Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kiz Kulesi Ve Ayasofya Müzesi

Kiz Kulesi Ve Ayasofya Müzesi Hakkında Bilgi - Kiz Kulesi Ve Ayasofya Müzesi Nedir Özet


Araştırmalar



KIZ KULESİ VE AYASOFYA MÜZESİ

Kızkulesi, Asya ile Avrupa'nın kesiştiği bir noktada, Asya sahillerinden bir ok atımı uzaklıkta bir taş tümseğe oturtulmuş bir kuledir. İki kıta arasındaki konumu sebebiyle dünyada eşi benzeri olmayan yapılar konumundadır.
Geçmişi 2500 yıl öncesine dayanan bu küçük kule, İstanbul'un tarihine eş bir tarih yaşamış ve bu kentin yaşadıklarına görgü şahitliği yapmıştır. Antik çağda başlayan geçmişi ile Yunan'dan Bizans İmparatorluğu'na Bizans'dan Osmanlı İmparatorluğu'na, tüm tarihi dönemlerde var olarak günümüze kadar gelmiştir.

 
İlk olarak Yunan döneminde bir mezara ev sahipliği yapan bu ada Bizans Dönemi'nde inşa edilen ek bina ile gümrük istasyonu olarak kullanılmıştır.
Osmanlı Dönemi'nde ise gösteri platformundan savunma kalesine, sürgün istasyonundan karantina adasına kadar bir çok işlev yüklenmiştir.
Asli görevi olan ve yüzyıllardan beri varlığı ile insanlara, geceleri ise geçen gemilere göz kırpan feneri ile yol gösterme işlevini hiç kaybetmemiştir. Geçmişten geleceğe en çok da düşlere yol göstermektedir Kızkulesi ...
Yüzyıllar boyu hep hikayeleri ile anılan bu kule 2500 yıl sonra Hamoğlu Holding'in yaptığı restorasyondan sonra ilk kez kapılarını insanlara açmıştır. Yalnızlığın, aşkın, ulaşılmazlığın ve daha birçok şeyin sembolü olan kule için onlarca şiir yazılmış, yüzlerce resim yapılmış ve binlerce fotoğraf çekilmiştir. 2500 yaşında ve her dem genç kalacak olan Kızkulesi'nin insanı büyüleyen gizem dolu atmosferi ile tanışmak ve gerçek hikayelerini dinlemek için gelin siz de o küçük pencerelerinden bakın ...

Dünyanın 8.harikalarından birisi sayılan Ayasofya, Sanat Tarihi ve mimarlık dünyasının 1 numaralı yapısı hüviyetindedir. Bu yaşta ve bu ebatta zamanımıza gelebilmiş ender eserlerdendir. Orijinal adı Hagia Sofia olan, Türklerin Ayasofya dedikleri yapı yanlış bir şekilde, Saint Sofia olarak bilinir. Bazilika, Sofia isimli bir azizeye değil, Kutsal Hikmet’e ithaf edilmişti. Önceki bir pagan mabedinin yerinde yapılmış 3 ayrı bazilika aynı isimle anlatılmıştı. İmparator Büyük Konstantin devrinde kilise yapılmadığı halde, bazı kaynaklar, ilk Ayasofya Bazilikasının onun tarafından yaptırıldığını iddia ede gelmiştir. Küçük ölçülerdeki ahşap çatılı ilk yapı 4. yy. ikinci yarısında Büyük Konstantin’in oğlu Konstantinus zamanında yapılmıştı. 404 yılında, bir isyan sırasında yanan ilk yapının yerine, daha büyük ölçülerde inşa edilen 2. kilise 415 yılında törenle açılmıştı. 532 yılında Hipodromda yapılan bir araba yarışı sonucu çıkan kanlı isyan on binlerce şehirlinin ölümüne ve pek çok binanın yakılmasına sebep olmuştu. “Nika” isyanı diye bilinen ve İmparator Justinyen aleyhine gelişen bu isyanda Ayasofya Kilisesi de yakılmıştı.

Bunun hakkında hemen düşüncelerinizi ya da sorunlarınızı yazabilirsiniz...

Hızlı Yorum Sistemi
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

İsim Email Şifre Kuran'daki ilk sure

Yorumlar :

Henüz yorum yapılmamış