Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Erdoğan, sendikalara sert çıktı

> 1 <

by-karabela

grup tuttuğum takım
Onbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 86 ileti
Yer: Sakarya
İş: Bilgisayar Teknik Servis & Satış
Kayıt: 24-04-2008 12:32

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #299279 06-05-2008 20:04 GMT-1 saat    
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ak Parti Grup Toplantısı'nda milletvekillerine hitap ediyor.
....................

Başbakan Erdoğan, 1 Mayıs'ta yaşanan olaylar üzerine "Polise saldıranlar arasında işçi emekçi yoktu" dedi.


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “memleket sevdasıyla çıktıkları yolda en temel önceliklerinin, milletin iradesini en yüksekte tutmak, demokratik ve ekonomik istikrarın gözetilmek” olduğunu belirterek, “Üzülerek söyleyelim ki krizler üreterek siyaset yapmayı alışkanlık haline getirenler, iktidarı zaafa düşürmek için ülkenin zaafa düşmesini kendileri için bir fırsat olarak görüyorlar” dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında sözlerine, önceki gün meydana gelen ve binlerce insanın hayatını kaybettiği, binlerce insanın da kaybolduğu şiddetli kasırganın yaralarını sarmaya çalışan Myanmar halkına başsağlığı dileyerek başladı. Başbakan Erdoğan, Çin halkına ve devletine de tren kazasında hayatını kaybedenler sebebiyle başsağlığı diledi.

AK Parti olarak millete hizmet yolunda hiçbir günü, hiçbir saati zayi etmemeye azami özen göstererek çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

“Bütün dünyanın ve milletimizin gözü önünde bir süreç yaşıyoruz. Aklı ve vicdanı en hassas terazi olan milletimiz, bizi de siyasi rakiplerimizi de hakkaniyetle değerlendiriyor.

Hayatın her aşamasını önemli bir sınav olarak gören, her dakikasını sorumluluk duygusuyla geçiren insanlar olarak, içinden geçtiğimiz süreci de aynı hassasiyetle değerlendiriyoruz. Bütün gücümüzle Türkiye'nin bu günlerini de kazanca dönüştürmek için gayret ediyoruz. Tek temennimiz, bütün şartlarda milletimizin emanetini hakkıyla taşımak, hizmet için çıktığımız bu yolda, heyecanımızı yitirmeden ülkemize hizmet etmektir. Tek amacımız, milletimizle aynı istikamette yürümek, adaleti, merhameti, hakkaniyeti en üst düzeyde tutmaktır. Memleket sevdasıyla çıktığımız bu yolda en temel önceliğimiz milletimizin iradesini en yüksekte tutmak, demokratik ve ekonomik istikrarı gözetmektir.

Üzülerek söyleyelim ki krizler üreterek siyaset yapmayı alışkanlık haline getirenler, iktidarı zaafa düşürmek için ülkenin zaafa düşmesini kendileri için bir fırsat olarak görmektedirler. Türkiye'yi küçük düşüren bir tek görüntü, bir tek fotoğraf ortaya çıktığı zaman, bu negatif tabloyu kendi siyasetleri için bir kazanç, bir imkan sayıyorlar. Türkiye'nin küresel rekabette elde ettiği sayısız başarı, kırdığı rekorlar ise onları hiç ilgilendirmiyor.

Ekonomi onları ilgilendirmiyor, milli güvenlik onları ilgilendirmiyor, uluslararası ilişkiler onları ilgilendirmiyor.”

“ÖNCELİĞİMİZ DAİMA TÜRKİYE”

Siyasi ihtirasları, kişisel hesapları, parti menfaatlerini her şeyin üzerinde tutanları milletin gayet iyi bildiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, “Hükümetimiz, başından beri izlediği siyasetin gereği olarak gözünü hiçbir zaman toplumun tamamının menfaatlerinden ayırmadı, ayırmayacaktır. Önceliğimiz daima Türkiye oldu, daima Türkiye olacaktır” diye konuştu.

Erdoğan, kendilerine göre, devletin ve milletin menfaatlerinin; devletin milletle gücünü birleştirmesinde ve aynı istikamete yürümesinden geçtiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Siyasetin temel görevi, asli misyonu da millet ile devletin bu güç birliğini sağlamaktır. Bizim siyasetimizin ana misyonu budur. Bu güç birliğinden rahatsız olanların varlığı bizi doğru bildiğimiz yolda yürümekten alıkoymayacaktır. Bu siyaset anlayışını milletimiz de bizimle paylaştığı için, her ilde, her bölgede toplumsal merkezin en güçlü partisi olarak AK Parti'yi çıkarması da bundandır. En büyük toplumsal desteğe sahip olamamız da bundandır.

Biz, hiçbir zaman ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, çatışmacı siyaset tarzlarına tevessül etmedik, bundan sonra da tüm Türkiye'yi kucaklayan, kuşatan siyaset tarzımızı sürdüreceğiz. Sivas'ın ötesine geçemeyenler, 'Biz Türkiye'yi kucaklıyoruz' diyemezler.

Ama 81 vilayeti, ilçeleriyle ayırt etmeksizin adım adım dolaşanlar, bu milletle birleşmiş, milletle beraber ayrım yapmadan hep beraber el ele devlet-millet kaynaşmasını ortaya koyarak geleceğe yürüyen kadro olmuştur. İşte, bu kadro AK Parti'dir. Çünkü, biliyoruz ki Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünün yegane şartı, AK Parti'nin takip ettiği birlik siyasetidir. Çünkü, inanıyoruz ki Türkiye'nin bir bütün olarak kalkınmasının, bir bütün olarak demokratikleşmesinin yegane şartı, AK Parti'nin yürüttüğü hürriyetçi demokrasi anlayışıdır. Ne yazık ki Türkiye'de siyasi rekabet her zaman icraatlar, projeler üzerinden yapılmıyor, siyaset bir uzlaşı zemini olarak görülmüyor. Türkiye'nin terör ve şiddet eliyle politik kutuplaşma yoluyla, sınıf ve zümre siyasetiyle, bölge siyasetiyle, kavim-kabile siyasetiyle, zaafa uğraması bu ülkede kimsenin, ama kimsenin hayrına değildir. 6 yıldır ısrarla dile getirdiğimiz bu gerçeği umuyorum ki siyasi rakiplerimiz de en kısa zamanda anlayacaklardır. Zira Türkiye'de halkın istediği birliktir, bütünleşmedir. Ayrışma değildir.”


“TERÖRLE MÜCADELEYİ, KARARLILIKLA DEVAM ETTİRİYORUZ”




AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadeleyi, kararlılıkla, çok yönlü ve çok boyutlu olarak devam ettirdiklerini söyledi.

Erdoğan, “Teröre, şiddete, tedhişe pirim vermemek de demokratik siyaset anlayışının bir gereğidir. Demokratik bir düzende, hangi gerekçeye dayandırılırsa dayandırılsın, hangi şartların ürünü olursa olsun teröre meşruiyet atfedilemez” dedi.

Erdoğan, gündemdeki konulara değindi. 81 ilin 80'inde milletvekili çıkarmalarının sırrının, Türkiye'nin birliğine tam güvenmeleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Milletimiz, engin sağduyusuyla, ferasetiyle herkesin samimiyetini, amacını, hedefini çok iyi görüyor” diye konuştu.

SINIR ÖTESİ HAVA HAREKATI

Terörle mücadelenin çok boyutlu olarak devam ettiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, Hükümetin verdiği yetki çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin, 1-2 Mayıs tarihlerinde terör örgütüne yönelik önemli bir sınır ötesi hava harekatı daha gerçekleştirdiğini anımsattı. Operasyon ile terör örgütüne ciddi kayıplar verdirildiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bu operasyonu planlayıp icra eden Genelkurmay Başkanımız ve kuvvet komutanlarımız başta olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bütün kahraman mensuplarını kutluyorum. Terörle mücadeleyi, kararlılıkla, çok yönlü ve çok boyutlu olarak devam ettiriyoruz. Olay sadece güvenlik noktasında, askeri noktada olan bir mücadele değildir. Terörle mücadelenin farklı özellikleri de var. Bir yandan askeri tedbirler alınırken, diğer yandan siyasi, kültürel, diplomatik ve ekonomik araçları da etkili bir şekilde kullanmayı sürdürüyoruz. Askeri yöntemlerle birlik ve beraberliğimize kast eden terör örgütünü etkisiz kılmaya çalışırken, eşzamanlı olarak içeride ve dışarıda yalnızlaştırma konusunda ciddi adımlar atıyoruz, ciddi mesafeler alıyoruz. İstismar etmek istediği bölge insanımızı daha çok kucaklamayı, sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlarına çözümler üretmeyi amaç edinen Hükümetimiz, bu noktadaki hizmetlerini de hızla sürdürüyor. Buna paralel olarak diplomatik imkanları da devreye sokmak suretiyle terör örgütünü her geçen gün daha çok izole etmenin, insan ve finans kaynaklarını kurutmanın gayreti içindeyiz.

Millet olarak bekamız, huzurumuz, mutluluğumuz, Türkiye'nin birlik ve dirliğindedir. Etnik köken, din, mezhep ayrımı olmadan herkesin kendisini birinci sınıf vatandaş hissettiği, kültürel farklılıklarımızı zenginlik saydığımız, kardeşlik duygularımızı güçlendirdiğimiz bir ortamı hızla geliştirmek mecburiyetindeyiz. Bu konuda en önemli sorumluluk demokratik siyasete düşmektedir.” Başbakan Erdoğan, AK Parti olarak bu sorumlulukla hareket ettiklerini kaydederek, “Teröre, şiddete, tedhişe prim vermemek de demokratik siyaset anlayışının bir gereğidir. Demokratik bir düzende, hangi gerekçeye dayandırılırsa dayandırılsın, hangi şartların ürünü olursa olsun teröre meşruiyet atfedilemez” diye konuştu.

DİPLOMASİ

Teröre karşı çok boyutlu mücadelenin önemli bir ayağını da diplomatik çabaların oluşturduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, “Komşumuz Irak'ın merkezi hükümeti ile yoğun bir işbirliği içindeyiz. Irak ve Türkiye, hem kendilerini hem de bölgelerini ilgilendiren sorunları aşmak için karşılıklı saygı ve güven anlayışı içinde hareket etmek durumundadır. Bu nedenle, diplomatik zeminin korunmasına ve geliştirilmesine büyük önem veriyor, sık sık karşılıklı ziyaretler, görüşmeler gerçekleştiriyoruz” dedi.

IRAK İLE DİYALOG VE İŞBİRLİĞİ

Erdoğan, 7-8 Mart tarihinde, Irak Cumhurbaşkanı Talabani'nin 5 bakanıyla birlikte Türkiye'ye önemli bir ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatarak, son olarak da Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi'nin geçen hafta Ankara'da olduğunu kaydetti. Aynı günlerde kendilerinin de görüşmeler yapmak üzere özel temsilcilerden oluşan bir heyeti Bağdat'a gönderdiklerine işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

“Görevlendirdiğimiz heyet, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Kurulu oluşturulmasına yönelik düşüncelerimizi Irak hükümetine iletti. Başbakanların başkanlığında yürütülecek olan bu kurul, başta güvenlik meseleleri olmak üzere ekonomi ve enerji alanlarındaki gelişmeleri de iki ülkenin ortak çıkarları doğrultusunda değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede, Kuzey'deki yerel yönetim dahil, Irak'taki tüm grup ve oluşumlarla istişarelerin sürdürülmesinin de yararlı olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda heyetimiz, oradaki tüm gruplarla temaslarda bulunmuş ve olumlu görüşmeler yapmıştır. Türkiye, bundan sonra da Irak'ın normalleşmesi sürecine azami katkıda bulunmaya devam edecektir. Zira, toprak bütünlüğünü koruyan, siyasal istikrara kavuşmuş, güçlü bir Irak'a bütün bölgenin olduğu gibi en çok da Irak halkının ihtiyacı olduğu açıktır.”

Irak ile diyalog ve işbirliğinin geliştirilmesinin, Türkiye'nin genel çıkarları yanında terörle mücadele açısından da büyük önem taşıdığına işaret eden Erdoğan, “Hava ve kara harekatları esnasında Irak'taki merkezi ve yerel yönetimler ile diğer grupların olumsuz bir yaklaşım içine girmemesi, bu görüşmelerin bir ürünüdür. Gerek merkezi hükümetle gerek Türkmenler, Kürtler, Araplar, Sünni ve Şiiler olmak üzere tüm gruplarla diyaloğumuz bundan sonra da devam edecektir. Terörle mücadelenin güvenlik boyutunun yanında siyasi ve ekonomik, diplomatik boyutlarını da derinlemesine ele alıyoruz” diye konuştu.

GAP'A KAYNAK AKTARIMI

Erdoğan, bölgelerarası gelişmişlik farkının azaltılması ve bölgesel kalkınmanın gerçekleştirilmesi için çok boyutlu çalışmalar sürdürdüklerini de belirterek, demokratik ve ekonomik gelişmeyi bir bütün olarak ele aldıklarını, Türk insanını hak ettiği standartlara kavuşturmanın mücadelesini verdiklerini anlattı. Bu hafta Genel Kurul gündemine gelecek olan, “İstihdam Paketi” çerçevesinde Güneydoğu Anadolu Projesini (GAP) bitirmeye yönelik büyük bir hamlenin başlatılacağını kaydeden Erdoğan, şunları kaydetti:

“GAP'a kaynak aktarmak noktasında da yine önemli bir adım atıyoruz. Bugüne kadar İşsizlik Sigortası Fonuna aktarılan devlet payı ve nemasının 2008-2013 yılları arasındaki faiziyle, Özelleştirme Fonu nakit fazlasından toplam 3.5 milyar YTL'nin GAP için kullanılabilmesini sağlayacak bir adım olarak atılıyor. Bu çerçevede, 2008 yılında GAP'a, İşsizlik Sigortası Fonundan 1.3 milyar YTL, ayrıca Özelleştirme Fonundan 1 milyar YTL olmak üzere; toplam 2.3 milyar YTL aktarıyoruz bu yıl. Bu sayede, 2013 yılına kadar GAP ve bölge illerine yönelik olarak önemli oranda istihdam sağlamayı da hedefliyoruz. Bu adım inanıyorum ki gerek Güneydoğu Anadolu, gerekse bölge illerinde çok ciddi bir sıçramayı, çok ciddi bir hareketlenmeyi getirecektir. Bunun içinde barajların yapımından; başta Cizre, Silvan olmak üzere, bütün bunlarla beraber sulama sistemlerindeki aksamalar, yağmurlama, damlama sistemiyle tüm topraklarımızı şu ana kadar yapılan ilkel sulama sisteminden çıkarıp modern sulama sistemlerine, bilişim teknolojisiyle donanmış bir sisteme geçmenin adımlarını atıyoruz. Bunların yanında eksik kalan yolları süratle bitireceğiz. Böylece Güneydoğu Anadolu ve çevre illerinde hamd olsun bu eksiklikleri gidermiş olacağız.”

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <