Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Prim yüzsüzü Kanaltürk'e Necdet Sezer desteği

> 1 <

hedehödö
fe eyne tezhebun!

grup tuttuğum takım
Yarbay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1323 ileti
Yer: evet yerim
İş: yalova müftüsü
Kayıt: 19-10-2006 21:35

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #300757 16-05-2008 13:46 GMT-1 saat    
ALİ İHSAN KARAHASANOĞLU'nun yazısı...

Prim yüzsüzü Kanaltürk'e Necdet Sezer desteği!

Önceki Cumhurbaşkanı Necdet Sezer ne zaman gitmişti Kanaltürk gecesine?

Hani hiçbir televizyon kanalının, hiçbir gazetenin davetine katılmayıp da, Kanaltürk’ün gecesini özellikle tercih edip, üstelik 4 saat boyunca ayrılmadığı o meşhur gece, hangi tarihe rastlıyordu?
Hatırlayamayabilirsiniz..
Ben söyleyeyim: 5 Aralık 2006!
Ne var bu tarihte?..
Sizin için, benim için bir şey yok..
Ama MİT’ten her an bilgi alabilen, tüm devlet organlarından istediği an, istediği bilgiyi elde edebilen, devletin en tepesindeki Cumhurbaşkanı için çok büyük bir önemi var bu tarihin!
Ne olmuş o tarihte?
O tarihte Necdet Sezer’in, Kanaltürk gecesine katılımından başka bir olay yaşanmış değil.
Bahsedeceğim konu, o tarihten önceki bir vakıa!
Dün kısacık değinmiştim..
Bugün daha geniş olarak anlatayım.
SSK’ya borcu olan prim yüzsüzleri, 2007 Mayıs ayında internetten açıklanmıştı.
Açıklamanın altında da bir not vardı: “Ödenmeyen primlerde esas alınan tarih, Eylül 2006’dır”.
Bunun anlamı ne?
Yani Eylül 2006 tarihi itibarıyla kesinleşen prim borcu olanlar, daha anlaşılır söyleyelim; “prim yüzsüzü olanlar” o listeye alınmıştır.
Listenin açıklanma tarihi Mayıs 2007 ama, ödememe eyleminin tespit edildiği tarih Eylül 2006..
Yani Cumhurbaşkanı Necdet Sezer’in, Kanaltürk gecesine katıldığı Aralık ayından 2 ay öncesi!
Atayacağı her bürokratı; geçmişinden tutun, o anki aile yaşantısına kadar her şeyini didik didik incelettiren, hatta eşinin kıyafetini özellikle oturduğu apartmanın kapıcısından bile sordurtan Necdet Sezer’in, 7 yıllık cumhurbaşkanlığı görevi süresinde tek gittiği ve dört saat boyunca kaldığı gecenin ev sahibi olan televizyon kanalı, aslında o gün itibarıyla “prim yüzsüzü” imiş!
Çalıştırdığı işçilerin primlerini devlete ödemek üzere kesmiş, ama götürüp SSK’ya yatırmamış!
Cumhurbaşkanımız da, ilgili bakan ve Başbakan’ın imzası ile önüne gelen atamalardaki isimleri “kimdir, necidir, eşi örtülü mü, açık mıdır?” diye kapıcısından bile sordururken, Kanaltürk’ün kim olduğunu, ne vergi verdiğini, primlerini ödeyip ödemediğini sormadan, eşi ile birlikte gecesine katılıp, prim yüzsüzlerini onurlandırmış!
Hayır, gücünü kaybetmiş insanlara vurmak adetim değildir.
Ama; bakınız Tuncay Özkan’a... Hâlâ söylediği şey, “yobazlarla mücadelem devam edecek” şeklinde.
Yobazlardan kastının, mütedeyyin insanlar olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.
Bakın Necdet Sezer’e... 1 Mayıs’ta şu fakir halkın sırtına “1 milyar dolarlık yük vuran DİSK”e nasıl destek çıkıyor!
Üstelik o Sezer, muhafazakâr kesimde bile, “Canım, adam biraz laiklik konusunda gereksiz hassasiyet gösteriyor ama, para-pul konularında çok duyarlı. Oğlunun düğününde, Çankaya’da harcanan elektriğin bile faturasını cebinden ödemişti” söylemleri ile övülebiliyordu..
Yalan mı?
2001’deki Anayasa kitapçığı fırlatma olayında Türkiye’nin bir gecede yaşadığı fakirleşmenin mimarlarından birisi de o değil miydi?
Buna rağmen, AK Parti iktidarının ekonomi konusundaki tüm ataklarına nasıl da engeller çıkarmıştı, görev süresi boyunca..
O zaman, biz de şimdi sormalıyız, “Sayın Sezer, bu iş; ne iş?”
Devam edelim sorumuza: “Atanacak bürokratı, kapıcısına soruyorsun da, 4 saat boyunca eşlik edeceğin adamların, misafiri olacağın televizyon kanalının prim yüzsüzü olup olmadığını niye sorgulamıyorsun? Yoksa zaten prim yüzsüzü olduğunu biliyor muydun? Bile bile mi katıldın o geceye?”
Evet, sayın Sezer açıklamalı!
Kamuoyuna; dürüst bir hukukçu, güvenilir bir cumhurbaşkanı portresi vermek için, “kırmızı ışıkta duran bir devlet adamı” haberleri yaptırmak kolay..
“Merkez Bankası’na Veli beyi önermişler, gidip kapıcısına sorun, eşi başını örter mi?” diye sormak, emri altındaki insanlara, özel hayat dokunulmazlığını ihlâl ettirmek kolay..
Önemli olan, devlete trilyonlarca lira borcunu ödemeyenleri yüreklendirmemek.. Devlet alacağını ödemeyip, kasasına aktaranlara cesaret vermemek!..
Bu konuda “Ben vazifemi yaptım” diyebilir misiniz sayın Sezer?
Bakın Tuncay bey, şimdi baklayı çıkardı ağzından: “10 milyon doların üzerinde vergi ve SSK borcum var!”
10 milyon dolar ile adamlar vergi rekortmeni oluyor Tuncay bey! Sen ise, “vergi ödememe rekortmeni” oldun herhalde..
Peki kimin sayesinde?
Söyle söyle çekinme; Sezer’in ve avanesinin sayesinde değil mi?


Vakit

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <