Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

aşk iştee...

> 1 <

immortal

grup tuttuğum takım
Yüzbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 734 ileti
Yer: Yeniklasor.com
İş:
Kayıt: 04-09-2006 16:40

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #125400 30-09-2006 16:34 GMT-1 saat    
Sen Hiç Benim Olmadın Ki


Seninle olmanin en guzel yani ne biliyor musun? Elin elime degmeden avuclarimi terleten sicakligini taa icimde hissetmek. Seninle olmanin en kotu yani ne biliyor musun? "Seni seviyorum" sozcugu dilimin ucunu isirirken, her bulusmamizda bos yere saatlerce havadan sudan soz etmek.

Seninle olmanin en heyecanli yani ne biliyor musun? Ayni
seyleri seninle ayni anda dusunmek, birlikte aglamak, gulmek.. Ve
yanimdayken seni cilginca ozlemek. Seninle olmanin en aci yani ne
biliyor musun? Kalabalik ortamlarda seni diger dostlarinla
paylasmak... Telefonda konustugun, yolda hatirini sordugun insanlari,
cocukca kiskanmak. Yasadigin eski asklari dinlemek. Seninle birlikte
olmanin en mutlu yani ne biliyor musun? Tanidik birileriyle karsilasma
tedirginligi ile yollarda yurumek yanyana... Elimdeki semsiyeye inat,
yagmurda islanmak birlikte. Elimde kircicegi seni beklemek... Ayni
mekanlarda ayni yiyecekleri yemek. Koza`da cay-simit... Moza`da
menemen ve bira cerez... Belki de visne votka. Seninle olmanin en
romantik yani ne biliyor musun? Sensiz gecelerde sana
soyleyemediklerimi yildizlara, aya anlatmak...Okudugum kitabin
sayfalarinda, dinledigim sarkilarin, turkulerin, siirlerin her
Misrasinda seni bulmak. Seninle olmanin en zor yani ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla, hayatta ilk kez tattigim o tarifsiz
duygularimi, umut denizinin ortasinda kureksiz bir sandala
hapsetmek... Sevgili yerine yillarca dost kalmayi basarmak. Yalinayak
yurumek bicagin en keskin yerinde. Kanadikca Tuz yerine gozyaslarimi
basmak yuregime. Seninle olmanin tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin? Sen benimle hic olmadin ki! Olsaydin avuclarim
terlemezdi... Isirmazdim dilimin ucunu... Ozlemezdim seni
yanimdayken... Kiskanmazdim. Korkmazdim yollarda yurumekten...
Islanmazdim yagmurlarda... Yildizlara, aya dert yanmaz, boyle her
sarkida sarhos olmazdim. Korkmazdim seni kaybetmekten, ayaklarim kan
revan, atlardim sandaldan denize... Ve her kulacta haykirirdim seni
sevdigimi. Sen hic benimle olmadin ki... Ya aklin baska yerlerdeydi,
ya yuregin!

Gitmek mi zor yoksa bunu düşünmek mi?

Ben sevgimi tüm kalbine eşit pay etmişken, şimdilerde bu bölüşmenin hüznünü yaşıyorum kimi zaman.. Ama sakın merak etme bu defa hesap sormayacağım..Çünkü ben artık olmayacağım.
Gidiyorum artık.Yeşil kazağını bir daha hiç giymemek üzere çıkardım, raftan da kaldırdım.

Verdiğin tüm parfümleri dışarı sıktım. Etraf sen koktu aldırmadım,, etraf ben koktum kimse anlamadı. Aldığın kitabı da hediye ettim yeni aşka yakalananlara. Bunca yıldır atmaya kıyamadığım tüm resimlerinde yok artık. Bana aldığın kazak bir başka aşkın izlerini taşıyan birini ısıtıyor. Gidiyorum artık, gittiğim yeri bıraktığım gözyaşlarıyla da bulamayacaksın arasan da. Onlar artık içime akıyor, içimde de yok oluyor. Bundan böyle ne sahiller görebilecek beni ne de dertleştiğim martılar.Ne gülüşlerime tanık olan yıldızlar ne de ağladığımı gören insanlar.. Kimse bulamayacak beni artık.. Sevgilim, ben artık gidiyorum.Bir başka aşkı sipariş ettim kalbime. Hazmı zor ama sevmesi kolay olsun diye.Düşünmekten uyuyamadığım gecelerde kaç sigara söndürdüm kül tablalarında. Kaç kez dilekler tuttum gökyüzündeki yıldızlarla. Ama hiçbiri bu masalın bitmesine en gel olamadı.Sen bile!
Şimdi aldım başımı gidiyorum. Omuzlarımda eskimeye yüz tutmuş bir kalbin ağırlığı, ellerimde harap edilmiş sevgi atlası, gözlerimde akıtmamaya çalıştığım son damla yaş ve bedenimde yorulmuşluğun verdiği bitkinlik.,, gidiyorum. Sevmek için kucak açmış kimseye doğru..Sevilmek için ise vaktin çok geç olduğunu bilmeden.. Zaman gerektirdiğini bilmeden bir umut doğmuş yüreğimin tam ortasına..Tam sever gibi olurken kırıldığımı hissettiren, tam kızarken sevdiğimi gösteren bir umut! Gün ışığı gibi yol tutmakta şimdilerde bana. Bir ömür ışığım olsun diye çırpınıyorum.Gidiyorum ben bilesin,, en sevdiğin çakmağınla sigaramı yakıp savurdum onu dışarıya. Sevdiğin bir şey kalsın istemiyorum.Eğer ki sevdiğin ben isem bil ki gitmek istemiyorum!
Kararsızlığımın dibe vurduğu günlere inat sertleşiyor gitgide adımlarım.Kalbim katılaşıyor sanki,hissediyorum,aldırmıyorum! Durmadan su katamam ki ona! Varsın katılaşsın!
Bu sondu artık, ben gidiyorum. Varsın beklediğim telefon gelmesin, haberci güvercin hiç uğramasın pencereme... Bir ümit yok artık içimde!Var olan ümid için heyecanlanacak his de yok kalbimde.
Arta kalan ne varsa senden onlara dönüp bakan namert olsun! Mektuplarını teker teker yeni baştan bıkmadan sıkılmadan okumakta yok artık, mektupların da yok! Büyük bir aşkın izlerini taşıyan kalbime küsmekte yok! Aldım başımı gidiyorum.Vurgun yemeyeceğimi düşündüğüm bir başka aşkın gölgesinde gitmeye çalışıyorum. Bu kez patikadan gitmek de yok, çamurlara basmakta! En zoru en imkansızı seçmek hiç yok!
Korkma, geri dönmeyeceğim bu kez. Sabahları öperek uyandırmayacağım, bir kutu sürdüğün jölene de kızmayacağım.Üstün açık uyumana sinirlenen ben yokum artık. Camın önünde uyusan da pencereyi kapatan yok!Bu defa elini tamamen bırakıyorum, uzun zamandır tutmuyorsun da zaten. Yüreğimin kırıklarını onararak gidiyorum. Kafamı kaldırıp da bakmayacağım yıldızlara. Kaymasını beklemeyeceğim bu kez. Adına ettiğim onca dualar benimle olacak. Ne kaybettiğini gördüğünde çok geç olacak!Ben, içimde yeşermeye yüz tutmuş bir umudun gölgesinde olacağım.Beni getirse getirse o umut getirecek kendime.Geri kalanını savurucam kimsenin bilmediği ve gitmediği diyarlara, uçurumlara!Koparacağım içimdeki cam kırıklarını kanaya kanaya.
Bil ki ben gidiyorum. Benim hikayeme eklediğim virgüller yerini noktaya bırakıyor artık.Senelerce nokta koymamak için bekledim,bekledim,bekledim..Anladım ki yüreğimdeki bu sessizlik boşunaymış,,İnan ki bu kez, bu gidiş için verdiğim sözlerin ve ettiğim yeminlerin haddi hesabı yoktur. Her şeye rağmen sana niye kötü bir şey söylemediğimi de ömrünün sonuna dek düşün dur!


Aşk iştee

Hiç aklınızda yokken bir yerlerden çıkıp geliverir. Önemsemez, üstünde düşünmez, canınızı sıkmasına izin vermezsiniz.Nerden çıktığını merak bile etmezsiniz ya da kim olduğunu,daha önce nerdeydi, kiminleydi gibi sorular aklınıza gelmez.

Önemli olan gösterdiği ilginin sizi ne kadar tatmin ettiğidir,yaralarınızı onunla sarmaya çalışır, sözlerin altında bir anlam aramaz,kendinizi akıntıya bırakırsınız, hayat her şeye rağmen güzel olabilir bende tadını çıkartmak istiyorum diye düşünürsünüz. Aslına bakarsanız hiç zamanı değildir, acı veren bir ilişkiden yeni çıkmış ya da çıkarılmışsınızdır, aldatılmış ve insanlara olan güveninizi yitirmiş ya da aldatmış ve bunun suçluluğu altında ezilmişsinizdir ama hayat devam etmeli öyle değil mi? Sizi bu yıkıntıların arasından kurtaracak biri geliyor ve elini uzatıyor sıcak,yumuşak, aşk dolu bir el bu. İşte tam o anda, siz yalnız kalmışken, dostlar tarafından avutulmaya çalışılırken, en sonunda tam da işte kendime geliyorum dediğiniz ve kendinize ait ?bir daha asla? kararları vermeye hazırlanmışken uzanan o el. Bir yabancının eli, nerden çıktı?? Doğru zaman olmadığını söylersiniz, yabancı içinde doğru zaman değildir, sizin yaşadıklarınızın bir benzerini yaşamıştır.Hayatlarınızı yeni bir ilişkiye,yeni bir insana göre sil baştan düzenlemek, yaşantınızda ona bir yer açmak için yorgun, yıpranmış,sersemlemiş ve karşı cins hakkında fazlasıyla düşünmüşsünüzdür çünkü. Yine de bu sizi engellemez, biraz eski ilişkiden intikam alma isteği biraz da şu yalnızlık korkusu denilen şeyle tutuverirsiniz uzatılan eli. Bu ilk görüşte aşk değildir, üzerinde düşünülmüş bir mantık ilişkisi de değil, içgüdüyle belki de sarılırsınız bu yabancıya.Başlangıçta sizin için yaralarınızı saracak biridir, kendinizi korur aşkı engellersiniz,çıkardığınız bir takım derslerle çevrenize ördüğünüz surları korumaya çalışır, sizi yıkıntının içinden çıkaran ele biraz şüpheyle yaklaşır,ilgisine karşı temkinli olur ve aklınızdan bir gün bitecek ve bana acı verecek fikrini çıkartmazsınız.Diğer taraftan da acılarınızın hafiflediğini görür onun ilgisinin keyfini çıkartırsınız. Nede olsa kendinizi korumaktasınızdır bu yabancının size zarar vermesini engelleyecek her türlü önlemi almışsınızdır.Sizin yanınızda olmadığında ne yaptığı, sizinle ilgili olmadığında ne düşündüğü önemli değildir, bunlar sizin için önemli olduğunda bilirsinizsiniz ki o artık bir yabancı değildir. Onun yabancı kalması sizi acıdan korur bunu da bilirsiniz ve elinizden geleni yaparsınız. Elin sahibi de memnundur hayatından, yeni bir ilişkisi vardır ama sorumluluk yoktur, o sıkıcı nerdeydin, kiminleydin, neden aramadın, niye böyle yaptın soruları bulunmaz bu ilişkisinde, ne hissettiği yada ne düşündüğü bile sorulmaz,yalan söylemek zorunda hissetmez kendini hatta hiçbir şey söylemek zorunda değildir. Bu ilişkisinin devam etmesini ister,bir hayat arkadaşı bulduğuna emindir, aradığı insanı ve dolayısıyla ilişkiyi bulmuştur. Kusursuz bir ilişki,karşısındaki insanın ne kadar anlayışlı olduğunu, birlikte ne kadar mutlu olduklarını ve en önemlisi de neden hiç kavga etmediklerini düşünür. Yeni ilişkisi onu ne kadar da değiştirmiştir, o sinirli insan gitmiş yerine iyi huylu, sevimli, anlayışlı biri gelmiştir. Evet, işte mutlu bir çift. İlişki özgürdür, günler boyunca süren yıpratıcı tartışmalar,gözyaşları, özürler ve çiçekler yoktur artık. Varolan sadece ?böyle devam etmesini istiyorum çünkü bu mükemmel bir ilişki ve sonunda doğru insanı buldum? fikridir. Başlangıçta kurtarıcısına şüpheyle yaklaşmayı tercih eden artık duvarlarını yıkmaya başlar. Kurtarıcı kendisini kanıtlamıştır, düşünceli,ilgili ve romantiktir. Kusurları göz ardı etmeye yetecek kadar önemli nedenlerdir bunlar. Kurtarıcı da duvarlarını yıkmaya başlar. Ben olmasaydım onu kim kurtarırdı? Herkese tanır mıydı bu şansı? Ona çok fazla ilgi gösterdim?Diğer ilişkimde böyle davransaydım belki de o kadar kavga etmezdik? Ona güvenmemeliyim? Arkadaşlarına güvenmiyorum? Kendi cinsim hakkında onu uyarıyorum ama sanki arkadaşlarıma fazla yakın davranıyor? Benzer daha birçok düşünceyle kurtarıcıda yerle bir eder duvarlarını. Talihsizlik bunların aynı zamana rastlaması sanırım. Ve üçüncü bir şeyin ya da en azından biz öyle olduğunu sanıyoruz, ortaya çıkması: Aşk Aşık olduğunuzu nasıl anlarsınız? Ayrı geçen dakikaları sayarsınız mesela ama bu arada onun kiminle ne yaptığını da düşünürsünüz, size sadık mıdır acaba? Niye aramadığını merak edersiniz, kimi aradığını da . Duygularınızı ortaya dökmekte bir sakınca görmez, görseniz de engel olamazsınız ve duygularınızın anlaşılmadığını ya da kullanıldığını düşünürsünüz. Çelişkilerle doludur içiniz, böyle anlarsınız aşık olduğunuzu, şüpheler içinizi kemirir, acı çeker, gözyaşı dökersiniz. Ne kadar çok ağlarsanız o kadar çok aşıksınızdır. Özgür ilişki gider yerine evinizin duvarlarının ve telefon hatlarının belirlediği bir ilişki gelir. Ve biz buna aşk deriz. Daha az konuşur daha çok hissetmeye çalışırız karşıdakinin duygularını, sürekli onu dener çektiğimiz acıya değip değmeyeceğini düşünürüz. Onun yaptıklarını yaparak, anlatmaya çalışırız ne hissettiğimizi, kelimelerin önemi kalmamıştır artık, anlasın diye bekler anlamadı diye kızarız ama çelişkilerimizin içinden bir türlü çıkamayız.Kendimizi anlatamaz, aşık olduğumuz insanı anlayamayız. Belki de anlamak istemeyiz, yeterli görmeyiz onun kelimelerini, bizim gibi hissetsin bizim gibi göstersin aşkını isteriz. Ama bunu yapamaz o ve aşk acısı çekmeye başlayanlar artık aynı tarafta değildirler,hayal kırıklıklarına dayanmaya çalışır, vazgeçmez, savaşırlar. Mücadele aşkın doğasında vardır, aşıksanız birlikte olmanızı engelleyen her şeyle amansız bir mücadeleye girersiniz. Belki de aşkı, aşık olmayı karşı konulmaz yapan, aşkta zevk veren budur; uğruna dövüşülecek bir şey, hayatımıza bir anlam. Artık hayatımızın bir anlamı vardır: aşkımızı engelleyenle mücadele etmek: aşık olduğumuzla savaşmak. İki taraf da ordularını toplar etrafına,dostlar yeniden sahnedeki yerlerini almışlardır. Stratejiler belirlenir, planlar uygulanır, işe yaramazsa değiştirilir ve yeniden denenir. Mükemmel aşık gitmiş yerini mükemmel bir düşman almıştır. Nereye kadar devam edeceğinizi bilmeden kaptırırsınız bu oyuna kendinizi, yıktığı şeylerin farkında olmadan savaşır sonunda yıkıntının ortasında kalırsınız. Kimin kazandığını, savaşmaktan kimin önce vazgeçtiği belirler, terk eden odur. Savaşı kaybeden oyunu kazanır. Hayatınızın anlamı da vazgeçenle birlikte yok olmuştur artık. Ve her şey yeniden başlar, hayat güzeldir, aşka rağmen ve aşk için.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Mert_Yilmaz
Seek & Destroy

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 2412 ileti
Yer: Isparta
İş: Öğrenci
Kayıt: 21-06-2006 14:55

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#125411 30-09-2006 16:42 GMT-1 saat    
Sağol Güzel Şiir

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Yeniklasor <3
> 1 <