Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Hz. Süheyb(r.a.)

> 1 <

kdgd_yakup
Ses Etme Sükunet !

grup tuttuğum takım
Yüzbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1789 ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 10-12-2006 11:40

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #286931 16-02-2008 09:52 GMT-1 saat    
Hz. Süheyb, Allah ve Resulü için tüm zenginliklerinden vazgeçen insanların sembolüdür. Hakkında ayet nazil olmuştur. Cömertliği ve nişancılığı ile meşhurdur.
Süheyb bin Sinan ya da Süheyb-i Rûmî olarak meşhur olmuştur. Hz Süheybin babası, Nemr soyundan Sinan, anası Kuayd kızı Selmadır. Dedesi, Musul civârındaki bir kasabanın hâkimi idi. Günün birinde, Bizanslılar hücum ettiler. Çok kimseyle birlikte, Küçük Süheyb de esir düştü. Uzun müddet, Romalıların elinde esir kaldı. İşte bu yüzden, Süheyb-i Rûmî olarak anılmıştır. Onu, Mekkeli Abdullah bin Cedan satın aldı. Bir müddet sonra da, iyi hareketlerinden dolayı azât etti.

Hz. Süheyb, orta boylu, kırmızı yüzlü, çok cömert ve lâtifeyi seven bir kişiydi. Resûlullahın hadîslerine büyük önem verir, hata ederim endişesiyle hadîsleri nakletmezdi. Niçin nakletmiyorsun diyenlere şöyle cevap veriyordu: Vallahi ben Resûlullahın hadîslerini bile bile nakletmiyorum. İsterseniz gelin size Peygamber Efendimizin savaşlarını ve yanlarında bulunduğum sırada gördüğüm şeylerin hepsini anlatayım. Fakat, Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu. demeye gelince, ben onu yapamam!

Efendimiz, Süheybi çok severdi. Bir kimse Allaha ve âhiret gününe inanıyorsa, bir ananın evlâdını sevmesi gibi Süheybi sevsin. buyurmuştur. Kabe-i Muazzamanın güneyinde, yüksekçe bir yerde, Hz. Erkamın evi bulunuyordu. Hz. Erkam, Mekkenin ileri gelenlerinden, itibarı çok olan bir zât idi ki, herkes kendisine hürmet ve ikrâm ederdi. Bu gibi sebeplerden dolayı, Efendimiz ve diğer Müslümanlar burada toplanırlar, emniyetli bir yer olduğu için ibâdetlerini rahat yaparlardı. Yeni Müslüman olmak isteyenler de bu eve gelir, Müslüman olmakla şereflenirdi. Bunun için, bu eve Darül-İslâm ve Dârül-Erkam gibi isimler verilmişti. Süheyb bin Sinan da bu evde Müslüman olmuştur. Müslüman olduğunu açıklamaktan çekinmeyen yedi mücâhid sahâbîden biri oydu.

Hakkında ayet indi

Hz. Süheyb, Müslüman olduğunu açıkladıktan sonra Mekkeli müşriklerin, şiddetli hücum ve işkencelerine mâruz kaldı. Hz. Süheyb, Mekkede akrabası, dayanağı olmayan bir zât olduğu için, müşrikler kendisine çok zulmederler, konuşamayacak hâle getirinceye kadar döverlerdi. Demir gömlek giydirirler, en sıcak günde, güneş altında tutulur, üstüne de yük bindirirlerdi.

Bir gün, Hz. Habbâb ve Hz. Ammârla birlikte giderlerken, müşriklerden bazıları ile karşılaştılar. Müşrikler, İşte Muhammede tâbi olan kimseler! diye alay ettiler ve bazı yakışıksız sözler söylediler. Hz. Süheyb onlara cevâben dedi ki: Evet! Allahın Peygamberine tâbi olan, Onunla beraber bulunmaktan zevk alan kimseler biziz. Hz. Muhammede (sas) biz inandık, siz inanmadınız. Biz Onun (sas) söylediklerinin, bildirdiklerinin hepsinin doğru olduğunu kabûl ettik. Siz yalanladınız. Bütün üstünlük ve fazîletler İslâmiyette, bütün zillet ve felâketler de müşrikliktedir. Müslümanlıkta aşağılık, müşriklikte üstünlük yoktur. Hz. Süheyb böyle söyleyince saldırdılar ve onu konuşamayacak hâle gelinceye kadar dövdüler.

Hz. Süheyb, Mekkede kendi gayretleriyle büyük bir servet elde edip hayli zengin oldu. Medîne-i Münevvereye hicret edeceği müşrikler tarafından haber alınınca yine yolu kesildi. Senin bu kadar mal ve para ile gitmene izin vermeyiz! dediler.

Hz. Süheyb de, Ey müşrikler. Beni iyi tanırsınız ki, çok iyi ok atarım. Üzerime gelirseniz, sadağımdaki okların hepsini size atarım ve sonra kılıcımı çekerim. Bunlardan biri elimde bulundukça bana bir şey yapamazsınız, kendiniz bilirsiniz! Yanımda ve Mekkede bulunan mallarımı size verirsem önümden çekilir misiniz, yolumu açar mısınız? dedi. Hemen kabûl ettiler. Müşriklerin elinden kurtuldu ve hiç parasız olarak yoluna devam etti. Çölde binbir güçlüklere rağmen Peygamberimize (sas) kavuşmanın heyecanı ile bütün sıkıntılardan zevk alarak yoluna devam etti. Efendimiz (sas), Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömerle (r.anhüm) birlikte Hz. Külsüm bin Hedmin hânesine misâfirdiler. Orada buluştular. Süheyb olanları anlattıktan sonra Peygamber Efendimiz buyurdu ki: Süheyb kazandı, Süheyb kazandı, Ebû Yahyâ kazandı! Satış kârlı çıktı. Satış kârlı çıktı!

Sonra Hz. Süheyb (ra) hakkında nâzil olan: İnsanlardan bir kısmı, Allahü Teâlânın rızâsını isteyerek Ona ibâdet yolunda kendini ve malını fedâ ederler. meâlindeki âyet-i kerîmeyi (Bakara, 2/207) okudular. Hz. Ömer, Hz. Süheybi çok severdi. Hz. Ömer, hançerle yaralanınca yerine geçecek halîfeyi seçmek için şûra ehlini tayin edip, yeni halîfe seçilinceye kadar Hz. Süheybin kendisinin yerine vekil olması ve cenâze namazını kıldırması için vasiyet etti.

Hz. Süheyb, üç gün müddetle cemaate namazları kıldırdı. Hz. Ömerin cenâze namazını da kıldırdı. 70 yaşında, 658de Medîne-i Münevverede vefât etti. Bâki Kabristanına defnolundu.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <