Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

İslÂm Mutluluktur

> 1 <

FuRKaN216

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 7836 ileti
Yer: lere tükürmeyin tükürülcek o kadar surat varken:D
İş: de bu benim profilim:)
Kayıt: 13-12-2006 18:56

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #273835 17-11-2007 20:38 GMT-1 saat    
Şimdi asıl önemli noktaya geldik. Bütün bu siteye koyduğum yazıların arkasında ne var diye hiç merak ettiniz mi?

Allahû Tealâ insanı yaratmış. Dikkat edin sözüme. Kâinattaki en üstün varlık olarak yaratmış. İnsandan başka yarattığı bütün mahlukatı insan için yaratmış. Ama insanı kendisi için yaratmış. Öyleyse hepiniz, Allah için yaratılanlarsınız. Kâinattaki en değerli varlıklarsınız. Sizden başka, insandan başka neyi yarattıysa hepsi sizin için yaratıldı, ama siz Allah için yaratıldınız. Ruh sadece sizde var. İnsanlarda var. Allah'a ulaşan, Allah'tan gelmiş tekrar Allah'ın Zat'ına dönebilecek özellikte bir ruh taşıyorsunuz. Bu kadar değerli bir mahlûku, bütün kâinatı uğruna yarattığı mahlûku, Allahû Tealâ mutlu kılmak ister. İşte Allah'ın indirdiği bütün semavî kitaplar, insanları bu mutluluğa ulaştırmak için: Cennet mutluluğuna ve dünya mutluluğuna.

Gördük ki sevgili okuyucular, bütün sahâbe bu hedeflerin hepsine ulaşmışlar. Hepsi salihler olmuşlar. Salih olmanın temel özelliği, Allah'ın tayin ettiği mürşidler olabilmektir. Allah'ın tayin ettiği mürşidler. Bütün sahâbe bu şerefe ermiş mi? Hepsi Allah'ın tayin ettiği mürşidler olmuş hiç istisna yok. İşte Tevbe Suresi 100. âyet-i kerime. Allahû Tealâ kesin bir hüküm getiriyor:

“Vessâbikuûnel-evvelûne minelmuhâciriyne vel'ansâri velleziynettebe'ûhüm biıhsânin radıyallahü anhüm ve radû anhü ve e'adde lehüm cennâtin tecriy tahtehel'enhârü hâlidiyne fiyhâ ebedâ, zâlikelfevzül'azıym.”

O sabikûn-el evveliyn (evvelki ulûl'elbab, ihlâs ve salâh makamları olan en üst 3 makamı işgal edenler) var ya, onların bir kısmı muhaciriynden (Mekke'den Medine'ye göç edenlerden) bir kısmı ensardan (Medine'deki yardımcılardan) ve bir kısmı da onlara (ensar ve muhaciriyne) ihsanla tâbî olanlardandı. (Sahâbe irşad makamına sahip oldukları için onlara tâbî olundu). Allah onlardan razı ve onlar da O'ndan (Allah'tan) razıdır. Onlar altlarından ırmaklar akan cennetlere konulacak ve orada ebediyyen kalacaklardır. İşte en büyük (azîm) mükâfat budur.

Sevgili okuyucular, Kur'ân'da nerede “azîm” kelimesi geçen bir mükâfat, bir ihsan görürseniz, bilin ki o salâh makamının işaretidir. Bu noktada hikmet sahibi olursunuz; bunu kespettiğiniz zaman. Bütün sahâbenin hazz'ül azîmin, fevz'ül azîmin ve ecr'ül azîmin sahibi olduğunu görürüz. Ve hepsi irşad makamının sahipleri. Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in hadisi de aynı şeyi söylüyor:

“Benim sahâbem yıldızlar gibidir. Kim onlara tâbî olursa, hepsi hidayete ererler.”

İşte böyle bir ortamda sahâbenin hem cennet saadetinin, hem de dünya saadetinin sahibi olduğunu görüyoruz. Sahâbenin cennet saadetinin sahibi olduğu, daha evvelki âyetlerde anlatılıyor. Burada da anlatılıyor. Ama Tevbe Suresinin 100. âyet-i kerimesinde, sahâbenin cennet saadetinin ötesinde dünya saadetinin de sahibi olduğu kesinleşmiş. Hazz'ül azîmin sahipleri, ecr'ül azîmin sahipleri, fevz'ül azîmin sahipleri. En büyük mükâfatın, en büyük ücretin, en büyük hazzın, sonsuz bir dünya mutluluğunun sahibi olmuş hepsi.

Öyleyse sevgili okuyucular, Kur'ân'ın temel hükmü gereğince, şu mutluluk dediğimiz şey acaba nedir? Bu nokta izah edilmeden, konunun bitmesi mümkün değildi. Allah'ın hedefi nedir? Bütün insanları mutlaka cennet saadetine ulaştırmak ve Allah'a ulaşmayı dilemek gibi son derece basit bir sebebe dayalı olarak bütün insanları kurtuluşa ulaştırmak: Sonsuz bir cennet hayatı. Aklını kullanmayı öğrenen herkes Allah'a ulaşmayı diler. Bunun sonucu cennet saadetinin sahibi olmaktır. Ruhunuzu Allah'a ulaştırdığınız gün cennet saadeti bütünüyle sizindir; altı sebepten dolayı geriye ne kalıyor. Dünya saadeti.

Dünya saadetinin de yarısı sizindir. Yarısı için ise henüz şeytanla çekişme halindesiniz. Ama ne zaman ihlâsa ve salâha ulaşırsanız, işte o zaman hepiniz dünya saadetinin de bütünüyle sahibi olursunuz.
Öyleyse Kur'ân-ı Kerim İslâm mutluluktur, diyor.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <