Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Sabahları yorgun kalkmaya çözüm var mı?

> 1 <

MuHaMMeD

grup tuttuğum takım
Yarbay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 3201 ileti
Yer: istanbul
İş: öğrenci
Kayıt: 20-06-2006 06:59

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #95251 20-07-2006 10:46 GMT-1 saat    
Sabahları yorgun kalkmaya çözüm var mı?



Kronik yorgunluk gelişmiş ülkelerde ortalama her bin kişiden birini etkilemekle birlikte, bu duruma çözüm getirmek üzere yapılan araştırmalar fazla değil. Kronik yorgunluk sendromu (KYS) kendini kramp, uykusuzluk, güçsüzlük, baş ağrısı gibi belirtilerle belli ediyor ve çoğunlukla üzerinde pek durulmuyor.

Ancak, tıp dünyasında miyaljik ensefalomelitis (ME) adıyla bilinen bu rahatsızlıkla ilgili fiziksel kanıtlar giderek arttığından, bu durumun da giderek farklı bir boyut kazanabilir.

Bir süre önce Londra’da yapılan bir toplantıda, St. George Üniversitesi uzmanlarından Jonathan Kerr ve arkadaşları KYS sendromu olanlarla olmayan deneklerden oluşan bir gruptaki 47,000 genle bunların değişkeleri arasındaki farklılıkları saptamak üzere iki yöntemden yararlandıklarını duyurdular.

Kerr ve arkadaşları kronik yorgunluk çeken 27 denekle 54 sağlıklı deneğin gen dizgelerini bir DNA mikrodüzenleyici yonga aracılığıyla incelediler. Ayrıca, KYS’li 20 kişiyle bu sendromu yaşamayan 20 kişideki gen etkinliğini belirlemek üzere "kitlesel paralel im dizgelerinden" yararlanarak her bir genin ürettiği mRNA miktarını ölçtüler. Sonuçta, KYS olan deneklerle sağlıklı olanlar arasında gen ifadelerinin çarpıcı farklılıklar sergilediği 100 kadar gene tanık oldular. Geçtiğimiz yıl yapılan bir pilot araştırmada 35 hatalı gen belirlenmişti.

Çözüm getirebilir

"Anormal etkinliğin saptandığı genlerin büyük bir bölümünün bağışıklık sistemiyle ilgili olduğunu belirten Kerr, gen ifadeleri arasındaki farklılıkların hastadan hastaya değiştiğine de dikkat çekiyor.

Daha önceleri bağışıklık sistemindeki genlerin hem aşırı etkinliğinin, hem de düşük düzeyde etkinliğin kronik yorgunluk sendromuna yol açabileceğine inanılıyordu. Ancak tek bir gösterge belirlenemediğinden kesin bir tanı konamıyordu. Oysa Kerr’in araştırmasının, henüz bir ilk olmasına karşın, hastalığa çözüm getirebileceğine ve proteinlerle ilgili geniş kapsamlı bir deney sayesinde kesin tanı konmasına yardımcı olabileceğine inanılıyor.

Kerr halihazırda, MS hastalığı için bir sağaltım yöntemi olan, beta inferferondan yararlanan klinik deneyler üzerinde çalışıyor. Söz konusu yöntem virüslere karşı savaşan doğal öldürücü hücrelerin etkinliğini arttırmak suretiyle bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

Kronik yorgunluk sendromunun birçok kişide virüsler tarafından tetiklendiğine inanıldığından, beta inferferonun enfeksiyonu ortadan kaldırıp hastaları bu sendromdan kurtarabileceğine dikkat çekiliyor.

Farklılıklar var

KYS gibi içinden çıkılması güç bir rahatsızlığı saptayacak bir yöntemin de paha biçilmez bir olanak sağlayacağına inanılıyor. Kerr ve arkadaşları yalnızca KYS’li hastalarda bulunan proteinlerin belirlenmesi amacıyla kitlesel izgeölçümden yararlanan bir yöntem geliştirdiler. Pilot bir araştırma bu konuda KYS’lilerle bu sendromu yaşamayanlar arasında belirgin farklılıklar olduğunu ortaya koyuyor.

Bu arada, toplantıya katılan kemik hastalıkları uzmanı Raymond Perrin hastalığın başka fiziksel göstergelerini de ortaya çıkardığını belirtiyor. Araştırmacı lenf bezlerinin aşırı yüklenmesinin de kimi insanlarda KYS’ye yol açabileceğine inanıyor.

Duruş bozukluklarının, beyinde, söz gelimi kafatası darbelerinden kaynaklanan, herhangi bir hasarın, bedendeki kimyasal ya da ruhsal bir travmanın sempatik sinir sistemine ek bir yük oluşturabileceğine ve bunun da lenf bezlerini tıkayıp yorgunluk ve sancılara neden olabileceğine dikkat çekiyor.

Lenf bezleri sorunu

İncelediği bini aşkın KYS hastasının lenf bezlerinde birtakım sorunlara tanık olduğunu da belirten Perrin KYS’nin sağaltımında, lenf bezlerinin yeniden kan akışına karışmasını sağlayan yumuşak dokuyla masajdan yararlanıyor ve bu yöntemin olumlu sonuçlar doğurduğu dile getiriyor.

Londra Hammersmith Hastanesi KYS uzmanlarından Basant Puri öteki "bütünleyici" yöntemlerin de hastalığın giderilmesine yardımcı olabileceğini öne sürüyor. Kimi hastalarda durumun omega-3 ve omega-6 gibi yağlı asitlerin eksikliğinden kaynaklandığı görülüyor.

Bu asitlerin düşük olmasına kötü beslenmenin yanı sıra, özellikle bağışıklık sistemini çökerten virüsler yol açabiliyor. Puri hastaların birçoğunun yağlı asit EPA ile çuhaçiçeği yağı karışımına olumlu tepki verdiklerine parmak basıyor.

Gelgelelim, KYS araştırmalarını yürütenlerin karşılaştıkları en büyük sorun hastalığa yol açan nedenlerin kişiden kişiye farklılıklar göstermesinden ve bu yüzden de herkes için geçerli tek bir çözümün olmamasından kaynaklanıyor.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <