Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Bilgisayarda Etik

> 1 <

Blade IV

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 8324 ileti
Yer: İstanbul
İş:
Kayıt: 22-05-2006 06:51

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #102603 29-07-2006 21:00 GMT-1 saat    
1.1) Etik tanımı
Nedir etik? Kavramları tanımlamak her zaman değişik yorumları beraberinde getirir. Bu bakımdan tanımlamaların esnekliğinden yola çıkarak yapılan yorumlar da değişik durumlarda değişik uygulamalar içerecektir. Elektronik iletişimde etik konusunun da bu bağlamın dışında kalmasını bekleyemeyiz. Esas olarak etik, doğruyu, yanlışı, iyiyi ya da kötüyü tanımlamaya çalışan bir felsefe dalıdır. Bu çerçevede etiği tanımlarken ‘kurallar’ deseniz, “kimin kuralları?” diye sorulabilir, ‘doğrular’ derseniz, “doğrunun tanımı nedir?” diyebilirler; ‘ortak standartlar’ diyecek olsanız “hareket noktanız neresidir?” sorusuyla karsılaşabilir ve siz etiğinizle basbasa kalırsınız. O yüzden ben burada ‘etik’ sözcüğünü fazla genişletmeden bildiğimiz ‘altın kural’ çerçevesinde tanımlamak istiyorum: Nedir bu altın kural? “Kendine yapılmasını istemediğini başkalarına yapma.” Buna bazı literatürde “netiket” (Szofran, 1994), yani internetin görgü kuralları, başka bir kaynakta da “internetin on emri” dendiğine rasladım.



İster görgü kuralı olsun, ister on emir ya da daha fazlası, bu liste halinde sunulan etik kuralların, aslında her zaman herkeste bulunmamasına karsın, sonuçta sağ duyu dediğimiz ve söylendiğinde hemen herkesin kolayca basıyla da olsa evetleyeceği türden ‘edep’ anlayışı, bir dizi ‘ahlaki prensip’ olduğunu görüyoruz.. Tabii burada önemli olan, bu sağ duyuyla gelen prensiplerin öncelikle akli-selim bir özgür irade üzerine yerleştirilmiş olmasıdır ki altın kuralımız geçerli olsun. Aksi takdirde, içselleştirilmeden baskıyla ya da yaptırımı olmayan yasalarla gelen kurallar belli bir sure uygulamada kaldıktan sonra bir kenara atılmaya hatta uygulamadan kaldırılmaya mahkum olmaktadır.

Etik kavramını bu bazda tartışan felsefeciler, ki bunların arasında Kant da var, ahlaki değerlerin su iki şey üzerinde durduğunu iddia ediyor: Eğitim ve hükümet ya da idare. Alışkanlıklarımızı edindiğimiz, hayatimizi düzenleyen iki ana kurum. Diğer bir deyişle, tüm davranışlarımızı ya bize öğretildiği sekliyle aldığımız (ya da almadığımız) eğitime göre veya yasaların takdirine göre ayarlıyoruz. Hal böyle olunca hukukun öngördüğü hüküm bizim de ahlaki yargımız oluyor. (Kant,1980) Burada şöyle bir soru akla gelebilir: ya böyle bir Eğitim ve bunun sonucu olarak da gayri ahlaki diye tanımlanan davranışların yasal bir yaptırımı yoksa? Sanırım iste o zaman teknoloji çekici başımıza vuruluyor ve teknolojik ilerleme adına atılan tüm adımlar ilerlemeye değil kaosa yönelik olabiliyor.



1.2) Elektronik Iletisimde Etik kurallar


Bilgisayarların geleceği konusunda en çok yanılanlardan biri kuskusuz 1984 adli romanın yazarı George Orwell’dir. Orwell, hatırlanacağı üzere bu romanında bilgisayarların geleceğinde, ki bunun 1984 yılına kadar gerçekleşeceği iddia edilir romanda, bu elektronik ortamın hayatımıza hükmeden merkezi bir otoriteyi temsil edeceğini varsayar. Yani bilgisayarlar bir “big brother” olacak ve hayatimizin her anini denetleyecektir. İste Orwell’in yanılgısı buradadır. Buğun geldiğimiz noktada bilgisayarlar merkezi otoritenin değil tek kişilerin gücünü temsil eder hale gelmiştir. Bireyin elinin altındaki bu dünyaya acılan bilgi makinesi kişiyi bilgiye ve dünyaya ulaşmada kendi kararıyla basbasa bırakmaktadır. Elektronik iletişim ortamının bireye tanıdığı bu özgürlük ne yazık ki her zaman ayni akilci ve yapıcı amaçlarla kullanılamamaktadır. Amerikada elektronik iletişim yasasının 1986 yılında yürürlüğe girmesiyle bu konuya yasal bir düzenleme getirilmişse de bugün bu yasaların içeriği çoğunlukla İnternet eğitimini üstlenen kitapların bir bölümünde verilen bir dizi “emir,” “kurallar” veya “ilkeler” kapsamında tartışılmaya devam edilmektedir.



İste internetin On Emri:

1. Interneti insanlara zarar vermek için kullanmayacaksın

2. Başkalarının internette yaptığı çalışmalara engel olmayacaksın

3. Başkalarının gizli ve kişisel dosyalarına girmeyeceksin

4. İnternet yoluyla çalmayacaksın

5. Interneti yalancı şahit olarak kullanmayacaksın

6. Parasını ödemediğin yazılımları kopyalamayıp kendi malin gibi kullanmayacaksın

7. Başkalarının elektronik iletişim kaynaklarını izinsiz kullanmayacaksın

8. Başkalarının entellektuel ürünlerini kendi malınmış gibi sunmayacaksın

9. Tasarımladığın programların doğuracağı toplumsal sonuçları önceden düşüneceksin

10. Elektronik iletişim ortamını başkalarının haklarına saygı göstererek kullanacaksın



Benzer şekilde elektronik iletişimde uyulması gereken görgü kuralları da şöyle sıralanmış:



¨ Elektronik posta ya da e-mail dediğimiz mesajları mesajı gönderdiğiniz kişiye hitaben yazıp kendi adinizi yazarak bitirmeniz,

¨ Hitaba ettiğiniz alicinin kimliğine göre bir dil ve ifade tonu seçmeniz

¨ Konu hanesine mutlak uygun bir baslık koymanız

¨ Mesajınızı kısa ve özlü yazmanız

¨ Gelen mesajları cevaplamadan önce dikkatle okumanız

¨ Esprili veya alaycı dil kullanımında dikkatli olmanız

¨ Kişiye değil konuya cevap vermeniz

¨ Sinirleneceğiniz bir mesaj aldığınızda cevaplamadan önce kendinize zaman tanımanız

¨ Mesajınızda göndereceğiniz her turlu bilgi ve ifadenin saklanabilir olduğunu ve ertesi günkü gazetelerde bas sayfaya haber olabileceğini hiç unutmamanız,

¨ Mesajlarda kotu niyetin değil yanlış anlamaların daha fazla meydana geldiğini bilmeniz

¨ Elektronik iletişimde uygun nazik bir ifade kullanmanın sağ duyunun gereği olduğunu hatırlamanız



türünden genel kurallar iletişimi kolaylaştıracağı gibi doğabilecek yanlış anlaşılmaların çok daha çabuk ve kolay yoldan giderilmesini sağlayacaktır.




1.3) Yazılım Lisansı Nedir? Neden Gereklidir?

Yazılım lisansı, telif hakkı sahibinin (yazılım üreticisinin) haklarını koruyan bir belgedir. Her bir yazılım için lisans almak şarttır; bu üreticinin telif hakkını çiğnemediğinizi, emeğinin karşılığını verdiğinizi gösterir. Telif hakkı sahibinin hakları yasalarla da korunur. Telif hakkı yasaları, insanların izin almaksızın yazılım kopyalayamayacağını açıkça beyan eder. Hiç kimse telif hakkı sahibinin izni olmadan, emeğini kopyalayıp dağıtamaz ve kullanamaz. Eğer, izinsiz olarak bir bilgisayar programını kopyalar veya yasal olmayan bir kopyasını bir başkasına tedarik ederseniz, kanunları çiğnemiş sayılırsınız.

Telif hakkı sahibinin izni olmaksızın,
Bir yazılım programının kopyalarını yapamazsınız
Bilgisayarınız veya yerel ağınız için kopyalar üretemezsiniz
İnternet’ten kopya program indiremezsiniz
Bu kuralları çiğnediğiniz takdirde, ağır cezai yaptırımlarla karşılaşabilirsiniz.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <