Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

:::ABD-İran krizi hakkında üç senaryo:::

> 1 <

manly_ahmet

grup tuttuğum takım
Yüzbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1338 ileti
Yer: bursa
İş: student
Kayıt: 25-03-2006 09:13

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #36175 20-05-2006 05:53 GMT-1 saat    
ABD ile İran arasındaki dalaşma, dünyanın da geleceğini ilgilendiren bir nitelik taşıyor. Krizin gelişmesinde, Rusya ve Çin gibi güçlerle ABD'nin iç kamuoyu rol oynayacak

Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen'in değerlendirmesi

Birinci senaryo:

İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, İran'ın nükleer programının barışçı amaçlarla geliştirildiğini iddia etmeye devam etti, ABD'ye ve İsrail'e meydan okumalarını da sürdürdü.

ABD, Çin'in ve Rusya'nın sorunun diplomatik yollarla masada çözülmesini öngören tutumlarını değiştirmemesi nedeniyle BM Güvenlik Konseyi'nden İran'a ciddi ekonomik ve askeri yaptırımlar öngören kararı çıkaramadı. NATO'nun devreye sokulması gayretlerinde ciddi sonuçlar alınamadı. İsrailli uzmanlar İran'ın bir yılda nükleer silah yapma kapasitesine ulaşabileceğini açıkladı. Önce ABD Dışişleri Bakanı Rice, sonra Başkan Bush eldeki tek seçeneğin askeri müdahale olduğunu ilan etti. İran içinde rejime muhalif unsurlarca başlatılan küçük çaplı girişimler şiddetle bastırıldı. Bush, iç kamuoyunu oluşturmak ve dünyaya İran'ın mutlaka önlenmesi gereken tehlikeli bir macera içinde olduğunu anlatmak için kampanya başlattı. İngiltere, Diego Garcia ve ABD'deki B-2 stratejik bombardıman filoları alarma geçti, Körfez Bölgesi'ndeki filolar takviye edildi. Uçak ve savaş gemileri Körfez'e yerleşti. Bush, ulusa sesleniş konuşmasında, ABD'nin küresel sorumlulukları olduğunu ve İran'ın nükleer gayretlerini sona erdirmenin bu sorumluluklar içinde öncelik kazandığını; İran'ın nükleer programından vazgeçtiğini açıklamasını, aksi durumda bedelinin ağır olacağını açıkladı.

İran'ın 'istikrarsızlık' kozu

Bu şartlarda Ahmedinecad, beklenmeyen en ciddi kozunu satranç masasına sürdü, İran'ın bölgesel istikrar ve dünya barışı için nükleer programını süresiz askıya aldığını ilan etti ve Bush'un tüm kozlarını elinden aldı. Bu açıklama Bush ve ABD yetkilileri tarafından tarihi bir zafer olarak tanımlandı. Bush, ABD'nin küresel sorumluluklarının gerektirdiği tedbirleri ciddiyetle uygulama devam edeceğini bildirdi. ABD kamuoyu ciddi bir psikolojik tatmin yaşadı, Ahmedinecad ise halka seslenişinde bu kararın geçici bir tedbir olduğunu, İran'ın küresel güç olma gayretlerini şartlar oluşunca sürdürmeye devam edeceğini söyledi.
Sonuçta İran nükleer programını gizlenmiş tesislerde sürdürdü. İran'ın enerji kaynakları ABD şirketlerine açılamadı. İran'daki rejim değiştirilemedi ve İran'ın coğrafyası kontrol edilemedi. Çin ve Hindistan enerji şirketleri İran'daki yatırımlarını hızlandırdı. İran enerjisi, ABD'nin gerçek rakipleri Çin ve Hindistan'a akmaya devam etti. Asında kaybeden ABD, kazanan İran oldu.

İkinci senaryo:

Olaylar ilk senaryodaki gibi gelişti. Ancak bu sefer, Ahmedinecad pes etmedi. ABD, İngiltere ve Diego Garcia'dan B-2'ler, bölgedeki üs ve uçak gemilerinden kalkan diğer savaş filolarıyla birlikte, İran'ın radar ve hava savunma sistemlerini, Hürmüz Boğazı'nı hedefleyen füzelerini, kritik askeri birliklerini, yüksek askeri komuta karargâhlarını, politik lider kadrosunun olabileceği bölgeleri 'akıllı', nükleer tesislerini 'beton delici' mühimmatla vurmaya başladı. Saldırıya savaş gemilerinden atılan akıllı mühimmat da eşlik etti. Irak Savaşı'nın başlarında kullanılan akıllı mühimmat yerine geçen üç yıl içinde, silah şirketlerinin ürettiği ve henüz kullanma imkânı bulunamayan pahalı ve daha da gelişmiş akıllı mühimmatın İran üzerine boşaltılmaya başlanması bu şirketlerin patronlarını memnun etti.

İran, Hürmüz'ü tıkadı. Petrol fiyatları hızla tırmandı. İran özel birliklerini ve Devrim Muhafızları'nı güneyden Irak'a soktu. Irak'taki ABD askerlerine karşı yoğun saldırı başlatıldı. Tüm radikal İslami gruplar Ahmedinecad'a tam destek verdiklerini açıkladılar ve Irak'ta, İsrail'de, ABD içinde, İngiltere'de, Afganistan'da, Uzakdoğu'da beklenmeyen yöntemlerle asimetrik saldırılar başlattılar. ABD şehirlerindeki asimetrik saldırılar 11 Eylül sonrasındaki en yoğun paniğe neden oldu. Usame bin Ladin, El Cezire'de, Medeniyetler Çatışması'nın asıl şimdi başladığını açıkladı. Aklı başında ABD stratejistleri, İran'ın nükleer tesislerinin vurulmasının bir son değil uzun sürecek bir savaşın başlangıcı olduğunu açıkladı. Çin ve Rusya, ABD'yi saldırıları durdurmaya çağırdı.

İran'ın nükleer tesislerinin ve hava savunma sisteminin önemli kısmı tahrip edildi; askeri birlikler ve sivil halkta ciddi kayıplar oldu. Petrol rezervlerinin yüzde 65'inin bulunduğu Ortadoğu'da yeni ve ciddi bir yangın başladı. Küresel enerji arzı ve güvenliği ciddi bir krize girdi. Ortadoğu'da Pandora'nın kutusu iyice açıldı. ABD, İran'da yönetimi değiştiremedi, İran coğrafyasını ve enerji kaynaklarını kontrol edemedi, Körfez Bölgesi'nin güvenliğini sağlayamadı. İran ciddi bir yara aldı. Kaybeden taraf ABD oldu.

Üçüncü senaryo:

Başkan Bush, İran'a müdahale için ABD askerinin Irak'tan çekilmesini de isteyen iç kamuoyunun desteğini alamadı ve uluslararası alanda da yeterli destek bulamadı. Uzmanlar, ABD'nin Soğuk Savaş döneminde nükleer yetenekli Sovyetler Birliği ile bile birlikte yaşama başarısını gösterdiğini, gerekli tedbirler alınırsa nükleer yetenekli İran ile birlikte yaşamanın da öğrenilebileceğini anlattılar. ABD yönetimi, baskılar devam ettirilse de nükleer İran ile yaşamaya razı oldu.


'Uzun vade'nin galipleri

İran, nükleer programını sürdürdü. ABD'nin Ulusal Güvenlik Strateji'sinde yazılı olanlar kâğıt üzerine kaldı. ABD'nin jeostratejik ve psikolojik etkinliği ciddi bir yara aldı. İran, enerji zengini Körfez Bölgesi'ni ve Hürmüz Boğazı'nı denetleyen yükselen bir güce dönüştü. İran enerji kaynakları ABD şirketlerine açılamadı ve kontrol dışında Hindistan ve Çin ekonomilerini beslemeye devam etti.
ABD'nin gerçek rakipleri Çin ve Rusya, ABD çıkarlarının karşısında Avrasya'da daha ciddi inisiyatifler uygulamaya başladı. Bu, yeni bir küresel süreç anlamına da geliyordu. İran kazandı. Kaybeden ABD oldu. ABD'nin küresel üstünlüğü de tehlikeye girdi.

Üç senaryoya göre de asıl kazananlar uzun vadede Rusya ve Çin oldu...

(Radikal)

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <