Kırık Link Bildir! #342076 28-08-2009 02:50 GMT-1 saat
Sovyetler Birliğinin dağılması ve Körfez savaşı sonrası dünyada ve ülkemizde, nükleer madde kaçakçılığı olayları büyük çapta artış göstermiştir. Bu kaçakçılığın kaynağım daha çok Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri oluşturmakta olup, ülkemiz coğrafi konumu, nükleer maddeler konusunda gümrük kontrollerinin yetersiz olması ve mevzuatımızda konu ile ilgili düzenlemelerin yetersizliği gibi sebeplerle nükleer madde kaçakçılığının Avrupa'ya uzanan köprüsü durumuna gelmiştir.
Nükleer madde kaçakçılığı, klasik suç grubunun dışında daha hayati bir öneme sahip yeni bir suç çeşidi olarak karşımıza çıkmaktadır. Nükleer madde kaçakçılığına konu olan maddelerin fiyatlarının milyon dolarla ifade edilmesi, Atom, Hidrojen, Nötron, Füzyon, Fisyon ve Misket bombaları gibi nükleer silah yapımında kullanılması, suç şebekelerinin bu büyük gücü elinde bulundurma amacı taşıyan devletlerin, terör organizasyonlarının bu yeni suç çeşidine yönelmesini beraberinde getirmiştir.
Sonuçları itibari ile tüm dünya insanlanna yönetilmiş bir tehdidi kapsadığından uluslararası hukukta bazı ilkeler geliştirilmiş, bu ilkeler doğrultusunda nükleer maddeyi izinsiz olarak bulundurmak,taşımak ve kullanmak toplum ve insan sağlığını tehlikeye atan bir suç olarak kabul edilmiştir.
Nükleer maddelerin peşinde ülkemize düşmanca bir tutum sergileyen ülkelerinde olması ve amaçlarına ulaşmak için her yolu denemeye hazır sağduyu ve insanlıktan uzak terör örgütlerinin ülkemizdeki varlığı, ülkemiz açısından bu konunun ehemmiyetini daha da arttırmaktadır.
Bu bağlamda nükleer madde kaçakçılığının daha ziyade ülkelerin gizli servisleri ve bu gizli servislerin yönlendirdikleri şahıslar ile organize suç grupları tarafından yürütülmesi sebebiyle, ülkemiz güvenliği bakımından büyük önem taşıdığı görülmektedir.
Radyoaktif ve kimyevi madde kaçakçılığı, ülkemizde 1993 yılında başlamış ve günümüze kadar 22 kaçakçılık olayı meydana gelmiştir. Bunların yaptırılan laboratuar analizlerinde yedisinin radyoaktif madde olduğu ve diğerlerinin nükleer madde ihtiva etmediği anlaşılmıştır.
Günümüzde kaçakçılığı yapılan bu maddeler, genelde nükleer reaktörlerde kullanılmış yakıt çubukları olarak karşımıza çıkmakta dolayısıyla radyasyon tehlikesi yönünden insan vücuduna zarar verecek bir biçimde bulunmaktadır.
Kaçakçılığı yapılan bu maddeler genelde dolandırıcılar tarafından yakalanan sanıklar hakkında Gümrük Kaçakçılığı (1918 sayılı Kaçakçılık Kanunu) ve dolandırıcılık (TCK) suçlarından yasal işlem yapılmaktadır.
Kaçakçılığı Yapılan Kimyasal Ve Nükleer Maddeler:
Berilyum,Californiyum-252,Sezyum-137, Kobalt-60, Lityum-6, Kırmızı Cıva, Yılan Zehiri , Osmiyum-187, Stronsiyum, Toryum, Plütonyum, Uranyum.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu
Quick_man34
1029 ileti
