> 1 <
İnsan hayatı değişik evreler ve döngülerle içiçe geçmiş bir örgü gibidir. Hayat bir çark gibidir, aşağıdayızdır sonra bir bakmışız yukarı çıkmışız. Ancak hiçbir şey sabit kalmaz, her şey değişime tabidir, bir antik dönem Grek filozofunun söylediği gibi.
Abdullah Gül'ün haritasına da bu gözle bakınca bazı ilginç astrolojik göstergeleri sizlerle paylaşmak istedim. Türkiye Cumhuriyeti ile aynı günde, 29 Ekim'de doğan Gül'ün haritası ile cumhuriyetin haritası arasında bazı benzer faktörler var. Örneğin her iki haritada da Güneş, Akrep burcunda; Ay, İkizler burcunda.
Ne tesadüf ki, Ay bu
29 Ekim'de yine İkizler burcunda olacak. Ay astrolojide halkı ve yığınları anlatan gezegendir. İkizler ise ikiliğe, ikileme ve çift fikirliliğe işaret eder. Kuşkusuz bu ilginç tesadüf (aslında hayatta tesadüflere yer yoktur) toplumdaki bölünmeleri ve huzursuzluğu simgeliyor.
Abdullah Gül'ün haritasında Terazi burcu yükseliyor. Bu burç uyum, denge ve uzlaşma arayışını temsil eder. Ancak haritasında Venüs, Güneş'le birlikte Akrep burcunda yer alıyor. Akrep, Venüs'ün rahat edemediği ve kendini doğru biçimde anlatamadığı bir konumdur. Zira Akrep her zaman kaynayan bir kazan gibidir, sürekli değişim ve yenilenme arzusu taşır. Yani huzur ve anlaşma arayan Venüs aradığını çok kolay gerçekleştiremeyebilir; kısacası zorlanır ve yıpranır. Yükselen Terazi ise Sayın Gül'e yumuşaklık, denge ve uyum arzusu getiriyor. Dikkat ederseniz bu burç aynı zamanda diplomasi ve denge ile beraber anılır. Bu bakımdan haritasındaki öğeler Gül'ün bu görevini fazlasıyla vurgulamakta.
Abdullah Gül'ün haritasında ona yükselme fırsatları ve destekler vermiş göstergeler var kuşkusuz ancak haritanın geneline bakıldığında bazı zayıflıklar da görülüyor, tıpkı Venüs'ün güçsüz olduğu Akrep burcunda olması gibi. Örneğin bu haritada Satürn, haritada zor sayılan ve elde olmayan nedenleri, kısıtlı kalmayı ve belaları gösteren 12'nci evinde yer alıyor.
Ayrıca Satürn astrolojide devleti, devletin düzenini, statükoyu ve hiyerarşiyi açıklayan gezegendir. Satürn bu haritada kendi ışığında olmadığı gibi en dolambaçlı ve zora sokucu olan, tamamen kendi ışığının dışındadır. Bu bir gündüz gezegenidir ancak bu harita hem bir gece haritası olması hem de Satürn'ün Güneş'le aynı yarımda olmaması nedeniyle ışık dışı durumdadır.
Sadece bu durum bile Gül'ün cumhurbaşkanlığının oldukça zor olabileceğini gösteriyor. Işık dışında kalan gezegenler çoğunlukla alternatif yollar yaratarak çalışırlar, ancak devlet zirvesinde alternatif olmanın ne anlama geldiğini ben çözemedim.
Satürn ile tansiyon ve gerilim
İşin tuhaf tarafı, Satürn aynı zamanda Yay burcundaki Mars'la da kare açı içinde. Kare açı tansiyonu, gerilimi ve birbirini kabul etmek istemeyen güçleri temsil eder. Mars ise savaş gezegenidir. Bu güç askeri konuları, orduyu ve devletin savunma ve saldırı gücünü de gösterir. Yay burcunun inançlarla, hayat görüşü ve felsefelerle olan ilgisini de söylersek, aslında büyük resim daha belirgin ortaya çıkıyor.
Gül'ün haritasında pek çok gezegen Mars asaletinde olduğu için Mars'ın konumuna büyük önem vermeliyiz. İşte şimdi tam bu dönemde, bugünden itibaren, zamanın ve olgunlaşmanın gezegeni Satürn Başak burcuna, yani Gül'ün haritasındaki konumuna doğru geri dönmektedir.
Bu 30 yıllık bir döngüdür ve bir insanın hayatında ortalama üç Satürn döngüsü vardır. Sayın Gül bu döngü ile birlikte, 60 yaş ve sonrasında en olgun dönemine girecektir. Ancak kuşkusuz Satürn onun haritasında hem Ay düğümleri hem de Mars'la kare açı içerisinde olduğundan, cumhurbaşkanı seçildiği andan itibaren onu oldukça zorlayıcı bir dönem de bekliyor olacak. Nitekim, 22 Temmuz öncesinde de, onun cumhurbaşkanlığı yolunda karşılaştığı engellere de şaşmamak gerekiyor. Zira Satürn 12'nci evden geçerken çözülmeler, kendini zora sokabilecek girişimler, engeller ve bocalamalar getirebilir. Bu gerilimler 2007 Eylül'ünden itibaren başlamakla birlikte, özellikle 2009 sonbaharında daha da belirgin hale geliyor.
Büyük kare, büyük açmaz
Gül'ün 2007 / 2008 yıllık haritasında yükselen Aslan burcu ve diğer göstergeler cumhurbaşkanlığı yönünde önemli ipuçlarını zaten sergiliyor.
Ancak bu haritada, tıpkı ülkemizin yıllık haritasında olduğu gibi, büyük bir kare görülüyor. Kare gerilimi anlatır demiştik; büyük kare büyük açmazları, kilitleri ve daha büyük gerilimleri temsil eder. Bu karenin bir ucunda İkizler burcundaki Ay yer alıyor. Ay, kadını temsil eden Venüs'le de kare içinde görülüyor.
Daha önceki yazılarımda da değindiğim gibi kadına ait semboller, türban konusu önümüzdeki aylarda bu büyük açmazın, tartışmaların önemli bir çıkış noktası olacaktır. Bu gözle baktığımızda, Sayın Gül'ün cumhurbaşkanlığı türban konusunun tüm gerginliklerini ortaya dökebilir. Bu konunun çok hassas bir durum sergileyeceği görülüyor.
Bu sürece zaman boyutunda baktığımızda, Abdullah Gül'ün 2008 Şubat'ından itibaren gireceği dönemde Mars etkisinin daha belirgin hale gelmesi sözünü ettiğimiz hassasiyetlerin belirginleşmeye başlayacağı bir dönem olarak görülüyor.
Özellikle Ağustos 2008'den sonra, yani bir yıl sonra, ülkemizin haritasında Mars'ın yine çok dikkat çekiyor olması, dengeleri iyice zorlayabilir.
Kısaca şöyle söyleyebiliriz: Abdullah Gül hiç de rahat olmayan bir koltuğa oturacak. Ancak onun için daha yorucu bir dönem özellikle Şubat 2008'le başlayan Yay burcu zaman yöneticiliği altında gerçek anlamda testten geçecek. Yay burcundaki Mars yukarıda sözünü ettiğimiz kapasiteyi ister istemez ortaya koyabilir.
Gül'ün bir yıl sonraki 2008 / 2009 geçişi haritasında da Akrep yükseliyor ve Mars yükselen derecesi ve Güneş'le yan yana duruyor. Ülkemizin 2008 / 2009 haritasında ise (2008 Ağustos'tan sonra etkin olması beklenir) Oğlak yükselecek. Yönetimi anlatan 10'uncu evde, Terazi burcunda yanan yolda ve küçülmekte olan Ay, Meclis'e ait konuları "şiddetle" gündeme getirebilecektir. Bu haritada Mars'ın da 11'inci evde (Meclis, gruplar, partiler) olduğunu unutmamak gerekiyor.
Bunu ilk beğenen siz olun
Hata Oluştu