Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

seni seviyorum!

> 1 <

ultramawi

grup tuttuğum takım
Yarbay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1865 ileti
Yer: sonsuzluk
İş: boş gezenin boş kalfası :D
Kayıt: 10-03-2006 17:09

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #243440 03-08-2007 13:51 GMT-1 saat    
Bizi karşımızdaki kişinin iyiliği mi şeytanlaştırıyor acaba? Yoksa bizim çok uysal halimizden dolayı mı zalim bir sevgili oluyorlar? Yıllardır çözemedim bunu. İnsan her ilişkide başka biri oluyormuş. (Bu satırı okuyunca ömrü boyu sadece bir kişiyi sevmiş insanların, bu tür sorgulamaları nasıl şaşkınlıkla karşıladıklarını düşündüm…) Bu başkalaşma ilişki süresince de gerçekleşebiliyor elbette. * Biraz karışık oldu, şöyle toparlamalıyım: Bazen eşit başlamıyoruz beraberliklere. Yani bir tarafın hayranlığı, sevgisi diğerine nazaran bir parça daha ağır basıyor. Bu durumda “seni seviyorum” cümlesini ağzından ilk çıkaran ne yazık ki kendi sahasında yenilgiyi garantilemiş oluyor. Sevildiğinden emin olan kişi de bir rahatlama başlıyor çünkü. Bu rahatlama yavaş yavaş tembelliği de getiriyor. Nasılsa kaybetme korkusu yok ya, fazla çabaya da gerek duyulmuyor. Üstelik kadınlar sevgi sözcüklerinde erkeklerden daha bonkör oldukları için, sıklıkla sevgilerini dile getiren taraf oluyor ve hiçbir zaman sevildiklerinden emin olamıyorlar. Bu yüzden durmaksızın “beni seviyor musun?” diye soruyorlar… Bu soruyu sıklıkla duymaya başlayan taraf ya otomatik yanıtlar veriyor ya da sıkıldığını çok belli ediyor… *Peki, sonra ne oluyor? Seven ama sevildiğinden emin olmayan kişide zaman içinde yorgunluk baş gösteriyor. Tahammül gücünde azalma başlıyor. Aynaya her baktığında sevilmemekten rengi solmuş, gözleri ışığını, saçları neşesini kaybetmiş birini görüyor. Etrafındaki mutlu çiftlere, sevildiği dik omuzlarından anlaşılan insanlara sinir oluyor. Olumsuzluk yaşamının merkezi haline geliyor. Ve bir gün karşısındakinden vazgeçiyor. İşte o zaman kaybetmek üzere olduğunu anlayan sevgili “ama seni seviyorum” diyor. “Neden bu kadar değiştin, neden böyle öfkelisin, sen böyle yapmazdın” diyor… “Seni sevdiğimi biliyorsun, değil mi?” diye tekrar ediyor… Oysa ne kadar geç kalınmış bir itiraf… Ortada boynu bükük, zavallı bir halde asılı kalıyor o cümle… “Ama seni seviyordum ben…” * Bazen bir gayret, gecikmiş de olsa bu çok beklenmiş ve nihayet duyulmuş sevgi cümlesi için biraz daha sürükleniyor ilişki… Ama çoğu kez iş işten geçmiş oluyor… Yeniden başlamak için yeterince cesur değilse kişi, keçeleşmiş bir beraberliği “alışkanlık, koşullar, toplum” gibi bahanelerle kör topal sürdürüyor… Bütün sevgi sözcüklerinden nefret ediyor ama… Ya da “hani çok seviyordun, ne oldu şimdi” diyenlere aldırmadan kendine yeni bir yol çiziyor… * İnsan bazen sevilen oluyor, bazen de çok seven… Bekleyen de oluyor, bekleten de… Bu yüzden “seni seviyorum” demek de cesur, “seni seviyorum”u duymakta olgun olmayı öğrenmek gerekiyor… Aşk çok şeyi göze almak değil midir zaten?



İclal Aydın

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <