Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

güneşe yazı

> 1 <

kafayi_7

grup tuttuğum takım
Teğmen Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 313 ileti
Yer: Parseller/ İST
İş: HaCkEr
Kayıt: 14-06-2006 05:51

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #68610 26-06-2006 17:55 GMT-1 saat    
temel yolda gidiyomus ölmüş zuhahahah
------------------------------------------------

Kaderin Hikayesi
Uzun zaman önce bir ülke varmış refah içinde yaşayan. Ülkenin refah içerisinde yaşamasının sebebi iyi yürekli, dürüst kralı imiş...

Kral zaman zaman tebdili kıyafet ülkeyi dolaşır, halkının dertlerini dinler, sorunlara çözüm bulurmuş...

Gene böyle bir günde kral dolaşırken, yolu dağ başında bir göl kenarına düşmüş. Gölün kenarında ki ağacın dibine çökmüş aksakallı bir dede, bir elinde bir kese, diğerinde bir kese. Birinden bir taş alıp, diğerinden aldığı taşa bağlayıp göle atıyormuş...

Bu işe epey bir süre devam etmiş ve nihayet bittiğinde, dede yoluna gitmek üzere ayağa kalkmış ve kralla göz göze gelmiş. Kral dedeye sormuş dede bütün bir gün seni izledim, sen ne iş yaparsın anlayamadım demiş. Dede kralın sorusunu söyle cevaplamış :

- "Oğlum ben insanların kaderlerini birbirine bağlarım "

- "Peki en son kimin kaderini birbirine bağladın "

Kralın güzel kızı ile uşağı Ahmet’in kaderini bağladım demiş aksakallı dede..

Kral bu cevabı alınca dünyası kararmış. Bir yanda güzeller güzeli apak biricik kızı, ülkenin prensesi, diğer yanda olmamış oğlu kadar sevdigi zenci uşağı Ahmet. Ne yaparım, nasıl ederde Ahmet’e bir zarar vermeden bu kaderi bozarım diye düşünerek sarayın yolunu tutmuş...

Saraya gidince hemen sevgili uşağı Ahmet’i huzuruna çağırmış ve ona oğlum Ahmet sana bir mektup vereceğim, bu mektubu alacak ve Güneş’e götüreceksin demiş...

Krala sorgu sual edilmez. Biçare Ahmet mektubu ve yolluğunu alarak düşmüş bilinmez yollara. Düşmüş ki ne düşmek. Babası kadar sevdiği Kralı ona bir görev vermiş ve o bu görevi yerine getirmeli, ama nasıl? Günlerce dere tepe demeden yol gitmiş. Nihayet yorgunluktan bitkin halde iken gördüğü bir ulu ağacın gölgesinde dinlenmeye karar vermiş ve uykuya dalmış. Uyandığında bir de ne görsün… Agacın az ötesinde bir göl… o göl ki üzerine güneşin aksi vurmuş…

Kralımın dediği Güneş bu olsa gerek diyerek, üzerinde sadece külotu kalıncaya kadar soyunarak atmış kendini göle. Dibe doğru yüzmüş, yüzmüş, yüzmüş…. Taa dipte, güneşin aksinin tükendiği yerde bir de ne görsün….Şahane bir hazine sandığı… almış sandığı çıkmış yüzeye…çıkmış ama, Ahmet artık zenci değil bembeyaz bir Ahmet…

Sadece külotunun olduğu bölge eski rengini taşıyor. Var bu işte bir hikmet demiş ve açmış sandığı. Sandık gerçek bir hazine sandığı, içinde bin bir türlü mücevherat ile birlikte üzerinde Güneş’ten Krala yazan bir zarf. Ahmet ne yapacağını bilemez hale gelmiş bir anda. Yeni rengi ve yaşadıkları ile ülkesine dönünce kimsenin kendisine inanmayacağını düşünerek, ülkesine zengin bir tüccar kimliği ile dönme kararı almış. Dönünce ülkesine, düşleri bir bir gerçekleşmiş Ahmet’in…

Ülkesinin bu yeni dürüst ve yakışıklı tüccarı ile güzeller güzeli kızını evlendirmeye karar verince Kral, dünyalar Ahmet’in olmuş. Kral vermiş vermesine kızını zengin tüccara ama aklıda bir yandan oğlu gibi sevdiği ve hiç bir haber alamadığı uşağı Ahmet de imiş...

Gel zaman git zaman damadı ile birlikte bir ziyafet yemeğinde iken yere düşen bir çatalı almak için eğilince Ahmet, şalvarının kenarından kaba eti gözükmüş… Bunu gören Kral gözlerine inanamamış. Yemek bitip de odasına çekilecek iken herkes, koridorun sonuna ilerleyen damadının arkasından seslenivermiş Kral ; Ahmet!…diye

Ahmet seneler sonra duyunca gerçek adını, gayri ihtiyari kendisine seslenen Krala dönüvermiş ve neler oluyor Ahmet, evladım anlat başından geçenleri bana diyen kralına bütün olanları bir bir anlatmış…

Bunun üzerine Kral peki Güneş bana bir şey göndermedi mi? diye sorunca da hemen odasına koşarak, sandıktan çıkan mektubu almış ve Krala vermiş, mektupta şu satırlar yer alıyormuş…


GÜNEŞE YAZI YAZILMAZ....YAZILAN YAZI iSE BOZULMAZ....!

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


mert110

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 1604 ileti
Yer: Konya
İş: (öğğğ)renci
Kayıt: 04-04-2006 18:04

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#68611 26-06-2006 17:57 GMT-1 saat    
çok güzel saol +

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


controll_hack

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 2935 ileti
Yer: yatağı isterim
İş: Sagocu Desem..?
Kayıt: 12-05-2006 13:20

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#68765 27-06-2006 06:37 GMT-1 saat    
GÜNEŞE YAZI YAZILMAZ....YAZILAN YAZI iSE BOZULMAZ....!

Bunun anlamı ne?
Çok gusel bi hikae saol paylastıgın icin

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


AdaM Gibi İmza!

BenimLe cenk yapmak adıNa en yürekLinizi yoLLayın!
Dokunursam patLar mayıN.. YüzLerinizi sakLamayın!
Karaya Düşeni akLamayın!MaskeLeri düştü bayım..
Rap'i şaha kaLdırmak adıNa siz ikiniz Şeker yaLayın!

ScReAm_

grup tuttuğum takım
Binbaşı Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 2680 ileti
Yer: bursa
İş: UNI. ÖGRENCISI
Kayıt: 17-05-2006 13:34

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#68779 27-06-2006 07:02 GMT-1 saat    
saol kardeşş

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


kafayi_7

grup tuttuğum takım
Teğmen Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 313 ileti
Yer: Parseller/ İST
İş: HaCkEr
Kayıt: 14-06-2006 05:51

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
#69363 27-06-2006 15:03 GMT-1 saat    
Alıntı:
controll_hack :
GÜNEŞE YAZI YAZILMAZ....YAZILAN YAZI iSE BOZULMAZ....!

Bunun anlamı ne?
Çok gusel bi hikae saol paylastıgın icin


onun anlamıgeneşe kimse yazı yazamaz yazılsada bozulmaz silinmez anlamında ok saolun

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <