Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

fıkralar

> 1 <

controll_hack

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 2935 ileti
Yer: yatağı isterim
İş: Sagocu Desem..?
Kayıt: 12-05-2006 13:20

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #51110 04-06-2006 10:58 GMT-1 saat    
YAVAŞLA

Adamın biri yeni aldığı arabasıyla otobana çıkmış, arabasını deniyor. Yol boyunca tabelalar görüyor. "YAVAŞLA 50 km" Hızını 50 km/s'ye düşürüyor.
"YAVAŞLA 40 km" Hızını 40 km/s'ye düşürüyor.
"YAVAŞLA 30 km" Hızını 30 km/s'ye düşürüyor.
"YAVAŞLA 20 km" Hızını 20 km/s'ye düşürüyor.
"YAVAŞLA 10 km" Hızını 10 km/s'ye düşürüyor.
Ardından bir tabela daha "YAVAŞLA'ya HOŞ GELDİNİZ"

PARAŞÜT

Adamın biri paraşüt almak için bir dükkana girer ve satıcıyla konuşmaya başlar: "Efendim, paraşüt açılmazsa ne olacak?" Satıcı: "Olur mu beyefendi yedeği var onu açarsınız" Müşteri: "Peki ya o da açılmazsa?" Satıcı: "Ürünlerimiz garantilidir, getirin değiştiririz"

3 HAFTA

Adamın biri son durumunu sormak için doktoruna gider. Doktor dosyaları inceler ve kötü haberi verir: "Efendim, sizin 3 haftalık ömrünüz kalmış, vee"
Hasta: "Evet devam edin"
Doktor: "3 haftadır da sizi arıyoruz"

ÖPÜCÜKLE ÖDEME

Anne ile kızı bir tuhafiyeye giderler. Birkaç ürün aldıktan sonra hesabı ödemek için kasaya giderler. Kasadaki adam kızdan çok hoşlanır ve "Borcumuz ne kadar" diyen kıza "İki öpücük" der. Kız da "Anne bir zahmet borcumuzu ödeyiver" der.

FARKLI TEDAVİ

Genç bir bayan annesiyle birlikte doktora gitmiş ve hastalık belirtilerini anlatmış. Doktor: "Soyunun da bir bakalım" demiş. Genç bayan ise: "Hasta olan ben değilim, annem" demiş. Doktor ise: "Ha öylemi o halde şu ilaçları kullansın geçer" demiş.

LASTİK DEĞİŞİMİ

Adamın biri yolda ilerlerken bir bayanı arabasının lastiği patlamış bir şekilde görür ve yardım etmek için durur. Uğraşır uğraşır ama bijonları bir türlü sökemez. Sonra kadın bijon anahtarını alır ve hepsini takır takır söker. Adam ise şaşkınlıkla: "Aaa nasıl yaptınız?" der. Kadın ise kalın bir sesle: "Ayy beni Merter E5'te bulabilirsin" der.


UZAKDOĞU DÖVÜŞ TEKNİKLERİ

Hamit Abi ve arkadaşları bir cafe'ye gider ve otururlar. Diğer masada da bayanla oturan bir adam vardır. Bayanla birlikte oturan adam birden kalkar ve karşı masadaki adama "Alooo kardeşim, sen benim karıya mı baktın?" diye diklenir. Diğer adam "Yok hayır" falan der ama adam bunu dışarı çıkarır. Dışardan patırtı kütürtü sesleri gelir. Bayanla birlikte olan adam içeri girer ve "Bruce Lee Kençova taktiğini kullandım" der. Sonra birine daha çıkışır ve onu da "Tokio Okaşiva" taktiğini kullanarak dövdüğünü söyler. Sonra da bizim Hamit Abi'ye laf atar: "Benim karıya mı baktın sen?" Hamit Abi: "Evaat, nolmuş?" Adam: "Gelsene sen dışarı benle" Hamit Abi: "Tamam çıkalım" İkisi de dışarı çıkar ve yine patırtı kütürtü sesleri duyulur. Bu kez Hamit Abi içeri girer ve şunu söyler: "Mitsubishi Kriko"

SABAH ÇORBASI

Adamın biri sabah kalkıyor ve karısından çorba istiyor. Karısı ise sabahın köründe bunu yapmak istemiyor. Bunun üzerine adam lokantaya gidiyor ve bir çorba istiyor. Bekliyor bekliyor ama çorbası bir türlü gelmiyor. Sabahtan beri bir çorbaya ulaşamadığı için sabırsızlanıyor. Sonra gözüne bir adam ilişiyor. Önünde bir çorba var ama adam içmiyor ve gazete okuyor. Hemen adamın masasına gidiyor ve çorbasını içmeye başlıyor. Bir de ne görsün çorbanın dibinde bir böcek var. Böceği görmesiyle kusması bir oluyor. Bu sırada gazetesini okuyan adam: "Sen de mi onu gördün?" diyor.

BOĞULDUM

Adamın biri ölüyor ve öbür tarafa gidiyor. Orada bu kişiye tekrar dünyaya dönmesi için bir şans tanınıyor ve dünyaya ne olarak dönmesi soruluyor, o da "Ben balina olmak istiyorum, bıcı bıcı yüzmek istiyorum" diyor. Bu isteği kabul ediliyor ve dünyaya gönderiliyor. Ancak bir süre sonra tekrar öbür tarafa geliyor. Ne olduğu sorulunca da "Boğuldum" diyor.

SINIFTAKİ YABANCI

Sınıf öğretmeni öğrencilere teker teker sorular soruyormuş. Ama hiçbiri doğru düzgün cevaplayamıyorlarmış. Öğretmen iyice sinirlenerek başka birine daha soru sormuş. O da bilemeyince "Bir şey bilmiyosun, pekii niye geliyosun sen buraya?" diye bağırarak sormuş. O da cevaplamış:
"Ama sayın öğretmenim, ben kalorifer tamircisiyim, radyatörleri kontrol ediyodum"

KEL'in TALİHİ

Bizim Temel sinemaya gitmiş. Oturmuş, bir bakmış önünde aynı Dursun'un kafaya benzeyen kel bir adam. Avcunu öpüp bir şaplak atmış. Adam döner dönmez de: "Ula Dursun ne yapıyısın?" diye sormuş. Adam da: "Yav ne Dursun'u kardeşim manyak mısın?" diye kızmış. Adam yerini değiştirmiş önlere gitmiş. Biraz sonra da bizimki gitmiş adamın arkasına oturmuş, avcunu öpüp yine bir şaplak atmış. Adam döner dönmez de: "Ula Dursun ne yapıyısın?" diye sormuş. Adam da: "Yav ne Dursun'u deli herif?" diye kızmış ve yine yerini değiştirmiş. Temel de hemen arkasına oturmuş ve bir daha şaplak atarak: "Ula Dursun, yarım saattir sen diye başka bir adama vuriyurum" demiş.



RECAİ

Köylüler, kahvedeki televizyondan Ecevit'i izliyorlarmış. Recai hemen atlamış: "Biz Ecevit ile çok kankayızdır, tanır beni" Köylüler inanmamış tabii. Recai, çok ısrar edince, bir heyet toplayıp Ankara'ya gitmişler. Ecevit gerçekten de Recai'yi tanıyormuş. Heyet beyni ambele bir şekilde köye dönmüş. Daha sonraki bir gün ise TV'ye Clinton çıkmış. Recai yine: "Bu Clinton da beni tanır, aramızdan su sızmaz" Köylü bu hikayeye önce inanmamış ama Recai yine çok ısrar edince kendilerini ABD'de bulmuşlar. Miting öncesi Recai, Clinton'ın yanına gitmeden önce köylülere "Siz burada bekleyin, ben birazdan kankamla gelicem" demiş. Köylüler başlamış beklemeye. Ve bir anda ortalık alkışlara, bağrışmalara bürünmüş. Bir de bakmışlar, Clinton ile Recai cidden el ele kol kola sohbet ede ede geliyorlar. O sırada iki Amerikalı da kendi aralarında konuşuyor: "Yaw şu bizim Recai de yanındaki adam kim?"

TEKNOLOJİ

Amerikan, Japon ve Türk temsilcileri, bir toplantıda buluşuyorlar. Amerikalı kulağını tutarak bir şeyler söyleniyor. Japon ve Türk hemen atlıyor: "Ne yaptın sen?" diyerek. O da cevaplıyor: "Biz teknolojide çok ileriyiz. Kulağımızın içine küçük çipler yerleştirdik. Bu şekilde başkalarıyla görüşebiliyoruz" Biraz sonra da Japon, kendi kendine konuşmaya başlar ve de diğerleri sorar: "Peki sen ne yaptın?" O da "Biz teknolojide çok daha ileriyiz. Dişlerimizin içine çok daha küçük çipler yerleştirdik. Bu şekilde başkalarıyla görüşebiliyoruz" Ardından Türk daha fazla kendini tutamayarak bayağı gürültülü bir şekilde osurur. Amerikalı ve Japon sorarlar: "Ne yaptın sen?" Bizimki de cevaplar: "Faks çektim"

ATIN CEHENNEME

Fıkranın kahramanı ölmüş ve öbür tarafta hesabı incelenmeye başlanmış. Ve sonuç kötüymüş. Melek kararını vermiş: "Cehenneme" Zebaniler bunu götürürken birden bağırmaya başlamış: "Olmaaz. Ben dünyadayken bir dilenciye 100.000 lira vermiştiiim" Zebaniler gelip bu durumu Melek'e iletmişler. Melek: "Lan verin 100.000 lirasını, atın cehenneme!"

TANIYAMADIM

Bayanın teki ölmüş ve öbür tarafta isterse tekrar dünyaya dönebileceği söylenmiş. O da: "Evet isterim ama çok güzel olmak istiyorum "demiş. Kabul edilmiş ve bayan güzel olarak dünyaya geri dönmüş. Fakat bir kaç saat sonra kadın tekrar öteki tarafa gelmiş. Bunu gören melek, kadının canını alana sormuş: "Ya niye bunu bir daha öldürdün?" Cevap: "Kusura bakmayın, tanıyamadım"

EYFEL İÇKİSİ

Adamın biri Eyfel Kulesi'nin en üstündeki restorana çıkmış. Başka biri ise gelerek bir Eyfel İçkisi istemiş. Bizimki hemen sormuş: "Nedir bu içki?" Cevap: "Bu mu. Eğer bunu içip bu kuleden aşağı atlarsan, yere çakılmana çok az kala tekrar yukarı çıkarsın" Bizimki de hayretle "Hadi ya. Bir göstersene" demiş. Adam içkisinden bir yudum almış ve aşağı atlamış. Gerçekten de yere çok az kala adam tekrar yukarı çıkmış. Bizimki de "Ben de yaparım" diyerek içkiden bir yudum almış ve aşağı atlamış, ancak yere çakılmış. O sırada restorandakiler ise, içkiden içip tekrar yukarı çıkan adama: "Ya ne yaptın Superman ya" demişler.

DOKTOR

Adamın biri doktora gitmiş. Doktor muayene etmiş ve bizimki sormuş: "Ne oldu doktor bey? Ne kadar ömrüm kaldı?" Doktor cevaplamış:
"10" Bizimki de "Ne 10'u doktor bey, gün mü, ay mı sene mi?" Doktor:
"9, 8, 7, 6...."

TAHLİL MAKİNESİ

Adamın biri tahlili için bir laboratuara gitmiş ve "Efendim ben bu konulara çok titizim, lütfen tahlilde bir yanlışlık olmasın demiş" Yetkili ise "Aman efendim bizim makinemiz son teknoloji ürünüdür, kesinlikle hiçbir hata olmaz" diyerek makineyi uzun bir süre övünce bizimki sinirlenmiş ve "Hadi bunu bulsun da göriyim" diyerek hanımının idrarını, kızının idrarını ve de arabasının motor yağını karıştırarak tahlile vermiş. Tahlil sonucunu ise yetkili açıklamış: "Karınızın durumu iyi, kızınız hamile, arabanızın ise yağının değiştirilmesi gerekiyor"

EN BÜYÜK SAVAŞ GEMİSİ

Karşıda bir ışık görünmüş ve hemen uyarı yapılmış:
"Lütfen rotanızı değiştirin" Karşıdan ise:
"Asıl siz rotanızı değiştirin" Gemiden:
"Eğer yolumuzdan çekilmezseniz, toplarımızı hazırlıyoruz" Karşıdan:
"Burası Amerika'nın en büyük savaş gemisi" Gemiden:
"Tamam tamam rotamızı hemen değiştiriyoruz"

ROTANIZI DEĞİŞTİRİN

Karşıda bir ışık görünmüş ve hemen uyarı yapılmış:
"Lütfen rotanızı değiştirin" Karşıdan ise:
"Asıl siz rotanızı değiştirin" Gemiden:
"Eğer yolumuzdan çekilmezseniz, toplarımızı hazırlıyoruz" Karşıdan:
"Salak herifler, bu bir deniz feneri..."

BEŞ PARA

Adamın teki anlatıyor:
"Geçen gün, yolda önümü kestiler ve ya paran ya namusun?" diye sordular.
Dinleyenler "Eee peki sen ne yaptın?"
Cevap: "Beş para verdiysem namussuzum"

NONOŞ

Adamın biri uzun yola çıkıyor ve bir ormanın içinden geçerken kırmızı renkli bir insan görüp duruyor. Kırmızılı: "Merhaba, ben bu ormanın kırmızı nonoşuyum. Bana biraz yiyecek verebilir misin?" diye soruyor. Adam da yol için hazırladığı ekmeğini ona veriyor. Biraz daha ilerleyince sarı renkli biri onu durduruyor ve: "Merhaba, ben bu ormanın sarı nonoşuyum. Bana biraz içecek verebilir misin?" diye soruyor. Adam da yol için hazırladığı suyu ona veriyor. Biraz daha ilerleyince mavi giyimli biri onu durduruyor, bizimki hemen atlıyor:
"Hey sen de bu ormanın mavi nonoşusun değil mi?" Adam ise çok ciddi bir tavırla:
"Ehliyet ve ruhsat beyefendi"

NOT=ALINTI

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


AdaM Gibi İmza!

BenimLe cenk yapmak adıNa en yürekLinizi yoLLayın!
Dokunursam patLar mayıN.. YüzLerinizi sakLamayın!
Karaya Düşeni akLamayın!MaskeLeri düştü bayım..
Rap'i şaha kaLdırmak adıNa siz ikiniz Şeker yaLayın!
> 1 <