Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Renk Sade

Renk Sade Hakkında Bilgi - Renk Sade Nedir Özet


Araştırmalar



RENK
Işığın kendi öz yapısına veya cisimler tarafından yayılma şekline bağlı olarak göz üzerinde yaptığı etkidir. Renk en çok resim sanatında karşımıza gelir. Geçmişten bugüne sanatçıların en vazgeçemeyeceği en büyük öğedir. Cisimlerde renk kendilerini aydınlatan ışığa göre boyut ve farklılıklar göstermektedir. Örneğin siyah renkte bir cisim gelen tüm ışığı yutar, eğer bir cisimde ışınımlar eşit oranda yutulursa cisim gri gözükür, yani renk maddenin ışık üzerine etkileme tarzından ortaya çıkar veya ışığın uğradığı işlemin sonucudur.
Nesnelerin gün ışığında ve elektrik ışığında değişik görünmesi çeşitli ışık kaynaklarından farklı ışınımla yayılmasının sonucudur.
Bazı renkler insanın hayal gücüyle, doğadaki bazı materyallerle örtüşür. Örneğin; mavi suyu simgeler, sarı toprağı, kırmızı ateşi, bu örtüşme geçmişte de söz konusudur. Renkler sistematik olarak Newton’un renk çemberiyle sınıflandırılmıştır. Her ne kadar daha sonraki bilimsel buluşlar farklılık gösterse de.
Renkler çözümlendiğinde renklenir. “Özü” yani sarı, ya da mavi olduğu, tonu, parlaklığı, açıklığı, koyuluğu, renk değeri, yoğunluğu, arılığı, ve gücü belirir yani renkler tüm bu öz açısından birbirlerinden ayrılabilir. Renkler sıcak ve soğuk renkler olarak da ayrılabilir: Sarı, kırmızı, turuncu sıcak olarak algılanırken mavi, yeşil, mor soğuk olarak algılanır. Soğuk renklerin daha uzak, sıcak renklerin daha yakın görüldükleri söylenebilir.
Renkler yaş, kuru, yanık, ağır gibi niteliklerde gösterirler. Mavinin bazı tonları yaş gibi görünürken kahverengi yanık, turuncu kuru görüntüsü uyandırır.
Renklerin manası kişiden kişiye değişen, kısmen psikolojik ve kısmen fiziki bir kavramdır.
Kırmızı, sarı ve mavi ana renklerdir. Turuncu yeşil ve mor ise ana renklerin karışımından meydana gelen ara renklerdir.beyaz, siyah, gri ise tarafsız renklerdir
Sarı ile mor, kırmızı ile yeşil, mavi ile turuncu, siyah ile beyaz kontrast yani zıt renklerdir.
Sarı ile kırmızının karışımı, turuncuyu, kırmızı ile mavinin karışımı moru, mavi ile sarının karışımı yeşili meydana getirir.
Soğuk renkler olan mavi, yeşil, mor, dinlendirici, huzur verici durgun olma özellikleri taşırlar yani sıcak renkler dinamik, soğuk renkler ise statik bir dünyaya sahiptirler.
Renk; insan hayatındaki beğenme, tercih etme duygusuna etki eden bir faktördür. Örneğin; bir halıda, kazakta, tabakta çizgilerden çok renk ön plandadır.
Plastik sanat dallarında, resimde renk, derinlik manası kazandırılarak kullanılır.

Kitap Adı: Yeni Türk Ansiklopedisi, Meydan Larousse, sayfa: 256, 257, 258, 302, 303.


















RENK
Elektromagnetik enerji dalgalarından biri olan ışık rengin kaynağıdır. Bu bakımdan renk fiziksel biliminin bir olmakla birlikte, görsel algının öznelliğinden ötürü yalnızca nesnel bir olgu olarak anlaşılamaz. Görsel sanatların bütün dallarında ve mimarlıkta bezeme, benzetme ve anlatım amacıyla kullanılan renk, resim sanatının hiçbir zaman vazgeçemeyeceği bir öğedir. Renk kullanımındaki teknik özellikler izlenimcilikte bilimsel bulgulara dayanmıştır. 20. yüzyılda endüstri boyalarının, baskı, grafik ve fotoğraf tekniklerinin giderek önem kazanması,sanat eğitiminde renk kuramlarının ve rengin fiziksel özelliklerinin öğretimine yol açmıştır.
Eski çağlarda Pythagoras, Platon, Aristotelas ve Plinius gibi yazarlar rengin doğası üzerinde tartışmışlar ve temel renklerin toprak, ateş, hava, su gibi temel öğelerinin biçimleri olduğunu ileri sürmüşlerdir. Rönesans’ta Leonarda da Vinci aynı görünüşü savunarak, sarının toprağa, yeşilin suya, mavinin havaya, kırmızının ateşe ve siyahın karanlığa ait olduğunu yazmıştır. Newton’a göre temel renkler kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi ve mordu. Newton, bir güneş ışığı demetini üçgen kesitli cam prizmadan geçirip bir ekranın üzerine düşürerek gökkuşağının bütün renklerini içeren bir kuşak oluşturdu. Bu renkli kuşağa tayf ya da ışık tayfı denir. Newton daha sonra ikinci bir prizmada kullanarak bu renkleri birleştirip yeniden beyaz ışık oluşturdu. Böylece beyaz ışığın değişik renklerdeki ışıkların karışımı olduğunu kanıtladı.
Tayfta yedi ana renk; mor, mavi, lacivert, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı görünür; ama beyaz ışık gerçekte yalnızca üç temel renkten oluşur. Beyaz ışığın birincil renkleri kırmızı, yeşil, mavidir. Beyaz ışığın birincil renkleri kırmızı, yeşil, mavidir. Birincil renklerin karışmasıyla ortaya çıkan üç ikincil renk çıplak gözle görünebilir. Kırmızı ve yeşilin karışımıyla sarı; kırmızı ve mavinin karışımıyla magenta (morumsu kırmızı); mavi ve yeşilin karışımıyla siyah (turkuaz mavisi) renkleri oluşur.
Renk kuramlarındaki farklılıklar rengin,boya maddesi, ışık niteliği ya da insan algısı olarak mı incelendiğine bağlıdır. örneğin renge bir ışık olgusu olarak yaklaşan fizikçiler ışığın 3 temel rengi olan kırmızı, yeşil, mavi kuramını benimsemişlerdi. Işığa bağlı kuramlar ilk kez 1898’de tasarlanan Alber H. Munsell tarafından renk şemalarıyla geliştirilmişti. Renge görsel algı olarak yaklaşan araştırmacılarsa temel olarak algılanan renklerin kırmızı, sarı, yeşil, mavi olduğunu öne sürmüşlerdir.
Renkler çözümlendiğinde renklerin özü yani sarı ya da mavi olduğu; tonu, parlaklığı, açıklığı, koyuluğu; renk değeri yani yoğunluğu, arılığı ve gücü belirtir. Buna göre renkler birbirinden sarı, mavi, yeşil gibi öz nitelikleri açısından ne kadar parlak ya da koyu oldukları açısından ya da ne kadar saf ve yoğun oldukları açısından ayrılabilir.
Örneğin; aynı açıklıkta yani aynı tonda iki kırmızıdan biri saf olabilirken, öbürü daha karışık, griye daha yakın olabilir. Renkler aynı zamanda sıcak ve soğuk renkler olarak da sınıflandırılır. Sarı, kırmızı, turuncu sıcak olarak algılanırken; mavi, yeşil, mor soğuk olarak algılanır.
İnsan gözü soğuk renklerden daha az ayrım yapabildiğinden görebildiği sıcak renk sayısı daha fazladır.

Kitap Adı: Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi (Yapı Endüstri Merkezi Yayınları), sayfa no: 1545.
Kitap Adı: Temel Britanica, sayfa no: 215, Yayın yılı: 1993.

Maddelerin Renkleri
Maddenin rengi iki şeye bağlıdır. bunlar, maddenin doğası ve maddeyi aydınlatan ışığın türüdür. Eğer bir madde üzerine düşen ışığı hiç yansıtmıyorsa siyahtır. Eğer güneş ışığındaki bütün renkleri eşit olarak yansıtıyorsa beyazdır. Örneğin; yeni yağmış kar, hemen hemen tümüyle beyazdır. Siyah ya da beyaz olmayan maddeler, üzerlerine düşen beyaz ışığın ancak bazı bölümlerini yansıtır. Örneğin; yeşil bir yaprak, yalnızca yaprağın yeşil rengini oluşturan renkteki ışıkları yansıtır ve beyaz ışığı oluşturan öbür renkleri soğurur.
Bir maddenin rengi üzerinde ışığın etkisi öylesine önemlidir ki, bilim adamları renk denemelerinde kullanılacak standart ışıklarla ilgili kurallar belirlemişlerdir.
Pigmentlerin Renkleri
Birincil ışık renkleri olan kırmızı, mavi ve yeşilin toplanmasıyla karışımıyla ikincil ışık renkleri olan magenta siyah ve sarı oluşur. Ama, boyaların birbiriyle karıştırılmasıyla elde edilen sonuçlar renkli ışık demetlerinin birbirine karıştırılmasıyla elde edilen sonuçlar renkli ışık demetlerinin birbirine karıştırılmasıyla elde edilenlerden tümüyle farklıdır.
Bütün boyalar pigment denen çeşitli renk maddeleri içerir. Belli bir rengi olan her madde gibi pigmentler de kendi renklerindeki ışığı yansıtır. Ve öbür renklerdeki ışığı soğurur. Değişik renkler oluşturmak için boyalar birbirine karıştırıldığı zaman ise, yani renkler çıkarmalı karışım olarak bilinen bir süreçle oluşur.
Bu süreç farklı renklerde ışıklar karıştırıldığı zaman ise görülen toplamalı karışımın ters yönünde gerçekleşir.
Tümler Renkler
Renkli iki ışık karıştığı zaman beyaz ışık oluşuyorsa, bunlar birbirinin tümler rengi olarak adlandırılır. Mavi ışık ile sarı ışık, siyah ışık ile kırmızı ışık ya da magenta ışık ile yeşil ışık birbirinin tümleridir. Birbirinin tümleri olan iki renkten biri birincil, öbürü ikincil renktir. Hangi rengin birincil han9gisinin ikincil olduğu ise söz konusu olan rengin ışık rengi mi yoksa pigment rengi mi olduğuna bağlıdır.

Kitap Adı. Temel Britanica, sayfa no: 216, 217, Yayın yılı: 1993.

Renk Özellikleri
Ton, parlaklık ve doymuşluk renklerin çoğu birincil ve ikincil renklerin karışımından oluşur ve içindeki bu renklerin oranına bağlı olarak çok büyük bir çeşitlilik gösterir. Siyah ve beyaz renkler katılarak da renklerin nitelikleri değiştirilebilir.
Bir rengin siyah ve beyaz katılmadan önceki özelliğine ton denir. Günlük yaşamda kırmızı, mavi, yeşil gibi renk adlarıyla belirtilen ton özelliği, ışığın ve pigmentlerin bütün birincil ve ikincil renklerini içerir.
Renkleri siyahla karıştırarak koyu kahverengi şişe yeşili gibi koyu renkler; beyazla karıştırarak da pembe, fildişi rengi gibi açık renkler elde edilir.
Bir rengin koyu ya da, açık olması özelliğine parlaklık denir. Bir rengin içinde bulunan katışıksız renk oranına da doymuşluk denir.

Kitap Adı: Temel Britanica, sayfa no: 218, Yayın yılı: 1993.
SONUÇ
Doğanın güzelliğini örneğin gökyüzünün mavi oluşu otların, yaprakların yeşil oluşu, böceklerin kuşların rengarenk görünümünü oluşturur.
Eskilerden beri, insanlarda hayranlık uyandıran ve aynı zamanda şaşkınlık yaratan doğa olayı da gökkuşağıdır.
Sonuç olarak, renklerin hayatımızda yeri çok fazladır. Örneğin, giydiğimiz kıyafetlerin renkleri, kullandığımız eşyaların renkleri hep bizimle bağlantılıdır.






Bunun hakkında hemen düşüncelerinizi ya da sorunlarınızı yazabilirsiniz...

Hızlı Yorum Sistemi
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

İsim Email Şifre Kuran'daki ilk sure

Yorumlar :

Henüz yorum yapılmamış