Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

MHP Kürtçülükte DTP İle Yarışıyor!!!

> 1 <

MeHmEtaLiCe
Geldi geçti..

grup tuttuğum takım
Yarbay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 5625 ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 10-11-2006 18:23

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #275442 01-12-2007 16:43 GMT-1 saat    
MHP itidal çağrısını değiştiği için değil değişmediği için yapıyor

“Ülkücü camia”nın son dönemde iki önemli tavır sergilediğini söyleyebiliriz.

Birincisi, PKK'ya karşı itidal çağırısı yapan, Türk-Kürt kardeşliğini vurgulayan, PKK'yı lanetlemek için sokağa inen Türk halkını provokasyonlara gelmemeleri konusunda uyaran bir MHP görüyoruz.

Buna en son, MHP Diyarbakır İl Başkanı'nın İl Kongresi'nde Kürtçe konuşma yapmasını da eklemek gerekiyor. Böylelikle vatandaşı evinde oturmaya çağıran MHP'nin PKK'yla aynı safa düştüğü kanıtlanmış oluyor.

Diğer yandan ise, pek çok MHP'li yazarın MHP'nin kanlı geçmişini adeta kutsayan yazılarıyla karşılaşıyoruz. Aynı şekilde 3 Mayıs Türkçülük Günü ve Türkeş'in ölüm yıldönümü olan 4 Nisan vesilesiyle de ülkücülerin kendi parti geçmişlerine sonuna kadar sahip çıktıklarını da görüyoruz.

Öyleyse ortada bir çelişki mi var?

Ülkücüler nasıl oluyor da PKK'ya karşı bile bir şey yapılmaması gerektiğini söyleyecek kadar “barışçı” kesilmişken bir yandan da kanlı geçmişlerini sonuna kadar savunmaktadır?

Aslında bu bir çelişki değildir.

MHP'nin PKK'ya karşı itidal çağrısı barışçı kesilmesinden değil, Amerikancı bir hareket olmasından kaynaklanıyor.

MHP'lilerin geçmişleriyle hâlâ gurur duyması da, geçmişleri hakkında herhangi bir özeleştiri vermediklerini, hatta geçmişlerine gıptayla baktıklarını gösteriyor.

Kısacası dün MHP'yi sokağa salan güç, bugün sokağa PKK'yı saldığı için, MHP'yi geri çekmektedir. MHP'yi de sokağa PKK'nın hakim olmasını içine sindiremeyen Türk Milleti'nin kendiliğinden tepkilerine karşı bir paratoner olarak kullanma niyetindedir.

Ulusalcılar arasındaki MHP değişti yanılgısı

MHP'nin aslında değiştiği, eski kavgacı ve savaşçı kimliğinden arındığı propagandası bugün Atatürkçü kesim içinde de sık sık yapılıyor. O kadar ki, MHP'liler Kuvayı Milliye cephesinin başat elemanı olarak görülüyor.

Biz ise ısrarla ülkücülerin ulusalcı cephenin bir parçası olmadığını burada vurguluyoruz. MHP'liler geçmişte Atatürkçü değillerdi. Bugün de Atatürkçü olma gibi bir yönelim içinde değiller.

Kuvayı Milliyeci kesilmelerine ve Atatürkçü söylemler kullanmalarına bakmayın. Bu bir Türk siyaseti klasiğidir. İktidardan düşen, Atatürk'e sarılır. Bakın, Erbakan bile Atatürkçülük yapmıyor mu?

Üstelik, Atatürk, şeklen bile MHP'lilerin savunduğu bir lider değildir.

Bu gerçeği de 4 Nisan Türkeş anmalarında bir kez daha gördük. 4 Nisan'larda Türkeş'in mezarına akın eden ülkücüleri hiç Anıtkabir'e giderken de gördünüz mü?

Aynı şekilde, 4 Nisan'larda Türkeş'le ilgili onca anma ilanı, etkinliği görürsünüz. 10 Kasım'larda ülkücü çevrelerin Atatürk'ü anmak için bu kadar çok etkinlik yaptığını hiç gördünüz mü?

Her 4 Nisan'da bir kez daha ortaya çıkıyor ki, MHP'lilerin “başbuğ”u Atatürk değil, Türkeş'tir. Atatürk dışında başka birini başbuğ kabul eden bir hareket acaba ne kadar Atatürkçüdür?

MHP değişmediği gibi geçmişinden de gurur duyuyor

MHP'nin değişmediğinin bir başka göstergesi de MHP'lilerin kendi geçmişleriyle ilgili yazdıklarıdır. Değişmiş olsalar, geçmişlerinin muhasebesini de yaparlardı. Tersine, geçmişlerinden nasıl gururla bahsettiklerine ilişkin onca yazı yazıldı.

Ülkücülerin tarihinin en utanç verici yanı nedir sorusuna, herhalde tüm Türkiye Kanlı Pazar diye yanıt verecektir. Kanlı Pazar, ABD'nin 6. Filo'sunu protesto eden devrimci gençlere ülkücü ve gericilerin saldırması ve onlarca kişiyi yaralayıp iki kişiyi öldürmesi olayıdır. Üstelik, devrimcilere saldıran ülkücü-gerici ittifakı, saldırıdan önce ve sonra, 6. Filo'yu kıble benimseyip, “Bizim Kâbe'miz ABD'dir” dercesine namaza bile durmuştur.

MHP'nin Amerikancılığını daha iyi anlatan bir olay herhalde olamaz.

Ancak bugün ülkücülerin Kanlı Pazar'a bile sahip çıktığını görüyoruz. Bakın Arslan Tekin Yeniçağ gazetesinde ne diyor:

“Kanlı Pazar diyorlar. ABD'nin 6. Filo'sunu protesto ettikleri için 'milliyetçi-mukaddesatçılar' saldırmamıştır. Çatışma komünistlerle milliyetçi-mukaddesatçı kesim arasında olmuştur. Yani yabancı değerleri savunanlarla yerli değerlere sahip çıkanlar arasında.”

Arslan Tekin, kanlı geçmişini başka bir yazısında ise şöyle savunuyor:

“Bir kavgada 'Allah Allah!' nidaları karşısındakini hakikaten ürkütüyor. 12 Eylül öncesi kaç defa şahit oldum. Tedirgin olup kaçıyorlardı. (...) Ülkücüler 12 Eylül öncesi dahil hiçbir zaman hadiselerin bir tarafı olmak istememiştir. O vakitte devlet devletliğini yapamayınca Ülkücülerin öncülüğünde halk ülkeyi savunmak zorunda kalmıştır.”

Bir diğer Yeniçağ yazarı İsrafil Kumbasar'la son örneğimizi verelim:

“12 Eylül öncesinde Türk devletini Sovyetler Birliği'nin bir peyki haline getirmek isteyen komünist çetelere karşı 'sivil direniş' bayrağını açan Türkeş (...)”

Şüphesiz, daha pek çok alıntı yapılabilir. Bu iki ismi özellikle seçtik. Bu iki isim MHP'nin değiştiği yaygarasının en çok örnek gösterdiği “sözde Atatürkçü” Yeniçağ gazetesinin önemli yazarları. Görüldüğü gibi, “Geçmişte hata yaptık. ABD'nin oyununa geldik.” demek bir yana, geçmişleriyle gurur duymaya devam ediyorlar.

Kürtçenin konuşulduğu parti kongreleri: MHP ve DTP

MHP Diyarbakır İl Kongresi'nde 14 Mayıs'ta yaşanan rezalet ise tüm bu yaşananların üstüne tuz-biber ekti. MHP İl Başkanı'nın Kürtçe konuşması, üstelik Bahçeli'nin bu davranışı övmesi üzerinde en çok düşünülmesi gereken olaylardan biri oldu.

Bu tekil bir olay da ele alınmamalıdır. Devlet Bahçeli'nin parti örgütlerine “Kürtçe oy isteyin” talimatı verdiği de ortaya çıkmıştı.

Biz MHP'nin PKK ile aynı çizgiye geldiğini söylediğimizde abartıyorsunuz diyenler şu tabloya bir baksın lütfen: Bugün Türkiye'de kongrelerinde Kürtçe konuşulan partiler hangileridir sorusuna ne yanıt verilebilir? MHP ve DTP!

Bundan daha açık bir tablo olabilir mi?

Bu tablonun bize gösterdiği şudur: Milliyetçi geçinen bir partiyi bir anda Kürtçülük yaparken bulabiliyorsunuz. Bunun nedeni bu partinin yıllardır savunduğunun milliyetçilik değil Amerikancılık olmasıdır. ABD bunlara 80 öncesinde sol düşmanlığı görevi verdiğinde milliyetçi kesilmişlerdi. Geçmişin “keskin” milliyetçilerinin bugün “Vatandaşla Kürtçe konuş” demesinin altında ise, MHP Genel Merkez yönetiminin hatası değil, ABD'nin değişen talimatları aranmalıdır.

PKK'ya karşı sokağa çıkamayan MHP, 3 Mayıs'ta alanlardaydı

İlginç bir başka gelişme ise, 3 Mayıs kutlamalarında gerçekleşti. Yeniçağ'dan öğrendiğimize göre, Kocaeli'nde Ülkü Ocakları, “3 Mayıs Türkçülük Günü” vesilesiyle bir bayrak yürüyüşü düzenlemişler.

Aylardır PKK terörüne karşı kendiliğinden sokağa dökülen Türk Milleti'ni evine geri göndermek için elinden geleni yapan MHP, kendi örgütsel mirası ve geçmişi söz konusu olunca bakın nasıl da sokağa dökülüveriyor!

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Sezen

grup tuttuğum takım
Yüzbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1777 ileti
Yer: Yanlizligin Baskentinden ( Amerika )
İş: CukuLataci :))
Kayıt: 03-04-2007 23:15

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#275630 04-12-2007 14:03 GMT-1 saat    
Guzel bir bakis Acisi.. hemde Cok...

Milleti ayird etmiyoruz; ayni yerde yni guzellikde bir tutuyoruz; tabiki Vatan hayinleini Lanetliyrek.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Hortladim hHHhhahhAah
> 1 <