Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

MHP'den "Ergenekon" gerginliğine sağduyu çağrısı

> 1 <

MaYK
Graphic Designer

grup tuttuğum takım
Albay Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 6061 ileti
Yer: Samsun
İş:
Kayıt: 24-02-2007 08:21

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #306995 05-07-2008 14:58 GMT-1 saat    
ANKARA (İHA) - Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ergenekon operasyonu kapsamında yapılan gözaltıların ardından artan tansiyonun düşürülmesi için tüm kesimlere sağduyu çağrısı yaparak, "Dileğimiz, ülkemizin bütünlüğü, milletimizin kardeşliği, devletimizin dirayeti açısından beka düzeyinde yüksek tehditlere maruz kaldığımız bu dönemde, herkesin acilen sağduyu göstermesi, siyasi kutuplaşmaların ve gerginliklerin aziz cumhuriyetimizin ve büyük Türk milletinin hasımları dışında kimseye bir yarar sağlamayacağının idrak edilmesidir" dedi.

MHP lideri Bahçeli, Ergenekon operasyonu kapsamında yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Beklentilerinin suç ve suçlu ararken masum insanların şeref ve haysiyetlerini incitecek davranışlardan uzak durulması, uygulamaların hukuki ancak insani çerçevede ele alınması olduğunu söyleyen Bahçeli, bu süreçte TSK'nın yıpratılmaması uyarısında bulundu. Bahçeli, ağır siyasal, ekonomik ve sosyal sorunlarla boğuşan Türkiye'de özellikle son aylar içinde yaşanan vahim gelişmelerin neden olduğu güvensizlik ve gerginlik ortamının toplumda endişelerin giderek artmasına yol açtığını kaydetti. 6 yıldır hükümet sorumluluğunu üstlenen Adalet ve Kalkınma Partisi hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından açılan kapatma davasının görüşülmeye başlandığı bu günlerde, bundan 13 ay önce başlamış ve 'Ergenekon' olarak isimlendirilmiş dava kapsamında yapılan son gözaltına alma uygulamalarının kamuoyunda geniş ve haklı yankı bulduğunu ifade eden Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi, hukukun üstünlüğüne inanan, demokrasi ve insan hakları gibi vazgeçilmez ilkeleri savunan bir siyaset çizgisinin temsilcisi olarak adaletin ve meşruiyetin herkese lazım olduğuna yürekten inanmaktadır. Türkiye'nin yaşadığı bunalımın derinleştiği bir ortamda, gerekçesi ne olursa olsun demokrasimize, huzur ve güvenliğimize tehdit olan bütün yasadışı oluşumların tespiti ve ortaya çıkartılması; mahkemelerde yargılanması ve davaların da makul bir süre içinde sonuçlandırılması, toplumumuzu rahatlatacak adımların başında gelmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

Huzur ve esenliğe musallat olan bu yapıların ortaya çıkarılması adına yürütülen soruşturmalar esnasında hakkında suç isnat edilmeden, henüz bir iddianame hazırlanmadan görevi, mevkii ve adresi belli olan şahısların adalete intikal şekilleri ve yöntemleri ile bunların medyada yer alma ve yorumlanma biçimlerinin tartışmaya açık hale geldiğine dikkati çeken Bahçeli, şunları kaydetti:
"Demokratik sistemin bir unsuru olarak önemli bir kamu hizmeti veren basın ve yayın kuruluşlarımızın sayfa ve ekranlarında yer alan haber ve yorumların maksadını aşarak objektif olmaktan uzaklaştığı, şahıs ve kurumları zan altında bırakacak, cepheleşmeleri körükleyecek, hukuki süreçleri etkileyecek, toplumu gerçeklerden ve sağduyudan uzaklaştıracak bir anlayışın hakim olduğu görülmektedir. Mahkemelere, emniyet makamlarına, istihbarat birimlerine veya haberleşme kurumlarına ait olup mahremiyet taşıması gereken konu, belge ve evraka, devlet ciddiyeti ile bağdaşmayan zafiyetler sonucu karanlık odaklar tarafından nüfuz edilerek; 'basın hürriyeti' adı altında bu sızma haberleri yayınlamaya meyyal olan medya kuruluşlarına taşındığı ortadadır. Özellikle son zamanlarda içte ve dışta yürütülen sistematik bir karalama kampanyasının, vazgeçilmez anayasal kurum olan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yöneldiğine dair kanaatlerimizin arttığı bir dönemde, bazı emekli mensupları hakkında başlatılan hukuk sürecini kullanarak bu kurumumuzu zan altında bırakacak yorumlardan kaçınılması ahlak ve sorumluluk gereği olmalıdır. Terör örgütü ile kahramanca mücadeleyle geçen yılların ardından binlerce şehit ve gazi vermiş ve halen en zor şartlar altında bölücülükle mücadelesini sürdüren bu kurumun haklarının ve itibarının psikolojik karalama kampanyaları karşısında korumasız bırakılması düşünülemeyecek bir yönetim zafiyetidir. Bu konuda görev öncelikle Cumhurbaşkanlığı makamına, ülkeyi yöneten siyasi iradeye ve sonra siyaset kurumuna düşmektedir. Hakkında yapılan açıklamalar, haberler ve ithamlar karşısında yalnız bırakılmaması gereken Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendisini savunmaya mecbur kalacağı bir sürecin bu köklü kurumumuzu yıpratabileceği, çok kritik bir dönemde yürütmekte olduğu vatan hizmetini ve terörle mücadele azmini etkileyebileceği anlaşılmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi, TBMM çatısı altında yürüttüğü yapıcı, dengeli ve çözüm öneren siyasetiyle dün yaşananlar karşısında şahısları ve olayları değil ilkeleri savunmuştur. Bugün de yaşadığımız dönemi, aynı ilkeli tavırla hakkaniyeti, adaleti, insan haysiyetini ve hürriyeti önceliğine alarak tam bir demokrasi ve ahlak duruşu göstermektedir. Beklentimiz, suç ve suçlu ararken masum insanların şeref ve haysiyetlerini incitecek davranışlardan uzak durulması, uygulamaların hukuki ancak insani çerçevede ele alınmasıdır. Aksi tutumların devamı halinde adalet siyasetin ve ideolojik çekişmelerin gölgesinde kalarak güven kaybedecek ve kamuoyu sözde 'rövanş' almak isteyen odakların kısır çekişmeleri karşısında, demokrasi dışı kurtuluş yollarına hoşgörüyle bakmaya başlayabilecektir. Dileğimiz, ülkemizin bütünlüğü, milletimizin kardeşliği, devletimizin dirayeti açısından beka düzeyinde yüksek tehditlere maruz kaldığımız bu dönemde, herkesin acilen sağduyu göstermesi, siyasi kutuplaşmaların ve gerginliklerin aziz cumhuriyetimizin ve büyük Türk milletinin hasımları dışında kimseye bir yarar sağlamayacağının idrak edilmesidir. Yapay tartışmaların ve çatışmaların bulandırdığı puslu hava dağılarak üzerine örttüğü gerçek gündem ortaya çıktığı zaman, Türkiye'nin çok ciddi bir bölünme ve ayrışma tehlikesini yaşamaya başladığı anlaşılacak ve umarız ki geç kalınmış olmayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi, devlet ve millet kaynaşmasının temsilcisi olarak, ülkemizin sorunlarına demokratik nizam içinde müdahil olmayı, yaklaşan tehlikeler karşısında herkesi uyarmayı ve cumhuriyetimizin temel değerlerinde buluşma çağrılarını sürdürmeyi büyük Türk milletinin kendisinden beklediği milli bir sorumluluk ve görev olarak görmektedir."

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


Ulaşmak isteyen arkadaşlar mesaj atabilirler...
> 1 <