Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Mevlana Kalkıp Gelse, Sanık Olur, İçeri Atarız

> 1 <

sanal.

grup tuttuğum takım
Onbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 61 ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 28-12-2007 09:56

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #278310 30-12-2007 10:47 GMT-1 saat    
Abdurrahman Dilipak'ın Vakit gazetesindeki yazısı...


Ben eski bir semazen'im. Mevlana'yı gençlik yıllarımdan beri okurum. Belki de benim "ötekiler"le olan ilişkim biraz da Mevlana'dan mirastır!
Mevlana aslında Afganlı.

Belh'den geldi. Farsça yazdı. Adının sonuna "Rum"luğu ekledi. Ha! Mevlana "biz"den biri. Ama o Goethe'nin dilinde "Alman"laşır. Aslında Goethe ne kadar Alman, o da tartışılır. Goethe aslında Selçuklular döneminde Haçlılara esir olmuş bir Anadolu çocuğudur. Yani o "biz"dendir.
Emanuel Kant'ın aklı ve vicdanındaki iman benim imanımdan başka bir şey değildir.
"Biz" insanız! Ne doğduğumuz ana babayı biz seçtik, ne doğduğumuz toprağı ve ne de doğduğumuz zamanı. Beyninizde ve yüreğinizde ne var? Cebinizde ya da banka cüzdanında değil önce?
Sonuçta Mevlana "biz"den biri.
UNESCO ve Kültür Bakanlığı'nın ortak çabası ile valilik ve yerel yönetimler eli ile birçok ilde, doğumunun 800. yılında Mevlana anılıyor.
Mevlana'yı kabullenirken aslında şeriat ve kulluk bilincine karşı sürdürülen karşı kampanyanın da sonuna gelmiş bulunuyoruz.
Mevlana sonuçta bir tarikatın şeyhidir. Mevlevilik bir tarikattır. Cumhuriyetin 10. Yıl Albümünde Mevleviler hakkında söylenen ağır ve incitici sözlerin ardından gelinen aşama önemli.
Bu sene ki ihtifale CHP Genel Başkanı Baykal da katıldı. Umarım Baykal "Ben Kur'an'ın kölesiyim, Hz. Muhammed'in ayağının tozuyum" diyen Mevlana'nın "kulluk bilinci", "kul" olma ile "hür" olma arasındaki ilişkiyi anlamış olmalı ve bundan sonra "kulluktan vatandaşlığa yükselme" gibi ham sözlerden vazgeçip "pişmeli". Mevlana'nın dilinde "kafir"liğin ne anlama geldiğini de anlamalı!
Mevlana ve Hacı Bektaş-ı Veli'nin şahsında Tarikatı, Tasavvufu yeniden keşfediyoruz. Cemevleri açılırken merak ediyorum Dergahlar ne zaman açılacak?
Mehmet Akif İstiklal Marşı'nı Taceddin Dergahı'nda yazmıştı değil mi?
Nazım'ın Mevlana için yazdığı bir şiirinde "Mevlana'nın müridi" olduğunu yazdığını bilir misiniz?
Herkes fıtraten Müslümandır. Her iyilik, her güzellik şeriatın yansımasıdır. Bir Müslüman böyle düşünür.
Dünyaya örnek insan, örnek düşünce olarak sunduğumuz Mevlana'yı ne kadar tanıyor, onu hayatımız için örnek alıyoruz hiç düşündünüz mü?
Söyledim, 10. Yıl Albümünde bugün Selçuk Üniversitesi'nin yayınladığı katalogda "şerefle" yayınladığımız eski bir fotoğrafın altında, "meczub" ve "soytarılar" ifadeleri yer alıyordu!
40 il 20 ülkede Mevlana'yı anlatmışız. Ama gençler sakın ola siz "Mevlanacılık" oynayıp başınızı belaya sokmayın. Hani Dabbe filmindeki bir zikir sahnesinin çekimi öncesinde bir evde oyuncularla deneme yapılırken, polis baskın yapmamış mı idi. "Öteki Türkiye" bu yeni trend'in çok da farkında değil. Hani jandarmaya bunları zor anlatırsınız!
Mevlana bugün kalkıp gelse sanık olur, içeri atarız. Tarikat bu memlekette hâlâ suç! Bu yasağı kaldırmak da yasak!
Dün Trabzon'daydım. Trabzon Valiliği yılın son resmi Mevlana etkinliğini gerçekleştirdi. Etkinliğe Kültür Bakanı Günay ve Bayındırlık Bakanı Nafiz Özak da katıldı. Konferans, sergi, Mesnevi okumaları, sema gösterisi, açık oturumlarla renklendirilen etkinlikler bundan sonra da devam edecek.
Aslında birileri Mevleviliği ve Bektaşiliği "ılımlı İslâm" politikasının Truva atı olarak kullanmak istiyor. Ama bu tartışmalar bana kalırsa bu komplocuların amaçlarının tersine sonuçlar veriyor. Birileri ne kadar zihinleri bulandırmaya çalışırsa çalışsın, sonunda istikamet Kur'an olunca oyunlar tutmuyor.
Mevlana ya da Hacı Bektaş-ı Veli üzerinden İslâm'ı, Şeriat'ı, Hakikat'ı, Tarikatı, Dergah, Tekke, Medrese'leri konuşmak, bu konular üzerinde düşünmek doğru yönde ileri doğru atılan bir adım olarak geliyor bana.
Mevlana'nın Belh'de doğduğunu söylemiştim. Belh bize sanıldığı kadar uzak değil. O zamanlar oraları Hindistan'dı ve Hindistan büyük bir Türk İmparatorluğu idi ve adı Babür Şahlığı idi.
Mevlana Farsça yazmıştı ama zaten Osmanlı'da da şiir-edebiyat dili Farsça idi. Osmanlı ile İran arasında bir rekabet olsa da, dil konusunda Osmanlı'nın bir kompleksi yoktu. Dini bilgiler Arapça tahsil edilirdi. Rumca, Ermenice, Süryanice de konuşulurdu. Tabii Kürtçe, Gürcüce, Boşnakça, Arnavutça da! Sokakta Türkçe konuşulurdu. Sadece Fatih 7 dil biliyordu, sıradan bir Osmanlı kadını 2-3 dil konuşurdu.
Mevlana'yı konuşurken ufkumuz sınır ötesine kaydı. Daha evrensel düşünmeye başladık.
Ruhun cinsiyeti, ırkı yok? Mevlana bu anlamda "Üryan" biri. Mesnevi'de "Vahdet dükkanı"nda 1'den başka ne görürsen Put'tur. Ne vatan ne ulus! Sadece Allah'a yürüyen insan vardır. Aklı ve bedeni hazları ile birey, 1'in habercisi O'na doğru uçan pervanelerdir sadece.
Mevlana sürekli soyunsa da birileri ona bir şeyler giydirmeye çalışıyor sanki!
Mevlana bize Allah'a giden yolu gösteren bir trafik polisi gibi. Mevlana'nın Mevla'sı ise Allah'tır. Belki de insanlar bunun için ona Mevlana diyorlar. O bize hürriyetin değerini anlattı. Rab ve Allah olarak bizi Allah'a çağırdı. Onun Mevlası bizim de Mevlamızdır. Ve bizler özümüzde aynı cevheri taşıyor, aynı yöne yürüyoruz.
Netice olarak Mevlana vesilesi ile yeniden kulluk bilincine erdik Elhamdülillah!
Kula kulluk yok.
Allah'a kul olmak, kulların, nefsin ve şeytanın esaretinden kurtulmak, hür olmak demektir. Selâm ve dua ile.

Kaynak: : vakit

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <