Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Türkiyenin Doğal Bitki Örtüsü

Türkiyenin Doğal Bitki Örtüsü Hakkında Bilgi - Türkiyenin Doğal Bitki Örtüsü Nedir Özet


Araştırmalar



TÜRKİYE’NİN DOĞAL BİTKİ ÖRTÜSÜ

İklim ve Bitki Örtüsü: Yurdumuz orta kuşakta, orta kuşağın güneyi olan sıcak orta kuşakta, yani subtropikal kuşakta yer alır. Türkiye ana çizgileriyle Akdeniz ikliminin yayılma alanına girer. Fakat denize göre konum ve yerşekillerinin etkisiyle üç farklı iklim bölgesi ortaya çıkar.
1-Akdeniz İklimi: Bütün güney ve batı kıyılarımızda görülür. Yazlar sıcak ve
kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Sıcaklık Akdeniz kıyılarında sıfırın altına düşmez, don olayı ender görülür. Marmara ve Batı Karadeniz kıyılarında aynı iklim görülmesine rağmen, kışın ısı sıfırın altına düşer, kar yağışı görülür. Yaz kuraklığı da Akdeniz kıyılarındaki kadar belirgin değildir.
2-Karadeniz İklimi: Bölgenin iklimi Karadeniz’in etkisindedir. Kıyıda nem
oranı fazla olduğundan yıllık sıcaklık farkları az, yağış fazladır. Yaz sıcaklığı matematiksel konumun etkisiyle Akdeniz kadar yükselmez; kışlar ise güney kıyılarımız kadar olmamakla beraber, ılık geçer. Maksimum yağış sonbahar mevsimine raslar. Yağışlar hemen hemen her mevsimde görülür. Bunu nedeni Karadeniz üzerinden gelen nemli hava kütlelerinin, dağların denize bakan yamaçlarında yükselerek soğumasıdır. Bu bölge sık ormanlarla kaplıdır. Bu özelliği ile diğer bölgelerden ayrılır. Bölge içerisinde yağış miktarı dağların yükselti ve doğrultusuna göre değişir. Doğu Karadeniz’e doğru yağış miktarı artar. Yurdumuzun en fazla yağış alan yeri Rize’dir. (2,5m3)
3-Kara İklimi: Yurdumuzun deniz etkisine kapalı iç kısımlarda görülür. Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile İç Anadolu karasal iklim etkisindedir. Karasal iklimde yazlar kısa ve sıcak, kışlar uzun ve karlıdır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkları fazla, yağışlar genellikle azdır. Doğu Anadolu’da yükselti fazla olduğundan, yurdumuzun en soğuk, kışı en uzun, yazı en kısa bölgesidir. İç Anadolu Bölgesi’nden yüksekte olduğu için yağış miktarı bu bölgeden fazladır. En çok yağış, İç Anadolu’da ilkbahar, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kış mevsimine raslar. İç Anadolu Bölgesi, dağlarla çevrili olduğundan diğer karasal iklim bölgelerinden daha az yağış alır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi İç Anadolu’dan daha fazla yağış aldığı halde, buharlaşma şiddetli olduğundan yurdumuzun en kurak bölgelerindendir. Güneydoğu ve iç Anadolu bölgelerinde kuralık en önemli sorunlardandır. Kuraklık nedeniyle bitki örtüsü bu bölgede steplerden oluşur.

KARADENİZ BÖLGESİ

Bölge, Anadolu’nun kuzeyinde ve adını aldığı deniz boyunca uzanan bir şerit biçimindedir. Doğuda, Türkiye - Gürcistan sınırından başlar; batıda Adapazarı Ovası’nın doğusunda (Sakarya Nehri’nin doğusunda) sona erer. Bölge, doğu – batı yönünde 1000 km, kuzey güney yönünde, doğuda 100 km, orta bölümde 200, batıda ise 150 km genişliğindedir. Bölgenin güney sınırı ise Kuzey Anadolu dağlarının iç sıralarının doruk noktalarından geçer.
İklim ve Bitki Örtüsü: Kıyılara denizel, kıyıdan uzak iç kesimlerde karasal iklim görülür. Karasal iklimin görüldüğü yerlerde yazlar sıcak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır. Nemlilik düzeyinin az olması nedeniyle günlük ve yıllık sıcaklık farkları fazladır. Dağların yükselti ve doğrultusu nedeniyle orta Karadeniz’de denizel iklim yayılma alanı, Doğu ve Batı Karadeniz’e oranla daha geniştir. Örneğin, Amasya ve Tokat’ın iklimi Kastamonu ve Bayburt’a oranla daha ılıktır.
Kıyılarda, her mevsimi yağışlı, yazları serin, kışlar ılık özellik gösteren Karadeniz iklimi görülür. Bu iklim birçok yönüyle ılıman okyanus iklimini andırır. Her mevsim görülen yamaç yağışlarına basınç koşulları ve dağ doğrultusu yol açar. Deniz etkisi nedeniyle yazlar serin, kışlar ılık geçer. Yağış rejimi düzenli, maksimum yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda görülür.
Her mevsim yağış görülmesi, yaz kuraklığı isteyen buğday, arpa, yulaf, çavdar, mercimek, pamuk gibi ürünlerin yetişmesini önlemiştir. Bölgede tahılın yerini mısır almıştır. Bol yağış; tarımda nadas yönteminin kullanılmamasına, yurdumuzun en geniş ormanlarının bu bölgede olmasına yol açmıştır.
Kış mevsiminde kıyıda ısının sıfırın altına düşmemesi, yani kış ılıklığı; fındık, çay, turunçgil, zeytin gibi ürünlerin yetişmesini kolaylaştırmıştır. İç bölgelerde yağış azlığı; orman örtüsünün azlığına, tahıl ve şekerpancarı gibi ürünlerin öne çıkmasına yol açmıştır.
Dağların denize bakan yamaçları, fazla yağış aldığından gür ormanlarla kaplıdır. İç kısımlarda ise bitki örtüsünü stepler oluşturur. Kıyıdan dağlara tırmandıkça ağaç türlerinde değişme gözlenir. Bu farklılaşma, yükseldikçe sıcaklığın düşmesinin sonucudur. Kıyıdan 800 m kadar yayvan yapraklı ağaçlar, 800 m’den 1500 m’ye kadar karma yapraklı ağaçlar (kayın, gürgen, .... ), 1500 m’den 2000 m’ye kadar iğne yapraklı ağaçlar (çam, köknar, ....), 2500 m’de dağ çayırları görülürken, daha yukarılarda kayalıklar başlar.

MARMARA BÖLGESİ

Türkiye’nin kuzeybatısında yeralan bölge, Marmara Denizi’nin iki yakasında bulunur. Kuzey’de Karadeniz, kuzeybatıda Bulgaristan ve Yunanistan; güneyde, Kazdağı ve Uludağ; batıda, Ege Denizi ve doğuda Sakarya Ovası’nın doğusuna kadar uzanır.
İklim ve Bitki Örtüsü: Coğrafi konumu gereği bölge Akdeniz ve Karadeniz iklimi arasında geçiş iklimi özelliği gösterir.
Trakya’da karasal iklim görülür. Trakya’daki karasallığa basınç koşulları ve yerşekilleri yol açar. Istıranca (Yıldız) dağları, Karadeniz’in nemli havasını iç kısımlara sokmaz. Basınç koşulları nedeniyle hakim rüzgâr, yönü kuzey olduğundan, Balkanlar üzerinden gelen nemli hava kütleleri nemini Balkan dağlarına bıraktığından, nemden yoksun kuru özellik taşıyarak buralara ulaşır. Balkanlardan gelen hava kütleleri Marmara Denizi üzerinden nem alır. Bu nemi Güney Marmara kıyılarına taşır, dolayısıyla denizel iklime neden olur.
Kocaeli platosunda, bozulmuş Karadeniz iklimi görülür. Yazlar Karadeniz iklimine göre daha sıcak, kışlar daha soğuktur. Yazlar yağışlı olmakla beraber, maksimum yağış kış mevsimine raslar. Bu bölümde yaz kuraklılığının olmaması pamuk tarımını olanaksızlaştırır.
Güney Marmara’da kış ılıklığı zeytin alanlarının yaygınlaşmasını sağlamış, yazların sıcak ve kurak geçmesi pamuk tarımını kolaylaştırmıştır.
Bölgede iklim çeşitliliği, bitki örtüsü ve ürün çeşitliliğine yol açmıştır. Ayrıca yağışların yeterince yeterli olması nadas uygulamasının az olmasına yol açar.
Bol yağış alan yerler ormanlarla kaplı iken, yağış miktarının azaldığı alçak yerlerde stepler görülür. Kuzey Marmara’da ormanlar, Trakya’da stepler, Güney Marmara’da maki bitki örtüsü görülür.

EGE BÖLGESİ

Ege Bölgesi, Türkiye’nin Ege Denizi’ne açılan tarafıdır. Kıyı boyunda, Biga Yarımadası’nın güneyinden Marmara – Datça yarımadası güneyine kadar uzanır. Üçgen biçimindeki bölgenin tabanı Ege Denizi’ne dayanır. Bölge doğru daralarak Afyonkarahisar’a kadar uzanır.
İklim ve Bitki Örtüsü: Ege Denizi Akdeniz ikliminin etkisi altında bulunmaktadır. Dağların denize dik uzanması nedeniyle Akdeniz ikliminin yayılma alanı genişler. Dağların arasındaki vadi ve oluklar yoluyla deniz iklimi iç kısımlara kadar sokulabilmektedir. Akdeniz ikliminin görüldüğü kıyı ve çevresinde kışlar ılık ve yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer. Kıyıdan iç kesimlere gidildikçe sıcaklıklar düşer. Doğal bitki örtüsü, kıyıdan 400 m yüksekliğe kadar maki, daha yüksek ve yağışlı yerlerde ormanlar, iç kısımlarda ise stepler bulunmaktadır.
Kıyıdan iç kısımlara doğru gidildikçe sıcaklık ortalaması düşer; iklim karasallaşır; kışlar soğuk ve kar yağışlı, yazlar sıcak ve kuraktır.

AKDENİZ BÖLGESİ

Türkiye’nin güneyinde yeralan Akdeniz’den adını alan bölgemizidir. Bölge batıda Marmaris’in doğusundan başlar ve doğuda Kahramanmaraş’ın doğusunda sona erer.
İklim ve Bitki Örtüsü: Bölgede tipik Akdeniz iklimi görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Kıyıda yıllık yağış ortalaması 1000mm3 dolaylarındadır. Kıyıdan itibaren yükseldikçe sıcaklık düşmekte, yağış miktarı artmaktadır.
Akdeniz kıyıları yurdumuzda kış mevsiminin en ılık geçtiği bölgedir. Buna yol açan nedenler; nemlilik düzeyi, güneş ışınlarının gelme açısı ve Toros dağlarının doğrultu ve yükseltisidir. Toroslar kışın kuzeyden gelen soğuk hava kütlelerinin kıyıya inmesini önler. Maksimum yağış kış mevsimine raslar. Balkanlardan gelen hava kütleleri Basra Körfezi’ne ulaşmak isterken, Akdeniz üzerinde farklı hava kütleleriyle karşılaşır ve Cephe yağışlarına yol açar. Bölgedeki yaz kuraklığı ise dinamik yüksek basınç alanlarının etkili olması, bölgenin alçaltıcı hava hareketlerinin etkisine girmesinin sonucudur. Yazların sıcak ve kurak geçmesi; pamuk tarımına, maki bitki örtüsünün yaygın olmasına yol açar. Kıyıdan 500 – 600 m’ye kadar makilker, onun üstünde 2500 m’ye kadar karışık yapraklı ormanlar, daha yukarıda ise dağ çayırları ve kayalıklar görülür.

İÇ ANADOLU BÖLGESİ

Türkiye’nin ortasında yeralan bölge, alan olarak Doğu Anadolu’dan sonra ikinci büyük bölgemizdir. Bölgenin kuzeyinde kuzey Anadolu dağları, güneyde ise Orta ve Batı Toroslar bölgenin kuzey – güney sınırlarını oluşturmaktadır.
Bölge doğal özellikleri yönünden fazla çeşitlilik göstermez. Yerşekilleri, bitki örtüsü ve toprak tipi geniş alanlar da birbirine benzer.
İklim ve Bitki Örtüsü: Bölgede yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı olan karasal iklim görülür. Bu durum, etrafının dağlarla çevrili olması nedeniyle, nemli hava kütlelerinin iç kısımlara girememesinin sonucudur.
Maksimum yağış ilkbahara raslar. Yağışlar iç bölgelerden kenarlara, dağlık alanlara gidildikçe artar. En kurak mevsim yazdır. Kışın cepe yağışları, ilkbaharda ise yükselim (konveksiyonel) yağışlar görülür. Yaz kuraklığı tahıl tarımını öne çıkartırken, ilkbahar sıcaklığının yetersizliği pamuk tarımına olanak tanımaz. Yağışın fazla olduğu dağ yamaçları ormanlarda, iç kısımlar ise steplerle kaplıdır. Kuraklık tarımda nadas yönteminin yaygınlaşmasına yol açar. Türkiye’de nadas alanlarının en geniş yer kapladığı bölgedir. Yaz kuraklığının erken başlaması sebze üretimini olumsuz etkiler. Bozkır ve steplerin yaygınlığı küçükbaş hayvancılığın yaygın olmasının nedenidir. Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’dan sonra yurdumuzun en ormanlık bölgesidir.

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ

Türkiye’nin doğusunda yeralan bölge üçgen biçimindedir. Bu üçgenin tabanı Türkiye’nin en doğusunda Bağımsız Devletler Topluluğu’na ve İran sınırına dayanmaktadır. Bölge batıya doğru daralarak Tahtalı Dağları’na dayanır. Kuzeyde Kuzey Anadolu Dağları’na, güneyde Güneydoğu Toros Dağları’na kadar uzanır.,
İklim ve Bitki Örtüsü: Bölgede karasal iklim görülmektedir. Karasallığa yol açan etmenler, yükseltinin fazla olması ve denize kapalılıktır. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve kar yağışlıdır. Ocak ayı ortalaması bütün bölgede 0°C’nin altındadır. Kış mevsiminde sıcaklıklar -30°C, -40°C’ye düşebilmektedir. Yıllık sıcaklık farkları fazladır. Kar örtüsü uzun süre yerde kalır. Bölgede ısının en düşük değerlerine ulaştığı yer Erzurum – Kars bölümüdür. Bölgede güneye gidildikçe ısı artar. Bölge, yükselti fazlalığı nedeniyle İç Anadolu’dan daha fazla yağış alır. Yağış rejimi bölümlere göre değişir. Erzurum – Kars yöresinde maksimum yağış mevsimine, Hakkari Bölümü’nde kış mevsimine, Yukarı Fırat bölümünde kış ve Yukarı Murat – Van bölümlerinde ilkbahar mevsimine raslar. Bölgenin doğal bitki örtüsü bozkırlar ve çayırlardır. Yağışın fazla olduğu yüksek yerlerde ormanlar görülür.

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

Anadolu’nun güneydoğusunda yeralan bölge, Güneydoğu Torosların eteğinden başlayarak Suriye sınırına kadar gider. Bölgenin batısında Akdeniz Bölgesi yer alır.
İklim ve Bitki Örtüsü: Bölgede karasal iklim görülür. Yazlar kurak ve çok sıcak, kışlar yağışlı ve soğuktur. Maksimum yağışın kışa raslaması, Akdeniz yağış rejimine benzerliğini gösterir. Yıllık yağış miktarı 550 mm dolaylarındadır. Bölge, İç Anadolu’dan fazla yağış almasına karşın daha kuraktır. Kuraklığın daha etkili olmasında, yaz sıcaklığının fazlalığı yüzünden buharlaşmasının şiddetli olması etkilidir. Bölgede kışın ısı sıfırın altına düşer. Bunda bölgenin denize göre konumu nedeniyle nemlilik düzeyinin az olması etkendir. Yurdumuzda temmuz ayında ölçülen en yüksek sıcaklık değerleri bu bölge aittir. Yazın sıcaklığın 35°; 40°’ye kadar ulaşabilmesinde, enlem, karasallık, dinamik yüksek basınç ve Suriye çöllerinden gelen sıcak rüzgarlar etkendir.
Yurdumuzun, bitki örtüsü yönünden en yoksul bölgesidir. Buharlaşmanın fazlalığı ve yağış azlığı nedeniyle bölgedeki bitki örtüsünü stepler oluşturur. Bölgede ormanlara, Güneydoğu Toros Dağları eteklerinde raslanmaktadır.






1

Bunun hakkında hemen düşüncelerinizi ya da sorunlarınızı yazabilirsiniz...

Hızlı Yorum Sistemi
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

İsim Email Şifre Kuran'daki ilk sure

Yorumlar :

Henüz yorum yapılmamış