Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Sadece resmî nikâh yeterli midir?

sadece resmi nikah yeterlimidir

Forumlar / Dini Bölüm / Soru-Cevap

 
> 1 <

DADALOĞLU

grup tuttuğum takım
Yüzbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 832 ileti
Yer: Ahkam-ı İslam
İş: KELİMETULLAH
Kayıt: 02-07-2006 17:26

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #147772 11-12-2006 01:53 GMT-1 saat    
Nikâh dinî bir müessesedir ve belli şartları vardır. Aynı şart ve esaslar resmî nikâhta, yani belediye memuru tarafından kıyılan nikâhta mevcutsa nikâh nikâhtır. Ancak şart ve esaslara dikkat edilmiyor, hattâ kaale alınmıyorsa mesele değişir, nikâha gölge düşebilir. Şöyle ki:

Resmî nikâhta evlenecek kişiler evlendiklerine dair ifadelerini açıkça belirtiyorlar. Ancak bu ifadelerin kesinlik bildirmesi gerekir. Başka türlü bir yoruma müsait olmamalıdır.
Bir diğer önemli nokta, şahitlerin Müslüman olması ve iki şahitten birisinin erkek olmasıdır. Oysa medeni hukukta şahidin T.C. vatandaşı olması kâfi geliyor.

Evlenecek taraflar süt kardeşi olmamalıdır. Oysa resmî nikâhta bu husus araştırılmadığı gibi, memur tarafından da sorulmuyor.

Müslüman bir hanım gayr-ı müslim bir erkekle evlenemez. Halbuki yürürlükte olan mevzuatta bu meseleye dikkat edilmiyor, memur sormaya gerek duymadan nikâhı kıyıyor.

Bu mahzurlar söz konusu değilse, sadece resmî nikâhla da helâllik mümkün olur. Zaten nikâhın rüknü: iki şahit huzurunda tarafların birbirlerini karı-koca olarak kabul etmeleridir.

Ancak bütün bunlarla birlikte İslâmî ölçüler çerçevesinde nikâh akdini ihmal etmemeli, yaptırmalıdır.

Mehmed Paksu
Aileye Özel Fetvalar


Selam ve dua ile...

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


osman gazi

grup tuttuğum takım
Er Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 13 ileti
Yer:
İş: repçi:D:D
Kayıt: 11-12-2006 06:09

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#147775 11-12-2006 06:13 GMT-1 saat    
sağolasın abi.peki dini nikahı tazelemede bir sorun olurmu konuyu biraz daha açarsam iki arkadaş ailelerinden habersiz şimdi dini nikah yapacak yaklaşık 1 yıl sonra da ailelerinin izni ile hem dini hem resmi nikah yapacaklar bu konuda açıklık getirirseniz sevinirim

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


DADALOĞLU

grup tuttuğum takım
Yüzbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 832 ileti
Yer: Ahkam-ı İslam
İş: KELİMETULLAH
Kayıt: 02-07-2006 17:26

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#147794 11-12-2006 09:28 GMT-1 saat    
Soru:Nikah tazelemek bid'a mıdır?

Nikah zamanla eskiyen bir şey değil ki,tazelensin.
Soruyu soran kardeşimiz herhalde bazı camilerde perşembe akşamları koro halinde yapılan tecdid-i nikahı soruyor. resul-i Ekrem aleyhissselatu veselam zamanında böyle bir uygulama yoktu. Ondan dolayı bid'a denilebilir. Sonradan gelen bazı alimler şöyle demişler.İnsanın ağzından bazen küfür sözler çıkabilir.kişi böylece anlık da olsa küfre düşer.Küfre düşen kimsenin de nikahı düşmüş olur. O zaman tecdid-i imanla beraber tecdid-i nikah da yapması gerekir. Halka kolaylık olsun diye de bunu camilerde yapılabileceğini söylemişlerdir. Onun için buna bidat-ı hasene diyebiliriz. Bu zamanda böyle füruata dair şeylerin tartışmasını yapmak bize bir şey kazandırmaz.İsteyen yapar,istemeyen yapmaz...



Soru:Velinin izni olmadan nikah yapmak caiz mi?


Bir kadın ve erkek aileden habersiz şahitler huzurunda nikahlansalar karı koca sayılacaklarından erkek boşamadan kadın başkasıyla evlenemez. Bu açıdan çok tehlikelidir.

İslâm hukukuna göre nikâhın sahih olması için bazı şartlar vardır. Bu şartlardan birisi de evlenecek olan kadının velisi durumunda olan kişinin izninin ve rızasının alınmasıdır. Bu mesele Hanefî mezhebi dışında kalan üç mezhebe göredir. Velinin izni, Mâlikî ve Şafiî mezhebine göre nikâhın bir rüknü, Hanbelî mezhebine göre ise şartıdır. Her üç mezhebe göre kadının velisinin izni alınmadıkça yapılan nikâh sahih olmaz, bâtıldır.

Hanefî mezhebine göre ise henüz bulûğ çağına ermemiş kız çocuklarının, kendini idare edemeyecek durumda aklen noksan olanların ve bunakların velilerinin izni
olmadan nikâhları caiz olmaz. Bunların dışında kalan kadınlar, velilerinin izni olmadan da evlenip nikâh akdedebilirler. Çünkü nikâhta kadının ifadesi muteberdir.
Bu fıkhî bir hüküm olmakla beraber, gerek İslâmî bir âdet, gerekse ailevi bir âdâb olarak velinin izin ve rızasının alınması en doğru olanı ve isabetlisidir. Zaten bazı istisnalar dışında kızın evliliğinde velisinin iznine müracaat edilmekte, önce o muhatap alınmaktadır. Daha sonra kızın rızası da alınırsa nikâh akdine başlanmaktadır.

Nikâhta velinin izninin şart koşulması mezhepler arasında farklı olmakla beraber, bölgenin ve ailenin kendi şartlan ve âdetleri açısından önemlidir. Öyle zamanlar
olur ki, kız tecrübesizliğinden, ilk anda bazı hususları tam düşünemediğinden, velilerinin memnuniyetsizlikle rine rağmen diretir, isteyen bir erkekle nikahlanırlar.
Fakat ileride pişman olacaklarını, kocasının kendisine denk olmadığını görür ve bir huzursuzluktur gider.

Kaldı ki, Şafiiye göre, velinin izni olmadan dini nikah yapılamaz.
Hanefi’de de, taraflar denk değilse velinin itiraz edip ayırma hakkı vardır
Bunlardan başka resmi nikahtan önce dini nikah yapmak da kanunen yasaktır artık.
Ama bütün bu engelleri cinsel öfkeye kapılanlar düşünemezler ki!..

Selam ve Dua ile..

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


adaletinreisi

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 2427 ileti
Yer: komuta merkezi
İş: TeşkilatiEsasiye
Kayıt: 25-06-2006 06:09

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#147799 11-12-2006 09:52 GMT-1 saat    
sağolasın bilgilendirdiğin için ama kafa takılan birşey var
PEYGAMBERİMİZ(S.A.V)
-dinde olmayan her şey bidattır, BİDATIN HER TÜRLÜSÜde SAPIKLIKTIR...diye buyuruyor.ne hikmetse son zamanda bidatı hasene diye bir kavram çıktı o da sonuçta bidat değilmi

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Devlet-i Ebed Müddet

DADALOĞLU

grup tuttuğum takım
Yüzbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 832 ileti
Yer: Ahkam-ı İslam
İş: KELİMETULLAH
Kayıt: 02-07-2006 17:26

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#147801 11-12-2006 10:11 GMT-1 saat    
SAyın hocam Bidatlar Resulullah(s.a.s) ve sahabede görülmeyenler. Resulullah'tan sonra icat edilen şeyler. Mümkün olduğu kadar bidattan sakınalım.

Bidatı-hasene ile Bidatı-seyyiye vardır.
Yani bu zamanımızda(bu ne kadar doğru bilmiyorum?) bu bidatların bazısı sevap tarafına gidiyor. Bazısı günah tarafına gidiyor..Bir alet hayıra da kullanılıyor. Şerre de kullanılıyor.Bidatı-hasene hayırlı olan,,Bidatı-seyyiye şerr olandır..
Mİsal Televizyon İcat edildiğin de Kul Kötü amaçlada kullanabilir,İyi,Halis bi amaçla da kullanabilir..Televizyon dan Kur'an öğrenen biri Bidatı-hasene yapmış olur..

Ama sayın hocam Bazı Kesim ise bidatı hasene dahi olsa bidattır ve Allah dostları hasen de olsa bidatlardan kaçınmıştır kaçınmalıdır...Sizin dediğiniz gibi Biad tır hocam..

Helal dairesi Geniştir,Harama girmeye gerek yok..

Dua ile hocam..:)

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


adaletinreisi

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 2427 ileti
Yer: komuta merkezi
İş: TeşkilatiEsasiye
Kayıt: 25-06-2006 06:09

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#147812 11-12-2006 11:44 GMT-1 saat    
evet helal dairesi geniştir harama gerek yoktur...
tv dini bir konu değildir(uygunsuz kullanılmadıktan sonra.. bu tür konular daha çok sosyal hayatı ilgilendirir) o yüzden bidattir diyemeyiz ama nikah dini bir konudur,yada şöyle bazı kişiler her namazdan sonra salat-ı tüncine okurlar evet okumak sünnettir ama her namazdan sonra namaz biter bitmez okumak,sanki namazın bir parçasıymış gibi göstermek yanlıştır ve bidattir...

son söz:helal dairesi geniştir harama gerek yoktur...

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Devlet-i Ebed Müddet

DADALOĞLU

grup tuttuğum takım
Yüzbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 832 ileti
Yer: Ahkam-ı İslam
İş: KELİMETULLAH
Kayıt: 02-07-2006 17:26

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#147816 11-12-2006 12:20 GMT-1 saat    
Müslümanın Sosyal,Ekonomik,Dini hayatları birbirin den ayrı değildir..Her alanda da aynı hassasiyeti göstermesi lazım..Aldığımız her nefesten sorumluyuz hangi ortam olursa olursun diye düşünüyorum hocam..Namaz dan sonra salat-ı tüncine(Münciye) duasını okumak SÜnnet
dir.Ama bunu namazın parçası bilmek veya öğretmek yanlış değildir diye düşünüyorum hocam..Kamil Müslüman Mümkün mertebe Sünnetleri yaşamalı ve yaşatmalı..Sosyal hayat da dahil buna..

Burda Sünnetlere Sahip Çıkmaz sak, Mahşer de Peygamberimizden(s.a.s) Hangi Yüzle Şefeat Beklerizz..
Dua ile hocam..

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


adaletinreisi

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 2427 ileti
Yer: komuta merkezi
İş: TeşkilatiEsasiye
Kayıt: 25-06-2006 06:09

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#148015 12-12-2006 06:09 GMT-1 saat    
abi ben burda sosyal hayattan kastım bazı konulanra din- kültür kaynaşması sonucu bazı şeyler dini konu olmadığı halde bizim gelenek görenekledimize aykırı olduğunda sanki bir günahmış gibi algılanıyor olmasını kasttettim yoksa zaten islamı tamamen hayatımızın her bölümüne tatbik edersek kuran ahlakını hakkıyla yaşarsak sorun olmaz...
peygamberimiz (s.a.v) salat-ı tüncineyi okumuş ama bunu her namazdan sonra yapmamış biz bunu her namazdan sonra yaparsak bir nevi peygamberimize(s.a.v) muhalif davranmış olmazmıyız yok eğer dediğin gibi bunu namazın bir parçası halinde görmek normalse neden peygamberimiz(s.a.v) bunu her namazdan sonra okunacak diye bir emir vermedi (abi yanlış anlaşılma olmasın burda tartışmı değil istişare ediyoruz varsa yanlışımızı bilmek için. yoksa senin görüşünü çürüteyim, ben ön plana çıkayım ...v.b bir niyetim yok yanlış anlaşılma olmasın şimdiden hakkını helal et )

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Devlet-i Ebed Müddet

> 1 <