Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Erzurum'a Bir Kış Gezisi

evliya çelebi kışın kediler damdan dama atlarken havada donarla

Forumlar / Diğer / Harici Konular

 
> 1 <

YueM

grup tuttuğum takım
Çavuş Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 301 ileti
Yer:
İş: Öğrenci
Kayıt: 07-05-2007 16:54

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #216238 25-05-2007 14:55 GMT-1 saat    
Kaptan pilotumuz uçağımızın Erzurum Hava Llimanı'na inmek üzere olduğunu anons ettiğinde, yanımdaki pencereden aşağıya bakıyordum. Ve çoktan beyaz bir Erzurum düşüne dalmıştım. Dağlar, taşlar.. heryer bembeyazdı. Kıvrıla kıvrıla akan dereler de sanki beyaz bir kağıdın üzerine çizilmiş ince çizgiler gibiydi. Üstelik pırıl pırıl bir güneş de vardı. “Tamam” dedim, sevinerek. “Erzurum'da kaldığım iki gün boyunca etrafı gezip güzel fotoğraflar çekebileceğim!”

Birinci günümü, şehirde küçük turlar atarak değerlendirdim. İkinci gün uyandığımda beklemediğim bir sürprizle karşılaştım: Kasvetli bir hava şehrin üzerine çökmüştü ve aralıksız kar yağıyordu. Yüzüme vuran rüzgâr ve iliğime kadar işleyen soğuk, beni beyaz düşten uyandırmıştı. Sonuçta karı ve soğuğuyla meşhur bir şehre gelmiştim... Burası ülkemizin en yüksek yerlerinden biriydi. Kışı uzun, yazı kısaydı... Kar sonbaharın ortalarında düşüyor ve yaz başına kadar kalkmıyordu. Tabii bir de Evliya Çelebi'nin meşhur hikâyesi vardı bu şehirle ilgili. (Çelebi'ye göre Erzurum'da o kadar soğuk olurmuş ki, kediler damdan dama atlarken havada donar kalırlarmış.)

Erzurum'un beyaz örtüsü

İkinci gün, çok fazla oyalanmadan yola koyuldum ve yaklaşık 15 dakikalık bir otomobil yolculuğundan sonra Palandöken Dağı'na vardım. Palandöken'de büyük bir kayak merkezi var. Burası şehrin en büyük, ülkemizin de sayılı kayak merkezlerinden... Kar burada sadece kışın değil, yazın da eksik olmuyormuş. Erzurum'un hemen yanıbaşında yükselen bu dağ, sanki şehrin şapkası gibi duruyor. Her yer cıvıl cıvıl... Bir yanda kayak öğrencileri daha iyi kayabilmek için hocalarından taktikler öğreniyor, diğer yanda tatilciler... Bir yanda ise babalarına yaptırdıkları kızaklarla karın keyfini çıkaran Erzurumlu çocuklar var. Bana sadece fotoğraflarını çekmek kalıyor.

Medreseler şehri

Erzurum'u ziyaret etmek için en güzel bahanelerden biri kar. Ama tek bahane değil. Çünkü görülecek birçok güzel yeri var. Erzurum doğu bölgelerimizin en büyük ve neredeyse en güzel illerinden biri. Çifte Minareli Medrese ve Yakutiye Medresesi başta olmak üzere çok güzel ve farklı tarihi yapılar var. Çifte Minareli Medrese adeta şehrin sembolü. Taş oymaları, kabartmaları, süslemeleri ve çinileriyle ziyaretçilerini büyüleyen medresede eski zamanlardaki gibi hocalar, öğrenciler, kitaplar yok... Yıllarca doğunun önemli bilim merkezlerinden biri olan bu medrese, şimdi kafeterya ve çay bahçesi olarak kullanılıyor. Erzurumlular çaya düşkünlüğü ile bilinir ya... Özellikle bu tarihî mekânda daha bir keyifle yudumluyorlar gibi geldi bana çaylarını.

Yakutiye Medresesi de taş oymacılığın ve çini süslemeciliğin şaheserlerinden biri. Özellikle kapısı muhteşem. Halen müze olarak kullanılıyor ve içinde birbirinden değerli eşyalar var. Şehrin en büyük camisi olan Lala Mustafa Paşa Camii, Üç Kümbetler, Erzurum Kalesi ve Kale Mescidi Erzurum'da gezebileceğiniz diğer ilginç ve güzel yerler. Meselâ Kale Mescidi'nin minaresinin aynı zamanda saat kulesi de olması oldukça ilginç geliyor bana.

Soğuk iklimin sıcak insanları

Erzurum'a ilk defa gitmişseniz, şehrin insanları çatık kaşlı, mutsuz ve içine kapanık gibi gelebilirler size. Bu sadece soğuğa karşı gösterdikleri refleksten kaynaklanıyordur, size karşı değil... Özellikle kışın sanki paltolarının içine saklanmak ister gibidirler. Ama onlarla konuşunca ne kadar cana yakın olduklarını görürsünüz. Özellikle dişlerinin aralarına koydukları sert şekerlerle bir iki bardak çay içtiler mi dünya tatlısı olurlar. Ayrıca sohbet etmeyi de çok severler.

Meselâ âşık kahveleri, hüner gösterme yeri olduğu kadar bir sohbet mekânı... Şehirdeki üçüncü günümün akşamında, Erzurumlu bir arkadaşım Mahir, beni bir âşıklar kahvesine götürdü. İçerisi biraz havasız ve dumanlı olsa da, âşıkların karşılıklı atışmalarını izlemek çok hoştu. Âşıklar sazlarını alıp yüksekçe bir yere, muhtemelen bir sandalyenin üzerine çıkıyor ve karşılıklı olarak atışıyorlar. Birisi hemen orada uyduruverdiği dörtlükle karşısındakine birşey söylüyor. Diğeri aynı ustalıkla ve güzellikle cevap veriyor. Çaylar eşliğinde bu şölen gece yarılarına kadar sürüp gidiyor.

Hani derler ya, yediğin içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat diye... Gördüklerim bunlar... Ama ben yediklerimi de anlatayım ki benim yediğim nefis yemeklerden siz de tadın. Geleneksel birçok Erzurum yemeği ve tatlısı var. Ama herşey bir yana cağ kebabı ve kadayıf dolması harika. İlki kömürde yapılan özel bir döner, ikincisi ise içi ceviz ve fındık dolu özel bir kadayıf. Benden söylemesi, Erzurum'un kışı çok, yazı az ama insanları da yemekleri de çok sıcak...

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Dj_pciqopat_17

grup tuttuğum takım
Onbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 143 ileti
Yer: uzay
İş: öqrenc!
Kayıt: 18-02-2007 23:47

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#216249 25-05-2007 15:00 GMT-1 saat    
eline saqlık paylaşım için

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


No_M€RCY

grup tuttuğum takım
Yüzbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1358 ileti
Yer: >|<İsTaNBuL>|<
İş: kence çekiyorum
Kayıt: 22-05-2007 15:40

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#216252 25-05-2007 15:02 GMT-1 saat    
güzelmiş saol...

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <