DOKTOR BAHÇELİ'YE MEKTUP VAR!!!

Not: internet de gecmis hükümetler le ilgili bir bilgi arastirirken ilginc bir mektuba rastladim. mektubu yazan kisi eski ülkü ocaklari baskaniymis.. mektubu yazdigi kisi ise MHP baskani dr. devlet bahceli
ilginc bulup sizlerle paylasmak istedim
------------------ DOKTOR BAHÇELİ'YE MEKTUP VAR!!!---------

Sayın Bahçeli;

Öncelikle Yüce Türk Milletinden 3 yıllık iktidar döneminde yaptıklarınızdan dolayı özür dileyin, sonra da başta kendiniz olmak üzere parti yönetiminde görevli, geçmişten bu güne kadar her hizbin mimarı başta Şefkat ÇETİN, Koray AYDIN, Tunca TOSKAY, ülkücü hareketten tamamen kopuk grup başkanvekilleri İsmail KÖSE, Mehmet ŞANDIR, MHP''den bakan olmasına rağmen MHP''lilere değil başta BBP''lilere olmak üzere, ortağı
olduğu sağlık şirketinin ortaklarına, seçildiği ilin MHP düşmanı DSP il başkanına hizmet eden Reşat DOĞRU ve kabinenin en başarısız bakanı Hüsnü Yusuf GÖKALP ile birlikte tarihin derinliklerine doğru çekilip gidin.

Böyle yapmanız, hem bu millet için hem de ülkücü hareket için tek kurtuluş olacaktır. Ancak o zaman 3 yıllık iktidar döneminde eliniz ile yok ettiğiniz, derin devlet ve DSP''lilerin insafına terkettiğiniz Ülkücü Hareket gerçek kimliğine dönüş yapar ve bu millet için yine Kuvay-ı
Milliye olmaya devam eder. Zaten rahmetli üstad Necip Fazıl KISAKÜREK "Ülkücüler İslamın motor gücüdür. Ama bu motorun rektefe olması gerekir." derken belkide bu günlere de ışık tutuyordu.

Bu motorun tamamen yıpranmış olan siz başta olmak üzere yukarıda açıkladığım parçaları değiştirilip rektefe yapılırsa eskiden daha güçlü ve verimli olacağına yürekten inanıyorum. Eğer sizde de bir yürek var ise bunu düşünün. Bu davanın Türk Federasyonu eski genel
başkanı Türkmen ONUR gibi her şartta samimiyetini ıspat etmiş, rahmetli BAŞBUĞUM'un da hayatının son döneminde il il Anadolu''yu gezdirerek işaret ettiği kendinden sonra gelecek olan bu ismi bu hareketin başına getirip yeni ufuklara yelken açmalıyız.

Ülkemizin önünde gerçekten çok tehlikeli dönemler var. Bu tehlikeli virajları geçerken yanlışlarından arınmış bir Ülkücü Hareket bu milletin tek kurtuluş reçetesidir. Lütfen hayatında bir defa da olsa bir doğruyu yap ve yukarıdaki ismini açıkladığım kişiler ile birlikte çekil ve sinei millete dön. Bu kaçış değil kurtuluş olacaktır. Bu yaptığın son doğru şimdiye kadar yaptığın tüm yanlışların kefareti olur. Bir de ayrılmadan önce Başbakan yardımcısı olarak ülkeyi yöneten Derin Devlet denen ihanet şebekesinin kimlerden oluştuğunu, sistem
üzerindeki baskılarını, işbirlikçilerini delilleri ile açıklarsan bu millet seni affedip bağrına basacak ve hakkını helal edecektir. İşte o zaman gönül rahatlığı ile hayatına sade bir vatandaş olarak devam edebilirsin.

Sozde yoksullukla, yolsuzlukla mücadele edeceğiz, başörtüsü meselesini çözeceğiz diyerek biz ülkücülerin omuzlarında oraya yükseldiniz ve o noktada öncelikle sizleri oraya getirenlere ve millete sırtınız dönüp, milletin elindeki ekmeği alıp sömürü düzenine uşaklık ettiniz.
Şimdi sıra bu millete… Nasıl umutları boşa çıkarmışsanız, biz de sizin umutlarınızı boşa çıkarıp Bülent baban, rahşan annele birlikte siyaset sahnesinden silip huzur evinde huzur bulmanız için elimizden geleni yapacağız. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Üstelik ömründe MHP haricinde hiç bir partiye hizmet etmemiş, ülkü ocaklarının kurucusu ve halen MHP''li olarak buna söz veriyorum.

Son sözüm gerçek ülkücülere…

Devlet BAHÇELİ yönetimindeki MHP''li bakanlıklarda ülkücüler değil tam tersine en büyük MHP düşmanı BBP''li ve DSP''liler kadrolaşmıştır. DSP''li bakanlıklarda ise benim gibi meşhur MHP''liler MHP''nin FAŞİST MİLİTANI olarak fişlenmiş ve bir çoğu da sürgün
edilmiştir. Şimdiye kadar MHP haricinde tüm sağ partilerin yararlandığı devlet yönetim tecrübesi olan ülkücü bürokrasiye MHP sırtını dönmüştür. Bu yanlışları bir MHP''li
ve eski ülkü ocakları başkanı olarak ben anlatıyorum.

Bakın kardeşim körü körüne bir şeylerin savunucusu veya düşmanı olmayın. Her zaman özeleştiri yapın ve doğruyu kim yaparsa yapsın yanında olun. Yanlışınızında bizim yanlışımız diğerinin doğrusundan daha doğrudur diyerek savunucusu olmayın. Bu ülke bu zihniyet
çürümüşlüğünden dolayı bu noktalara geldi. Şöyle bir bakın bakalım Derin Devletin tokatını yemeyende, millete ihanet edip ona hizmet etmeyen de kaldı mı. Ama insanımız tüm bu yanlışları sahiplendi ve örtbas etmeye çalıştı. Yeter artık her şey açığa çıksın, her kes
özeleştirisini ve iç temizliğini yapsın.Yoksa yarınlarda çocuklarımıza bırakacağımız bir ülke ve gelecek kalmayacak.

__________________
Misafir / 16 Eylül 2003

---Alinti---

Not:haberi hicbir degisiklik yapmadan buraya aktardim, isteyenlere bu haberi aldigim sitenin adresini verebilirim isteyen olursa PM den bana mesaj atabilirler...

aslında ozan arif çok güzel tanımlıyor bahçeliyi

Adam dedim, adamları kızdılar,
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş.
Küfrettiler, bana neler yazdılar,
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!

Halbuki, otuz yıl beraber gezdim,
Yalan yok... ne mertlik, ne puştluk sezdim,
Çok iyi oynamış, sonradan çözdüm
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!

Ne bileyim gardaş ismine bakıp,
Boyuna-posuna, cismine bakıp,
Rakibine bakıp, hasmına bakıp,
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!

Marifetname'yi karıştır bir bak,
Bakmazsan imkansız bunu anlamak,
Ne kadar kindarsa o kadar korkak!
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!

Korkaktır konuşmaz, yüz yüze susar,
Arkadan duyarsın, sana kin kusar,
Padişah yaparsan ilk seni asar,
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!

Mesela olay var, yürek sızlıyor...
İnsan bir şey desin diye gözlüyor,
Cahilliği suskunlukla gizliyor,
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!

Bazen de konuşur, bazı zamanlar,
Kağıda bakarak bağırır çınlar,
Onu da sadece kendisi anlar,
Ben adam sanmıştım adam değilmiş..!

Bir insan düşün ki, ağlamaz gülmez,
İstişare bilmez, meşveret bilmez,
Bundan sonra kart ağaç da eğilmez...
Ben adam sanmıştım adam değilmiş..!

Ozan Arif bu kim? Söyleme olmaz!
Söylersen destanın kıymeti kalmaz!
Yarası olmayan üstüne almaz!
Ben adam sanmıştım, adam değilmiş..!

Ozan Arif...