Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Bu Ne Paniktir Böyle

> 1 <

Spr[q]rLL
¢ıqLk ¢ıqLıa yanLnzM

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 2722 ileti
Yer: ҸסҜłưҜ
İş:
Kayıt: 01-08-2007 00:57

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #264933 11-10-2007 15:26 GMT-1 saat    
Bunca yıldır terörle mücadele ediyoruz; hâlâ bu vahşi metoda karşı nasıl durmak gerektiğini
bilmiyoruz. Teröristin maksadı kin ve nefret yaymak; sonra bu atmosferi korkuya, paniğe
dönüştürmek. Ne yazık ki bu tuzağa çabucak düşüyoruz.

Kolay değil sadece bir hain pusuda 13 evladımızı kaybetmek. Kolay değil o çocukların
evlerinden yükselen feryada dayanabilmek. Ancak bu acıyı haberleştirirken çok daha
dikkatli olmak zorundayız. Yürekleri dağlayan fotoğraflar, cenaze evlerinden yükselen
feryatlar, milleti yasa boğan manzaralar... Bu görüntülerin bu kadar tahrik edici bir biçimde
sunulması en çok terör örgütünün işine yarıyor. Çünkü bu amansız ve imansız örgütün
metodu budur. Farkında olmadan örgütün amacına boyun eğiliyor çoğu kez.

Birkaç gündür gazete ve televizyonlara yansıyan yayınlara bakın; göreceksiniz ki basının çok
önemli bir bölümü tam bir panikatak yaşıyor. Sınır ötesi harekât diyor, başka bir şey
demiyor birileri. "İyi de kardeşim bu mel'un olaylar bizim topraklarımızda yaşanıyor"
deseniz kaşlar çatılıyor. Cesaretinizi toplayıp "Bilmem şu kadar sınır ötesi operasyon yapıldı
da ne oldu; hain örgütün beli mi kırıldı?" deseniz yüzler asılıyor.

Tam bir panik havası. Vakit Gazetesi iki gün önce "Sorumlu Hesap Vermeli" başlığı altında
Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ı suçladı. Dün de devam ettiler eleştirilerine.
Savundukları teze göre Gabar Dağı'nda 13 askerin şehit edilmesi; üstelik katillerin hiçbir iz
bırakmadan ortadan kaybolması askerî yetkililerin hesap vermesini gerektiriyor. Bugün
tartışılacak konunun bu olduğunu sanmıyorum. Zira bu tür olayların ardından asker ya da
sivil yetkililerin suçlanması ne acımızı hafifletir; ne de çıkış yollarını inşa eder. Sadece panik
psikolojisiyle birbirimizi suçlamış oluruz; o kadar...

Benzer halet-i ruhiye siyaset alanında da yaşanıyor. Daha acı haberin şokundan çıkabilmiş
değiliz; siyasi rant elde etmek için yağıp gürleyen bir sürü insan zuhur ediyor. İktidarın
"tavizkâr tutumu"ndan bahsedeni mi ararsınız, hükümetin orduya yetki vermediğini
söyleyeni mi ararsınız; herkes aklına geleni verip veriştiriyor. Ve uzaktan bakan herkes
anlıyor ki Türkiye, terör karşısında derin ve ürkütücü bir panik yaşıyor. Bu kadar derin bir
panik yaşanırsa -korkarım- akıl tutulmasına maruz kalır insanlar. Ve asıl hatalar bu
noktadan itibaren başlar...

Terör ancak siyaset üstü bir nazarla çökertilebilir. O partinin bu partiyi suçlu ilan etmesiyle
terörün beyni dağıtılamaz. Terörü alt etmek ne sadece askerin görevidir ne sadece sivilin.
Topyekûn bir mücadele gerekir. El ele vererek, somut projeler üreterek, fotoğrafın
tamamını kuşatarak yapılacak terör mücadelesi karşısında hiçbir uğursuz örgüt duramaz.
PKK çökme ve çözülme aşamasına girdi. 22 Temmuz'da Güneydoğu halkı, PKK'ya en ağır
ve ölümcül darbeyi indirdi. Taban kazanmak, kahraman olmak; aynı zamanda dünya
nezdinde mağdur duruma düşmek istiyorlar.

Neyseki panik atak yaşamayan aydınlar, araştırmacılar da var bu ülkede. Mesela
Uluslararası Stratejik Araştırma Kurumu (USAK) Başkanı Sedat Laçiner'in yaptığı analizlere
herkes kulak vermeli. NTV'ye verdiği mülakatta Laçiner, Türkiye'nin yapacağı sınır ötesi bir
harekâtla olmayan bir Kürt devletinin kurulmasına, Barzani'nin kahraman gibi gözükmesine,
PKK'ya verilen desteğin artmasına neden olunacağı uyarısında bulunuyor. Uluslararası
hukuka göre sınır ötesi harekâtın "işgal" sayılabileceğini de belirten USAK başkanı terörle
mücadelenin esas kısmının silahlı mücadele değil, örgütün zemininin çökertilmesi olduğunu
ifade ediyor ki yerden göğe kadar haklıdır. Terör örgütünün beslendiği açlık ve eğitimsizliğe
çare bulundukça örgüt çatır çatır yıkılacak...

Herkesi etkisi altına alan panik havası, Türkiye'yi yeni bir maceranın içine atabilir ve çıkmaz
bir sokakta bulabiliriz kendimizi. Terörün canına okumak, belini kırmak zorundayız; bu da
ancak akıl, mantık, strateji ile olur; öfkeyle, panikle değil...

Ekrem Dumanlı-Zaman Gazetesi 11 Ekim 2007

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


No one will love you the way I do;
No one will love you;
Love you like I do;
It will never be the same
> 1 <