Kısa ve Acısız

Hem Alman, hem de Türk sinemasının en yetenekli yönetmenlerinden birisi olarak gösterilen Fatih Akın’ın, ilk filmi olan “Kısa ve Acısız” üç farklı uyruktan üç arkadaşın hikayesini anlatıyor. Hamburg’un kozmopolit ortamında geçen, suç, dostluk, güven ve ihanet üzerine etkileyici bir dram olan 1998 yapımı bu ilk film, eleştirmenlerce bir başyapıt olarak değerlendirildi. Scorsese, Tarantino ve Jarmusch gibi yönetmenlere benzetilen sinema diliyle Akın, “Kısa ve Acısız”la geniş bir hayran kitlesi elde etti ve sonraki filmleriyle de başarısının tesadüfi olmadığını kanıtladı.

Hamburg’da yaşayan biri Türk, biri Sırp, biri Yunan üç eski, yakın arkadaş, Türk olan Cebrail’in hapisten çıkmasıyla yeniden biraraya gelirler. Bobby’nin aklında Cebrail ve Costa ile birlikte eski çete günlerine dönme fikri vardır, ancak Cebrail artık bu işlerden uzaklaşarak sakin ve huzurlu bir hayat sürmek istemektedir. Cebrail yeni hayatına uyum sağlamaya çalışırken, Bobby son bir iş için onu ve Costa’yı ikna etmeye çalışır. Cebrail bunu kabul etmezse de parasız olan Costa, Bobby’ye katılır. Ancak işler beklendiği gibi yürümez. Her milletten insanın kaynaştığı kozmopolit cehennem Hamburg kana bulanmak üzeredir.