"O"na en son ne zaman seni seviyorum dedin? *

O"na en son ne zaman seni seviyorum dedin?


Yollar ışığın aydınlığında çıkar karşımıza. Aklımıda şekillenen seslerin yüreğimizde yarattığı çığlıklar,
yol ayrımlarında beliren tabelaların önünden dağılırlar farklı yönlere.ayrıldık. Biliyorum yollar her zaman
iki sevgiliyi kavuşturmak için inşa edilmezler. Hele köprüler. Nice uygarlıkları birbirine bağlarlar da,
iki sevenin birbirinden ayrılışına ses etmezler... Sonra öylece baktın yüzüme, sonra öylece baktım yüzüne.
Senden ayrılan bedenim değil gözlerimin içinde parıldayan ışıktı sanki. O son an , hiç silinmiyor hafızamdan.
Ne sen bana birşey söyleyebildin ne de ben sana. Öylece durduk birbirimizin önünde, sanki asırlarca sürdü o an,
ellerimiz birbirimizin ellerinin içinde... Yaşam sanki durmuştu, zaman sanki ilerlemiyordu. Gözlerin gözlerimin içinde
ama yüreğin. Ya yüreğin... Ya benim ki.Zamanın içinden bize değin ulaşabilen tarihi yollar vardır.
Anadolu'nun her yanında nehirleri aşan, gölleri dolaşan, dağları ve ovaları kucaklayan yollar...
Bunca yolun dönüm noktalarında ise köprüler çıkarlar karşımıza. Hasankeyf'te ki eski ile yeni köprünün yan yana
duruşu bana hep bu masalı anlatır. Ayrılan sevgililerin destansı masalını. Sonra oturur bir kayanın üzerine
saatlerce seyrederim o köprüyü. Üzerinden geçen insanlara, arabalara bakarım. Kim nereden gelir nereye gider.
Kim kime kavuşur, kimden ayrılır. Aslında sanırım önemli olan; kendi ruhumda yaptığım yolculuk ve bunun sonucunda
ayrıldığım aşkımdır ama kendime itiraf edemeden devam ederim bu masal kahramanlarının zihnimde palazlanan seslerinin
öyküsüne...Sonra yine baktım sana. Sonra sen yaşamımda bana en çok gülen gözlerin sahibiydin aslında.
Bunu hep inkar etsem de, her sana kızışımda bunu unutsam da, öyleydi. Şimdi gözlerimin içinde yankılanıyor
gülen gözbebeklerin. Her gördüğüm gülen bebek sensin sanki; her ağlayan bebek de benim. Daha hala çocuktuk belki de
Hatalarımızın ayırdına varamadık, birbirimize itina gösteremedik, hoyratça zedeledik aşkı, yüreklerimizde çağlayan
umutları kararttık. Ne sen suçlusun ne de ben, belki de ; hem sen suçlusun hem de ben. Ama bunları bilmek sonucu
değiştirmiyor artık. Artık bunlarla yaşamak zorundayız, artık bu sonuçlara katlanmak zorundayız.
Seni özlüyorum evet. Hala özlüyorum. Hala yüreğimin en yumuşak yeri sensin. En çok acıyan, en hassas, en zedelenmiş.
Bunu itiraf etmek zor ama seni hala seviyorum. Sevmek yeterli değil ama artık. Artık yaşamın bizleri getirdiği
o ayrılık tabelasının önünde durduğumuzda, ellerimiz kenetlenmiş, gözlerimiz birbirimizi gözlerinin içindeyken bunu
farkedebilmeli ve o an yeniden yaratmalıydık aşkı.. Olmadı. Yapamadık. Ölmesine izin verdik, sen sağa döndün ben sola.
Ayrıldık, sen o köprüden devam ettin yoluna ben geri döndüm yanlızlığıma. Bunu değiştirmek imkansız artık.
Kopartılmış bir gülü onarmak ve dalına geri yapıştırmak olanaksız.Yeni bir yolculuğa çıktım ben.
Seni unutmalı, kendimi senden arındırmalıydım. Işığın peşine düştüm, gölgelerin içine saklandım, lekelerden
kompozisyonlar kurdum, grafik detaylar yarattım hayal gücümde. Ama hepsinin içinden sen çıktın.
En derinde, en kuytuda, en zulada sen vardın. Senin varlığın üzerine yarattım ne yarattımsa. Senin için ...
"Seninle çoğalıyorum" demiştim sana hatırlıyor musun? Sensizken de çoğalıyorum ama. Sen olduğunda da yanımda,
olmasan da şu anda, arttırıyorsun yüreğimi, büyütüyorsun. Sırf bunun için bile teşekkür borçluyum sana.
Sırf hala varolduğun için ve bir başka kentte, bir başka adamla beraber bile olsan hala nefes aldığın için...
Son sözüm şudur ki, hoyrat davranmayın aşkınıza. Özen gösterin; bir çiçeği sever gibi, bir yavru kediyi besler
gibi besleyin, arttırın, zenginleştirin. Bana düşmez elbet sizin aşkınıza dair ahkam kesmek ama, haddimi aşmamak
üzere onu sevdiğinizi hala ona söyleyebilecek durumdayken çekinmeden söyleyin... Söyleyin ki, gözlerinin birbirinizin
içindeyken, elleriniz birbirine kenetlenmişken yüreklerinizde çağlayan heyecan hiç susmasın. Bir de ona en çok kızdığınız
anda söyleyin onu çok sevdiğinizi. Biliyorum çok zor bu ama bir deneyin... Telefon açın sana çok kızgınım
ama seni çok seviyorum deyin. Bakın neler değişecek o zaman. Bakın an nasıl galip gelecek ve yüreklerinizde
çağlayan cümlelerin büyüsü tüm sıkıntıları yenecek.

"O"na en son ne zaman seni seviyorum dedin?

teşekürler turan emeğine sağlık hoş bir çalışma olmuş

Saol Canım Sende Saol

saol turan çok güzel olmuş

saool abicim

saol turan abi elıne saglık

Hatalarımızın ayırdına varamadık, birbirimize itina gösteremedik, hoyratça zedeledik aşkı, yüreklerimizde çağlayan
umutları kararttık. Ne sen suçlusun ne de ben, belki de ; hem sen suçlusun hem de ben. Ama bunları bilmek sonucu
değiştirmiyor artık. Artık bunlarla yaşamak zorundayız, artık bu sonuçlara katlanmak zorundayız.

o onuçlara katlanmak zorunda olmak kadar acı bişey yoktur.

ellerne sağlık çok güzel..bir ayrılık bu kadar özenle seçilmiş kelimelerle anlatılamazdı..

Wowwwwwwwww Harikasınız Arkadaşlar

saolasın turan tekrardann

ben hiç kimseye seni seviyorum demedim ,
ordaki resmi çok beğendim yazıda eh işte fena değil
saol turan :)

emeğine sağlık turan saolasın

turan sen bitanesin ya eline sağlık

Saol Canım Sizde Saolun Arkadaşlar