Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Tropik Bölgelerde Yaşayan Multivoltin ırklar En Kısa Hayat Devrelerine Sahiptir

Tropik Bölgelerde Yaşayan Multivoltin ırklar En Kısa Hayat Devrelerine Sahiptir Hakkında Bilgi - Tropik Bölgelerde Yaşayan Multivoltin ırklar En Kısa Hayat Devrelerine Sahiptir Nedir Özet


Araştırmalar



 Tropik bölgelerde yaşayan multivoltin ırklar en kısa hayat devrelerine sahiptir. Univoltin ırklar, sadece ilkbaharda bir generasyon oluştururlar ve verdikleri yumurtalar diğer ilkbahara kadar bekler. Bivoltin ırklarda ise yumurtalar ikinci generasyon için beklemeye girmeden 11-12 günlük kuluçka devresi geçirerek yumurtadan çıkarlar. İkinci generasyonun verdiği yumurtalar ise bekleme dönemine girerek kışı geçirir ve ilkbaharda tekrar canlanırlar. Yetiştirildiği bölgelerin (Hindistan, Tayland, vb) sıcak olması nedeniyle multivoltin ırklardan bir yılda 7-8 generasyon elde edilebilir.
 
B.2. Larva dönemi
Yumurtadan çıkan larvalar, iklim ve hava şartlarına bağlı olarak süresi değişen, larva döneminde 4 defa deri değiştirir. Bu nedenle larva dönemini 5 hayat dönemine ayırabiliriz. Her hayat dönemi (yaş) yem yeme safhası ve deri değiştirme (uyku) safhası olarak ikiye ayrılır. Ülkemizde yetiştirilen uni- ve bivoltin ırklarda larva devresinin safhaları ve süreleri Tablo B-2’de verilmiştir.
 
Tablo B-2. Larva devresinin safhaları ile bu safhalarda gerekli ısı ve nem düzeyleri
Safha
 
Süre
Isı ve nem şartları
1.yaş
Yem yeme
3 gün
26-28°C %85 nem
 
Deri değiştirme
20 saat
 
2.yaş
Yem yeme
2 gün
 
 
Deri değiştirme
20 saat
 
3.yaş
Yem yeme
3 gün
24-26°C %80 nem
 
Deri değiştirme
1 gün
 
4.yaş
Yem yeme
5 gün
22-24°C %75 nem
 
Deri değiştirme
1 gün
 
5.yaş
Yem yeme
9-10 gün
20-23°C %70 nem
 
Larvalar yem yeme safhasında çok iştahlıdırlar ve sürekli taze dut yaprağı yerler. Baş vücuda oranla küçüktür, derinin parlaklığı ve gerginliği artar. Deri değiştirme (uyku) safhası başlangıcında yemeyi keserler ve durgunlaşırlar. Dinlenmek için yer ararlar. İpeğimsi bir madde salgılayarak yapraklar üzerine tutunurlar, başlarını yukarı kaldırarak hareketsiz bir şekilde dururlar. Deri değiştiren larvaların vücudu büyümüştür. Baş vücuda oranla büyüktür. Yem yeme safhasında parlak ve gergin olan deri, deri değiştirme sonrası gevşer, buruşur ve solgunlaşır.
Tablo B-2’de verilen yem yeme ve uyku safhalarını geçerek 5. yaş yem yeme safhasına ulaşan böcek hemen hemen yumurtadan çıkış ağırlığının 10000 katına ulaşmıştır. Bu gelişme 20-25 günlük süre içerisinde oluşmuştur. Böcek erginleştiğinde genellikle 7.-9. günlerde yem yemeyi keser, tedirginleşir, başını yukarı kaldırarak sallamaya ve oldukça nemli bir sıvı salgılamaya başlar. Göğüs ve karın segmentlerinin yarı şeffaf olması nedeniyle vücudunun hemen hemen % 40’ını kaplayacak şekilde genişlemiş olan ipek bezleri deri altında fark edilebilir. Sindirim kanalının boşaldığı ve larvanın kehribar rengini aldığı bu aşamada ipekböcekleri koza örmeye hazırdır ve askıya alınmaları için toplanmaları gerekir.
 
B.2.1. Larva dönemi çevre şartları
B.2.1.1. Sıcaklık
Soğukkanlı canlılar olan ipekböcekleri çevre ısısından önemli ölçüde etkilenmektedirler. Çevre sıcaklığı 15-40 °C arasında olduğunda canlılıklarını devam ettirebilirlerse de sınırlara yaklaştıkça canlılıkta azalma ve gelişmede duraklama görülür. Yaş dönemlerine göre ihtiyaç duydukları ısı dereceleri Tablo B-2’de verilmiştir. Çevre ısısının 30 °C’nin üzerine çıkması halinde, ipekböceklerinin çeşitli fonksiyonları ve dolayısıyla larva gelişmesi hızlanır, larva dönemi kısalır ve sağlığı doğrudan etkilenir. Sıcaklığın 20 °C’nin altına düşmesi durumunda ise fonksiyonlar ve büyüme yavaşlar, larva dönemi uzar, böcekler zayıflar ve hastalıklara direnci azalır. Yüksek çevre ısısına genç larvalar daha iyi dayanır ve sağlıklı gelişimlerini sürdürebilirler. Bütün larva dönemlerinde mümkün olduğu kadar sıcaklığın sabit tutulması ve ani ısı değişikliklerinden sakınılması gerekir.
Isıtıcıların ucuz olması, zararlı gaz çıkarmaması, kolay kullanılabilir ve ayarlanabilir olması tercih edilmelidir.
 
B.2.1.2. Nem
Çevre ısısı ile birlikte nemin etkisi ipekböceklerini önemli oranda etkilemektedir. Genç larvaların yüksek neme daha dayanıklı olmaları nedeniyle genç yaşlarda yüksek sıcaklık ve nem, gelişmiş yaşlarda ise daha düşük sıcaklık ve nem şartları uygun olmaktadır (Tablo B-1).
Nemin doğrudan etkisi fizyolojik fonksiyonlar üzerinde kendini gösterir. Dolaylı etkisi ise yemlemede kullanılan dut yapraklarının kurumasına neden olarak ipekböcekleri tarafından tüketilmesini ve dolayısıyla böceklerin gelişimini engeller. Ayrıca yüksek nemli ortamda zararlı mikroorganizmaların üremesi ve dolayısıyla zararlı gaz çıkışı hızlanır.
Yetiştirme yerinde nemin ayarlanmasında; parafin kağıtları, yağlı kağıtlar, ıslatılmış kauçuk-köpük şeritler, ıslatılmış kağıtlar, ocak üzerinde tutulan geniş ağızlı su kapları, ıslatılmış kum dolu kaplar veya ıslak çarşaf benzeri örtüler kullanılabilir.
 
B.2.1.3. Hava
İpekböcekleri, fizyolojik fonksiyonları için temiz havaya ihtiyaç duyarlar. Ortamda karbondioksit yoğunluğunun artması, besleme yataklarından ve ısıtıcılardan çıkan zararlı gazların varlığı, hareketliliğin ve iştahın azalmasına neden olur. Ayrıca yetiştirme odalarında fazla işçi bulundurulması da karbondioksit yoğunluğunu arttırmaktadır. Yeterli hava sirkülasyonunu sağlayacak havalandırma düzeninin kurulması gereklidir. Havalandırma aynı zamanda ısı ve nemin ayarlanmasında da önemli role sahiptir.
 
B.2.1.4. Işık
İpekböcekleri ışığa çok hassasiyet gösterirler, kuvvetli ışık ve karanlıktan hoşlanmazlar, loş veya alaca karanlığı tercih ederler. Günlük 16 saatlik aydınlatma gereklidir. Karanlık ortam larva dönemini kısaltır, kuvvetli ışık ise ağır koza verme eğilimini ortaya çıkarır, her iki durumda da beslenme, gelişme ve uyku düzensizlikleri görülür.
 
B.2.1.5. Yaprak kalitesi
(Bkz. K. Yemleme)
 
B.3. Koza örme devresi
Askıya alınan ipekböcekleri koza örmeye başlarlar ve multivoltin ırklarda 2-3 gün, uni- ve bivoltin ırklarda 3-4 gün içerisinde koza örme işlemi biter. Koza örümünün 4. veya 5. gününde krizalit haline dönüşen ipekböceği, 8-14 gün süren krizalit devresinde metamorfoza uğrayarak kelebek haline dönüşür. Alkali yapısındaki salya yardımıyla kozayı delerek dışarı çıkar.
 
B.3.1. Koza örme döneminde gerekli çevre şartları
Kaliteli koza üretimi için askı döneminin ilk 50 saatinde 26 °C’yi geçmeyen 22-23 °C’lik ısı ve % 60-70 nisbi nem gereklidir. Larvaların vücut sıvılarının devamlı buharlaşması (vücut ağırlığının % 40’ı kadar) ve koza örmeden önce sulu bir dışkı çıkarmaları (100 böcekten 40 ml idrar) yetiştirme yerinin nemini arttırır. Bu nedenle askıların altına nem emici maddeler veya sergiler konulmalı ve havalandırmaya önem verilmelidir. Ani ısı ve nem değişiklikleri ipek ipliğinin incelmesi veya kalınlaşmasına neden olarak çekim kabiliyetini azaltır.
Koza hasadının zamanı önemlidir. Henüz olgunlaşmadan hasadın yapılması lekeli ve düşük kaliteli kozalara, geciktirilmesi ise parazit vb etkenlerden zarar görmesine neden olur. En uygun koza hasadı ilkbahar ve geç sonbahar dönemlerinde koza örümünün 7.-8. günleri, yaz ve erken sonbaharda ise 6.-7. günleridir.
İpekböcekleri koza örmek için vücut uzunluğunun karesi kadar alana ihtiyaç duyarlar. Askılarda sık olarak ipekböceği bulunması ortamdaki nemi arttırır, koza kalitesini olumsuz etkiler, lekeli ve çifte koza oranını arttırır. İpekböcekleri askılara zamanında alınmalı, askılar meyilli yerleştirilmeli ve standart askılar kullanılmalıdır. Askı odasında çok parlak veya gölgeler oluşturan ışık kullanılmamalıdır. Gölgeli kısımlarda birikme sonucu çifte koza, kirli ve lekeli koza oranı artar.
 

Bunun hakkında hemen düşüncelerinizi ya da sorunlarınızı yazabilirsiniz...

Hızlı Yorum Sistemi
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

İsim Email Şifre Kuran'daki ilk sure

Yorumlar :

Henüz yorum yapılmamış