Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

<Ders Serisi 35>Şiirlerle İngilizce Öğrenelim>Vasiyet

> 1 <

YKaraca

grup tuttuğum takım
Teğmen Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1931 ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 05-05-2006 12:13

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #304277 07-06-2008 16:07 GMT-1 saat    
Nazim Hikmet
(1902, Salonica - June 3, 1963, Moscow)

VASIYET

Yoldaslar, nasip olmazsa görmek o günü,
ölürsem kurtulustan önce yani,
alip götürün
Anadolu'da bi köy mezarligina gömün beni,

Hasan beyin vurdurdugu
irgat Osman yatsin bir yanimda
ve çavdarin dibinde topraga çocuklayip
kirki çikmadan ölen sehit Ayse öbür yanimda.

Traktörle türküler geçsin alt basindan mezarligin
seher aydinliginda taze insan, yanik benzin kokusu,
tarlalar ortamali, kanallarda su,
ne kuraklik, ne candarma korkusu.
Biz bu türküleri elbette isitecek degiliz,
topragin altinda yatar upuzun
çürür kara dallar gibi ölüler,
topragin altinda sagir, kör, dilsiz.
Ama bu türküleri söylemisim ben,
daha onlar düzülmeden
duymusum yanik benzin kokusunu
traktörlerin resmi bile çizilmeden.

Komsulara gelince,
sehit Ayse'yle irgat Osman,
çektiler büyük hasreti sagliklarinda
belki farkinda bile olmadan.

Yoldaslar, ölürsem o günden önce yani,
öylece gibi de görünüyor
Anadolu'da bir köy mezarligina gömün beni
ve de uyarina gelirse
tepemde bir de çinar olursa
tas mas da istemez hani.


NAZIM HIKMET
(1953) WILL

Comrades, if I don't live to see the day
- I mean,if I die before freedom comes -
take me away
and bury me in a village cemetery in Anatolia.

The worker Osman whom Hassan Bey ordered shot
can lie on one side of me, and on the other side
the martyr Aysha, who gave birth in the rye
and died inside of forty days.

Tractors and songs can pass below the cemetery -
in the dawn light, new people, the smell of burnt gasoline,
fields held in common, water in canals,
no drought or fear of the police.

Of course, we won't hear those songs:
the dead lie stretched out underground
and rot like black branches,
deaf, dumb, and blind under the earth.

But, I sang those songs
before they were written,
I smelled the burnt gasoline
before the blueprints for the tractors were drawn.

As for my neighbors,
the worker Osman and the martyr Aysha,
they felt the great longing while alive,
maybe without even knowing it.

Comrades, if I die before that day, I mean
- and it's looking more and more likely -
bury me in a village cemetery in Anatolia,
and if there's one handy,
a plane tree could stand at my head,
I wouldn't need a stone or anything.

Nazim Hikmet, 27 April 1953
Moscow, Barviha Hospital

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


-İLETİŞİM-
MSN :
MAİL :
> 1 <