Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

'Yüce Divan yetkisi Yargıtay'a verilsin'

> 1 <

Ddm

grup tuttuğum takım
Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj ileti
Yer:
İş:
Kayıt: 31-12-1969 23:00

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #343686 08-09-2009 05:25 GMT-1 saat    
Gerçeker, Yüce Divan yetkisinin kendilerine verilmesini de talep etti

Vatan Gazetesi
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Adli Yıl Açılış töreninde yaptığı konuşmada, Adalet Bakanlığı'nı, Yargı Reformu Strateji Taslağı nedeniyle eleştirdi. Gerçeker, Strateji Belgesi'nde yer alan değişikliklere eleştirilerini şöyle sıraladı:

- HSYK'nın oluşumunda yasama ve cumhurbaşkanı tarafından üye seçimi yargı bağımsızlığı noktasında mevcut durumun dahi gerisine düşmektir. AB Komisyonu'nun 2005 istişari raporunda da Cumhurbaşkanı'nın HSYK'ya üye atamasında yer almaması tavsiye edilmiştir.

Yargı bağımsızlığını geri götürür

- Yasama ve yürütmenin üye seçmesi kabul edilirse, aynı düşünceyle yasama ve yürütmede de yargının yer alması yoluna mı gidilecektir? Demokratik meşruiyet bu şekilde yorumlanamaz. Böyle bir yapılanma, hakimlerin sıradan memur haline getirildiği, yargı bağımsızlığını daha da geriye götürecek bir sistemi doğuracaktır.

- Ülkemizin özgün koşulları, demokrasi bilincinin yeterince gelişmemiş olması dikkate alındığında Parlamento'nun HSYK'ya üye seçmesi, Bakan ve müsteşarın Kurul'da yer alması isabetli olmayacaktır. Parlamento'nun oluşum ve işleyişinde etkin biçimde söz sahibi olanlar, parti genel başkanlarıdır. Bu tabloda yasama organı tarafından seçilecek kurul üyeleri yönünden daha seçim aşamasında ve işin başında siyasallaşma söz konusu olacak.

Yarar yerine zarar getirir...

- Böyle bir yapılanma, siyasal gücün hukuka egemen olması sonucunu doğurur, Parlamentoda çoğunluktaki parti ve iktidar, pratikte kurumsal olarak yargı denetimi dışında kalır. Pek çok ülkede olduğu gibi Yargıtay ve Danıştay Başkanları HSYK'da doğal üye olmalıdır.

- Yüce Divan yetkisinin Anayasa Mahkemesi'nde olması yargı birliği ilkesinin ihlalidir. Çağımızda ceza hukuku özerk bir hukuk haline gelmiştir. Yargıtay'ın gördüğü davalar ve Yargıtay üyelerinin donanımı göz önüne alındığında Yüce Divan görevinin Yargıtay'a verilmesi zorunlu hale gelmiştir ve doğru olan da budur. Yetkinin daha önce Anayasa Mahkemesi'ne verilmiş olması yanlışlığın sürdürülmesine engel olamaz.

- Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapma olanağı getirilmesi yarar yerine zarar getirir. Anayasa Mahkemesi yüksek mahkemelerden sadece bir tanesidir, en yüksek mahkeme değildir. Bireysel başvuru hakkı genelde federal devletlerde veya tek bir yüksek mahkemenin bulunduğu devletlerde vardır. Kesinleşen bir yargı kararının başka bir yüksek mahkeme tarafından incelenmesi yargıya güveni ortadan kaldırır. Bu yol açılırsa yılda yapılacak başvuru sayısı 104 bin 696 olarak hesaplanıyor. Anayasa Mahkemesi bu başvuruları uzun sürede sonuçlandıracak, sonuçta Türkiye AİHM'de uzun yargılama nedeniyle mahkum olacaktır.

Gerçeker'den açılım eleştirisi

- Cumhuriyet ve demokrasi birbirinin karşısında gösteriliyor. Özgürlük ve demokrasi Cumhuriyet sistemi içinde birbirinden ayrılmaz, özdeşleşmiş unsurlardır. Bu topraklarda barış içinde asırlardır yaşayan, ülkenin bağımsızlığı ve kurtuluşu için omuz omuza, kanı, canı pahasına mücadele ederek bir millet oluşturan insanlar, yine aynı duygularla, bu çok zor koşullarda kurulan T.C Devleti'ni koruyup, kollayarak, ülkenin birlik ve bütünlüğünü her şeyin üzerinde tutacaklardır. Bunun aksini düşünmemiz mümkün değildir. Atatürk'ün gösterdiği ilkeler doğrultusunda yılmadan yolumuza devam edeceğimizden, Cumhuriyeti, üniter devlet yapısını koruyup, kollama görevimizi sarsılmaz bir inançla sürdüreceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır.

Yargının iş yüküne ilişkin çarpıcı rakamlar

Dosya sayısı 1 milyonu aştı


Yargıtay'da inceleme sırası bekleyen dava dosyası sayısının 1 milyonu aştığını belirten Yargıtay Başkanı Gerçeker, bir yıldaki dosya sayısındaki artışın 200 binden fazla olduğunu söyledi. Gerçeker, istinaf mahkemelerinin de kısa vadede çözüm olmayacağını kaydetti. Yargıtay'ın iş yükündeki artış kendisini en çok devreden dosyalarda gösteriyor.

10 yılda 10 kat devredildi

Bundan 10 yıl önce 1999 yılında Yargıtay'ın hukuk ve ceza dairelerinde devreden dosya sayısı sadece 30 bin 715 iken 2009 yılına devreden dosya sayısı bu sayının 10 katından fazla oldu. 2009 yılına devreden dosya sayısı 362 bin 704 olarak gerçekleşti. Devreden dosyalar arasında ceza dosyaları 16 kat artışla hukuk dairelerindeki artışın çok önünde yer aldı. Hukuk dosyalarındaki artış ise 7.5 kat oldu. Aradan geçen 10 yıl içinde Yargıtay'daki dairelerin ve hakimlerin sayısında ise herhangi bir artış olmadı. Bu nedenle Yargıtay hakimleri daha çok mesai yapmalarına rağmen gelen dosya sayılarındaki büyük artış nedeniyle bir dosyayı sonuçlandırma süreleri de oldukça arttı. Bu rakamlara göre 10 yıl önce 1999'da bir ceza davasının temyizinin Yargıtay'da ortalama görülme süresi 41 gün iken, 2007 yılında 390 güne çıktı. Aynı şekilde 1999'da ortalama 46 gün süren bir hukuk davasının temyizi, 2007 yılında 126 günde çıktı.

'Yandaş yargı' kitapçıkta kaldı

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in dağıtılan konuşma metninde, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili eleştirilerin ardından “Adaletin en yüksek değer olduğuna inanıyorsak, adalet işimize geldiği zaman iyidir demiyorsak, bu sorunları bir an önce halletmemiz gerekir. Yandaş yargıyı değil, tam bağımsız ve tarafsız yargıyı oluşturmak için uğraş vermeliyiz” ifadesi yer aldı. Ancak Gerçeker bu bölümü okumadı. Gerçeker, törenden sonra gazetecilerin, “Yandaş yargı ifadesini okumadınız. Böyle bir kaygınız, mı var?” sorusuna “Konuşma uzundu. Zaman zaman bazı yerleri atladık. Orayı da atlamış olabilirim. 'Yandaş yargı olmaması gerekir' diyorum. Kimseyi suçlayıcı tavır içinde olmadık zaten.”

Okumadığı bölümler

Gerçeker'in 67 sayfalık konuşma metni dinleyicilere dağıtıldı. Gerçeker'in okumadığı bölümlerden bazıları: HSYK'nın yapısına ilişkin mevzuat, Meclis'in oluşumunda parti başkanlarının belirleyeci olduğuna ilişkin sözleri, hakim ve savcıların not sistemine ilişkin görüşleri, Yargıtay kararlarına erişim, yargının iş yüküne ilişkin rakamlar, hakim-savcı sayısının artırılmasına ilişkin bölümler, Hazine avukatlarına ilişkin görüşleri, Tebligat Kanunu ve bilirkişiliğe ilişkin görüşleri. Önerilerini sadece başlıklar halinde veren Gerçeker'in “yandaş yargı” ifadesinin yer aldığı son 5 sayfanın tamamını okurken, sadece 'yandaş yargı' ifadesinin geçtiği cümleyi okumaması dikkat çekti.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <