Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Kur'an nedir?

> 1 <

kdgd_yakup
Ses Etme Sükunet !

grup tuttuğum takım
Yüzbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1789 ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 10-12-2006 11:40

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #237344 15-07-2007 21:01 GMT-1 saat    
EŞSİZ BİR KUR'AN NESLİ

.. İslam davetçilerinin bütün zaman ve mekanlarda üzerinde uzun uzun durmaları gereken tarihsel bir mucize vardır. Bu tarihsel mucizenin davet yönelim ve yönteminde etkisi kesindir. Bu davet, İslam ve insanlık tarihinde eşine rastlanmayan sahabe nesli gibi seçkin bir kuşa ı insanlar arasından ortaya çıkarmış bir davettir. Davetin yegane kayna ı Kur'an önümüzde, Allah Elçisinin (sav) fiili ve ameli sünneti de, tarih boyunca benzeri bir kez daha gelmemiş ilk dönem (sahabe) neslinin önünde oldugu gibi, bizimde önümüzde tek eksi imiz Allah elçisinin kişi olarak aramızda olmayışı&

İlk dönemin eşsiz nesli, Kur'an'ın kendilerinin ve içinde yaşadıkları toplumun yaşamlarının her boyutunu düzenleyen Allah buyrugu olarak algılıyordu.

Bu neslin beslendigi ana kaynak dogrudan dogruya Kur'an'dı..Evet, yalnız başına Kur'an..Rasulün hadisi ve sünnetleri ise sadece o ana kaynagın eserlerinden bir eser olarak göze ilişiyordu.

Kur'an'a göre şekilleniyordu onlar..Ve Kur'an potasında eriyerek ortaya çıkıyorlardı. Bunun böyle oluşunun asıl sebebi o gün insanlıgın bir medeniyet formasyonuna bir kültür ve bilgi hazinesine sahip olmaması degildi asla.. O ideal neslin tekevvün devresinde Allah'ın Kitabından başka hiçbir kaynaga sarılmayışı cihan medeniyetinin ve cihan kültürünün dünya çapında çoraklaşmış olmasından degildi.

Rasulullah bilerek o ideal neslin ilk oluş devresinde başka kaynaklardan beslenmemesini istemişti. Maksat, Allah'ın kitabından başka bir kaynaktan beslenmeyerek kendilerini yalnız bu kaynaga adamalarıydı.

Şu halde o ideal nesil yalnız başına bu ilahi kaynaktan beslenmişti ve bu beslenmenin neticesi olarak tarihteki o eşsiz durumu kazanmıştı..Sonra ne oldu? Ne oldu da karıştı o kaynaklar? O ideal nesli takip eden nesiller çeşitli medeniyetlerin kültürlerini karıştırdı..Ve işte bu karmakarışık kaynaktan çıktı o nesilden sonra gelenler..Ve bir daha da o nesil asla görülmez oldu.

O ilk nesil Kur'an'a yaklaşırken kültür ve inceleme maksadıyla veya zevk alma, eglenme arzusuyla yaklaşmıyorlardı. Ve onlardan hiçbir kişi Kur'an'ı okurken mücerret manada kültürün artırmak içim okumuyordu. İlmi ve fıkhi iddialarına yeni bir mesned eklemek ve böylece kursapını doldurmak arzusuyla okumuyordu. Onlar Kur'an'ı okurken Allah'ın emrini ögrenmek içim okuyorlardı. Kendileriyle ilgili, içinde yaşadaıkları cemiyetle alakalı olarak, hem kendilerinin ve hem de bulundukları cemiyetin hayatıyla alakalı neler söyledigini ögrenmek için okuyorlardı. Bu kitabın emirlerini alırken duyar duymaz yaşamak için alıyorlardı. Tıpkı harb meydanındaki askerin bir üst kademeden gelen günlük emirleri ve direktifleri alır almaz hemen faaliyete geçmesi gibi okuyorlardı kur'an'ı. İşte bunun içinidr ki onlardan hiçbirisi bir celsede uzun uzadıya dalıp kalmıyordu. Çünkü biliyordu ki, ne kadar fazla dalarsa o kadar omzuna vazife ve mükellefiyet yüklenecekti. İbnu mes'ud (ra)'un rivayet ettigi hadisde de varid oldugu gibi onlar beş on ayetle iktifa ediyorlardı ve hemen bunu ezberleyerek amel etmeye başlıyorlardı.

İşte bu şuur&Hareket için emir alma şuuru..idi onlara Kur'an'dan ufuklar açan&Bilgi hazinelerini önlerine saçan..Şayet onlar Kur'an'a dogrudan dogruya bir bilgi, etüd ve arşatırma maksadıyla göz atmış olsalardı hiçbir şeyin ufku açılmazdı gözleri önünde ve hareket etmeleri kolaylaşırdı..Mükellefiyetlerin agırlıgı hafif gelirdi omuzlarına..Halbuki Kur'an kendi varlıklarına karışmıştı onların ve onların hem kendi içlerinde, hem de günlük yaşayışlarında pratik bir nizamın takipçisi haline gelmişlerdi. Artık onlar için Kur'an zihinlerin içerde sıkışıp kalan, sayfaların arsaında bogulup duran bir kaynak olmaktan çıkmış, hareket eden bir kültür potansiyeli haline gelmiştir..Ve böylece hem hayatın akışını hem de hadiselerin yönünü de iştiren tesirler icra etmişti&

O ilk nesil Kur'an'a yaklaşırken kültür ve inceleme maksadı ile veya zevk alma, eglenme arzusuyla yaklaşmıyorlardı. Ve onlardan hiçbir kişi Kur'an'ı okurken mücerret manada kültürünü artırmak için okumuyordu...

Seyyid Kutub / Yoldaki İşaretler

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <