Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

BİR KUL GÜNAH İŞLER SONRA "RABBİM,GÜNAH İŞLEDİM DER

> 1 <

kdgd_yakup
Ses Etme Sükunet !

grup tuttuğum takım
Yüzbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1789 ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 10-12-2006 11:40

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #238057 18-07-2007 01:25 GMT-1 saat    
Bu hadisi Müslim Sahih'inde, Kastallanî'nin hamişi­ne göre C.10,s.l88'de "Allah'ın Rahmetinin Genişliği ve Rahmetinin Gadabını Aşması" başlıklı babda rivayet etmiştir:

Orada Ebu Hureyre Radıyallahü Anh'e ulaşan senedle Resulul-lah Ateyhisselâm'ın Rabbinden rivayetle şöyle söylediği bildiriliyor:

"Bir kul bir günah işledi,: "Ey Allah'ım günahımı bağışla" de­di. Allah Tebareke ve Teala: Kulum günah işledi, günahını bağış­layan ve ondan dolayı hesaba çeken bir Rabbinin olduğunu da bildi, diye buyurur. Sonra adam yine döndü bir günah daha işledi, bu­nun üzerine de: Ey Rabbim, günahımı bağışla, dedi. Allah Teba­reke ve Teala: Kulum bir günah işledi, ve de günahı bağışlayan ve ondan dolayı hesaba çeken bir Rabbinin bulunduğunu bildi, diye buyurdu. Kul sonra yine döndü ve bir günah işledi bunun ardından da: Ey Rabbim, günahımı bağışla, dedi. Allah Tebareke ve Teala: Kulum bir günah işledi, aynı zamanda günahını bağışlayan ve günahtan dolayı hesaba çeken bir Rabbinin olduğunu da bildi, iste­diğini yap, seni bağışladım, diye buyurdu." 23°

Ravilerden Abdu'1-A'la der ki: "Dilediğini yap, diye üçüncüde mi? yoksa dördüncüde mi? dediğini tam hatırlayamıyorum."


=Hadisin Şerhi=


Ebu'l-Abbas, el-Mufhim'de diyor ki: Bu hadis istiğfarın fay­dasının büyüklüğüne, Allahü Teala'nın fazlının çokluğuna ve rah­metinin, lütfunun, ihsanının genişliğine delalet etmektedir. An­cak bu istiğfar, manası kalbde yer eden istiğfardır. Bu mana dilden dökülürken ısrar düğümünü çözme ve pişmanlığa vesile olma du­rumunda olmalıdır. Aşağıdaki hadis da buna delildir:

"Sizin hayırlılarınız günah işleyip de tevbe edeninizdir". Yani günah işlediğinde hemen tevbe edenlerdir.

Bu, diliyle "Allah'tan bağışlama diliyorum" deyip de kalben yine aynı günahta ısrarlı olmak değildir. Böyle bir istiğfar ayrı bir istiğfarı gerektirir.

Ibnu Ebu'd-Dunya, Ibnu Abbas Radıyallahü Anh'den merfu ol­arak şöyle bir hadis rivayet ediyor: "Günahından dolayı tevbe eden, hiç günah işlememiş gibidir. Günahta ısrar edip de Allah'tan bağışlanma dileyen ise Rabbiyle alay etmiş gibidir". Ancak bildi­rildiğine göre "günahta ısrar ..." kısmı mevkuftur, yani merfu ve mevcut değildir.

îbnu Battal bu hadisin açıklamasında şöyle diyor: Günahta ısrar edenin durumu, Allah'ın iradesine kalmıştır. Dilerse azab eder, dilerse iyiliklerinin çokluğuna bakarak bağışlar, iyiliklerinin çokluğu ise kendine azab edecek veya kendini bağışlayacak Ya­ratıcı bir Rabbinin olduğuna inanmasıdır. Günahta ısrarla bera­ber Rabbinden bağışlanma dilemesi böyle bir inancının olduğuna delil teşkil eder

Yüce allah'ın: "Kim bir iyilikle gelirse ona on kat karşılık veri­lir" diye buyurması da buna delil teşkil eder. Tevhidden daha büyük bir İyilik ise, asla olamaz

Eğer denirse ki, kişinin Allah'tan bağışlanma dilemesi, Allah'a tevbe etmesi demektir, deriz ki: Allah'tan bağışlanma dilemek sa­dece bağış talebinden ibarettir. Bu günahına ısrar edenin de, günahından tevbe edenin de yapabileceği bir şeydir. Hadiste, Al­lah'tan bağışlanma dileyenin, günahına tevbe etmiş sayılacağına delalet etmemektedir. Çünkü tevbenin sınırı günahtan dönmek ve bir daha o günaha dönmemeye azmetmektir. Sadece bağışlanma dilemekten, bu mana çıkmaz.

es-Subkî, el-Halebiyyat adlı kitabında şöyle diyor: 'istiğfar dille veya kalble yahut her ikisi ile birlikte bağışlanma dilemektir. Birin­cisinde bir fayda vardır, çünkü böylesi susmaktan yani hiçbir şey istememekten hayırlıdır. Çünkü bağışlanma dileme iyi amelden sayılır, ikincisi çok daha faydalıdır. Üçüncüsü ise en faydalı olanıdır. Ancak tevbe olmadıkça bu ameller günahı temizlemezler. Çünkü günahında ısrar eden bir günahkar da bağışlanma diler ve bu, tevbenin kabul olduğuna delalet etmez.

Benim burada istiğfar manasının tevbe manası ihtiva etmeye­ceğini söylemem ibarenin kullanılışı itibariyledir. Ancak insan­ların çoğuna göre "Allah'tan bağışlanma diliyorum" sözü aynı za­manda tevbe anlamına gelir. İbarenin bu manaya geldiğine ina­nan, şüphesiz o sözüyle tevbeyi kasdetmiş olur.'

Sonra söyle diyor:

Bazıları, Yüce Allah'ın: "Allah'tan bağışlanma dileyiniz sorna tevbe ediniz" buyurmasından dolayı tevbenin ancak istiğfar ile ta­mam olacağını bildirmişlerdir.

Meşhur olan rivayete göre ise bu, şart değildir. Bazıları, kişinin, kendisinden o günahın sadır olmasına pişmanlık duymasının tev­be için yeterli olacağını söylemişlerdir. Bu o günahtan arınmayı ve bir daha ona dönmemek üzere azmetmeyi gerektirir. Bu ikisi pişmanlık sonrası ortaya çıkar. Esas itibariyle günahtan arınma ve bir daha dönmemeye azmetme, pişmanlık ile birlikte tevbenin gerçekleşmesi için aranan temel şartlardan değildir'.

Hadis-i şerifte de: "Pişmanlık tevbedir" diye buyuruluyor. Bu ha­disi Ibnu Mace îbnu Mes'ud'dan hasen olarak rivayet etmiştir. Ha­kim en-Neysaburî de sahih olduğunu bildirmiştir.

Aynı hadisi Ibnu Hibban da enes ibnu Malik'ten rivayet etmiş ve sahih olduğunu söylemiştir. (Bütün bu açıklamalar Kastallanî şerhinden alınmıştır.) En doğrusunu bilen Allah'tır. (Kastallanî, C.10,s.435)

en-Nevevî Rahmetullahi Aleyh'de Müslim Şerhinde şöyle diyor:

İlim adamları, bütün günahlar için, günahın hemen ardından tevbe etmenin vacib olduğu hususunda ittifak etmişlerdir. Bu va-ciblik ise Ehli Sünnet'e göre şer'î, Mutezileye göre aklîdir. Ancak Ehli Sünnet'e göre tevbenin bütün şartları mevcut da olsa; aklen bunu kabul etmek Allah'ın üzerine vacib değildir. Ama Allahü Teala kendi ihsan ve fazlından kabul eder. Biz de şeriatta bildiril­diğine ve âlimlerin icmaına göre Allah'ın tevbeyi kabul edeceğini biliriz.

Kişi şartları yerinde olan sahih bir tevbe ile tevbe eder de sonra yine günaha dönerse kendisine ayrı bir günah yazılır, bu günah önceki tevbesini iptal etmez. Bu Ehl-i Sünnet'in görüşüdür. Tevbe ve günah tekrar ededurursa da bu böyledir. En doğrusunu ise an­cak Allah bilir.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


truncu

grup tuttuğum takım
Çavuş Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 384 ileti
Yer:
İş: stilist
Kayıt: 19-05-2007 14:02

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#240420 23-07-2007 14:06 GMT-1 saat    
allahın fazl-ı bereketi! dikkat edin kuranı kerim besmeleyle başlar ve besmelenin başında allahın "rahman" ismi vardır.yani allahın rahmeti herşeyin önünde. bir hadiste derki: "allahın rahmeti gazabına galebe çalmıştır"

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <