Kırık Link Bildir! #132599 22-10-2006 16:37 GMT-1 saat
İnsan beyni, evrendeki bilinen en karmaşık objedir. Yaklaşık 100 milyar kadar nöron (sinir hücresi) ve bir 500 milyar kadar da destekleyici hücre içerir. Buna ek olarak her nöron, oldukça karmaşık bir elektriksel yapı içerir. Her nöronun zarında milyonlarca kanal bulunur ve bu kanalların her biri, elektrik sinyallerinin geçmesine izin veren bir köprü görevindedir. Sadece bir tek nöronun devre haritasını çizmek bile, ürkütücü derecede karmaşık bir yapı ortaya çıkaracaktır.
Bilgisayarların bellek kapasitesi çok kolay bir şekilde ifade edilir, çünkü bilginin nerede ve ne şekilde depolandığı bilinmektedir. İnsan beyninde ise belirli bilgilerin nerede ve ne şekilde depolandığı ve ne şekilde kullanıldığı ile ilgili bir takım bilgiler mevcuttur. Ancak daha yanıtlanamamış olan bir sürü soru bulunmaktadır.
Çok iyi yaptığınız bir işi düşünün. Örneğin bu, tenis oynamak olsun. Bu durumda, tenis ile ilgili tüm kuralların yazılı olduğu bir kitabın tamamı sizin belleğinizde yer alıyor demektir. Ayrıca tenis topuna raketle nasıl vurmanız gerektiği ile bilgiler ve topu göndermek istediğiniz koordinatları ne şekilde tutturmanız gerektiği ile bilgiler de beyninizde depolanmış durumda demektir (tabii ki bu bilgilerin bir kısmının da beyincik ve omurilikte depolandığını biliyoruz).
Hafızanızda bulunan tüm tanıdık yüzleri düşünün. Tek bir yüzün hatırlanması için insan beyni binlerce bit bilgiye gereksinim duymaktadır. Tek bir işlem yapabilmek için bile, yüzlerce farklı bilgiye gereksinim duyarız. Ancak beynin, bilgileri bir bilgisayar gibi direkt ve yanlışsız olarak depolamasını bekleyemeyiz.
Beynimizin kapasitesi çok geniş, bu kesin, ancak tahmini değerler dışında tam olarak bir rakam verebilmek oldukça güç. Beynin çalışma hızı konusunda da kesin birşeyler söylemek zor, ancak hem kapasitenin hem de işlem hızının kişiden kişiye değişiklik gösterebildiğini biliyoruz. İki basamaklı sayıları bir hesap makinesi hızı ile akıldan çarpabilen insanları anımsayın. Ender görülen bu tip durumlarda, beyin olağanüstü bir hızla belirli işlevleri yerine getirmeye adapte olmuştur. Ancak düzenli belli çalışmalar ile, beynimizi bu tip özellikler konusunda eğitmemiz de mümkündür.
Beynin yapısı ise, henüz tam olarak açıklanamamış olmasına karşın, bir mimari harikası olarak kabul edilebilir. Her nörondan diğer nöronlara yüzlerce veri akış köprüsü uzanır ve her nörona da binlerce farklı veri akış köprüsü gelir. Bu köprücükler, sinapslar ve dendritleri içeren analog bir sistemde, karmaşık bir şekilde birleşir. Nöron ağı, edinilen bilgilerin daha etkin bir biçimde depolanmasını ve kullanımını sağlar. Bir verinin depolanması için ne kadar çok nöron kullanılıyorsa, o bilgi o denli etkin şekilde kullanılacaktır.
Algı işleyişini çok basit bir şekilde özetlemek gerekirse; bilgiler “sensör” adı verilen duyarlı vücut bölgeleri tarafından algılanır, daha sonra nöronların içiçe bulunduğu bir sistemden geçer ve motor nöronlara ulaştıktan sonra, kas gibi “effektör” organlarda son bulur.
