Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Ses Nedir..?

> 1 <

TehçizaT

grup tuttuğum takım
Çavuş Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 157 ileti
Yer:
İş: ö
Kayıt: 20-06-2009 18:28

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #337557 03-08-2009 16:07 GMT-1 saat    
Ses Nedir?
Ses (Sound) çok teknik detaylara girmeden ve en basit haliyle “kulağımızı uyaran ve bu yolla beynimizde duyumlara yol açan etkiler” şeklinde tanımlanabilir. İnsan kulağının algılayabildiği ses herhangi bir kaynağın yarattığı titreşimden doğar bir taşıyıcı aracılığıyla iletilir ve kulak ile beyin tarafından algılanır.




Buna göre bir sesin varolabilmesi için bir ses kaynağının (beyni ve kulağı uyarabilecek nitelikteki etkenler) bir alıcı sistemin (bu durumda kulak ve beyin) ve bir iletici ortam (etkenlerin ses kaynağından alıcı sisteme kadar kulağı uyarmaya yetecek şiddette iletilmesi gerekir.) Bu ögelerden herhangi biri yoksa ses de yoktur.

Ses Sinyali Nedir?

Ses Sinyali (Audio) yine en basit tanımlamasıyla sesin “elektriksel formu”dur. İnsan kulağı tarafından algılanamaz. Ses sinyali sesin kaydedebilmesi uzak mesafelere iletebilmesi ve saklanıp yeniden üretebilmesi için bir “çevirimden geçmiş” halidir. Analog ve Dijital olmak üzere iki çeşittir. Analog ses sinyali sesin birebir kopyalanmış (tespit edilmiş) biçimidir. Dijital ses sinyali ise 'analog ses sinyalinin' birim zamanda belli örnekler alınması ve örneklerin sadece 1 ve 0'lardan oluşan bir koda dönüştürülmesiyle elde edilmiş sayısal biçimidir.




Kulağımız ne analog ne de digital 'ses sinyalini' duyamaz. Sesi duyar. Doğada iken bu konuda bir problem yok. Ancak sesi kaydetmek iletmek ve saklayıp yeniden üretmek istediğimizde onu “ses sinyaline” çevirmek ve duymak istediğimizde yeniden “sese” dönüştürmek zorundayız.

Bir odadasınız ve sağ tarafınızda bir kapı kapanıyor. Bu ses bilgisini beyninize önce sağ kulağınız aktarır bir saniyeden daha kısa süre sonra ise sol kulak bilgi yollar. Kulaklarımız arasındaki mesafeye bağlı olan bu zaman farkı son derece azdır ancak bu gecikme sayesinde beyin sesin sağdan geldiğini algılar. Eğer iki ardışık ses kulaklara 1-30 milisaniye arasındaki bir zaman farkı ile ulaşırsa ikinci ses algılanamaz. Yukarıdaki örneğimizde beyin çok çok kısa bir süre (saniyenin binde biri gibi) için sol kulağı “kapatacak” ve böylece sesin konumlandırmasını yapacaktır.

Ses Seviyesi Farkı

Sesler kulaklarımıza kaynaklarından çıktıkları güçle (ses seviyesi ile) ulaşamaz. Yolları üzerindeki engeller zayıflamalarına sebep olur. Ayrıca kulak kepçesinin ve başın şekli; saçların giysilerin ses dalgalarını yumuşatma/zayıflatma etkisi gibi faktörler de sesin yönünü belirlemekte etkili olur. Yine kapı örneğimize dönersek sağ kulak sol kulağa göre kapının kapanma sesini daha doğrudan algılayacaktır. Yani bu örnekte sesi sağ kulağımızla daha yüksek duyarız.

Doğada seslerin yönünü çıkış kaynaklarının konumunu ve kaynağın bulunduğu ortamı bu iki parametre ve akustiğin prensipleri sayesinde algılarız. Bir başka deyişle sesin kaynaktan çıktıktan sonra nereden ne kadar yansıdığı ve soğurulduğu (yansımadığı emildiği) onun yönünü ve şiddetini anlamamıza yardım eder. Örneğin bir konser salonunda müzik bize sadece doğrudan sahneden değil konser salonun duvarlarından ve tavanından yansıyan sesler şeklinde de ulaşır. Müziğin tadına varmamızı sağlayan da konser salonunun bu “gerçek” akustik ortamı içindeki ses dağılımıdır.




Hi-End sistemler bu gerçekliği mümkün olduğunca özgün haline yakın biçimde yeniden üretmeye çalışır. Burada asıl amaç kaydı mümkün olduğunca gerçeğe yakın yapmak ve yeniden üretmektir. 1990'ların başında sinema salonlarında devreye giren bir süre sonra da evlerde kişiye özel hale gelen çevreleyen ses fikri de aynı mantıktan yola çıkar ancak bu mantığı dijital teknolojinin olanakları ile birleştirir.

Stereo bir sistemde her hoparlörden çıkan ses iç kulağımıza ulaştığında beraberinde oda akustiğinden ve başımızla kulak kepçelerimizin fiziksel özelliğinden doğan bir dizi ardışık ses dalgaları da getirir. Bu dalgalar bir anlamda sesi “boyutlandırır”. Biraz daha açarsak beyin bu ardışık dalgalar sayesinde sesleri konumlandırır ve bir konser düzeninde olduğu gibi müzisyenlerin bir sıra halinde önünüzde çaldığı bir ses alanı yaratır.

En basit haliyle çok kanallı ses sistemlerinin dayandığı temel mantık ise stereo sistemlerde olduğu gibi sadece ana sesleri bir sıra halinde önümüzde oluşturmak değil bize orada olma hissini veren ortam seslerini de “etrafımızda” yeniden üretmektir. Bu da aynı anda farklı kaynaklardan farklı seslerin verilmesi ile mümkün olur. Filmlerde oyuncuların diyaloglarının merkezdeki hoparlörden ses efektlerinin de uydu (arka ya da yan) hoparlörden verilmesi gibi.

Konser salonu örneğinde olduğu gibi bir stereo ses ya da ev sinema sisteminden gelen sesleri dinlerken kulaklarımız hem her hoparlörden çıkan doğrusal sesleri hem de onların oda yüzeylerinden ya da eşyalardan yansımalarını algılar.

Doğrusal ve yansıyan seslerin kombinasyonu hoparlörün ve sizin konumunuza bağlı olarak sistemdeki her bir hoparlör için “kendine has” tır. Şöyle de diyebiliriz sistemdeki her bir hoparlörün bir ses imzası vardır. Beynimiz bu farklı imzaları bir araya getirerek odanın boyutları akustik özellikleri hoparlörlerin pozisyonu ve orijinal sesin yansımaları ile ilgili “üç boyutlu bir ses haritası” çıkarır. Bize “orada olma hissini” veren işte bu formüldür.

Desibel Nedir ?

Sesin siddeti desibel (dB) cinsinden ölçülür. "0" desibel insan kulaginin isitebilecegi en düsük ses olarak kabul edilir. "180" dB ise roketin firlatilis aninda çikardigi ses olarak ölçülür. Desibeller logaritmik olarak artar ve azalir. Bu su anlama gelir. 20 dB 10 dB'den 10 kat daha siddetlidir. 30 dB 10 desibelden 100 kat daha siddetlidir.

Yaklasik ses Örnek seviyesi (dB)

SES SEVIYESI (dB) BILINEN SESLER
0 dB Insan kulaginin duyabilecegi en düsük ses

30 dB Fisilti sessiz konusma

50 dB Yagmur düsüsü sessiz ofis Buzdolabi Havalandirma

60 dB Bulasik makinesi Dikis makinesi normal bir konusma.

70 dB Yogun trafik elektrikli süpürge saç kurutma makinesi

80 dB Çalar saat Metro ;fabrika gürültüsü

90 dB Tiras makinesi Kamyon trafigi Çim biçme makinesi

100 dB Kar araci çöp kamyonu müzik seti

110 dB Rock konserielektrikli Testere

120 dB Uçagin havalanisi gece klüpü

130 dB Delici çekiç

140 dB Av tüfegi Hava hücum uyari sistemi

180 dB Roket firlaticisi

Desibeller Kulagimi Etkilemeden Ne Kadar Yüksek Olabilir?
Uzmanlar 85 desibel üzerindeki sese sürekli maruz kalmanin tehlikeli olabileceginde anlasmislardir.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <