Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

MEĞER MECLİSİ UNUTMUŞLAR (CAN ATAKLI)

> 1 <

sercan_sivasli

grup tuttuğum takım
Cezalı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 303 ileti
Yer: istanbul
İş: ögrenci
Kayıt: 13-11-2006 16:39

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #234847 06-07-2007 11:55 GMT-1 saat    
CHP Genel Başkanı Baykal'ın “Bu hükümet 1 milyar dolar için Türk Ordusu'nun Irak'a girmeyeceği taahhüdü verip altını imzaladı” iddiası siyaseti karıştırdı.

Ancak bu iddiayı ilk duyduğum an şunu düşündüm: “Bu kadar önemli bir açıklama yine hiç ses getirmeyecek. AKP bunu görmezden gelecek, hatta çarpıtıp içinden kahramanlık bile çıkaracaktır.”

Nitekim bu düşüncemde haksız olmadığım hemen ertesi gün ortaya çıktı. AKP sözcüleri “Böyle bir anlaşma olmadığını, Amerika'nın bunu talep ettiğini ancak hükümetin böyle onursuz bir talebi elinin tersiyle ittiğini” açıklamaya çalıştı.

Acaba böyle mi?

Elbette değil.

Dün sabah CHP İstanbul 2. Bölge adaylarının tanıtıldığı bir kahvaltılı toplantıyı katıldım. Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek konuya açıklık getiren bir konuşma yaptı.

Evet, 1 milyar dolarlık anlaşma yürürlüğe girmemiş, ama bunun sebebi AKP'nin “onursuz bir teklifi elinin tersiyle itmesi” değil, AKP'nin üçte iki çoğunluğuna rağmen demokrasiyi, hukuku ve ülke güvenliğini koruyan bir meclis olması.

Devlet Bakanı Ali Babacan Eylül 2003'te Dubai'de yapılan bir toplantıya katılıyor. Bu toplantıda Körfez Savaşı nedeniyle zarar gören ülkelere yönelik maddi yardım yapılması konuşuluyor.

Türkiye'ye 1 milyarı hibe olmak üzere 8.5 milyar dolarlık bir kredi verilmesi gündeme geliyor ve anlaşması imza ediliyor.

İmzalanan bu anlaşmanın şartlarından biri “Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hiçbir koşulda Kuzey Irak'a girmeyeceği” olarak belirleniyor.

Ali Babacan ve hükümet böyle bir maddenin konmasında hiçbir sakınca görmüyor. O günkü mantıklarına göre “Zaten Türkiye'nin Irak'a girmesine hiç gerek yok, ayrıca Türkiye'ye para gelecekse, bu her şeyden önemlidir.”

Babacan ve ekibi bu duygular içinde Türkiye'ye dönüyor. Ama hesaplamadıkları bir şey çıkıyor karşılarına.

Bu tür anlaşmalardaki koşullar bir yılı aşan bir süreyi kapsıyorsa, onaylanması için Meclis'te görüşülmesi zorunlu. AKP kurmayları düşünüp taşınıyor, böyle bir anlaşmanın Meclis'te gündeme getirilmesi kıyamet koparacaktır. Nitekim anlaşmayı öğrenen CHP hemen harekete geçerek AKP'yi uyarıyor.

AKP hükümeti bu anlaşmayı Meclis'e getiremeyince onay gerçekleşmiyor. Amerika da durumu görünce anlaşmayı askıya alıyor.

Şimdi, anlaşmanın askıya alınması durumu değiştirir mi?

AKP iktidarının Türkiye'nin geleceğini sırf para uğruna ipotek ettirdiği gerçeğini değiştirebilir mi?

Çünkü anlaşma aslında imzalanmış. İktidar bu sözü vermiş. Sadece Meclis onayı yüzünden bunun gerçekleşmesine cesaret edilememiş.

Türk halkı bu gerçeği de mi görmezden gelecek?


*****

CHP Meclis'i toplayacak mı?

Genelkurmay teröre karşı mücadele etmek için siyasi iktidardan emir ve talimat bekliyor, ama iktidarın ağzını bıçak açmıyor.

Bu arada terör devam ediyor ve her gün kahredici şehit haberleri alıyoruz.

Bu durumda Meclis'in harekete geçmesi gerekiyor. Oysa Meclis tatilde. Üstelik seçime gidiyoruz.

O halde Meclis'in olağanüstü toplanması gerekmiyor mu? Dün bu soruyu CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek'e sordum. “Gerek olmadığını, çünkü hiçbir işe yaramayacağını” söyledi. Özyürek'e göre Meclis Başkanı bu talebi reddedecek.

Bunu pek anlamıyorum. Siz Meclis'i toplantıya çağırın da Arınç bunu reddetsin.

Demek ki Meclis'in toplanmasından korkusu olan parti sadece AKP değil. CHP'nin de endişesi var. AKP küskün milletvekillerinin hükümeti düşürebileceğinden korkuyor, CHP'nin küskünlerinden korkusunun nedenini ise merak ediyorum.


*****

AKP'li TV'ler rahat yayın yapıyor

AKP'nin TOKİ marifetiyle yaptığı mitingler bazı AKP'li televizyon kanalları tarafından canlı olarak yayınlanıyor. Oysa RTÜK kanununa göre televizyonların herhangi bir siyasi partinin mitingini canlı yayınlaması yasak.

Peki bu kanallar AKP mitinglerini nasıl yayınlayabiliyor?

Çok basit. AKP siyasi parti mitingi yapmıyor ki, hizmet töreni yapıyor. Bu durumda bazı televizyonlar da siyasi bir mitingi değil, bir hizmeti canlı yayınlıyor.

Bu oyun hepimizin gözü önünde oynanıyor. Tayyip Bey yakında İstanbul'a geliyor. Belediyenin 420 açılışını yapacak. Yani miting yapmayacak yine de, insanların sevgisi(!) yüzünden miting gibi görünecek bu açılış töreni. Tabii bu da bir siyasi parti mitingi olmayacağı için televizyonlardan canlı yayınlanacak. Bu toplanacak kalabalığa da bağlı ya, o da ayrı.


*****

AKP suç işliyor ama fark etmez

Farkında mısınız bilmiyorum ama AKP hâlâ seçim mitinglerine başlamadı.

Diyeceksiniz ki Başbakan ve seçilemeyen Cumhurbaşkanı adayı her gün iki üç il geziyorlar.

Öyle de bunlar AKP mitingi değil, TOKİ mitingleri. Başbakan ve Gül güya Toplu Konut İdaresi'nin yaptığı evlerden almaya hak kazananlara anahtarlarını vermeye gidiyor. Ama her ne hikmetse 20-40 kişinin anahtar alacağı bu törenlere çevredeki bütün illerden otobüs otobüs insanlar gelip toplanıyor.

Hem seçim hem de ceza kanununlarına göre devletin taşıtları özel işlerde kullanılamaz. Oysa Başbakan TOKİ töreni adı altında yapılan mitinglere devletin uçağı ile gidip geliyor. Partililer devletin otobüsleri, otomobilleri ile taşınıyor. Gidilen illerin valileri, emniyet müdürleri, devlet görevlileri mitinglerde hazır bulunuyor ve hatta konuşma bile yapıyorlar.

Herkes bu yapılanın suç olduğunu biliyor. Buna karşın hiçbir işlem de yapılmıyor.

Başbakan da suç işlendiğinin farkında herhalde. Ama AKP kurmayları şöyle düşünüyorlar belli ki: “Evet suç işliyoruz, ama bu suçun cezası çok ağır değil. Ayrıca bir dava açılsa bile yürütmeyi durdurma gibi bir karar alınamayacağına göre biz bunu seçimlere kadar götürürüz. nasıl olsa seçimi kazanacak ve yeniden iktidar olacağız. O zaman bu davaların hepsi ya düşecek ya da dokunulmazlık yüzünden hiçbir işlem yapılamayacak. Ne yani suç olacak diye iktidara giden yolda kendi kendimizi mi engelleyeceğiz.”

İşte bu zihniyet hakim AKP'de ve bu demokrasi olarak yutturuluyor halka.


Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <