AK Parti'ye kapatma davası açıldı

Başsavcı Yalçınkaya, akşam saatlerinde iddianameyi Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na gönderdi. İddianamede, AK Parti'nin ''laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği'' savunuluyor. Anayasa Mahkemesi, iddianameyle ilgili ön incelemeyi yapacak, herhangi bir eksiklik tespit edilmez ve iddianamenin kabulüne karar verilirse ön savunmasını yapması için iddianame AK Parti'ye gönderilecek. AK Parti yasal olarak 1 ay içinde ön savunmasını verecek. Ek süre talebinde bulunulursa bunu da Anayasa Mahkemesi değerlendirecek. Ön savunmanın Anayasa Mahkemesine verilmesinin ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya, esas hakkındaki görüşünü bildirecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının esas hakkındaki görüşü AK Parti'ye gönderilecek. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Yalçınkaya sözlü açıklama, AK Parti yetkilileri de sözlü savunma yapacaklar. Bütün bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, gerekse davalı AK Parti ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek. Raporun, Anayasa Mahkemesinin 11 üyesine dağıtılmasının ardından, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bir toplantı günü belirleyecek. Üyeler, belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacaklar. AK Parti hakkındaki kapatma davasını, 11 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi Heyeti karara bağlayacak. Asıl üyelerden herhangi birinin bulunmaması veya emekliye ayrılması halinde 4 yedek üyeden en kıdemlileri heyete katılacak. Anayasa'ya göre bir siyasi partinin kapatılmasına karar verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna göre, kapatma kararı için Anayasa Mahkemesinin 11 asıl üyesinin en az 7'sinin oyu gerekecek.

Haber7

Bu ülkede eski yök başkanı Teziç Cumhurbaşkanını ölümle tehdit ederken bu savcı hangi tesettürlünün başörtüsünün bağlama şekliyle uğraşıyodu da suç duyurusu yapmak gelmedi aklına!? Bir de demokrat değil mi bunlar parti kapat demokratlaş laikleş medeni-leş...

Ülkenin yüzde ellisinin oylariyla iktidara gelen bir partiyi kapatmak o partiyi 2. kez iktidar yapan milyonlarca insana hakaretdir, saygisizliktir ve o insanlara enbüyük verilmis yanlis bir karardir...
Kapatilmasi gereken onlarca parti varken bu partilen ülkemize büyük tehditler verer PKK denilen törer örgütüne ve onun gibi örgütlere destek verdigi halde kapatilmiyorsa demek ki bu ülkede demokrasi denen bisi yok...
Bugün Atatürkü Peygamber olarak ilan edenler dini inanclarimiza dil uzatanlar Laikligi bir din haline getirenler Müslümanligi ve Allahin emir ve yasaklarina karsi cikanlar eli kolu sallanarak dolasiyorsa vayy Türkiyenin haline....

BBC'nin dediği gibi “Yalçınkaya'nın suçlamasıyla, AKP'nin başörtüsünün yüksek öğretimde kullanılması yönündeki anayasa değişikliği kararını kastettiği anlaşılıyor.”

O halde DTP ve MHP'ninde kapatılması gerekiyor, yani bu mantığa göre mecliste sadece CHP kalması gerekiyor. Bu davanın çok fazıl bir karar olmadığı net. AKP'nin böyle saçma bir kararla kapatılacağını sanmıyorum ama yine de önümüzde 3 seçenek var.

1-AKP'nin kapatılması.

2-AKP ile birlikte MHP ve DTP'ninde kapatılması.

3-AKP'nin kapatılmaması.

1.yi ele aldığımızda, yani sadece AKP'nin kapatıldığını düşünürsek bu davanın amacının tamamen bir partiyi kapatmaya yönelik olduğu çok açık ve net olacaktır. Çünkü suçlamaya göre AKP'nin başörtüsünün yüksek öğretimde kullanılması yönündeki anayasa değişikliği kararını kastettiği anlaşılıyor, dolayısıyla MHP ve DTP'nin kapatılmaması durumunda adil olmayan bir karara varılmış olur ve sanıyorum yeni bir seçime gidilir.

2. ihtimalde, yani AKP ile birlikte MHP ve DTP'ninde kapatılması durumunda sanıyorum yeni bir seçime gidilir. Halk ne yapar orasını bilemiyorum...

3. durumda yani AKP'nin kapatılmaması. Sistem aynen devam eder, tabi Türkiyenin bu durumda dahi zararları olacağı su götürmez bir gerçek.


Aslında bu ve bunun gibi suçlamalara ve bunun gibi diğer saçmalıklara alışkın bir ülkeyiz, yalnız 3 durumda da şu ortak yön var ki Türkiye bu işten çok zararlı çıkacak. Gerek piyasalar kötü duruma gelecek, gerek Avrupa yolunda bir kaç adım daha geriye gittik hatta komik duruma düştük.


Bu suçlamanın doğuracağı şeyler ne?

Başörtüsü, yüksek öğretimde kullanılamayacak.
Borsa kötü yönden etkilenecek.
Borsanın düşmesiyle işsislik oranı artacak.
Bütçe azalacak.
Bütçe azalması vesilesiyle Türkiyeye olan hizmet azalacak.
Bütçe azalması vesilesiyle belkide işçiler daha az maaş alacak.
Avrupa'nın gözünde vasat diyeceğim ama komik kelimesi daha mantıklı evet komik duruma düşeceğiz.
Avrupa'nın gözünde gıdım gıdım ilerlediğimiz yolda birdenbire bir kaç adım geriye gideceğiz.
Bu maddeler tabiki başka sorunlara da yol açacak.


Şu ana kadar bunun gibi bir çok saçma suçlamalar ve kararlar verildi ve bu yüzden bu saydığım maddelerin bir çoğu oldu, ama bir daha olmasını istemiyorum.