Üye Girişi
x

Giriş Başarılı.

Yanlış Bilgiler.

E-mail adresinizi doğrulamalısınız.

Facebook'la giriş | Kayıt ol | Şifremi unuttum
İletişim
x

Mesajınız gönderildi.

Mesajınız gönderilemedi.

Güvenlik sorusu yanlış.

Kullandığınız Sosyal Medyayı Seçin
Yeni Klasör 8 yıldır sizin için en güvenli hizmeti veriyor...

Teknoloji dünyasındaki son gelişmeler ve sürpriz hediyelerimiz için bizi takip edin.

Patlama yapayım, malı götüreyim dersen gidersin

> 1 <

trip_kolix

grup tuttuğum takım
Çavuş Grup
Hat durumu Cinsiyet Özel mesaj 181 ileti
Yer: bayburt
İş: ögrenci
Kayıt: 28-06-2009 04:28

işletim sistemim [+][+3][+5] [-]
kırık link bildirimi Kırık Link Bildir! #337278 02-08-2009 10:19 GMT-1 saat    


bağlantıyı göster (facebook ile) bağlantıyı göster (klasik üye girişi ile)




İbrahim Tatlıses, Bodrum'da Savaş Ay'la buluştu, içini döktü: Sezen Aksu benim gibidir, ekşimesi kokması yoktur. Her yıl 100 popçu çıkıyor, 2-3 senede yok oluyor
Kürt açılımından seçimlere, turizmden eğlenceye, dostluklardan kavgalara İbo 2009 söyleşisine buyurun.

İsmailov Mardan Oteli'ni açarken Richard Gere seni çok beğenmiş öyle mi? - Şaşırdı adam beni dinleyince. Dedi ki; "Biz bir tek Tom Jones'i bilirdik. Sende ne ses varmış, neredeydin sen, niye hiç duymadık adını yazık?" dedi. O sırada Tom Jones da az ötemizde duruyor.
Tom duysa alınırdı belki bu söze... - (gülerek) Duymazdı, zaten Richard'la merdivende karşılaştık. Benden 3-5 basamak yukarıdaydı. Konuşurken benim yanıma indi. Hani aynı seviyede konuşalım, üstten bakıyormuş gibi olmasın diye. Gözlerim yaşardı, kibarlığa bak Savaş Abi.
Bizim âlemden de çok sevip saydıkların vardır ille ki? - Sezen'in dostluğunu, duruşunu severim en çok.
Neden Sezen? - Benim gibidir. Ekşimesi kokması yoktur Sezen'in.

YENİLERİN DERDİ PARA...
Dostunu değil kalite yoğurdu tarif ettin sanki ağam... - Yıllardır onun da benim de etrafımda laf atanlar, uluyanlar, hırlayanlar vardır. Gık demez, muhatap almaz, küçülmez. Kimsenin de aleyhine laf etmez. Sadece bazı köşe yazarlarına hakarete varan yazılar olunca cevap verir, dava bile açar.
Allah Allah! Sen de mi öylesin yani? - Ya neyim?.. 3 günlük bebeler benim üzerimden isim yapmak için laga luga konuşuyor. Yahu Urfa'dan bile kamyon kamyon adam yola çıkıyor onlara haddini bildirmek için, haber alıp yolda durduruyorum. Bir de o adamlara çaktırmadan koruma gönderiyorum çevrelerine. Tesadüfen başlarına bir şey gelir, benden bilinir diye çekiniyorum.
Başka kimler var böyle hayranlığını kazanan? - Ajda'ya bak da saygı duyma hadi. Bu kadar mı kontrollü yaşantı olur? Daha stüdyodayken son kasetinin kayıtlarını dinledik. Yanımda müzisyen Tarzan Mustafa vardı. "Yahu bu nasıl ses Tarzan, hiç mi detone olmaz bu kadın" diye sordum. Bir de nasıl oyun yapıyor gırtlağıyla uf! 'Keriz' deriz biz, öyle ince, zor nameler. Su gibi akıyor sesi. Nükhet ve Müslüm Baba da öyledir bak. Seslerini enstrüman gibi kullanır bu arkadaşlar.
On yıllardır kalenin burcunda bayrak gibi hep 6-7 isimsiniz. Bunca ses geliyor, bir süre sonra gidiyor. Sektör açısından iyi mi bu? - Değil elbette. Ama gelenlerde istikrar yok. Patlama yapayım, malı götüreyim diye uğraşırsan saman alevi gibi gidersin. Popçulara bak; Kenan, Tarkan, Serdar, Sandal... Her sene 100 tane çıkyor 2-3 sene de yok oluyorlar. Bir de ille kendi güftemi- bestemi okurum tuzağına düşüyorlar.
O da ne demek? - Tarkan mesela dışarıdan şarkı alırken ne iyiydi. Şimdi ben yazacağım, ben besteleyeceğim diyerek geri düşmeye başladı. Biz zaten işin ortasında duran isimleriz. Kapasitemiz, gücümüz ortada duruyor. Bu kadar kuvvetli söz yazanlar var melodi yapanlar var. Ben iyi bir şarkı yakaladığım zaman gıkım çıkmadan 100 bin doları basar alırım arkadaş.

YİNE ADAY OLACAĞIM
İyi para valla... - İyi para ama dönüşünü düşün. Ben o şarkıya 100 basmışım, patlarsa konserim 3 misli, ekstram, ücretim 2 misli, televizyon şovum ona göre. 2 milyon olarak geri alacaksam niye harcamayayım ki?
Seçimlerde yine aday olacak mısın? - Evet. İstanbul 3. bölgeden bağımsız aday olacağım.
Kafaya taktın sen bu işi son yıllarda - Ne son yılları? Daha Özal zamanında karar verdimdi ben. Osman Yağmurdereli'yle beni çağırmştı bir seçim öncesi. Urfa'dan aday yapacaktı ikimizi de. Dedim ki "Efendim biz bu seçimi alamayız" "Niye?" dedi. Dedim ki, "Urfa şehir stadında gençler çakıl taşıyla kaplı sahada maç ediyor. Her maç sonunda kan revan içinde çıkıyorlar." Hemen spordan sorumlu bakanı aradı. İlhan Aküzüm'dü unutmuyorum. Talimat verdi. "1 ay içinde Urfa stadı yemyeşil olacak" dedi. 25 günde yapıldı o stat. Sonra milletvekilleri hava yaptı "biz el koyduk, çimlendirdik" diyerek. Ahali de bağırdı onlara "Yaalaaan! İbo yaptırdı orayı..."
Vekil olursan başın göğe mi erecek? - Hayır ama içimdekileri dışarı vereceğim. Ben öyle şeyler biliyorum ki, devlet bile bilmiyor bazılarını. Konuşsam 50 türlü yere çekerler diye korkup söyleyemiyorum. O zaman söylersin, çünkü dokunulmazsın ve milleti adına konuşuyorsun.
Kürt açılımı konusunda fikrin ne? - Bak işte milletvekili olsam akşama kadar konuşurum bu konuyu. Çok güzel gelişmeler oluyor ama gık edemiyorum ki.
Memnunsun ama gidişattan? - Elbette memnunum. Eksikler var ama giderilir niyet olunca. Bir kere Tayyip Bey dinlemesini de biliyor. Yapacağını da açık açık söylüyor. Lafını esirgemiyor, politika yapacağım diye ezilip büzülmüyor. Mert adam, lider gibi de lider. Saygı duyuyorum kendisine.

Beach sahibi İbo
AKTUR'un yanı başında plaj sahibi oldun. Sen de 'beach'lendin ağam? - Bak sen burayı gel seneye gör. Şu Bitez Allah'ın bir nimeti. Çok para döktüm ama değdi görüyorsun.
Sosyete plajı açıp ortasına lahmacuncu yerleştirmişin. İlle bir İboluk yapacaksın he mi? - (Gülerek) Sosyete de güzel bir şeyler yesin istedim.

Bunu ilk beğenen siz olun

Hata Oluştu


> 1 <