Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

~~~ İlk açlık grevi kurbanımız ~~~

> 1 <

FuRKaN216

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 7836 ileti
Yer: lere tükürmeyin tükürülcek o kadar surat varken:D
İş: de bu benim profilim:)
Kayıt: 13-12-2006 18:56

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #249606 26-08-2007 11:55 GMT-1 saat    
İlk açlık grevi kurbanımız
Türkiye'de açlık grevinde ölen ilk kişi, Kanuni'nin veziri Hüsrev Paşa'ymış...

Diváne Hüsrev Paşa, Kanuni Sultan Süleyman'ın vezirlerindendi. Bir gün zamanın veziriázamı ile hükümdarın gözünün önünde kavgaya tutuşunca azledildi ve konağına kapandı. Üzüntüsünden açlık grevine başlayan ve etrafındaki doktorları da kovan Paşa, açlığa ve susuzluğa 17 gün dayanabildi ve 1545 ilkbaharında vefat ederek tarihlere "Osmanlı tarihinin ilk açlık grevinin kahramanı" olarak geçti.

BİZDE protesto maksadıyla yapılan açlık grevlerinin öncüsü, 16. yüzyıl vezirlerinden Diváne Hüsrev Paşa'dır. Devletin üçüncü adamı konumunda olan Paşa, 1545'te azledilmesi üzerine açlık grevine başlamış ve tedavi de kabul etmeyip hayatından olmuştu.

Hüsrev Paşa, Kanuni Sultan Süleyman devrinin meşhur sadrazamı Sokollu Mehmed Paşa'nın akrabasıydı. Küçükken saraya alındı ve vezirliğe kadar yükseldi. Osmanlı devlet kurallarına göre veziriázamın azledilmesi halinde yerine ikinci vezir atanıyordu ve o zamanın veziriázamı Hadım Süleyman Paşa'nın azledilmesi hálinde ikinci vezir Hüsrev Paşa'nın veziriázamlığı garanti gibiydi. Ama, hükümdarın huzurunda yaşanan bir hadise yüzünden, Paşa'nın yıldızı bir anda söndü.

Hüsrev Paşa, padişahın bizzat katıldığı bir toplantıda rakibi Veziriázam Süleyman Paşa ile kavgaya tutuştu, üstelik kendine hákim olamayarak belindeki hançeri çekip Süleyman Paşa'nın üzerine yürüdü. Rezaleti gözleriyle gören Kanuni Süleyman, her iki paşayı da hemen azletti ve bir başka devlet adamını, Rüstem Paşa'yı veziriázam yaptı.

Devletin en yüksek makamına geçmek isterken bir anda kapıdışarı edilen Hüsrev Paşa konağına kapandı, kısa bir süre sonra üzüntüsünden hasta oldu, herkesten şüphe etmeye başladı ve kendisine yapılan davranışı protesto etmek için hiçbir şey yememe kararı aldı. İşi o kadar ileri götürdü ki, tam 17 gün boyunca ne bir yudum su içti, ne de bir lokma yedi ve tedavi için gelen doktorları da hakaretler ederek kovdu.

Paşa, açlık grevine başlamasından tam 17 gün sonra, 1545'in bir ilkbahar günü vefat etti ve tarihlere "Osmanlı tarihinin ilk açlık grevinin kahramanı" olarak geçti.

Halvete giren derviş tam 40 gün ibadet ederdi

KIRK günlük ibadet süresine, Arapça "kırk" anlamına "erbain" ve "erbaine girmek" denir. "Halvet" de yalnızlık anlamına gelir. Esma ile sülukü kabul edilen tarikatlerde derviş, dar bir odaya girer; orada kırk gün, az yemek, az içmek, az uyumak şartiyle kendini ibadete verir.

Tekkelerde dervişlerin erbaine girdikleri daracık odaya "Halvetháne" derler. Dervişin yiyeceği yemek ve içeceği su halvetháneye götürülür. Çok defa ilk gün, dervişe kırk hurma, yahut zeytin götürülür, her gün biri eksiltilmek üzere kırkıncı gün bir hurma, yahut zeytin verilir. Kırkbirinci gün bir koyun kesilir, dervişe koyunun et suyuyla pişirilmiş çorba verilir ve erbainden çıkarılır.

Derviş, bu kırk gün içinde gördüğü rüyaları, geçirdiği ruhi halleri şeyhine söyler. Şeyh lüzum görürse dervişi tekrar erbaine sokar. Birbiri üstüne üç kere erbaine sokulabilir. Erbaine, Farsça "çile" de denir. Mevláná'nın yolu ise esma yolu olmadığı için Mevlevilik'te bu çeşit halvet ve riyázat yoktur. Mevlevilik'te sonradan meydana gelen binbir günlük çile, hizmet esasına dayanır. "Çileye ıkrar verip soyunan" derviş, tekkede onsekiz değişik hizmet görür. Binbir günün sonunda hücresine götürülür, orada da onsekiz gün hücre çilesinden sonra hücre sahibi derviş, diğer bir deyimle "dede" olur.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <