Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Muhsin Yazıcıoğlu, kaymak yüzlü Zana!

muhsin yazıcıoğlu doğu perinçek

Forumlar / Güncel / Siyaset ve Tartışma

 
> 1 <

ŞanlıTürk

grup tuttuğum takım
Cezalı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 701 ileti
Yer: ESKİŞEHİR
İş: öğrenci
Kayıt: 17-07-2006 17:55

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #192143 19-04-2007 15:36 GMT-1 saat    
Siyasette, düşüncesini, fikrini sürekli değiştiren kişilere pek güvenilmez. Yıldıray Çiçek´in yazısının devamı için haberin içine girin...

Ankara'nın Almanya Büyükelçiliği'nde verilen resepsiyonda karşılaşarak sohbet ettiği PKK'lı Leyla Zana için Milliyet Gazetesi'ne "Zana'nın saçına ak düşmüş. Hapis çökertmiş, yıpratmış... Yüzü kaymak gibi bir hanımdı... Yumuşamış gözüküyor, daha sıcak, olgun bakıyor. Sohbet ediyor" şeklinde açıklama yapan Sayın Muhsin Yazıcıoğlu'na bizim ne dememiz lazım?

Siyasette, düşüncesini, fikrini sürekli değiştiren kişilere pek güvenilmez... Çünkü değişim adı altında, sürekli inkâr ederek, siyasette tutunmaya çalışmaları ahlaki bulunmaz.

"Düşüncelerini, fikirlerini sürekli, döneme göre, sürece göre değiştiren hangi siyasi liderler var?" diye bir soru sorulsa, şuan Türkiye'de ilk üç sırayı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu Perinçek ve Muhsin Yazıcıoğlu gibi siyasiler paylaşır.

Doğu Perinçek ve Recep Tayyip Erdoğan için yüzlerce örnek verebiliriz ama bugünkü konumuz Muhsin Yazıcıoğlu ve onun sürekli değiştirdiği fikirleri ve değişmeyen takıntıları olacaktır.

(Başbuğ Türkeş, Atatürk, Bozkurt sembolü, Türk Milliyetçiliği, Ülkücülük ve buna benzer birçok konuda sürekli değişen düşüncelere sahip olan Muhsin Yazıcıoğlu trajedisini önümüzdeki günlerde daha geniş işleyeceğiz.)

Muhsin Yazıcıoğlu ve ekibi 1992 yılında, Genel Başkanlığını Başbuğ Alparslan Türkeş'in yaptığı MÇP'den milletvekili olmuş, daha sonra birçok gayrı ahlaki, mesnetsiz, seviyesiz ve ölçüsüz suçlamalarda bulunarak ayrılmış ve Büyük Birlik Partisi isminde, bir siyasi çatı altında toplanmışlardı.

Ayrıldığı günden bu yana Muhsin Yazıcıoğlu'nun Genel Başkan olduğu BBP, tüm siyasi hayatını MHP'ye zarar vermeye odaklamıştır.

Ayrılma aşamasında olduğu gibi ayrıldıktan sonra da adeta "operasyon partisi" gibi davranmaktadırlar.

Dün Turgut Özal gölgesi üzerinde dolaşanlar, bugün Recep Tayyip Erdoğan gölgesi ile MHP'ye saldırıya geçmişlerdir.

Başta BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu olmak üzere, yönetim kadrosu gece yatarken, sabah kalkarken akıllarındaki, zihinlerindeki tek konu MHP takıntısıdır.

Bu takıntı yüzünden kimi zaman iftira atıyorlar, kimi zaman seviyesiz oluyorlar. Her defasında da kendilerini çok komik duruma düşürüyorlar.

Fakat onlar, MHP'ye yönelik operasyonlarda sürekli kullanıldıkları için siyasi ahlak ölçülerinde davranmak gibi bir gayeleri olmamıştır, bundan sonra da olmayacağa benziyor.

BBP'nin son aylarda, MHP'ye karşı yeni bir operasyonda kullanıldığına dair hareketlilik göze çarpmaktadır.

Periyodik bir şekilde, partiye katılımlar düzenleyen BBP, en çok ön plana çıkardığı parti ise MHP olmaktadır.

Adam, MHP'den ayrılalı yıllar olmuş, MHP'den katılan x şahıs diye rozet takıyorlar, adamın en son uğradığı ve milletvekilliği yaptığı parti DYP, 'MHP'den katılan' diye rozet takıyorlar, adam Anavatan Partisi'nden belediye başkanlığı yapmış, 'MHP'den katılan' diye rozet takıyorlar, adam zaten yıllardır kendi partilerinde, "MHP'den katılan" diye rozet takıyorlar... Yani senaryoyu birileri yazıyor, bunlara da onu oynamak düşüyor... Yakında "MHP'li Muhsin Yazıcıoğlu BBP'ye katıldı" diye bir haber duyarsanız hiç şaşırmayın.

Yani, dertleri MHP, hedefleri MHP'dir...

MHP, bunların adeta varlık sebebidir. MHP olmasa, bunlar da olmayacaktır. BBP, bu manada kurulduğu günden bu yana at gözlüğü takarak, siyaset yapmaktadır.

BBP sürekli olduğu yerde sayarak, kendilerine dönem dönem verilen Türk milliyetçileri arasında, bozgunculuk yaratma görevini yerine getirme gayretindedir.

Türk milliyetçileri arasında bozgunculuk yaratma, bunlarda siyasi meslek haline gelmiştir.

Tarihte de böyle olmuştur, günümüzde de.

MHP ile zaten hiçbir ilişkisi kalmamış kişileri partilerine toplayarak, günün yirmi dört saatini MHP'ye saldırarak geçiren BBP'nin hafta sonu gerçekleşen kongrelerinde de aynı manzaralar vardı.

1999 yılı seçimleri sonrası "Millet bizi nadasa bıraktı" diyen Muhsin Yazıcıoğlu, o tarihlerde Türkiye'nin gündemi ile fazla ilgilenmemiş olacak ki, o döneme ait konuları birbirine karıştırmaktadır.

Sayın Muhsin Yazıcıoğlu'nun karıştırdığı o konuları da zaten sadece AKP'nin yayın organları manşet yapıp, geniş yer ayırmışlardır.

Çünkü aynı suçlamaları AKP'lilerden başka kimse yap(a)mamaktadır.

Muhsin Yazıcıoğlu keşke o dönem "Millet bizi nadasa bıraktı" diye Türkiye üzerindeki gelişmelere sırt çevirip, evine kapanmasaydı, o zaman AKP'leşen bir kafa sahibi olmazdı belkide.

Muhsin Yazıcıoğlu'nun kongrede yapmış olduğu konuşma hem cahilliğini, hem de MHP'ye zarar verebilmek adına taşıdığı zihniyeti gözler önüne sermiştir.

MHP Lideri Sayın Dr.Devlet Bahçeli'nin "Milliyetçi Hareket'in, F Tipi talebi terörist başının özlemi ve arzusu değil, tam tersine kâbusudur. İmralı'daki otel lüksü sonrası Sincan Cezaevi'nde bir hücrede mutlak tecrit altında yaşamak, terör örgütünü yönetmek imkânından mahrum kalmak ve şerefsiz bir hayatın sonu için gün saymak eğer bu caninin özlemi ise Milliyetçi Hareket'in 60. hükümeti bunun gereğini yapacaktır" sözlerine rağmen, Muhsin Yazıcıoğlu'nun kongrede laf olsun diye "Bizim milliyetçi lider 'Apo'yu F Tipi'ne koyacağız' diyor. Ya zaten onu affedip oraya koyan sensin. Hay maşallah! Vay ki vay, tü tü tü sana..." sözünü duyunca bir an konuşmayı yapanın Muhsin Yazıcıoğlu değil de, Recep Tayyip Erdoğan yahut Cemil Çiçek olduğunu sandım... Hakkını yemeyelim biraz da Erbakan Hoca'nın konuşmalarını andırıyor.

Çünkü aynı üslup, aynı sözler yalan olduğu biline biline bu isimler tarafından kullanılmaktadır.

Muhsin Yazıcıoğlu'nun, MHP Liderine yönelik F tipi eleştirisi sonrası, kongre salonunda bulunanlar "Evine götürsün, evine" diye tempo tutmuşlar...

Şimdi bu terbiyesizliği yapan BBP'li yetkililere ve onların bu terbiyesizliğine ayak uyduranlara soruyoruz...

Ankara'nın Almanya Büyükelçiliği'nde verilen resepsiyonda karşılaşarak sohbet ettiği PKK'lı Leyla Zana için Milliyet Gazetesi'ne "Zana'nın saçına ak düşmüş. Hapis çökertmiş, yıpratmış... Yüzü kaymak gibi bir hanımdı... Yumuşamış gözüküyor, daha sıcak, olgun bakıyor. Sohbet ediyor" şeklinde açıklama yapan Sayın Muhsin Yazıcıoğlu'na bizim ne dememiz lazım?

"Evine götürsün, evine" diye slogan atanlara soruyoruz, buna da bir slogan bulabilir misiniz?

"Apo'nun dizlerinin derdi, milliyetçi lidere düştü" diye iftira atan Muhsin Yazıcıoğlu, sana da soruyoruz PKK'lı Leyla Zana'nın "kaymak yüzü, saçı, sıcaklığı" sana mı düştü?

Defalarca cevap verdik, defalarca belgeleri ile açıkladık, "Abdullah Öcalan'ın ne yakalanışında, ne İmralı'ya konuluşunda, ne de idamın kaldırılmasında MHP'nin zerre kadar suçu yoktur" diye ama papağan siyasetini benimseyenler için bunun bir faydası olmamaktadır.

Cani Öcalan'ın 56.Hükümet döneminde yakalanıp, İmralı'ya konma tarihi 15 Şubat 1999 iken, MHP'nin T.B.M.M'ne Türkiye'nin ikinci partisi olarak girmesi ve 57.Hükümetin ortağı olması 18 Nisan 1999 tarihi iken nasıl oluyor da, APO'yu hem yakalayıp, hem İmralı'ya koymuş oluyor, bunun mantıklı bir açıklamasını yapabilir misin Muhsin Bey?

"MHP idamı kaldırdı" diyorsunuz da, siz hiç T.B.M.M'de yapılan oylamaları, kimin hangi konularda, nasıl oy kullandığını takip etmiyor musunuz? Siz, nasıl bir siyasi partinin genel başkanısınız? Yoksa kendinizi hala nadasta mı hissediyorsunuz?

1 Ağustos 2002 tarihindeki TBMM'de yapılan "idamı kaldırma" oylamasında, DSP, AKP, ANAP, SP, DYP, YTP gibi partilerin kurduğu 'gökkuşağı koalisyonu' olarak adlandırılan birliktelik, "idamı kaldırmak" için "evet" oyu verirken, MHP tüm milletvekilleri ile "Hayır" oyu kullanmadı mı?

Muhsin Bey, MHP'yi idamı kaldırmakla suçluyorsunuz da, idamın kaldırılmasında katkısı olan kişinin şuan sizin partinizde olduğunu hiç akıl edemiyor musunuz?

MHP'den istifa edip, DYP'ye geçen ve orada idamın kaldırılmasına "evet" oyu veren A.Haluk Çay değil miydi, Muhsin Bey? Sen eğer samimi olsaydın, Apo'nun idamını engelleyen bu adamı şaşalarla partine kabul eder miydin?

Demek ki, idamı kaldırma vebaline bulaşan parti BBP oluyor, değil mi Muhsin Bey?

Muhsin Bey, size söylenecek o kadar söz var ki, söylenmeyecek sanmayın... Az bekleyin, sabırlı olun...

AKP'ye bu şekilde hizmet etmek yerine, direkt AKP içinde siyaset yapsanız, inanın daha şahsiyetli bir politika izlemiş olursunuz...

Tabii, BBP Eşbaşkanı gibi davranmaya başlayan kişiye de bunu bir sorun, onayını alın derim... Yanılıyor muyum yoksa?



Yıldıray Çiçek / Ortadoğu

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


whitewolf
Teşkilat-ı Mahsusa

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 3678 ileti
Yer: cehennem
İş: Selçuk İnşaat
Kayıt: 08-05-2006 04:36

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#195558 24-04-2007 22:43 GMT-1 saat    
Yani, dertleri MHP, hedefleri MHP'dir...

başbuğun çizgisinden taviz veren bir lider gelirse elbetteki dertleri mhp olacak

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Dedem Saltuk Buğra Handan bu yana Türk-İslam ülküsü demişim ona O yüzden ülkücü denilmiş bana Geçen geçsin ben vazgeçmem davamdam

Biz Bu Vatanı Üç kuruşa Peşkeş Çekecek Bir Neslin Evlatları Değiliz Biz Odasında Kuranı Kerim Var Diye Saygısından Uyuyamayan Osman Gazilerin Mısır Seferinde Çölü Atına Binmeyipte Önümde Muhammed Mustafa (A.S.V.) Yürürken Ben Ata Nasıl Binerim Diyen Yavuz Selimlerin Hocasına Saygısından Önünde Ezilip Büzülen Fatihlerin İhanetle Suçalnıp Sürgün Edilen Fakat Yanında Bir Tek Hazine Malı Götürmeyen Ve Öldüğünde Cenazesine Borçlarından Haciz Konulan Sultan Vahdettinin Evlatlarıyız Yakışmaz Bize Vatan Giderken Bayrak İnerken Ezan Susarken Yaşamak Ey İnsan Titre Ve Kendine Gel!!!

Hedefimiz İLA-Yİ KELİMETULLAH

topraktan gelen gölgeme toprak çekilince
günler bu heyulayıda ergeç silecektir
rahmetle anılmak ebediyet budur ama
sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir


Eyvâh! Beş on kâfirin îmanına kandık;

Bir uykuya daldık ki: cehennemde uyandık!

Mehmedim,sevinin ,başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin,eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın elbet bizim,elbet bizimdir!
Gün doğmuş ,gün batmış ,ebed bizimdir


Ey Tenperver Nefsim! Sen Kendini Ne Zannediyorsun Ki; Cennet Tabiki Ucuz Değil Cehennem Dahi Lüzumsuz Değil!

---bizki ustasıyız vatan sevmenin---
---yarın elbet elbet bizimdir gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir---
---türklük bedenimiz islamiyet ruhumuzdur ruhsuz beden cesettir---
---Şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada ( ses ) islamın sadası olacaktır---
---Allaha Vatana Bayrağa Kurana Ve Silaha yemin olsun Şehitlerim Gazilerim Ve Başbuğum emin olsun---
---İman hem nurdur hem kuvvettir.Evet hakiki imanı elde eden adam kainata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre hadisatın tazyikatından kurtulabilir.(bediüzzaman said nursi) ---




bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile) hackerim diyenler alın size kapak olsun



bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile) hackerim diyenlere buda ikinci kapak olsun

ŞanlıTürk

grup tuttuğum takım
Cezalı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 701 ileti
Yer: ESKİŞEHİR
İş: öğrenci
Kayıt: 17-07-2006 17:55

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#195603 25-04-2007 06:39 GMT-1 saat    
Alıntı:
whitewolf :
Yani, dertleri MHP, hedefleri MHP'dir...

başbuğun çizgisinden taviz veren bir lider gelirse elbetteki dertleri mhp olacak

Bir pkklıya bu sözü söyleyen kişi, idamın kaldırılmasına evet oyu kullanan insanı kendi partisinde yer ayıran kişi, ve başbuğ zamanında mhpden ayrılan kişi mi başbuğun çizgisinden gidiyor?

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <