Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Pişman Olduğun Zaman...

> 1 <

Can...

grup tuttuğum takım
Er Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 2097 ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 23-07-2007 13:49

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #273262 14-11-2007 15:50 GMT-1 saat    
*…yolun zorunu yürümüştüm ben
tanıştığımız zaman
sen dalgalanmaktaydın elvan elvan
o yüzden tam olarak
hissedemedin sen içimi
hala kulağımda çınlıyor
o alaycı kahkahan…*

Sayfalar bitiyor artık,sayfalar ufalanıyor ellerimde… İçimde kırılan ve dökülen ince belli bir bardak misali ”zaman”… Gerisinde bırakılmış herşey zarar, herşey ziyan… Kelimelerim ardıl dağların etekleri boyunca uzanan kar taneleri misali… Biraz ölü belki de,biraz da yaşayan… Akşamın siyahı var ellerimde… Bir sokak lambasının bakışları da üzerinde… Kaçışan birkaç satır aklımda… Ne zaman yakalamaya çalışsam, ucundan kenarından biraz daha eksik kalan… Adı konulamamış bir nedensizlikte; her defasında yarım bırakılan…

”Tamamlanamayan”…

Nedensiz bir üç noktaya, kimsesiz bir çocuk misali kollarını hesapsız kitapsız sonuna dek açan…

Yalan anıyorum ağzımda bazen söndürülmüş tüm şiirlerimi ve satırlarımı… Kağıttan bir nehirim, üstümden pul pul dökülen sözlerim aslında sadece ”arınabilmek” için… Ve bazen o bildik melodilerim, defalarca virgül aralarında demlediğim… Esası bir ”biz”de daha saklı hecelerle eşlik ettirdiğim, sureti hikayelerimin…

*…haberin yoktu henüz cilvesinden aşkın
sarsılmıyordun hiç ay tutulmasından
o kadar taşkın o kadar açtın ki
düşmen kaçınılmazdı arzın ortasından…*

Elden düşme, incecik bir parça kumaşa sarılı bir yerlerde ''aşk''… Eksilmiş ince ince tüm giysilerinden… ''Çok''tan biraz ''az'' da incitilmiş…

Eski bir dostun tanıdık yüzü tadında cümleler var parmak uçlarımda arsızca gezinen… Saatsiz sev(iş)melerin, öznesiz yüklemleri…

Biliyorsun ya ”adam”, ben çok sev(di)m seni… Dinmedi hiç bu geçitsiz yolların en dumanlı ve sahipsiz mevsimleri… Oysa ki; her şeye rağmen ''ayrılıkta sevdaya dahil'' değil miydi…? Ve ayrılanlar ''hala sevgili''…

Okyanus renkli dizeleriyle bir şair, en umarsız lahzalarda çıkıp geliyor işte üç nokta son'larıma…
Darmaduman olmuş etrafına saçılan, ”o”na dair her bir parça(m)…

Anladım ki; dudaklarımın ucunda özlediğim birkaç hece şimdi ''sev-gi-li''…

Bir rüyanın tam alnındayken öpmüştün beni… Oysa ben bir yüzün fersah fersah ardından sevdim hep seni… Ve biliyorsun ya ”adam”; ''hep seni''…

Aşk; her daim içimde biraz isyan… Aniden; topsuz tüfeksiz meydana çıkan… Her defasında; gümüş renkli bir ayrılığın gizlenmiş gövdesinde baş ve ayak olmaktan başka hiçbir işe yaramayan…

''Kanatan, kanayan, mazoşist bir zevkle biraz daha kanatılan''…

''Sus'' paylarıyla sindirilerek müebbet giymiş bir veda'nın, son nidaları belki de her ağır aksak adımımla birlikte sayıkladıklarım…

”Gözlerimin önünde duyulası aksi, saçlarımın dalgalarında unutulası sedası”…

Son sürat giden bir arabanın direksiyonunu bir duvar yamacına kırmak gibi… Mevsimsiz bir baharda dökülen iki satırlık yaprak gibi… Ondokuz yılın nihayetinde yavaş yavaş açık vermeye başlamış bir hesap gibi… Belki de ucundan ve bucağından kayıp verilmiş bir ''masal'' gibi…

Ve en çokta; telaşsız bir günün sabahına, acıtılmış bir gerçekle uyanmak gibi…

Güzel dudaklı bir kadın, sesi açılmış bir radyoda şarkısını ”avaz avaz” söylüyor şimdi… Ruhumda o şarkıdan sana uzanmış ayak izleri… Ve biliyorsun ya ”adam”;asla söylemeyeceğim ben sana bu dizeleri:

*…pişman olduğun zaman
zevke doyduğun zaman
huzur bulduğun zaman
dönebilirsin
ben yine burada olacağım
yaralarını saracağım
seni anlayacağım…*

Ufkumun perdelerinde defalarca araladım ben ”pişman olduğun zaman”ı…
Namelerin omzunda ağlatılan, sırılsıklam ve dibine vurmuş, cesur kelamları… Belki de ilk kez; yolu ”o”na çıkan nakaratlardan bir pay daha çıkaramıyorum ”içimdeki kadın”a…

Bir üç nokta sonunda daha anlıyorum ki; ”aşk hala teslim olmamış bana”

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <