Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

--->>Erkeklerin sakal tıraşı Alibeyköy Barajı'nı kuruttu

> 1 <

harddunker

grup tuttuğum takım
Yarbay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 4364 ileti
Yer: PRİNKİPO...(İSTANBUL UN İNCİSİ )
İş: ***Yacht&sailing***
Kayıt: 19-03-2007 08:41

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #217371 27-05-2007 06:14 GMT-1 saat    

İstanbullu erkekler tıraş olurken musluğu açık bırakınca bir yılda 32,4 milyon metreküp su boşa gitti. Bir başka ifadeyle erkekler tıraş olurken Alibeyköy Barajı'nı boşalttı. Birilerinin israfçı erkeklere 'kes tıraşı yoksa İstanbul susuz kalacak' demesi gerekiyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, yaptıkları hesaplamalara göre İstanbul'un 2040 yılına kadar su sorunu yaşamayacağını söylemişti. Ancak Büyükşehir'in hesabı Terkos'a uymadı. Küresel ısınma İstanbul'u erken vurunca havzalardaki su stokları buharlaşıverdi. İstanbulluların içme suyu ihtiyacını karşılayan barajların doluluk oranı tehlike sınırı olan yüzde 45'e dayandı. Meteoroloji'den yağmur haberi gelmeyince yetkililer, tasarruf tedbirlerini uygulamak için harekete geçti. Biz bu haberi hazırladığımız saatlerde Büyükşehir Belediye Meclisi'nde su israfının önüne geçmek için uygulanacak yaptırımlar konuşuluyordu. İSKİ Basın Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, İstanbulluların yüzde 76'sının duş alırken sürekli akan musluk altında yıkandığı, yüzde 24,4'ünün diş fırçalarken, erkeklerin 4'te 1'inin tıraş olurken musluğu sürekli olarak açık bıraktığı hatırlatılarak bu alışkanlıklarından hemen vazgeçmeleri isteniyordu.
Birçok kişi bu uyarılara kulak asmasa da İSKİ için çalışan bilim adamları kısa vadede susuzluk yaşanmaması için İstanbulluların su tüketim alışkanlıklarına dikkat ederek boşa akan suyu daha özenle kullandıkları takdirde, mevcut su rezervlerinin daha uzun süre yetebileceğini belirtiyor. İstanbullu erkeklerin yüzde 81,1'i günlük tıraşını olmuyor. Tıraş olan yüzde 18,9'un 4'te 1'i tıraş olurken musluğu sürekli olarak açık bıraktığında bir tıraşta günde 90 bin metreküp su boşa gidiyor. Bu rakam bir yılda 32 milyon 400 bin metreküpe ulaşıyor. Bu da İstanbul'un su kaynaklarından Alibeyköy Barajı'nın kapasitesine denk geliyor. Şu anda doluluk oranı yüzde 15,50'ye inen Alibeyköy'ün azami su biriktirme hacmi 34,14 milyon metreküp. Yani bizim İstanbullu erkekler tıraş olurken koskoca barajı boşaltmışlar da farkında bile değiller. İstanbul'da yalnızca otellerin kullandığı su miktarı yılda 7 milyon metreküp. Otellerin beş yılda harcadığı suyu erkekler erkekler tıraş olurken bir yılda israf ediyor. Diş fırçalarken, araba-halı yıkarken, banyo esnasında şofbenin suyu ısıtmasını beklerken boşa akıp giden su miktarını da siz hesaplayın.


Ayaklarını yıkamayanlar...
Yetkililerin istediği tasarruf tedbirlerine uyulur, kaçak su kullanımı da yüzde 29'dan tek haneli rakamlara indirilirse su sıkıntısının önüne geçilebiliyor. Zaten İstanbulluların bir kısmının suyla arası iyi değil. Genar Araştırma Danışmanlık Eğitim Ltd. Şti'nin İSKİ için yaptığı “İstanbul'da Su Kültürü ve Su Kullanımı Alışkanlıkları Araştırması” temizlik anlayışımızı deşifre etti. Araştırmaya katılanların yüzde 90,1'i her sabah duş almıyor. Yazın her gün banyo yapanların oranı sadece yüzde 29,3; iki günde bir yüzde 31,3; haftada birkaç kez yapanların oranı ise yüzde 27,9. Kışın banyo yapma sıklığı azalıyor. Günde bir kez banyo yapanların oranı yazın yüzde 29,3 iken, kışın dramatik bir düşüşle yüzde 4,9 oluyor. Katılımcıların yaklaşık dörtte biri (yüzde 26,1) kışın haftada bir kez banyo yapıyor. Oysa hapishanelerde bile haftada en az iki kez yıkanılıyor.
Buna karşılık cinsel ilişki söz konusu olduğunda duş alma/banyo yapma oranları birden yükseliyor. Cinsel ilişkiden önce duş alan ya da banyo yapanların oranı yüzde 38,5. Cinsel ilişkiden sonra duş alan ya da banyo yapanların oranı yüzde 97,7. Bu soruya deneklerin yüzde 37'si cevap vermemiş. Deneklerin yüzde 8,5'i ise cinsel ilişkiye girmediklerini belirtmiş. Araştırmada cinsel ilişki öncesinde banyo/duş yapmanın cinsel yolla bulaşan hastalıkların önüne geçmek gibi önemli yararları bulunduğu belirtiliyor. Araştırma bulguları, cinsel ilişki sonrası banyo yapmanın neredeyse toplumun tamamı tarafından yerine getirildiğini gösteriyor. Bu sonuç İslam dininde bu uygulamanın bir zorunluluk olarak belirtilmesine bağlanıyor... Duş ve banyo dışında ayaklarını yıkama durumu yüzde 91,9. Bu oranı namaz kılmak için abdest alanların yükseltmiş olabileceği dipnotu düşülüyor. Ne yazık ki duş ve banyo dışında ayaklarını yıkamayanların oranı yüzde 8,1.
Kışın iç çamaşırı değiştirme sıklığı erkeklerde yüzde 44,00 ile üç-dört günde bir, kadınlarda yüzde 35,7 ile iki günde bir. Hatta kadınlar yüzde 23,2 ile her gün değiştirme sıklığı ile en yüksek orana ulaşıyor. Erkekler bu kategoride 9,6'da kalıyor. Araştırmaya katılanların kışın, yüzde 2,1'i haftada bir, yüzde 9,9'u üç-dört günde bir, yüzde 27,5'i iki günde bir, yüzde 57,3'ü günde bir çoraplarını değiştiriyor. Yazın, 2,3'ü üç-dört günde bir, 12,5'i iki günde bir, 73,3'ü günde bir defa çorap değiştiriyor. Bu bölümde “Kentlileşme ve kent kültürüne sahip olma ile çorapların günlük olarak değiştirilmesi arasında bir ilişki vardır ve bu ilişki su tüketimiyle de yakından ilgilidir.” dipnotu yer alıyor. Yıkanarak yenmesi gereken meyveleri yıkayıp yiyenlerin oranı yüzde 82,6. İlk bakışta toplumun büyük bir bölümünün meyve ve sebzeleri yüzde 80 oranında yıkayarak yemesi yüksek bir oranmış gibi algılanlabilir. Ancak araştırmacılar, “Bu oranı yüksek ya da yeterli bulmak büyük bir yorum yanlışı olur. Her 5 kişiden bir kişinin meyve ve sebzeleri yıkamadan yemesi toplum sağlığı açısından önemli bir risk anlamına geliyor.” diyor. Bu arada dişlerini fırçalamayanların oranı yüzde 92,2. Çok yüksek gözüken bu orana 'senede bir defa fırçalıyorum' diyenler de dahil. Bunların da yüzde 36,8'i günde bir, yüzde 34,1'i günde iki, yüzde 8,9'u ise günde üç kez fırçalıyor. Yüzde 7,8'i hiç fırçalamıyor. Diş fırçalayan her dört kişiden biri musluğu açık bırakıyor. Diş fırçalamada kullanılan sudan çok daha fazlası musluğun açık bırakılmasıyla israf ediliyor

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


if you need to contact me

My e-mail address is :

My facebook address is :

bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)

My twitter adress is :

bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)
> 1 <