Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Sezer iktidar olsa ülke nasıl olur?

> 1 <

FuRKaN216

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 7836 ileti
Yer: lere tükürmeyin tükürülcek o kadar surat varken:D
İş: de bu benim profilim:)
Kayıt: 13-12-2006 18:56

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #280932 13-01-2008 21:02 GMT-1 saat    
Ahmet Necdet Sezer nasıl bir Cumhurbaşkanı idi? Sezer iktidar olsaydı, nasıl bir tablo bekleniyordu? Abdullah Gül'ün ABD gezisi kimi hatırlattı? Cumhurbaşkanı Gül'den bu gezisinin ardından beklenmesi gereken ne? İşte yanıtlar




İHSAN DAĞI'nın yazısı

Özal gibi bir Cumhurbaşkanı

Demek ki cumhurbaşkanlığı, 'yan gelip yatılacak' bir makam değilmiş. Cumhurbaşkanlarının da 'cumhur' gibi çalışması, didinmesi, oturduğu makamın 'hakkı'nı vermesi mümkünmüş.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ilk dört ayında gösterdiği performansa bakarak bu makama bir başka 'devlet seçkini'nin paraşütle indirilmemesi için milletin gösterdiği duyarlılığı takdir etmemek mümkün değil. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer 7 yıl Köşk'te oturdu. Cumhuriyet gazetesinin başyazarı ile mutat görüşmeleri ve ulusalcı ajitatör Kanaltürk'ün kuruluş yıldönümü resepsiyonuna katılması dışında sosyal faaliyetlerini hatırlayan var mı? Unutmayalım tabii, bir de açıktan darbe çağrılarında bulunan ADD'ye yaptığı parasal destek, Cumhurbaşkanlığı bütçesinden...

7 yıl Çankaya'da oturan Sezer'in hangi konuda ne düşündüğünü öğrenemedik kendisinden. Hazırlanmış metinleri okumasından başka tek bir 'normal' konuşmasını görmedik 'kendi'ni yansıtan ve anlatan. Tek bir gazeteciye röportaj vermedi; televizyonlara çıkıp cumhurbaşkanı olarak yönetim felsefesini ve tarzını 'halkı'na anlatmadı. Üçüncü Dünyacı, içe kapanmacı, ulusalcı ve laikçi bir zihniyet dünyasında milleti kah başörtüsüyle, kah iç ve dış düşmanlarla korkutarak siyaseti tanzim etmeye kalkışanlarla birlikte hareket etti. Gerçekten 'iktidar' olsalardı ülkeyi 'kamusal alan' adına açık cezaevine çevirmekte ve tüm dünyayı karşısına alarak içeride bir 'güvenlik devleti' yaratmakta tereddüt etmeyeceğini gösterdi. Performansa, yaptığı işe bakmak yerine 'dogma'ya referans yeterlidir. Bu nedenle 'ideolojik cemaatler' işlevseldir; gerçekleri örter, baştan 'taraftarlar' yaratır sizi alkışlayan; mutlak doğrular içeren ve mutlak itaat gerektiren bir 'cemaat' yaratır. Sezer, böyle bir 'Kemalist cemaat'in içinde mutluydu; cemaatinden çıkıp cemiyete karışmaya kalkışmadı. Gerek de yoktu, çünkü dünya o cemaatten ibaretti; dışarıda kalanlar 'biz'den değildi, o halde 'yok'tular. 'Cemaat' kültüründen gelip 'cemiyet'e açılan Gül'ü anlamıyor bunlar, belki de 'dönek' diyorlardır. 'Dönmeyen' Necmettin Hoca'yı bağırlarına nasıl bastıklarını gördük 22 Temmuz seçimlerinden önce. Tarihin sopası yok işte, ironisi var. Cumhurbaşkanlarının işini, 'seçilmiş hükümetler'i statükoyu temsilen denetlemek ve hatta onlara engel olmak sananlar yeni cumhurbaşkanının performansını eleştiriyor; örneğin, Başkan Bush'la görüşmesini zamansız ve gereksiz buluyorlar. 12 yıldır bir Türk cumhurbaşkanı ABD'ye resmî bir ziyaret yapmamış, PKK'ya karşı 1999 sonrası yeniden çok güçlü bir şekilde Amerikan desteği alınmış, ama birileri hâlâ 'konuşacak ne var canım, neden acele ediyoruz ki?' diyorlar. Düşünebiliyor musunuz bir cumhurbaşkanı Çankaya'da 7 yıl oturuyor ve ABD'ye resmî bir ziyarette bulunmuyor? Üstelik bu cumhurbaşkanı Türkiye'nin Cumhuriyet tarihinde görülmedik düzeyde tehlikede olduğunu söyleyip duruyor. Tehlikenin kaynağı da büyük ölçüde ABD olarak gösterilirken söz konusu cumhurbaşkanı atak bir diplomasi ile bu 'düşman' odakları etkisizleştirmek yerine Çankaya'da oturup tasarrufta bulunmakla övünüyor.

Dört ay içinde KKTC, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Gürcistan, Pakistan ve ABD'yi ziyaret eden, son seyahatinde Amerika'nın en etkili düşünce kuruluşlarında konuşmalar yapan, CNN'de bütün dünyanın karşısına çıkan, Amerikan gazetelerinin editörleriyle görüşen bir Cumhurbaşkanı... 7 yıl boyunca bunların hiçbirini yapmayan birinin ardından böyle bir cumhurbaşkanı profili fazla geliyor bazılarına. Pijamalarıyla 'kamusal alanda' oturan bir cumhurbaşkanı istiyorlardı onlar çünkü...

Aslında Gül, yurtdışına ürününü satmak için alnının damarı çatlayıncaya dek uğraşan bir Anadolu müteşebbisinden farklı ve fazla bir şey yapmıyor. İş üreterek ve çalışarak belli imkanlara kavuşmak yerine, devletlu 'statü'lerinin 'ayrıcalık'larına alışmış olanlar anlamakta zorlanıyor bu kültürü.

Gül'ün yapması gereken, erken bir zamanda böylesine yoğun ve etkili bir Avrupa gezisine de çıkması. Ne diyelim? Özal gibi bir cumhurbaşkanını özlemişiz doğrusu.


Zaman

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <