİĞİNDE İSE OSMANLI DEVLETİ’NİN BORÇLARI 170 MİLYON OSMANLI LİRASINA YÜKSELMİŞTİ. BU BORÇLARI ÖDEYEMEYEN OSMANLI DEVLETİ’NİN NE KADAR ACİZ BİR DURUMA DÜŞTÜĞÜNÜ 1882 MUHARREM KARARNAMESİ İLE BU BORÇLARIN ÖDENMESİNİ ŞEKİLLENDİRMEK İÇİN OLUŞTURULAN VE DEVLETİN TÜM GELİR KAYNAKLARINI KONTROL ALTINDA TUTARAK ZORUNLU İHTİYAÇLAR İÇİN BELİRLENEN MİKTARI OSMANLI DEVLETİNE AYIRDIKTAN SONRA DİĞER KALAN BÜYÜK KISMINI BORÇLU DEVLETLERE DAĞITILAN DUYUN-U UMİMİYE (GENEL BORÇLAR İDARESİ)’DEN ANLIYORUZ. RAKAMSAL OLARAK VERECEK OLURSAK, DUYUN-U UMİMİYE DEVLETİN GELİRLERİNİN % 75’İNİ ELİNDE BULUNDURUYORDU (3).
 
ARTIK EKONOMİ ÇÖKMÜŞ VE YABANCI DEVLETLERİN HAKİMİYETİ KESİNLEŞMİŞ OLUYORDU. HATTA DEVLETİN PARA İŞLERİ YABANCILAR TARAFINDAN MERKEZİ AVRUPA’DA BULUNAN OSMANLI BANKASINCA YÜRÜTÜLÜYORDU.
 
BÜTÜN BUNLARIN ÜZERİNE BİR DE TRABLUSGARP, BALKAN VE I.DÜNYA SAVAŞLARI OSMANLI DEVLETİ’NİN ZATEN KIT OLAN EKONOMİK KAYNAKLARINI İYİCE KURUTMUŞTU.
 
EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞINI TAMAMEN YİTİRMİŞ BİR DEVLETİN SİYASİ BAĞIMSIZLIĞINI DEVAM ETTİRMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR. DOLAYISIYLA KIRIM SAVAŞI’NDA ALINAN BORÇLARLA BAŞLAYAN SÜREÇ ÖNCE DEVLETİN İFLAS EDEREK EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞINI YİTİRMESİNE YOL AÇMIŞ VE BUNUN DOĞAL BİR SONUCU OLARAK DEVLETİN SİYASİ BİRLİĞİNİ VE BAĞIMSIZLIĞINI YİTİREREK YIKILMASINA YOL AÇMIŞTIR.
 
KURTULUŞ SAVAŞI, TAMAMEN ENKAZ OLAN BİR EKONOMİNİN ÜZERİNE BİNA EDİLMİŞTİR. SON DERECE KIT KAYNAKLARLA BİR VAROLMA MÜCADELESİ YAPILMIŞTIR (4).
 
KURTULUŞ SAVAŞI SIRASINDA EKONOMİSİ ÇÖKMÜŞ OLAN DEVLETİN BU MÜCADELESİNİ HALKA DAYANDIRMASINI TEKALİF-İ MİLLİYE EMİRLERİ İLE GÖRMEKTEYİZ. TEKALİF-İ MİLLİYE EMİRLERİ İLE TOPYEKÜN HARBİN İLK ÖRNEKLERİNDEN BİRİ VERİLMİŞ VE HALK BAĞIMSIZLIĞI İÇİN ORDUNUN ARKASINDA YER ALMIŞTIR.
 
TEKALİF-İ MİLLİYE EMİRLERİ İLE HALKTAN ÇARIĞINDAN, ÇORABINA ELİNDEKİ BUĞDAYINA KADAR HERŞEYİ İSTENMİŞ, HALK HİÇBİR FEDAKARLIKTAN KAÇINMAYARAK BUNLARI DEVLETİ İÇİN KULLANMAKTAN KAÇINMAMIŞTIR. BU TÜRK MİLLETİNİN YÜZLERCE YILDIR GÖSTERMİŞ OLDUĞU ÖZVERİNİN DORUK NOKTASI OLMUŞTUR. TÜRK İNSANI ELİNDEKİ SON DİLİM EKMEĞİNİ ORDUYA VEREREK ATATÜRK’ÜN ÖNDERLİĞİNDE BAĞIMSIZLIĞINA KAVUŞMUŞTUR (5).
 
KURTULUŞ SAVASININ BİTİMİYLE BİRLİKTE TÜRKİYE TOPRAKLARI TAM BİR ENKAZ GÖRÜNTÜSÜ SERGİLİYORDU. TÜRKİYE CUMHURİYETİ OSMANLI İMPARATORLUĞUNDAN SÖMÜRGELEŞMİŞ, ÇOK GERİ KALMIŞ BİR EKONOMİK YAPI DEVRALMIŞTI. TEMELDE TARIMA DAYANAN OSMANLI EKONOMİSİ KAPİTİLASYONLAR, DIŞ BORÇLAR VE AYRICALIKLI YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI YOLUYLA TAM ANLAMIYLA DIŞA BAĞIMLI, NEREDEYSE BİR KOLONİ EKONOMİSİ NİTELİĞİ TAŞIYORDU. BÜYÜK ÖLÇÜDE YABANCILARIN VE AZINLIKLARIN ELİNDE BULUNAN SANAYİ KÜÇÜK İŞLETMELERDEN OLUŞUYORDU. SANAYİ TEMEL TÜKETİM MADDELERİNİ BİLE KARŞILAMAKTAN ACİZDİ.
 
TARIMA DAYALI BİR EKONOMİYE SAHİP OLAN BİR ÜLKEDE TARIMSAL ÜRETİMDE ÇÖKMÜŞ, TARIMSAL ÜRETİMİ YAPAN DİNAMİK NÜFUSUN BÜYÜK KISMI SAVAŞLARDA ÖLMÜŞTÜ.
 
BÜYÜK SAVAŞLAR NEDENİYLE CEPHELERE ÇAĞRILMAK YADA BELİRLİ VERGİLERİ ÖDEMEK DIŞINDA HİÇBİR ŞEYİ YAPAMAYAN TÜRK İNSANI BİTKİNDİ. YALNIZ TARIM ALANINDAKİ BÜYÜK TOPRAK SAHİPLERİNİN PARASI VARDI. ANCAK BU PARA ÇAĞDAŞ VE MODERN BİR DEVLETİN KURULMASI İÇİN GEREKLİ SERMAYE BİRİKİMİNİ OLUŞTURAMIYORDU (6).
 
BU KARANLIK TABLOYU KÖKTEN DÜZELTMEK HERŞEYE SIFIRDAN BAŞLAMAK GEREKİYORDU. I. DÜNYA SAVAŞI YENİLGİSİ ARDINDAN PARÇALANMIŞ VE İŞGALE UĞRAMIŞ ANADOLU’DA ÖLÜM KALIM PAHASINA GERÇEKLEŞTİRİLEN BAĞIMSIZLIK SAVAŞININ HEMEN SONRASINDA, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN İLK İŞİ TÜRKİYE’YE BAMBAŞKA BİR VİZYON, YEPYENİ BİR BAKIŞ AÇISI SAĞLAMAK OLMUŞTUR. ASKERİ ZAFER KAZANILMIŞTI. FAKAT EKONOMİK ZAFER KAZANILMADIĞI SÜRECE ASKERİ VE SİYASİ ZAFERİN HİÇBİR ANLAMI OLMAYACAKTIR.
 
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK LOZAN KONFERANSINA GİDİLMEDEN ÖNCE EKONOMİK DURUMU GÖZLER ÖNÜNE SERMEK VE NELER YAPILMASI GEREKTİĞİNİ BELİRLEMEK ÜZERE İZMİR’DE İKTİSAT KONGRESİNİ TOPLAMIŞTIR.
 
17 ŞUBAT 1923 GÜNÜ ÇİFTÇİ, İŞÇİ, TÜCCAR VE SANAYİ TEMSİLCİLERİ OLARAK 1135 KİŞİNİN KATILDIĞI VE 15 GÜN SÜREN KONGREDE, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ÜLKEYİ ARTIK “KILIÇ” IN DEĞİL, EKONOMİNİN VE BİLİMİN YOL GÖSTERECEĞİ BİR TOPLUM MODELİ ÖNERİYOR VE ŞÖYLE DİYORDU; “KILIÇLA FÜTUHAT YAPANLAR, SABANLA FÜTUHAT YAPANLARA MAĞLUP OLMAYA VE BİN NETİCE YERLERİNİ TERKETMEYE MECBURDULAR. NİTEKİM OSMANLI SALTANATI'DA BÖYLE OLMUŞTUR. KILIÇ KULLANAN KOL YORULUR, NİHAYET KILICINI KININA KOYAR VE BELKİ KILIÇ O KINDA KÜFLENME, PASLANMAYA MAHKUM OLUR. LAKİN SABAN KULLANAN KOL DAHA ZİYADE KUVVETLERİN VE DAHA ÇOK TOPRAĞA MALİK VE SAHİP OLUR...”(7)
 
KONGRENİN SONUNDA KAN DÖKEREK SAHİP OLUNAN MİLLİ BAĞIMSIZLIKTAN HİÇBİR ŞEKİLDE ÖDÜN VERMEYEREK EKONOMİK KALKINMAMIZIN SAĞLANACAĞINI İÇEREN BİR İKTİSAT ANDI KABUL EDİLMİŞTİR.
 
BU KONGREDE ŞU KARARLAR ÇIKMIŞTIR..
 
A) VERGİ SİSTEMİNDE REFORMLAR YAPILMASI
B) TOPRAKSIZ ÇİFTÇİYE TOPRAK VERİLMESİ
C) KREDİ KURULUŞLARININ DÜZENLENMESİ
D) TARIMIN ESKİ USULLERDEN KURTARILARAK KALKINDIRILMASI.
 
İZMİR İKTİSAT KONGRESİ GENÇ TÜRK CUMHURİYETİ’NİN EKONOMİK POLİTİKASINI BELİRLEMİŞ, KONGREDE KALKINMAYA ÖNCELİK VEREN, YERLİ YABANCI SERMAYEYİ, PAZAR İÇİN ÜRETİM YAPAN ÇİFTÇİLERİ ÖZENDİREN ILIMLI KORUMACI BİR YAKLAŞIM GÖRÜNTÜSÜ ORTAYA ÇIKARMIŞTIR (8).
 
AYNI YIL İÇERİSİNDE TOPLANAN VE TÜRKİYE DEVLETİ’NİN BAĞIMSIZLIĞININ TÜM DÜNYA TARAFINDAN TANINMASINI SAĞLAYAN LOZAN KONFERANSINDA, YILLARDIR TOPRAKLARIMIZI AÇIK PAZAR HALİNE GETİREN KAPİTİLASYONLAR KALDIRILMIŞ VE EKONOMİK KALKINMAMIZIN ÖNÜNDEKİ BÜYÜK BİR ENGEL AŞILMIŞTIR (9).
 
LOZAN KONFERANSINDAN HEMEN SONRA CUMHURİYET İLAN EDİLMİŞ, HALİFELİK KALDIRILARAK SİYASİ ALANDA BÜYÜK BİR İNKILAP HAREKETİ GERÇEKLEŞTİRİLMİŞ VE YAPILACAK OLAN BÜYÜK BİR DEĞİŞİMİN SİYASİ ZEMİNİ HAZIRLANMIŞTIR.
 
BU BÜYÜK DEĞİŞİMİN VE ÇAĞDAŞ DEVLET ANLAYIŞININ YERLEŞMESİ İÇİN BİLGİ BİRİKİMİNE SAHİP NİTELİKLİ İNSANLARA İHTİYAÇ DUYULMAKTADIR. KISACASI AKIL KÜLTÜRÜNÜN YARATILMASI GEREKLİYDİ. BUNUN İÇİNDE MADDİ ARAÇLARA İHTİYAÇ OLACAKTIR. BUNUN GERÇEKLEŞMESİDE EKONOMİK KALKINMAYLA DOĞRU ORANTILIDIR.
 
BU DOĞRULTUDA ÖYLE BİR MODEL BULUNMALIDIR Kİ, TÜRK DEVLETİNİN VE MİLLETİNİN O GÜNKÜ ŞARTLARINDA BİLE EKONOMİK VE SOSYAL KALKINMAYI MÜMKÜN KILSIN (10).
 
İŞTE DEVLETÇİLİK BU ORTAMDA TÜRK DEVLET VE MİLLETİNİN GERÇEKLERİNDEN YOLA ÇIKARAK UYGULAMAYA KONULMUŞTUR.
 
DEVLETÇİLİK : ÖZEL SEKTÖR İŞLETMECİLİĞİ İLE DEVLET İŞLETMECİLİĞİNİN BİRLİKTE VE UYUM İÇİNDE ÇALIŞARAK EKONOMİK VE SOSYAL KALKINMAYI GERÇEKLEŞTİRİLMESİNİ AMAÇLAYAN ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNİN EKONOMİK TEORİSİDİR (11).
 
DEVLETÇİLİK HIZLI BİR EKONOMİK BÜYÜMEYİ SAĞLAMAK İÇİN DEVLETİN LOKOMOTİF GÖREVİ ÜSTLENMESİ ANLAMINA GELİYORDU.
 
DEVLET, EKONOMİYE YÖN VEREREK, KIT KAYNAKLARIN AKILCI KULLANIMINI PLANLAYACAKTIR. AYRICA DEVLET ÖZEL GİRİŞİMCİLERİNİN SERMAYE YETERSİZLİĞİ NEDENİYLE İLGİLENMEDİĞİ, BAŞARI OLAMADIĞI YADA KAMU YARARI GÖRDÜĞÜ ALANLARDA YATIRIM VE İŞLETMECİLİK YAPACAKTI. BUNUNLA BİRLİKTE DEVLET TÜRK GİRİŞİMCİSİNİN YATIRIM-ÜRETİM VE PAZAR OLANAKLARINI ARTTIRARAK ULUSLARARASI PAZARLARDAN YARARLANMASINI SAĞLAYACAK DÜZENLEMELERİ DE YAPACAKTIR (12).
 
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK DEVLETÇİLİK KAVRAMINI ŞÖYLE TANIMLIYORDU; “KİŞİLERİN ÖZEL TEŞEBBÜSLERİNİ ŞAHSİ FAALİYETLERİNİ ESAS TUTMAK; FAKAT BÜYÜK BİR MİLLETİN VE GENİŞ BİR MEMLEKETİN BÜTÜN İHTİYAÇLARINI VE ÇOK ŞEYLERİN YAPILMADIĞINI GÖZ ÖNÜNDE TUTARAK, MEMLEKET EKONOMİSİNİ DEVLETİN ELİNE ALMAK TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, TÜRK VATANINDA ASIRLARDAN BERİ KİŞİSEL VE ÖZEL TEŞEBBÜSLERLE YAPILMAMIŞ OLAN ŞEYLERİ BİR AN ÖNCE YAPMAK İSTEDİ VE KISA ZAMANDA YAPMAYI BAŞARDI” (13).
 
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN EKONOMİK KALKINMASI İÇİN BÜYÜK BİR KALKINMA HAMLESİ BAŞLATILMIŞTIR. BU AMAÇLA YAPILAN ÇALIŞMALARI ŞÖYLE SIRALAYABİLİRİZ;
 
- KÖYLÜNÜN DURUMUNU DÜZELTMEK İÇİN YÜZYILLARDAN BERİ ÜRÜN ÜZERİNDEN ALINAN VE KÖYLÜYE YÜK GETİREN AŞAR VERGİSİ KALDIRILMIŞTIR.
 
- TARIM ALANINDA UZMAN YETİŞTİRMEK MAKSADIYLA ZİRAAT OKULLARI VE YÜKSEK ZİRAAT ENSTİTÜSÜ KURULMUŞTUR.
 
- BAZI BÖLGELERDE TOPRAKSIZ KÖYLÜYE TOPRAK DAĞITILMIŞTIR.
 
- TOPRAK MAHSÜLLERİ OFİSİ KURULMUŞTUR.
 
- KÖYLÜNÜN ÜRÜNÜNÜ ARACISIZ SATMASI İÇİN TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ KURULMUŞTUR.
 
- ÖRNEK ÇİFTLİKLER VE FİDANLIKLAR DÜZENLENMİŞTİR.
 
- TOHUM ISLAH VE DAĞITIM İSTASYONLARI KURULMUŞTUR.
 
- HAYVANCILIĞI GELİŞTİRMEK İÇİN DEVLET ÜRETME ÇİFTLİKLERİ OLUŞTURULDU.
 
- ÖZEL SERMAYEYİ SANAYİLEŞME ALANINA ÇEKEBİLMEK İÇİN TEŞVİK-İ SANAYİ KANUNU ÇIKARILDI. BU KANUNLA SANAYİ İLE UĞRAŞACAK KİŞİLERE KREDİ OLANAKLARI SAĞLANMIŞTIR (14).

EKONOMİNİN OLMAZSA OLMAZ UNSURLARI OLAN BANKACILIK SEKTÖRÜ GELİŞTİRİLDİ. ÇOK DEĞİŞİK SEKTÖRLERİ DESTEKLEMEK AMACIYLA İHTİSAS BANKALARI KURULDU.
 
- TİCARİ HAYATI CANLANDIRMAK AMACIYLA ATATÜRK’ÜN DE ORTAK OLDUĞU, CUMHURİYETİN İLK ÖZEL BANKASI OLAN İŞ BANKASI KURULDU.
 
- MADENCİLİK SEKTÖRÜNÜ DESTEKLEMEK VE GELİŞTİRMEK AMACIYLA, BİZZAT YATIRIM VE ÜRETİM FAALİYETLERİNE KATILACAK OLAN ETİBANK KURULDU.
 
- PAMUK, İPLİK, DOKUMA VE TEKSTİL ÜRÜNLERİNİ ÜRETMEK VE BU SEKTÖRÜ DESTEKLEMEK VE GELİŞTİRMEK AMACIYLA SÜMERBANK KURULDU.
 
- KÜÇÜK ESNAF VE SANATKARLARI DESTEKLEMEK VE TİCARİ HAYATI CANLANDIRMAK MAKSADIYLA HALK BANKASI KURULDU.
 
- TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİ SEKTÖRÜNÜ DESTEKLEMEK VE KREDİ İHTİYACINI GİDERMEK AMACIYLA ZATEN VAROLAN ZİRAAT BANKASI YENİDEN YAPILANDIRILDI.
 
- DENİZCİLİK SEKTÖRÜNÜ DESTEKLEMEK DENİZ YOLUYLA YOLCU VE YÜK TAŞIMASINI CANLANDIRMAK AMACIYLA DENİZCİLİK BANKASI KURULDU.
 
- 1933 YILINDA İLK BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI HAZIRLANDI.
 
BU ÇERÇEVEDE;
 
BURSA’DA; MERİNOS FABRİKASI
 
İZMİT’TE ; KAĞIT FABRİKASI,
 
PAŞABAHÇE CAM FABRİKASI,
 
KARABÜK’TE ; DEMİR ÇELİK
 
UŞAK VE ALPULLU’DA ; ŞEKER FABRİKALARI KURULMUŞTUR.
 
KENDİ DENİZLERİMİZDE GEMİ BULUNDURMA HAKKI VE TİCARET YAPMA HAKKI KABUL EDİLEN KABOTAJ KANUNU İLE SAĞLANMIŞTIR.
 
DEMİRYOLU POLİTİKASI HIZLA UYGULAMAYA SOKULMUŞ,

KARAYOLLARI MODERN STANDARTLARA GÖRE YAPILMAYA BAŞLANMIŞTIR (15).
 
BURADA EN İLGİNÇ NOKTA YAPILAN TÜM YATIRIMLARIN VE KURULUŞLARIN TEK KURUŞ BORÇ PARA ALINMADAN GERÇEKLEŞTİRİLMİŞ OLMASIDIR.
 
CUMHURİYETİN İLANINDAN İTİBAREN BAŞLAYAN DEVLETÇİLİK UYGULAMASI ÜLKEDE SANAYİLEŞME HAMLESİ BAŞLATMIŞ VE BU UYGULAMA FABRİKALARIN AÇILMASI İLE SINIRLI KALMAMIŞ. TÜRK MİLLETİNİN KENDİSİNİ GELİŞTİRMESİNDE İTİCİ BİR GÜÇ OLMUŞTUR (16).
 
DEVLETÇİLİK UYGULAMASININ SOMUT SONUÇLARINA BAKACAK OLURSAK :
 
- T.C. FAKİR, YIKILMIŞ, GERİ KALMIŞ TARIM EKONOMİSİNİ SANAYİLEŞTİRMİŞ VE DÜNYANIN 16. BÜYÜK EKONOMİSİ HALİNE GELMİŞTİR.
 
- DEVLETÇİLİK “SOSYAL DEVLET” İLKESİ ÇERÇEVESİNDE EKONOMİK VE SOSYAL KALKINMA PRENSİBİ OLARAK UYGULANMIŞTIR.
 
- TARIMSAL ALANDA YAPILAN YATIRIMLARLA KÖYLÜNÜN REFAH DÜZEYİ VE ÜRETİMİ ARTMIŞTIR.
 
- ENDÜSTRİ BİTKİLERİ ÜRETİMİYLE “TARIMA DAYALI SANAYİ” GELİŞTİRİLMİŞTİR.
 
- AĞIR SANAYİ YATIRIMLARI İLE ÖZEL SEKTÖRÜN İHTİYAÇ DUYDUĞU SANAYİ HAMMADDESİ İHTİYACI GİDERİLMİŞTİR.
 
- DEVLET GERÇEKLEŞTİRDİĞİ İŞLETMELERLE ÖZEL SEKTÖRE ÖRNEK VE ÖNCÜ OLMUŞTUR.
 
- KARA VE DEMİRYOLLARI, ENERJİ SANTRALLARI, LİMAN VE HAVA LİMANLARI GİBİ ALTYAPI YATIRIMLARI DEVLET TARAFINDAN YAPILMIŞ VE YAPILMAKTADIR.
 
- ÜLKE İNSANLARINA İŞ OLANAKLARI YARATILMIŞTIR.
 
- GERİ KALMIŞ BÖLGELERDE BÜYÜK ÇAPLI KALKINMA PROJELERİ GERÇEKLEŞTİRİLEREK BÖLGENİN VE ÜLKENİN GELİŞMESİNDEKİ KATKI SAĞLANMIŞTIR.
 
- BU SİSTEMDE ZAMAN İÇİNDE ALINAN ÖZEL ÖNLEM VE YAPILAN UYGULAMALARLA GÜÇLÜ BİR ÖZEL SEKTÖR OLUŞTURULMUŞTUR (17).
 
GÜNÜMÜZDE KARASABANDAN, KARA ÖKÜZDEN MODERN TARIMA GEÇEBİLDİYSEK, OLMAYAN BİR EKONOMİDEN BİR SANAYİ TOPLUMU YARATABİLDİYSEK DÜNYA PAZARLARINDAKİ TÜRK ÜRÜNLERİ GELİŞMİŞ ÜLKELERİN EKONOMİ YÖNETİCİLERİNİ KAYGILANDIRIP, KOTALAR KOYMASINA SEBEP OLUYORSA DÜNYA EKONOMİK BÜYÜKLÜKTE 16. SIRAYA YERLEŞTİYSEK, EKONOMİK KALKINMA İÇİN GEREKLİ OLAN ENERJİ SANTRALLERİNİ, OTOYOLLARI, KÖPRÜLERİ, TELEKOMÜNİKASYON HATLARINI, LİMAN VE HAVA LİMANLARI ÖZELLİKLE DÜNYANIN EN BÜYÜK ENERJİ SULAMA, SOSYAL EKONOMİK KALKINMA PROJESİ OLAN GAP DEVLET ELİYLE YAPIYORSAK BU DEVLETÇİLİKTİR, ÖLMEMİŞTİR VE ASLA ÖLMEYECEKTİR. KULLANDIĞI BÜTÜN SANAYİ ÜRÜNLERİNİ DIŞARDAN ALMAK ZORUNDA KALAN 1923’ÜN TÜRKİYE’SİNİN YERİNİ 2000’LERDE DÜNYANIN 150’Yİ AŞKIN ÜLKESİNE BİNLERCE ÇEŞİT SANAYİ ÜRÜNÜ SATABİLEN, İHRACATININ % 83’Ü SANAYİ ÜRÜNLERİ OLAN YEPYENİ BİR SOSYO-EKONOMİK YAPI OLUŞTURULMUŞTUR (18).
 
GÜNÜMÜZDE “DEVLETÇİLİK ÖLMÜŞTÜR” İDDİASINDA OLANLAR VARDIR. BU İDDİA TOPLUMA KABUL ETTİRİLMEYE ÇALIŞILMAKTADIR. ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ VE ONUN İLKELERİ VE İNKILAPLARI DİNAMİK BİR YAPIYA SAHİPTİR. DURAĞAN KALIPLAŞMIŞ, DEĞİŞTİRİLEMEYEN, GÜNCELLEŞTİRİLEMEYEN KENDİNİ YENİLEMEYEN BİR DÜŞÜNCE SİSTEMİ DEĞİLDİR (19).
 
DEĞİŞMEYEN, DEĞİŞTİRİLMEYEN GÜNÜN KOŞULLARINA AYAK UYDURAMAYAN DÜŞÜNCE SİSTEMLERİ DE VARDIR. BU DÜŞÜNCE SİSTEMLERİ BELLİ BİR KİTABA, BİR KURALAR MANZUMESİNE VE DOKTİRİNLERE SAHİPTİR. GÜNÜN KOŞULLARINA AYAK UYDURAMAYAN BU SİSTEMLERE DOĞMATİK-TOTALİTER İDEOLOJİLER ADI VERİLİR. BU İDEOLOJİLER ANTİDEMOKRATİKTİR. BİR KİŞİ VEYA ZÜMRE EGEMENLİĞİ ANLAYIŞINA DAYANIR. KOMÜNİZM, FAŞİZM, NASYONAL SOSYALİZM VE TEOKRASİ (ŞERİAT YÖNETİMİ) BU TARZ İDEOLOJİLERE VERİLECEK EN GÜZEL ÖRNEKTİR. MEVCUT KURALLARDAN BİRİNİ DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞMAK İDEOLOJİYE KARŞI ÇIKMAK ANLAMINA GELİR. BU İDEOLOJİLERİN HİÇBİR KURALI VE DOKTRİNİ DEĞİŞTİRİLEMEZ. İDEOLOJİYE KARŞI ÇIKMANIN CEZASI DA ÇOK AĞIRDIR. DEĞİŞEN KOŞULLAR KARŞISINDA, DEĞİŞMEYEN KURALLAR NEDENİYLE SİSTEMDE BİR YIĞIN AKSAKLIK MEYDANA GELİR. ANCAK AKSAKLIĞI DİLE GETİRMEK “KRAL ÇIPLAK” DİYE BAĞIRMAK ÇOK AĞIR CEZALARLA KARŞI KARŞIYA KALMAK ANLAMINA GELİR.
 
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ İSE DEMOKRATİK – PRAGMATİK (YANİ HALK EGEMENLİĞİNE DAYANAN VE HER TÜRLÜ UYGULAMADA HALKIN FAYDASINI GÖZETEN) AKIL VE BİLİMİN GERÇEKLERİNDEN HAREKET EDEN ÇAĞDAŞ VE MODERN BİR DÜŞÜNCE SİSTEMİDİR. BU SİSTEMDE DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY DEĞİŞİMİN KENDİSİDİR. DEMOKRATİK PRAGMATİK DÜŞÜNCE SİSTEMLERİNİN UYGULAMADA ORTAYA ÇIKAN HER TÜRLÜ AKSAKLIK AKLIN VE BİLİMİN IŞIĞINDA KAYNAĞINDA TESBİT EDİLİR. AKSAKLIĞA SEBEP OLAN UNSURUN TESPİTİNDEN SONRA GENE AKLIN VE BİLİMİN IŞIĞINDA EN DOĞRU ÇÖZÜM YOLU BULUNARAK UYGULAMAYA GEÇİRİLİR (20).
 
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİN TEMELİNİ OLUŞTURAN İLKELERDEN İNKILAPÇILIK İLKESİ BU ANLAYIŞIN SİSTEMATİZE EDİLMİŞ ŞEKLİDİR. İNKILAPÇILIK İLKESİ DEVLET VE TOPLUM YAŞANTISINI İLGİLENDİREN HER TÜRLÜ KURAL VE UYGULAMANIN AKLIN VE BİLİMİN REHBERLİĞİNDE VE TOPLUMUN İHTİYAÇLARI DOĞRULTUSUNDA SÜREKLİ YENİLENMESİNİ VE GELİŞTİRİLMESİNİ ÖNGÖRÜR. BU İLKE ÇERÇEVESİNDE DEĞİŞME VE GELİŞMEYE KARŞI ÇIKMAK, ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNE KARŞI ÇIKMAK DEMEKTİR.
 
DEVLETÇİLİK ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİN EKONOMİ TEORISİ OLDUĞUNU BELİRTMİŞTİK. BU İLKENİN AMACI TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN VE TÜRK MİLLETİNİN EKONOMİK VE SOSYAL KALKINMASININ GERÇEKLEŞTİRİLMESİDİR.
DÖNEMİN KOŞULLARI GEREĞİ CUMHURİYETİ İLK YILLARINDA DEVLET EKONOMİK FAALİYETLERDE ÜST DÜZEYDE ETKİN OLMUŞTUR. BUNUN AMACI HEM ÜLKENİN İHTİYACI OLAN YATIRIMLARINI YAPMAK HEMDE GÜÇLÜ BİR TÜRK ÖZEL SEKTÖRÜ OLUŞTURMAKTADIR.
 
BU UYGULAMANIN SONUCUNA BAKILDIĞINDA HEM DEVLET VE MİLLETİN İHTİYACI OLAN YATIRIMLARIN YAPILDIĞINI VE TÜRK EKONOMİSİNİN ÇOK ÜST DÜZEYE YÜKSELTİLDİĞİNİ, HEM DE PEK ÇOK ALANDA YATIRIM YAPABİLECEK GÜÇLÜ BİR ÖZEL SEKTÖR OLUŞTURULDUĞU GÖRÜLMEKTEDİR (21).
 
İNKILAPÇILIK İLKESİ DOĞRULTUSUNDA BU UYGULAMA ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNE VE DEVLETÇİLİĞE AYKIRI DEĞİL DEVLETÇİLİĞİN TA KENDİSİDİR. BU ANLAYIŞA GÖRE DEVLET EKONOMİDEN ELİNİ ÇEKMEYECEK ÖZEL SEKTÖRÜN HALA BAŞARAMAYACAĞI AMA TÜRK DEVLET VE MİLLETİNİN GELECEĞİ İÇİN ZORUNLU OLAN STRATEJİK YATIRIMLARI VE ALT YAPI YATIRIMLARINI YAPMAYA DEVAM EDECEKTİR.
 
TÜRKİYE’NİN ÇOK OLUMSUZ KOŞULLARDA AT NALI VE NAL ÇİVİSİ İLE İŞE BAŞLAYARAK BAŞLATILAN EKONOMİK KALKINMAYI GÖRMEYEN VE GÖRMEK İSTEMEYEN ATATÜRK VE ATATÜRKÇÜLÜK KARŞITLARINI HEDEFLERİ CUMHURİYETİN DAYANDIĞI TEMELLERİ YIKMAKTIR. BİZLERE DÜŞEN AKIL BOYUTUNDA UYANIK OLMAK VE İDEALLERİNİ SAVUNMA KARARLILIĞINI GÖSTERMEKTİR.

Bunun hakkında hemen düşüncelerinizi ya da sorunlarınızı yazabilirsiniz...

Hızlı Yorum Sistemi
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

İsim Email Şifre Kuran'daki ilk sure

Yorumlar :

Henüz yorum yapılmamış